SPOR - 03 Aralık 2023 Pazar 17:28

TFF 3. Lig: Turgutluspor: 2 - Pazarspor: 0

A
A
A
TFF 3. Lig: Turgutluspor: 2 - Pazarspor: 0

TFF 3. Lig 2. Grup 13. haftasında Turgutluspor, konuk ettiği Pazarspor’u 2-0 mağlup etti.



Hakemler: Osman Köksaldı, Adem Mazlum, Tufan Selvi


Turgutluspor: Zekirya, Emre Çölgeçen, Salih (Zeki dk. 85), Cihan (Recep dk. 75), Hamit, Mustafa (Taha dk. 85) , Uğur, Veysel Karani, Emre, Berkay (Hakkı İsmet dk. 74), Noyan (Tolga dk. 54)


Pazarspor: Mehmet Akif, Şeyhmus (Ahmet Can), Abdurrahman, Ensar, Aykut, Emre Turan, Göktuğ (Esat dk.89), Efe Taylan (Hacı Şükrü dk. 89), Semih (Emre Kalkan dk. 65), Talha Enes(Yavuz dk. 46), Emircan


Goller: Veysel Karani (dk. 3 ve 74) (Turgutluspor)


Kırmızı kart: Emre Turan (dk. 72) (Pazarspor)


Sarı kartlar: Emre Çölgeçen, Uğur, Recep (Turgutluspor), Ahmet Can (Pazarspor)



