SAĞLIK - 25 Mart 2017 Cumartesi 10:41

Kanser tedavisinde yeni umut

A
A
A
Kanser tedavisinde yeni umut

İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.

İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Apohan, uzun yıllar süren çalışmaları sonucu oluşturduğu TÜBİTAK destekli projesinde, kanser hücrelerinin bölünmesini durduran ve kanser hücrelerini öldüren 3 yeni bileşik buldu.


2009’da ABD’de doktora sonrası çalışmalar yaptığı dönemde hücre kültürü ve kanser hücreleri üzerinde çalışmaya başlayan Doç. Dr. Elif Apohan, İnönü Üniversitesi’nde Hücre Kültürü Laboratuvarında yaptığı ön çalışmalarda olumlu sonuçlar aldı.


Ön çalışmalarının ardından çalışmayı projelendirerek 2014 yılında, ‘Yeni Benzimidazol Metal Kompleks Bileşiklerinin Sitotoksik/ Apoptotik ve Antimikrobiyal Aktivitelerinin Araştırılması’ isimli projeyi Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumuna (TÜBİTAK) sunan ve destek alan Apohan, bilimsel araştırmasında bu bileşiklerin kanserli hücreler ve sağlıklı hücreler üzerine etkisine yönelik çalışmalar yaptı.


Apohan, kronik myeloid lösemi hücreleri ile yapmış olduğu çalışmanın verilerini 2. Uluslararası Katılımlı Deneysel Hematoloji Kongresine sundu ve bildirisi en iyi bildiri ödülüne layık görüldü.


Apohan, akciğer kanseri hücre hattıyla elde ettiği verileri ABD Orlando Florida’da düzenlenen 9. Biyoteknoloji Kongresinde bildiri olarak sundu.


Projenin 2016 Eylül ayında bittiğini ve proje verilerini ‘Journal of Organometallic Chemistry’ dergisinde yayımlandığını belirten Apohan, akciğer kanserli hücreleri ve kronik myeloid lösemi hücreleri üzerinde çalışma yaptıklarını söyledi.


Akciğer kanseri hücre hattını Yeditepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fikrettin Şahin’den kronik myeloid lösemi ve sağlıklı akciğer epitelyum hücrelerini İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Yusuf Baran’dan temin ettiklerini belirten Apohan, bu hücrelerin insana ait hücreler olduğunu söyledi.


"Akciğer kanseri kanserle ilgili ölümlerin yaklaşık üçte birini oluşturuyor"


Akciğer kanserinin, kanser ölümlerinin yaklaşık üçte birini oluşturduğunu ifade eden Apohan, “Akciğer kanseri insidansı özellikle erkeklerde çok yüksek. Bu oran kadınlarda da artıyor özellikle gelişmiş ülkelerde sigara kullanımına bağlı olarak, akciğer kanserinde hızlı bir artış var. Akciğer kanseri hastalarının sadece yüzde 15’i, 5 yıl ya da daha fazla yaşamakta" ifadelerini kullandı.


Akciğer kanserinin iyileştirilmesi zor ve nüksetme oranının çok yüksek bir kanser türü olduğunu belirten Apohan, "Hücreler tıpkı bakterilerin antibiyotiklere göstermiş olduğu direnç gibi hücreler de kullanılan antikanser ajanlarına karşı direnç geliştirmekte. Bu nedenle yeni ajanların tespitine yönelik çalışmalar yapılmakta" dedi.


İnönü Üniversitesi Kimya Bölümünden Prof. Dr. Hasan Küçükbay ve Doç. Dr. Ülkü Yılmaz’ın sentezlediği yeni bileşiklerin kanser hücresi üzerinde etkisini denediklerini dile getiren Apohan, şöyle konuştu:


"Bu bileşikler yeni sentezlendi, daha önceden hiç bir şekilde yayımlanmamıştı. Farklı 14 bileşik kullandık. Bunların kanser ve sağlıklı hücreler üzerinde etkisini tespit etmeye çalıştık. Bu çok önemli hali hazırda kullanılan antikanser ilaçlar, kanser hücrelerini öldürmenin yanı sıra sağlıklı hücrelere de zarar veriyor. Dolayısıyla son yıllarda yapılan çalışmalar daha çok, sağlıklı hücrelere zarar vermeyen kanser hücrelerinin üremesini durduran ve hücreleri öldüren ilaçların tespit edilmesi üzerinedir. Bizim çalışmamız da buna yönelik."


"Elde ettiğimiz bileşikler ilaç olarak tanımlanması doğru değil"


Elde ettikleri bileşiklerin ilaç olarak tanımlanmasının doğru olmadığına değinen Apohan, "Bileşikler ilaç olarak tanımlanamaz. Bu bileşiklerin ilaç olarak piyasaya sürülebilmesi için önce hayvanlar üzerinde deneylerin yapılması gerekiyor. Daha sonra gönüllü sağlıklı insanlar, sonrasında gönüllü hastalar üzerinde denenmelidir. Faz I, Faz II ve Faz III çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Bir kimyasalın ilaç olarak piyasaya sunulması en az 15 yıllık bir araştırma sürecini gerektirmekte. Biz daha yolun çok başındayız" ifadelerini kullandı.


