Eğitim Danışmanı Cumhur Yerebakan, küçüklükten başlayan dikkat eksikliği, dikkat dağınıklığı ya da odaklanamama sorunu yaşayanların çoğunlukla ileri ki hayatlarında çok fazla eş ve iş değiştiren insanlar olduğunu söyledi.
Yerebakan, Silifke Ticaret ve Sanayi Odası’nca düzenlenen “Dikkat ve Odaklanma” konulu konferansta, aslında başarısızlık, tembellik olarak adlandırılan birçok durumun sadece dikkatsizlikten kaynaklı olduğunu vurguladı. Yerebakan, “Dikkat eksikliği ve dikkat dağınıklığıyla ile ilgili bir bilgi kirliliği oluşmaya başladı. İnanılmaz yanlış teşhisler konuluyor ve sıkıntılı tedavi süreçlerine giriliyor. Dikkat, insan beyninin birçok uyarılara rağmen tek bir noktaya odaklanabilmesidir. Küçüklükten başlayan dikkat eksikliği, dikkat dağınıklığı ya da odaklanamama gibi kavramlar, yetişkinlik sürecinde de yüzde 70’i aynı sorunu yaşamaya devam ediyor ve bu kişiler çoğunlukla hayatında çok fazla eş ve iş değiştiren insanlar oluyor. Yani hayatımızda o kadar büyük bir sıkıntılar oluşturuyor” dedi.
Yetişkinlikte bazı kalıpları kırmanın zor olduğunu belirten Yerebakan, “Üniversite hazırlık çağına kadar olan öğrencilerle hep bireysel çalışmalar yaparken, yetişkinlerle sadece grup çalışmaları yapabiliyorum. Yetişkinlerdeki durum, çocuklardaki durumdan daha vahim. Çocuklar çok çabuk adapte olurken, yetişkinler bir kalıbı kırmakta zorlanıyor ve sorguluyor" diye konuştu.
Dikkat ve odaklanmanın nörolojik boyutuna da değinen Yerebakan, şöyle devam etti:
“Nörolojik dürtüsellik kavramı, nörolojik tabanlıdır, bunun için doktora, nörologa gitmeniz gerekir. Dürtüsellik kavramı olan çocuklar, küçüklüklerinde yerinde durmaz, siz ne derseniz deyin beyin algılamaz, dinlemez, sürekli hareket halinde ve hırçındır. Bu çocukların doktora gidip tedavi edilmesi gerekir. Bu rahatsızlık bir psikologa giderek çözülmez, kesinlikle doktora gitmesi gerekir ve gerekirse ilaç tedavisi de görmelidir. Seçicilik, bölünmüş dikkat ve sürdürülebilir dikkat, bu üç madde dengede olduğunda başarılı olunur. Tek bir tanesinin had safhada olması yeterli olmaz. Bu kavramların dengede olması, bunun için de psiko-motor hızımızın çok iyi olması lazım. Bazen bir sözleşme imzalarken, arada bazı maddeler ve kelimeler saklanır ve bunun farkına varmadan imzayı atarız. Seçici dikkat problemi budur. Görebilmeliyiz, dikkat bunu gerektirir. Ya da aynı zamanda birçok şeyi yapmak bir başarı ya da bir yetenek değildir. Mutlaka bir arada bir şeyleri kaçırıyorsunuz ama farkında değilsiniz. Bu bölünmüş dikkattir. Ve bunu sık sık yaşıyorsanız sizde de bir dikkat sorunu var demektir. Kesinlikle sorun yaşayacaksınız. Sürdürülebilir dikkat olayı çok önemlidir. 40 ya da 50 dakika bir şeyin üzerine odaklanabilmemiz lazım. Odaklanma ya da dikkatin sürdürülebilirliği çok önemlidir.”