TFF 3. Lig: Turgutluspor: 2 - Pazarspor: 0

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Çarşamba Ticaret Borsası’ndan öğrencilere kışlık bot yardımı Samsun Çarşamba Ticaret Borsası (ÇTB), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle sürekli hale getirdiği eğitim yardımlarını bu yıl da gerçekleştirdi. ÇTB tarafından okul müdürlerinin talepleri doğrultusunda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün organizasyonu ile belirlenen öğrencilerin okullarına kışlık bot yardımı yapıldı. Eğitim yardımlarını gerçekleştirmek amacıyla okulları ziyaret eden ÇTB Meclis Başkanı Hacı Toraman, okul müdürlerine belirlenen eğitim yardımlarını teslim ederek, yetkililerden okulların şartları ve öğrenciler hakkında detaylı bilgi aldı. "Eğitim ilim yayacak gençlerin en aydınlık yoludur" Çocukların aydınlık bir geleceğe sahip olması için, aldıkları eğitimle yetkin bir öğrenim kazanmış donanımlı bireyler olması gerektiğinin altını çizen Başkan Toraman, bu hususta her yıl eğitim yardımlarının düzenli olarak yapılmasına büyük önem verdiklerini vurguladı. Toraman, "Her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin desteği ile Çarşamba ilçe merkezinde ve kırsal mahalle okullarında belirlenen öğrencilerimize kışlık bot yardımlarımızı meclis kurulumuz ve personellerimiz aracılığıyla ulaştırmanın mutluluğu içerisindeyiz. Eğitime gereken tüm desteği vermeyi amaçlayarak tüm öğrencilerimize ulaşmaya çalışıyoruz. Öğrencilerimizin eşit şartlarda okuyabilmesi adına gerekli adımları atmaya hazır olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz. Eğitim, ilim yayacak gençlerimizin tek aydınlık yoldur, öğrencilerimizin destekçisi olamaya devam edeceğiz” dedi. Başkan Toraman konuşmasının devamında, “TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere, eğitim yardımlarının öğrencilerimize ulaşmasında emeği geçen İl Milli Eğitim Müdürlüğümüze, okul müdürlerimize, öğretmenlerimize ve personelimize teşekkür ediyoruz” ifadelerine yer verdi. Ziyaretlere Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Servet Zeren, Genel Sekreter Sercan Yaşar, Genel Sekreter Yardımcısı Saliha Şen, Meclis Üyeleri Mehmet Çalışkan ile Onur Bahattin Yılmaz ve Kurucu Meclis Başkanı Nurettin Öztekin iştirak etti.
İstanbul Diyabet tedavisi ve kilo yönetimde yeni bir umut Kan şekeri yönetimi ve kilo kontrolünde etkili yeni bir diyabet ilacı sınıfı dikkat çekiyor. Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Sonia Sanajou, Mounjaro adıyla bilinen ve Tirzepatid etken maddesi ile üretilen bu yeni ilaç hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İlacın, diyabet tedavisinde sunduğu çift agonist özelliği sebebiyle geleneksel tedavilerden ayrıldığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Sonia Sanajou, “Hem glukoz-bağımlı insülinotropik polipeptid (GIP) hem de glukagon benzeri peptid-1 (GLP-1) reseptörlerini etkinleştiren Mounjaro, kan şekeri düzenlemesinin yanı sıra iştahı azaltarak kilo kaybına da katkıda bulunmaktadır. İlaç, resmi olarak kilo kaybı için onaylanmamış olmasına rağmen, kilo azaltma üzerindeki etkisi büyük ilgi görmektedir. Klinik çalışmalar, diyabeti olmayan bireylerin bile bu ilacı kullandıklarında önemli kilo kaybı yaşadığını göstermiştir. Bu durum, kilo yönetimi için endikasyon dışı (off-label) kullanımına yol açmış ve ’harikulade’ bir çözüm olarak görülmesine neden olmuştur” şeklinde konuştu. “En yaygın yan etkiler arasında mide bulantısı, karın ağrısı yer almakta” Klinik çalışmaların Mounjaro’nun kan şekeri kontrolünde belirgin bir iyileşme sağladığını, belirten Dr. Sonia Sanajou, FDA onaylı ilacın haftalık enjeksiyon dozları, tedavi sürecinde kan şekeri düşüşü ve kilo kaybı sağlama potansiyelini artırdığını buna karşın, medüller tiroid karsinomu veya pankreatit gibi ciddi sağlık