SPOR - 21 Mayıs 2019 Salı 12:53

(Özel haber) Milli sporcuydu, olimpiyatların kadrolu fotoğrafçısı oldu

A
A
A
(Özel haber) Milli sporcuydu, olimpiyatların kadrolu fotoğrafçısı oldu

Bursa Uludağ’da henüz iki yaşındayken kayak ile tanışan, tutkusunu Snowboard sporu ile sürdüren eski milli sporcu Mine Kasapoğlu, sporcu olarak giremediği 2010 Olimpiyatları’nda ilk kez fotoğrafçı olarak yer aldı.

Bursa Uludağ’da henüz iki yaşındayken kayak ile tanışan, tutkusunu Snowboard sporu ile sürdüren eski milli sporcu Mine Kasapoğlu, sporcu olarak giremediği 2010 Olimpiyatları’nda ilk kez fotoğrafçı olarak yer aldı. 5 kış, 4 yaz ve 5 gençlik olimpiyat oyununa katılan ve adeta olimpiyatların kadrolu fotoğrafçısı olan Kasapoğlu, Lozan Olimpiyatlar Müzesi’nde fotoğraflarının sergilendiği tek Türk fotoğrafçı olmayı da başardı.


Eski Milli Snowboard sporcusu ve Snowboard Milli Takım Antrenörü Mine Kasapoğlu, azmi ve hayat dolu başarı hikayesi ile örnek oluyor. Bursa Uludağ’da henüz iki yaşındayken kayak ile tanışan Kasapoğlu, kayak sporunda 1994 yılında Türkiye 2.’si olarak Türkiye Kayak Milli Takımı’nda yer aldı. Kayak tutkusunu Snowboard sporu ile sürdüren Kasapoğlu, 2007 yılında Türkiye şampiyonu olarak milli takımda yer aldı. Fotoğrafçılık bölümü mezunu Kasapoğlu, milli sporcu olarak katılamadığı Kanada’nın Vancouver kentindeki 21. Olimpik Kış Oyunları’nda fotoğrafçı olarak görev aldı. Sporcu olarak katılamasa da objektifi ile 2010 yılından bu yana tüm olimpiyatlarda yer alan Kasapoğlu, 5 kış, 4 yaz ve 5 gençlik olimpiyat oyununda bulundu. Ölümsüzleştirdiği kareleriyle sporun yanı sıra fotoğraflarıyla da kısa sürede adından söz ettiren Kasapoğlu, dünyanın en önemli spor fotoğrafçıları arasında kendine yer buldu.


Fotoğrafları, İsviçre’deki Olimpiyat Müzesi de dahil olmak üzere Avrupa’da sergilenen ve olimpiyat müzesi tarafından yayınlanan iki kitabı bulunan tek Türk fotoğrafçı Kasapoğlu, hikayesini İHA’ya anlattı. Sporun yanında fotoğrafçılık da yaptığını fakat ilk defa 2010 yılında spor ile fotoğrafçılığının yolunun birleştiğini dile getiren Kasapoğlu, “Türkiye şampiyonu Milli Snowboard sporcusuydum. Aynı zamanda fotoğrafçılık yapıyordum. Fakat sporcu ve fotoğrafçı kimliğim ayrıydı. Sporu bıraktığım zaman sadece kendimi spor çekerken buldum. 2002 yılından bu yana bütün olimpiyatlara gidiyorum. Dünyanın en iyi sporcularının fotoğraflarını çekmeyi çok seviyorum. Eşim Avusturyalı olduğu için kışları orada, yazları ise İstanbul’da yaşıyoruz. İşim gereği bir orada, bir buradayım. Bugün Manisa’dayım. Milli Cimnastikçi Ayşe Begüm Onbaşı’yı çekiyorum. Benim hayatım yollarda geçiyor ama işini seven insan için fark etmiyor. Bana tatil gibi geliyor. Çünkü her anını severek yapıyorum. Zor tarafları da var ama bir şekilde idare ediyorum” diye konuştu.


Fotoğraflarında hep pozitifi yansıtmaya çalıştığını kaydeden Kasapoğlu, “Genel anlamda kadın fotoğrafçılar var. Spor anlamına bakacak olursak kesinlikle çok az. Bunun bir sürü nedeni olabilir ama ben o açığı kapatmaya çalışıyorum. Kadınların kesinlikle yapamayacağı bir şey değil. Benim için çok duygusal bir iş. Çünkü spor çevresinde olmayı ve müsabaka içerisinde sporcularla beraber olmayı seviyorum. Çünkü sporu bıraktıktan sonra bir şekilde spor dünyasının içerisinde kalmak istiyordum. Fotoğrafçı olursam yaşım ne olursa olsun tüm olimpiyatlara gidebileceğimi düşündüm. Kendimi çok güzel yerde buldum. Fotoğraflarımda hep pozitifi gösteriyorum. Bu benim seçimim. Belki de bir kadının gözü diyebilirsiniz. Ben biraz daha duygusal bakıyorum. Erkekler çok iyi aksiyon yakalarlar. Bir kişi düşer hemen hepsi çekmeye çalışır. Ben çekmem onu. Ben daha başlamadan önceki o heyecanı ya da daha duygusal anlar çekmeye çalışıyorum. O açıdan farklı olduğumu düşünüyorum” şeklinde konuştu.


Mine Kasapoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:


“Artık olimpiyatların kadrolu fotoğrafçısı oldum. Çektiğim fotoğrafların bir serisi olimpiyat müzesinde yayınlanıyor. Beni haziran ayında yine olimpiyat müzesine davet ettiler. Bu kadar süre olimpiyatların gözü olduğum için kadın ve sporla ilgili müzede düzenlenecek törende konuşma yapacağımı söylediler. Haberi mail yoluyla aldığımda, okuduğum vakit neredeyse gözümden yaşlar geldi. Bana 10 sene önce böyle bir davet geleceğini söyleselerdi inanmazdım. Benim altın madalyam bu mail oldu.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara merkezli 9 ilde dolandırıcılık operasyonları: 25 tutuklama Kendilerini polis ve savcı olarak dolandırıcılık yapan çeteye yönelik Ankara merkezli 9 ilde gerçekleştirilen operasyonlarda 28 şüpheli yakalandı, 25’i tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Dolandırıcılık ve Sahtecilik Bürosu koordinesinde Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerince yürütülen çalışmalar kapsamında kendilerini polis ve savcı olarak tanıtarak vatandaşları dolandıran şüphelilere yönelik geniş çaplı çalışma başlatıldı. Soruşturma kapsamında şüphelilerin dolandırıcılık eylemlerini örgütlü, planlı ve görev paylaşımı içinde gerçekleştirdikleri tespit edildi. Şüphelilerin; mağdurlarda panik oluştururarak para ve altınlarını aldıkları ve yakalanmamak amacıyla şapka ve maske takarak kılık değiştirdikleri belirlendi. Şüphelilerin bazı mağdurları banka hesaplarına para yatırmaya yönlendirdikleri, yatırılan paraların kısa süre içerisinde çekilerek şüphelilerin kontrolüne geçirildiği tespit edildi. Elde edilen deliller doğrultusunda 16 Aralık tarihinde Ankara merkezli, İstanbul, Kocaeli, Bursa, Samsun, Tokat, Şanlıurfa, Adana ve Elazığ illerinde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında 28 şüphelinin tamamı yakalandı. Yakalanan şüpheliler, işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edilirken, 28 şüpheliden 25’i tutuklandı, 3’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.