Bileşiklerin antimikrobiyal etkisinin de proje ekibinden Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özfer Yeşilada tarafından yapıldığını belirten Apohan, bileşiklerin antimikrobiyal etkisinin görüldüğünü söyledi.


Yaptıkları çalışmalarda 14 bileşikten 3’ünün kanser hücreleri üzerinde etkili olduğunu ifade eden Apohan, şunları kaydetti:


"Medikal Onkoloji’den Prof. Dr. Tamer Elkıran’ın bize önerdiği bir antikanser ilacıyla da mukayese ettik. Sonuçlarda 14 bileşikten 3 bileşiğin kanser hücrelerine etkisi kullandığımız antikanser ilaç kadar etkili fakat sağlıklı akciğer epitel hücreleri üzerinde ise daha az zararlı etkisi olduğunu tespit ettik. Kanser hücresini öldürüyor ama sağlıklı hücrelere daha az zararı var, bu karşılaştırmayı halihazırda akciğer kanseri tedavisinde kullanılan bir ilaca göre söylüyoruz. O ilaçla karşılaştırarak, sağlıklı hücrelere daha az zarar veriyor diyebiliyoruz. Şu an ki verilere bu üç bileşiğin ilaç olabilme potansiyelinin olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte bunun dışında çok fazla çalışmanın yapılması gerekmektedir, yolun çok başındayız."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski eşi tarafından bıçaklanan kadın hastaneden yardım istedi Bursa’da evine girdiği esnada eski eşi tarafından 6 yerinden bıçaklanan Sevda Çakmak, hastanede yardım çağrısında bulundu. Telefonuyla çektiği videoda yaşadı olayı anlatan Çakmak, “Ben bir anneyim kanım yerde mi kalacak” dedi. Olay, 19 Mayıs günü akşam saatlerinde İnegöl ilçesi Turgutalp Mahallesi Malazgirt Caddesi üzerinde meydana geldi. Evine giren Sevda Çakmak (30), apartmanın önünde bekleyen ayrıldığı eşi Sezgin Aslan ile karşılaştı. Konuşma sırasında Aslan, eski eşi Çakmak’a tekrar bir araya gelme teklifinde bulundu. Ret cevabını alarak öfkelenen Aslan, iddiaya göre eski eşini bıçaklayıp kaçtı. Polis ekipleri tarafından yakalanan Aslan, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. “Öldükten sonra gelen adalet, adalet değildir” Hastanede video çekerek yardım isteyen Sevda Çakmak, “Müzisyenlik yaparak geçimimi sağlıyorum. 19 Mayıs gecesi kına gecesine gittiğim bir köyden dönüşte, arabamdan enstrümanlarımı indirirken eski eşim Sezgin Aslan pusuya yatmış, kendini kamufle etmiş. Evime kolonlarımı taşırken merdivenden indiğim sırada karşımda belirdi. Cebinden çıkardığı bıçakla beni 6 yerimden bıçakladı. Sadece bacağım değil kalbimin altını da bıçakladı. Benim canım yandı, bana dikiş atıldı. Ben çocuğunu okutmaya çalışan güçlü bir anne olarak çalıştığım, ayakta durduğum, hiç kimseden bir beklentim olmadığı için durduk yere yaralandım. Bizim sesimiz olun, bu adamı nasıl serbest bırakırsınız. Benim ailem, çocuğum ve kardeşlerimle tehdit eden bir adamı nasıl serbest bırakısınız. Daha önceden benim bir sürü şikayetim var. Elim ve bacağımda kesikler var. Her yere yazdık ama bizim sesimiz neden duyulmuyor. Öldükten sonra gelen adalet, adalet değildir. Lütfen bana, çocuklarıma ve aileme yardımcı olun. Çok zor durumdayım. Ben bir anneyim benim kanım yerde mi kalacak” şeklinde konuştu. Daha önce de şiddet görmüş Daha önceden de birçok kez şiddet gördüğünü söyleyen Çakmak, “Bir okulun önünde, öğrenci ve velilerin gözleri önünde şiddete uğramış bir bayanım. Ben artık onurumu gururumu işimi koruyamaz bir duruma geldim. Tek bir canım kalmıştı, onu da parçalamaya kalktı” dedi.
Düzce YÖK Başkanı Düzce Üniversitesi’ne konuk oldu Düzce Üniversitesi’ni ziyaret eden Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, onur konuğu olarak bir dizi programa katılım sağladı. İlk olarak Rektörlük önünde karşılanan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir ve Düzce Üniversitesi Yönetimiyle bir araya geldi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Düzce Üniversitesi Anı Defteri’ni imzaladı. Rektör Sözbir, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın Düzce Üniversitesi’ne ziyaretinden onur duyduklarını dile getirerek kendilerine hediye takdiminde bulundu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) tarafından Yığılca’daki DAGEM merkezinde düzenlenen “20 Mayıs Dünya Arı Günü Seremonisi” ile Düzce Üniversitesi programına devam etti. Ardından Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Açılış kurdelesi Prof. Dr. Erol