riskleri göz önünde bulundurularak, hastaların kullanım öncesi mutlaka tıbbi destek almasını önerdi. Sanajou, “En yaygın yan etkiler arasında mide bulantısı, iştah azalması ve karın ağrısı yer almakta olup, bu yan etkilerin takibi önemlidir. Ayrıca Mounjaro, mide boşalmasını geciktirir ve bu durum, bazı ağızdan alınan (oral) ilaçların emilimini etkileyebilir” dedi. “İlaç, Türkiye’de ters siyah üçgen ile ek izlemeye tabi” Dünya genelindeki obezite oranının endişe verici bir hızla artmakta olduğunu milyonlarca insanın kiloyla ilgili sağlık sorunlarını yönetmekte zorlandığını söyleyen Dr. Sonia Sanajou, “Bu devam eden sorun, hızlı ve etkili kilo kaybı çözümlerine olan talebi artırmış ve Mounjaro umut verici bir seçenek olarak öne çıkmıştır. Yazılı ve görsel medya, sosyal medya, ünlülerin desteği ve geleneksel kilo yönetimi yaklaşımlarına kıyasla daha pratik bir alternatif algısı, Mounjaro’nun popülaritesini daha da artırmıştır. Ancak, bu eğilim, özellikle diyabeti olmayan hastalarda sadece kilo kaybı için ilacın kullanımıyla ilgili etik ve güvenlilik endişelerini de beraberinde getirmektedir. Türkiye’de de ruhsatlı beşeri tıbbi ürün olarak bulunan Mounjaro, güvenlilik nedeniyle ters siyah üçgen ile ek izlemeye tabidir” ifadelerini kullandı. “İlaç, kiloyla mücadelede kapsamlı bir planın parçası olarak görülmeli” Etkili kilo kaybının, düzenli egzersiz, sağlıklı bir diyet ve hekimin yönlendirmesi ile ilaç kullanımını içeren bütünsel bir yaklaşımı gerektirdiğin söyleyen Dr. Sonia Sanajou, “Yalnızca ilaçlara güvenmek geçici veya eksik sonuçlara yol açabilir ve kilo alımına katkıda bulunan temel yaşam tarzı faktörlerini ele almayabilir. Bu nedenle, Mounjaro kilo yönetiminde mücadele edenler için yeni bir seçenek sunsa da kapsamlı bir planın parçası olarak görülmeli ve tek başına bir çözüm olarak değerlendirilmemelidir. Uygun tıbbi rehberlik, risklerin farkında olma ve dengeli bir diyet ile egzersize bağlılık, bu tür ilaçların kullanımında birlikte yer alması gereken temel unsurlardır” dedi. Dr. Sanajou son olarak “Mounjaro hem diyabet hem de kilo kaybı yönetiminde heyecan verici bir gelişme sunmaktadır. Ancak, bu amaçlarla bu ilacın kullanımı, güvenliliği ön planda tutan, yaşam tarzı değişikliklerini içeren ve uzman rehberliğine öncelik veren daha geniş, dengeli bir yaklaşımın parçası olmalıdır. Her ilaçta olduğu gibi, akılcı ilaç kullanımını oluşturan sorumlu kullanım, uzun vadeli başarı için kilit bir faktördür” diyerek sözlerini noktaladı.
Antalya Antalya’da böbrek yetmezliği hastasının 1 günde hayatı değişti, başvurduktan sonraki gün böbrek nakli oldu Antalya’da uzun yıllardır insülin kullanan, şeker hastalığına bağlı gelişen böbrek yetmezliği nedeniyle 7 aydır diyaliz tedavisi gören 59 yaşındaki çiftçi İsmail Yaman, nakil için Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Kayıt sonrası seraya çalışmaya giden Yaman’ın, aynı gün 2 saat sonra gelen telefonla hayatı değişti. Beyin ölümü gerçekleşen kişinin böbreğiyle nakil olabileceğini öğrenen Yaman, "Organ nakline yazıldım, 2 saat sonra telefon geldi. ’Organ nakli çıktı, acele gel’ dediler. Çevredekiler, ’Bu olay nasıl oldu, para mı verdiniz?’ diye soruyor. Para vermedik, böbreklerini bağışlayan hastadan, ailesinden, doktorlardan Allah razı olsun. Beni yaşattılar, çocuklarıma torunlarıma aileme bağışladılar" şeklinde konuştu. Aksu ilçesinde yaşayan evli ve üç çocuk babası İsmail Yaman’a, 6 yıl önce Tip-1 diyabet teşhisi konuldu. Günde 2 kez insülin kullanmaya başlayan Yaman’ın diyabete bağlı böbrek yetmezliği gelişti. 