GÜNDEM - 18 Nisan 2014 Cuma 17:43

'Zirve Yayınevi' cinayetleri davasının avukatlarından açıklama

A
A
A
'Zirve Yayınevi' cinayetleri davasının avukatlarından açıklama

'Zirve Yayınevi' cinayetlerinin davasına müdahil avukatları olarak giren 5 avukat, ortak açıklama yaparak, gelinen aşama hakkında değerlendirmede bulundu.

Malatya’da 18 Nisan 2007 tarihinde 3 misyonerin öldürüldüğü 'Zirve Yayınevi' cinayetlerinin davasına müdahil avukatları olarak giren 5 avukat, ortak açıklama yaparak, gelinen aşama hakkında değerlendirmede bulundu.

Zirve Yayınevi cinayetlerinde öldürülen 3 misyonerden birisi olan Alman Tilman Geske için mezarının bulunduğu Malatya Ermeni Mezarlığı’nda düzenlenen anma törenine katılan müdahil avukatlarından Erdal Doğan ve Hafize Çobanoğlu, tören sonrasında basın mensuplarına ortak basın açıklaması yaptılar. Açıklamada Suzanna Geske de bulundu.

Av. Hafize Çobanoğlu, Zirve Yayınevi Davası'nda 5 sanığın 7 yıl sonra tahliye edilmesiyle ilgili olarak şimdiye kadar herkesin konuştuğunu belirterek, kendilerinin bu konuda bir değerlendirme yapmak istediklerini ifade etti.

Müdahil avukatlarından Erdal Doğan, kendisiyle birlikte davaya giren avukatlar Hafize Çobanoğlu, Ali Koç, Nalan Erdem ve Murat Dinçer adına basın açıklamasını okudu.

Av. Doğan, “Hepinizin bildiği gibi 18 Nisan 2007 tarihinde bu kentte, Tilman Geske, Uğur Yüksel ve Necati Aydın; başka bir dine inandıkları, Hristiyan oldukları için hunharca katledildiler. Türkiye’nin son 10 yıllık faili meşhur cinayetlerinde adet olduğu üzere kaçış plansız 5 katil olay mahallinde kıskıvrak yakalandılar. Zira katillerin yakalanması zihniyetin ve iklimin sorgulanmasının, cinayetlerin arkasındaki güçlerin açığa çıkarılmasının önündeki sigortalardan biridir. Biliyoruz ki, cinayetleri gerçekleştirenlerin yakalanması faillerin tamamının yakalandığı anlamına gelmiyor. Faillerin tamamının yakalanmaması, sadece katillerin yakalanması ise yeni katil adaylarının temini ile benzer cinayetlerin yolunu açık bırakmaktadır. Türkiye’nin öteki olan, azınlık olan, muhalif olan kesimlerine yönelik bu tedhiş cinayetleri katillerin ‘vatanperver’ ülkülerinin değil, onları bu ülkülerle donatanların eseridir. Malatya Zirve Yayınevi cinayeti davasının görülmeye başladığı günden bu yana, gerek mağdur ailelerinin, gerek vekilleri olarak biz müdahil avukatlarının, gerekse Protestan cemaatinin amacı, katillerin en ağır ve hızlı şekilde cezalandırılmasından çok, katilleri azmettiren tüm faillerin ortaya çıkarılması, yargılanması, cezalandırılması, bu nefret ikliminin değiştirilmesiydi. Davanın başından itibaren, tarafımızdan savcılığa, mahkemeye onlarca başvuru yapıldığı halde, çoğu zaman bu talepler görmezden gelindi ya da reddedildi. Örneğin ek iddianame ile davaya dahil olan bir kısım sanıklar hakkında cinayetten kısa bir süre sonra şikayetçi olduğumuz halde soruşturmaya başlanması bile yıllar aldı. Davanın yargılama sürecinin uzamasına neden olundu” ifadelerini kaydetti.

Doğan, şöyle devam etti: “Tutukluluk azami süresinin 5 yıla indirilmesi normatif hukuk açısından şüphesiz olumlu bir gelişmedir ancak devletin ödüllendirme ve ödünleme yöntemlerinden biri olan, 'kahraman' katillerini yargı eli ile aklama veya azat etme süreci ne yazık ki bu davada da işletiliyor. Cinayeti gerçekleştirenlerin salınmasının yanı sıra, diğer faillerin, yani iklimin ve katillerin hazırlayıcısı derinliklerin yargı yolu ile aklanıp saklanması için kamuoyu yaratmaya çalışılmaktadır. Katillerin salınmasından, Ergenekon sanıkları ile barışılmasından bu yana, bu davanın diğer sanıklarının suçsuzlukları konusunda planlı kamuoyu faaliyeti yürütülmekte; katillerin serbest bırakılmasının sorumlusunun müdahillerin ve avukatlarının soruşturmanın derinleştirilmesi taleplerinin yargılamayı uzatması olduğu; ‘masum’ vatanseverlerin bu sürecin kurbanı olduğu, katiller dışarıdayken ‘masum’ların içeride olduğu vurgulanmaktadır. Bunun gerçek olmadığı ya da gerçeğin böyle olmadığı Türkiye devletini ve Türkiye toplumunu tanıyan herkesin bildiği açıklıktadır. Durum böyle olduğu halde; birbirinden çok farklı gibi görünen kimi çevrelerce ve kimi köşe yazarlarınca, eşzamanlı olarak, dosya içeriği hakkında yeterli bilgileri olmadığı halde benzeri tespitlerin yapılması ve fırsatı değerlendirme çabaları dikkat çekicidir.”