Özvar, Prof. Dr. Nedim Sözbir, Prof. Dr. İlhan Genç, Prof. Dr. Ali Öztürk, Prof. Dr. Serkan Torun, Genel Sekreter Nihat Yıldız ve öğretim üyeleri tarafından kesildi. Botanik ve Doğa Müzesi, İstanbul’da Bahçe ve Çiçek Sergisi ile Botanik Bahçesi’ni ziyaret eden Erol Özvar, Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy tarafından Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi hakkında bilgi aldı. “Fındık Üreticilerinin Mikro İşletmelere Dönüşümü Projesi” dahilinde Düzce Üniversitesi’nde hizmet vermeye başlayan Fındık Dönüşüm Merkezi’ni de ziyaret eden Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin de yer aldığı Düzce Üniversitesi Senatosu’na katıldı. Öğrencilerle ve akademisyenlerle bir arada olmayı önemsediklerini, YÖK’ün fikirlerini, vizyonunu ve perspektifini üniversitelerle paylaşmak istediklerini belirten YÖK Başkanı Özvar, üniversitelerin de görüşlerini alarak sinerji oluşturmak istediklerinin altını çizdi. Düzce Üniversitesi’nin genç nesil üniversite olarak önemli mesafeler kat ettiğini dile getiren Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Türk yükseköğretim sistemi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Yükseköğretim sisteminin dünya ile mukayese edildiğinde diğerlerinden farklılık gösteren özelliklerinden birini, erişilebilir olması şeklinde açıklayan Prof. Dr. Erol Özvar, üniversitelerin dışarıya açılmasını, yabancı öğrencilerle yabancı akademisyenlerle daha fazla beraber olmasını istediklerini ve yabancı düşmanlığına karşı olduklarını sözlerine ekledi. Üniversitelerin nitelikli eğitimin yanı sıra, ülkemizin hem genel, hem de bölgesel kalkınmasına daha fazla katkı sağlaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erol Özvar, bunun yetişmiş, üretken, dinamik araştırma kapasitesi ile olacağını vurguladı. Öğrencilerle de sohbet ederek onların üniversite eğitimi, kampüs yaşamı ve kariyer noktasındaki görüşlerini de dinleyen Prof. Dr. Erol Özvar’a Düzce Üniversitesi öğrencileri, kendileriyle bir araya gelmesi ve yakın ilgisinden dolayı teşekkür etti. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın Düzce Üniversitesi programı, Düzce Üniversitesi Senatosu’nun ardından sona erdi.
Zonguldak Devrek’te “Tarla Günü” etkinliği Devrek İlçesinde çiftçilere yönelik “Tarla Günü” etkinliği düzenlendi. Zonguldak’ın Devrek İlçesinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Devrek İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün organizasyonu ile hayata geçirilen “Tarla Günü” programında ilçe protokolü bir araya geldi. Devrek’in Dedeoğlu Köyünde düzenlenen programda Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı Yenilik Yayım Projesi kapsamında Yem Bitkileri Gülü Gelemen Üçgülü’nün tarladaki temsili hasadı gerçekleştirildi. Düzenlenen etkinlikte konuşan Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan,” Tarla günü etkinliği düzenlememizin temel amacı çiftçiliğin ve tarımın önemini gündemde tutmak, hem de tarımdaki yeni gelişmeleri ve bakanlığımızın getirdiği yenilikleri size aktarmak amacıyla burada bir araya gelmiş bulunmaktayız. Değişen iklim koşullarına uygun verimi yüksek, kaliteli üretim hedefiyle ekim yapmaktayız. Bugün burada hep birlikte ekimi yapılan baklagil yem bitkisi olan Gelemen Üçgülü’nün biçimini ve hasadını yapacağız. Gelemen üçgülü Yenilik Yayım Projesi kapsamında Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 2020 yılında tescil edilen, tek yıllık serin iklim yem bitkisidir. Ortalama bir metreye kadar uzar yeşil ve kuru ot verimi yüksek olan bir bitkidir. Gelemen Üçgülünün avantajı erken gelişme gösterir ve değişik toprak tiplerinde yetişebilmekte, yüksek oranda tohum üretme yeteneğine sahiptir. Gelemen Üçgülü yabancı tozlaşma ile tozlanır. Bunun için bambus ve balarısı kolonileri için iyi bir nektar ve polen kaynağıdır. Tozlaşma arıların etkinliği büyük önem arz etmektedir. Dedeoğlu Köyümüzde 153 adet büyükbaş hayvan bulunmakta köyümüz bazında 2023 yılı destekleme ödemesi yapılmıştır.2022 yılı buzağı desteklemesinde 26.000 TL ödeme yapılmıştır” diye konuştu. Düzenlenen programa; Devrek Kaymakamı Muhammed Evlice, Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Volkan Hızarcı’nın yanı sıra çok sayıda daire müdürleri vatandaşlar katıldı