7 aydır diyalize giren Yaman’a haftada 3 gün tedavi uygulandı. Diyaliz görmekten yorulan Yaman, 11 Ekim 2024 tarihinde böbrek nakli için Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ne başvurdu. Aynı gün gelen telefonla kendisine nakil yapılabileceğini öğrenen Mehmet Yaman’a, bir gün sonra gece 02.30 sularında Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Aslaner ve ekibi tarafından beyin ölümü gerçekleşen ve organları bağışlanan bir kişinin böbreği nakledildi. Yaman, nakil sonrası sağlığına kavuştu. “Sürekli diyalize gitmekten yoruldum” Mehmet Yaman, şeker hastalığı ve böbrek yetmezliği nedeniyle yaşadığı sıkıntıları şu şekilde anlattı: "Şeker hastasıyım, bu hastalık böbreklerimi bitirdi. Bitirince diyalize nakle mecbur kaldım. Böbrek yetmezliğim vardı, doktor diyalize yönlendirdi. Yaklaşık 6-7 ay boyunca haftada üç gün salı, perşembe ve cumartesi günü diyalize giriyordum. Diyalize girdiğimde hareketsiz kaldığım için daralıyordum, gitmeyince de sıkıntı oluşturuyordu. Sürekli diyalize gitmekten yoruldum, böyle sürmeyeceğini anladım. Organ nakline yazıldım.” “Yeni doğmuş gibiyim” Organ nakline yazıldığı gün yaşadığı bölgeye dönerek, serada çalışmaya devam ettiğini aktaran Mehmet Yaman, aynı gün 2 saat sonra gelen telefonla hayatının değiştiğini ifade etti. Yaman, şöyle devam etti: “Başvurdum, eve gittim, 2 saat sonra telefon geldi. ’Organ nakli çıktı, acele gel’ dediler, arabayla son gaz geldik. Bir gün sonra gece 2 buçukta nakil oldum. Aslında nakil için bekleyen 3 kişi vardı, biri Bolu’dan diğeri Adapazarı’ndan geliyordu. Ben de Antalya Aksu’dan 11 Ekim tarihinde başvurdum, doktorlar dosyaları inceledi. Gece 12 buçukta ’Mehmet Yaman’a uygun gördük’ dediler. Bu şekilde nakil oldum. Hastanede 11 gün kaldım, iki günde bir kontrol ediyorlar. Önceden çok çile çekiyordum. Şimdi yeni doğmuş gibiyim, ağrım sızım yok. Çevredekiler, ’Bu olay nasıl oldu, para mı verdiniz?’ diye soruyor. Para vermedik, böbreklerini bağışlayan hastadan ve ailesinden, doktorlardan, herkesten Allah razı olsun. Beni yaşattılar, çocuğuma torunuma aileme bağışladılar. 6 tane torunum var. Onları bir görsem de ölsem diyordum, cenab-ı Allah devamlı gösteriyor.” “Babam kurtuldu” Mehmet Yaman’ın 35 yaşındaki ortanca oğlu İsmail Yaman ise aynı gün nakil haberi alacaklarının, kendisinin de beklemediğini dile getirerek, babasının sağlığına kavuşmasından duyduğu mutluluğu şu şekilde ifade etti: “Babam bazen diyalize girdikten sonra kötüleşiyordu, birkaç sefer kaldıramadı. Böyle kötü olunca da sürekli ne yapacağız diye düşünce halindeydim. Babama belki şansımız olur düşüncesiyle nakile yazılalım dedim. Kayıt olduk. Başvurduktan sonra çiftçilik yaptığımız seraya gittik, çalışırken telefon geldi. ’Sağlık Bakanlığı Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Bölümü’nden arıyoruz, naklimiz var, buraya gelmeniz gerekiyor’ dediler. Hızlıca geldik, babamın tetkikleri yapıldı. Bekleme aşamasında olan 3 kişi çağrılmış, akşam konseyde bizi topladılar. Diğer arkadaşlarla doku uyumu olmadığını ama babamla uyumlu olduğunu söylediler. Biz de nakli kabul ettik, doktorlarımıza çok teşekkür ederiz. Çok sevindim, diyalizden sonra babam çok kötü olduğu için ister istemez bazı duygular içine giriyordum. Allah’a şükür babama nakil çıktı, babam kurtuldu.” "Böbrek, üç aday hastanın içinde Mehmet Bey’e uyumluydu" Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Aslaner ise nakil bekleyen 3 aday hastanın içinde böbreğin Mehmet Yaman’a uyumlu olduğunu tespit ettikten sonra, nakil işlemini planladıklarını söyleyerek şöyle konuştu: "Mehmet Bey’in özelliği, kaydedildikten yaklaşık 2 saat sonra kendisine böbrek çıktı. Biz de onu davet ettik ve böbrek naklini gerçekleştirdikten sonra sorunsuz bir şekilde taburcu ettik. Böbrek, üç aday hastanın içinde Mehmet Bey’e uyumluydu ve naklini planladık. Sağlık durumu gayet iyi, şu an diyaliz ihtiyacı hissetmiyor. Kontrole gidip geliyor, yakın takip etmeye devam edeceğiz.” "Kadavra bağışına eğilmekte fayda var" 3-9 Kasım Organ Nakli Haftası hakkında da