Bundan sonra da süreci takip etmeyi sürdüreceklerini belirten Doğan, “Laik ordusu ve ‘Laik’ MGK’sı; misyoneri, azınlığı 'iç düşman' diye kodlayan; terör ve iç güvenlik tehdidi parantezine alan; kışlalarında misyonerliğin zararları konusunda seminerler düzenleyen, basın yayın aracılığı ile korku ve tehlike olarak deklare eden; okul kitaplarında, yasalarında Türk ve Sünni olmayan her farklılığı şeytanlaştıran, düşmanlaştıran devletin ve politikasını belirleyip uygulayan güçlerinin, görevlilerinin sorumsuzluğu ancak makbul çoğunluk için kandırıcı anlamlar taşıyabilir. Davanın başından beri mücadelesini yürüttüğümüz şey, sadece katillerin cezalandırılması değil, faillerin ve faillerin zihniyetinin de teşhiri ve cezalandırılmasıdır. Onlarca çuval evraka, bir sürü bilgiye, hepimizin yaşam deneyimine rağmen, bu cinayetin 5 katil marifeti olduğuna ikna olmayacağız. Bu kafa ve algı ile asla gerçek ortaya çıkmaz ve adalet sağlanamaz. Ama biz sırf bunu, yani bu devletin ve onu var eden sözde aklın ve vicdanın adil olmadığını hatta var olmadığını söylemek için bile olsa burada durmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini ileri sürdü.