açıklamalarda da bulunan Genel Cerrah Prof. Dr. Arif Aslaner, kadavradan bağış sayısının artırmayı amaçladıklarını aktardı. Organ nakli bağış oranının düşük seviyelerde olduğunun bilgisini veren Prof. Dr. Arif Aslaner, “Hastalarımız bekleme listesinde kadavradan bağış yapılmasını uzun süre bekliyor, bağış oranımız çok düşük. Bu vesileyle de bağış oranı artırmayı hedefliyoruz, yüzde 20 oranındaki organ bağışını yüzde 40’lara çıkartsak, nakil olacak hasta sayısını iki katına çıkarmış olacağız. Çünkü, canlı verici adaylarımızın uyumu uygun olmayabiliyor, bu açıdan kadavra bağışına eğilmekte fayda var. Hastalarımız uzun yıllar diyalizde bekliyor, bu süreçte hayatını kaybedenler oluyor. Ne kadar çok bağış olursa biz de hastalarımızın diyalizden kurtulması için aracılık etmiş oluruz. Vatandaşlarımızdan, kendilerinin de başına gelecekmiş gibi hastaların yerine kendilerini koymalarını ve vefat durumunda kendilerinin ve yakınlarının bağışçı olmalarını desteklemelerini istiyoruz” dedi. "Organ bağışı hakkındaki düşüncenizi ailenizle paylaşın" Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezi’nin Organ Nakil Koordinatörü Recayi Madaslı ise Organ Nakli Haftası kapsamında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye’de en çok canlı vericili nakil yapılmakta ve kadavraya yönelik bağışlar az olmaktadır. Bunun en büyük sıkıntısını bizler yaşamaktayız. Normalde kadavra nakillerinin çok olması gerekirken, Türkiye’de maalesef sayısı az. Aile üyelerinin, vefatı durumunda organ bağışı hakkında ne düşündüğünü birbirine söylemesi lazım. Aile görüşmelerindeki en büyük ret nedeni bu; ’Sağlıklıyken, böyle bir tasarrufu var mıydı yok muydu bilmiyoruz’ dedikleri için, beyin ölümü gerçekleşen insanlar için maalesef aile izni alamıyoruz. Böylece organ nakli bekleyen binlerce insan mağduriyet yaşıyor."
Ankara Özyurt Silah Sanayi CEO’su Özyurt: "Trump’ın ’Amerika’nın savaşlarını sonlandırma’ vaadini sürdürmesi halinde Türkiye bölgedeki etkisini artırabilir" Özyurt Silah Sanayi CEO’su Serdar Özyurt, Donald Trump’ın yeniden ABD başkanı seçilmesinin Türkiye ve Orta Doğu için stratejik fırsatları beraberinde getirdiğini belirtti. Özyurt, Trump’ın ’Amerika’nın savaşlarını sonlandırma’ vaadini sürdürmesi halinde Türkiye’nin bölgedeki etkisini artırabileceğine dikkat çekti. Özyurt Silah Sanayi CEO’su Serdar Özyurt, Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşen başkanlık seçimlerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Trump’ın Türkiye-ABD ilişkilerinde kişisel diplomasiye öncelik vermesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yeniden güçlü bir bağ kurulmasını sağlayacak. Bu doğrudan iletişim, Türkiye’ye stratejik konularda önemli avantajlar kazandıracaktır” dedi. Özyurt, özellikle Suriye’de ABD’nin askeri varlığını azaltmasının PKK/YPG gibi terör örgütlerine verilen desteğin azalmasına ve Türkiye’nin sınır güvenliğini güçlendirmesine fırsatlar sunduğunu vurguladı. Trump yönetiminin bölgeden çekilme politikasının devam etmesi durumunda Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde güvenli bir bölge oluşturma ve terör tehditlerini bertaraf etme konusunda daha fazla söz sahibi olacağına dikkat çeken Özyurt, İran’a karşı uygulanan sert politikaların da Türkiye’yi bölgede stratejik bir denge unsuru olarak güçlendireceğini ifade etti. İsrail-Filistin barış sürecinde Trump’ın İsrail yanlısı tutumunun süreceğini belirten Özyurt, Türkiye’nin bu süreçte diplomatik gücünü kullanarak Orta Doğu’da barış ve güvenlik sağlama çabalarına öncülük edebileceğini vurguladı. Trump döneminde savunma ve ekonomik iş birliklerinin derinleşmesinin Türkiye’nin stratejik çıkarlarını güçlendireceğine inandığını ifade eden Özyurt, Trump’ın yeniden seçilmesiyle Türkiye’nin bölgesel etkinliğinin artacağını değerlendirdi.