BURHAN KARADUMAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Thomas Reis: "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis,Mainz 05 maçının ardından takımının performansı nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. UEFA Konferans Ligi 6. hafta maçında deplasmanda Almanya temsilcisi Mainz ile karşılaşan Samsunspor sahadan 2-0 mağlup ayrılarak ilk 8’e adını yazdıramadı. 12. sırada lig aşamasını tamamlayan kırmızı-beyazlılarda Alman Teknik Direktör Thomas Reis, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında mücadeleyi değerlendirdi. "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" Futbolcularının gösterdiği performanstan memnun olmadığını dile getiren Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, "Açıkçası bir sonraki karşılaşmayla alakalı çok bir şey söylemek istemiyorum. Bugünkü göstermiş olduğumuz performans sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum. Mainz’e baktığımızda bugün galip gelmeyi hak ettiler. Çünkü biz ikili mücadelelerde o agresifliği gösteremedik ve ikinci topları da onlar kazandı, bizler kaybettik. Emre Kılınç ile yakalamış olduğumuz çok net bir pozisyon vardı. O pozisyonu golle sonuçlandırabilmiş olsaydık normalde 1-0 öne geçen taraf olacaktık ve belki de şu an farklı şeyler konuşuyor olurduk. Göstermiş olduğumuz performanslar ötürü üzgünüz" dedi. Dar bir kadro ile mücadele ettiklerini ve sakatlıktan dönen Ntcham’ın tekrar sakatlanmasının kendilerini üzdüğünü ifade eden Reis, "Olivier Ntcham’ın bir kas sakatlığı oldu. Arka adalesinden sakatlandı Tabi bu bizim adımıza iyi olmadı. Zaten çok eksikle devam etmek zorunda olduğumuz bir dönemde bunun gerçekleşmiş olması bizi üzdü. Maçta da belli oldu. Takımın bir yorgunluğu da var. Birçok eksiğimiz olması sebebiyle genç oyunculara da şans vermeye çalışıyoruz. Ama tabi bu durum onlar için de zor olabiliyor. Çünkü sonradan oyuna girmek her oyuncu için zor olduğu gibi genç oyuncular için de zor oluyor. Bir şekilde yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Sonuçta çok kısa bir süre sonra Pazar günü oynamamız gereken bir karşılaşma var. Daha sonrasında yine kısa bir aradan sonra oynamamız gereken bir kupa karşılaşması var. Umarım sakat oyuncularımız en kısa sürede tekrardan bize katılırlar. Açıkçası bu durum bizim adımıza zor bir dönem. Var olan sakatlıklar sebebiyle zoe bir süreçten geçiyoruz ama bir şekilde yolumuza devam etmek zorundayız" diye konuştu.
İstanbul Bakırköy Adliyesi’nde tahliye vaadiyle dolandırıcılık yapan polis memuru hakkında 17 yıla kadar hapis talebi Bakırköy Adliyesi’nde 2021 yılında görev almış polis memurunun, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan 2 şahsın yakınından tahliye vaadiyle 95 bin euro talep eden ve para alışverişi sırasında 1 şüpheliyle beraber tutuklanmasına ilişkin iddianame hazırlandı. İddianamede, 2 şüpheli hakkında 17 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bakırköy Adliyesi’nde, 2021 yılında polis memuru olan H.K.’nin, ‘tefecilik’ suçundan tutuklanan C.B. ve B.B.’nin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın bilgi ve belgelerine erişerek bunları 3’üncü şahıslar ile paylaştığı iddia edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru H.K.’nin eriştiği belgeleri, tutuklu şüphelilerin yakını olan A.D. ile Whatsapp üzerinden paylaştığı, bu bilgiler karşılığında ise A.D.’nin ise tutuklulardan tahliye vaadiyle 95 bin euro, işe başlamak için ise ön ödeme olarak 50 bin euro talep ettiği olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, A.D. ve H.K. isimli şahıslar ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Şüphelilerin serbest bırakılmaları için 95 bin euro talep etmiş Hazırlanan iddianamede, 30 Eylül 2020 tarihinde haklarında yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan Z.Y. ile A.M.Y. isimli şahısların yakını olan A.D.’nin, H.K. aracılığıyla, gözaltındaki şahısların serbest bırakılmaları ve el konulan malların iade edilmesi şüphelilerden 95 bin euro talep ettiği, işe başlamadan önce ise 50 bin euro almak için sözleştikleri aktarıldı. İddianamede, A.D. isimli şahsın, 2 Ekim 2021 tarihinde, M.A. ile Bakırköy’de buluşup, 40 bin euro teslim alacağı sırada gözaltına alındığı, ardından ise bir diğer şüpheli H.K. ile birlikte tutuklandıkları anlatıldı. 17 yıla kadar hapis talebi İddianamede, şüpheliler A.D. ve H.K. hakkında, ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma’ ve ‘kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık’ suçlarından toplamda 6 yıldan 17 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Ayrıca, iddianamede, şüpheli H.K. hakkında ise ‘kamu görevlisi tarafından görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak’ suçundan 2 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
Samsun UEFA Konferans Ligi: Mainz 05: 2 - Samsunspor: 0 (Maç sonucu) UEFA Konferans Ligi 6. hafta maçında Samsunspor deplasmanda Mainz 05’e 2-0 mağlup oldu. Samsunspor bu sonuçla birlikte ilk 8 dışında kalırken, son 16 play-off turunda Avrupa macerasına devam edecek. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 48. dakikada penaltının başına geçen Amiri, topu ağlara yolladı. 0-2 55. dakikada Amiri’nin ara pasında kaleciyle karşı karşıya kalan Lee’nin şutunda top üstten auta çıktı. 80. dakikada Tomasson’un soldan ortasında ceza sahasında topla buluşan Holse’nin şutunda kaleci Batz meşin yuvarlağı kurtardı. Stat: MEWA Arena Hakemler: Mohammed Al Emara, Turkka Valjakka, Mika Lamppu (Finlandiya) Mainz 05: Daniel Batz, Dominik Kohr, Andreas Hanche-Olsen, Kacper Potulski, Danny da Costa, Silvan Widmer (William Vick dk. 77), Nadiem Amiri (Fabio Fell dk. 90+2), Kaishu Sano, Paul Nebel, Jae-seong Lee (Lennard Maloney dk. 90+2), Nelson Weiper (Benedict Hollerbach dk. 69) Yedekler: Lasse Finn, Louis Babatz, Stefan Bell, Konstantin Schopp, Arnaud Nordin, Daniel Gleiber, Armindo Sieb, Ben Bobzien Teknik Direktör: Urs Fischer Samsunspor: Okan Kocuk, Zeki Yavru (Joe Mendes dk. 57), Lubo Satka, Rick van Drongelen, Logi Tomasson (Toni Borevkovic dk. 85), Antoine Makoumbou, Carlo Holse (Soner Aydoğdu dk. 85), Olivier Ntcham (Yunus Emre Çift dk. 33), Emre Kılınç, Anthony Musaba (Tahsin Bülbül dk. 57), Marius Mouandilmadji Yedekler: Albert Posiadala, Efe Törüz, Soner Gönül, Polat Yaldır Teknik Direktör: Thomas Reis Goller: Widmer (dk. 44), Amiri (dk. 48 pen.) (Mainz 05) Sarı kartlar: Mouandilmadji, Yunus Emre, Drongelen (Samsunspor)