MAGAZİN - 24 Kasım 2021 Çarşamba 13:21

Kayahan’ın kızı Beste Açar evleniyor

A
A
A
Kayahan’ın kızı Beste Açar evleniyor

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşamını sürdüren Kayahan’ın kızı Beste Açar, deprem tahmin uzmanı Oksal Erev ile dünya evine gireceklerini açıkladı.

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşamını sürdüren Kayahan’ın kızı Beste Açar, deprem tahmin uzmanı Oksal Erev ile dünya evine gireceklerini açıkladı.


Merhum sanatçı Kayahan’ın kızı Beste Açar, bir süredir Bodrum’da yaşıyor. Eğitmeni olduğu bilinçaltı temizlik sistemi üzerine çalışmalar yürüten Beste Açar, özel hayatı ile ilgili samimi açıklamalar yaptı. Açar, deprem tahmin uzmanı sevgilisi Oksal Erev ile 2 Şubat 2022’de hayatını birleştireceklerini açıkladı. Şubat ayında sade bir nikahla dünya evine girecek çift, yazın da düğün yapmayı planlıyor.



Evlilik kararı aldılar


Deprem tahmin uzmanı Oksal Erev ile evlilik kararı aldıklarını anlatan Beste Açar, “Arkadaşlığın, dostluğun bir başka versiyonu ile açığa çıktığı, çok keyifli, çok güzel bir ilişki var. Bununla ilgili de 02 Şubat 2022 tarihinde, tarihi ben enerjiye bakarak belirledim, işimi kullandım burada. Bodrum’da böyle bir karar aldık. Az kaldı. 2 ay kaldı. Böyle güzel bir nokta koymak istiyoruz” diye konuştu.



"Düğün yazın olacak"


2 Şubat’ta sade bir nikahla dünya evine gireceklerini, düğünü yaz aylarında yapmayı planladıklarını dile getiren Açar, "Kışın soğuk, hatta bazı yerlerde kar bile yağıyor Şubat ayında. Böyle küçük resmi bir tören. Evet, evet deyip, sonrası yazın" diye konuştu.



"Kelimelerin ötesinde bir kişi"


Müstakbel damat ile ilgili de konuşan Beste Açar, “Kendisini aslında beni takip eden takipçilerim biliyor. Oksal Erev. Kendisi deprem tahmin uzmanı. Çok güzel bir kişiliği var, pati aşığı, çok güzel gitar çalıyor, çok güzel şarkı söylüyor. Çok neşeli, çok keyifli. Daha neler söyleyebilirim? Kelimelerin ötesinde. Gerçekten öyle. Çok güzel bir kalbi var. ‘Altın gibi bir kalbi var’ derler ya, öyle birisi” dedi.



Erev: “Çok mutluyum”


Müstakbel damat Oksal Erev ise çok mutlu olduğunu dile getirerek, "Çok keyifli. Ne zamandan beri beklediğim mutlu bir olaydı. Hayırlı olsun diyelim. Kesinlikle çok mutluyum, her şey çok güzel gidiyor ve huzurluyum" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Toz taşınımı polen ve nektara ulaşımı zorlaştırdı, arılar strese girdi Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da son zamanlarda etkili olan toz taşınımı, arıları olumsuz etkiledi. Çiçekler üzerinde biriken tozlar nektar ve polen akımına engel olurken, arılarda stres oluştu. Küresel ısınmanın oluşturmuş olduğu iklim değişikliği günümüzde ekstrem meteorolojik olaylar yaşanmasına sebep oluyor. Bu çerçevede Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da son zamanlarda toz taşınımı etkili oldu. Meteorolojinin de sıklıkla uyarı yaptığı toz taşınımı ilk olarak arıları etkiledi. Taşınıma bağlı olarak arılar strese girerken, çiçeklerin üzeri ise toz ile kaplandı. Bu kapsamda arıların çiçeklerden nektar ve polen alması da zorlaştı. Son zamanlarda toz taşınımından dolayı arılarda stres oluştuğunu dile getiren Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kimyager Fırat Canbay, tozların çiçekler üzerinde birikim yaptığını ve arılarında nektar ve polenlere ulaşamadığı söyledi. Bal rekoltesinde düşüşlerin yaşanabileceğini vurgulayan Canbay, özelikle 5 yılda bölgedeki meteorolojik hafızanın bozulduğunu ve uzun vadede doğal seleksiyonun oluşabileceğini aktardı. Bölgede arıcılık sektörünün bahar mevsimini yaşadığını belirten Başkan Fırat Canbay, “Ancak Meteoroloji’den son 10 gündür gelen toz taşınımı uyarısı var. Toz taşınımı mevcut ekosistem içerisinde oluşan bir ekstrem olaydır. Son yıllarda özellikle iklim değişikliğinden kaynaklı oluşan bu toz taşınımları mevsimsel olarak geçiş döneminde olması gerekirken mevsimin ortasında olmaya başladı. Bizim için önem arz eden çiçekler üzerindeki polen ve nektarın arılar tarafında çekilmesine engel olmaktadır. Bununda en önemli sebebi tozlar, çiçekler üzerinde birikim yapıyor. Arıların da buradan polen ve nektar taşımasına engel oluyor. Bunlar sektör olarak olumsuz gelişmelerdir. İleri döneme arıcılık sektöründe maliyetli bir sürece girileceğini göstermektedir. Çünkü mevsim olarak bahar ve bal akımına yaklaşık 50 günlük sürecimiz söz konusu. Bu süre içerisinde arıcılarımızın kıştın çıkmış arılarını koloni varlığı olarak genişletmesi ve güçlendirmesi gerekmektedir. Eğer bu toz taşınımı böyle devam ederse koloniler, bu çiçekteki nektar ile polenden yeteri kadar faydalanamamağı için arıcılarımıza ekstra yük ve maliyet getirecektir" dedi. "Verim düşüklüğüyle de karşı karşıya gelme ihtimali yüksektir" Özellikle bahar mevsiminin koloni varlığı, verim ve rekolte üzerinde en önemli etkenlerden bir tanesi olduğunu aktaran Başkan Canbay, "Doğayla temaslı bir sektör. Doğanın da canlı ve verimli olması gerekiyor. Tabii bu kendi başına yeterli bir sebep değil. Koloninin de güçlü olarak bal akımı dönemine girmesi gerek. Dolasıyla bu toz taşınımından dolayı yeterli kadar gelişemeyen, varlığını artıramayan koloniler, bal mevsiminde verim düşüklüğüyle de karşı karşıya gelme ihtimali yüksektir" diye konuştu. "Toz taşınımından kaynaklı strese bağlı olumsuzluklar da görülmektedir" Canbay, "Özellikle bizler nektar ve polen taşınmasında olumsuz gelişmelerden bahsettik. Ayrıca arılarda bu toz taşınımından kaynaklı strese bağlı olumsuzluklar da görülmektedir. Son 10 gündür bölgeden gelen şikayetler var. Özellikle kolonilerin agresif davranışlar sergilediği ve strese bağlı durumlar gözlemlendiği bir gerçektir. Bunlarında sebeplerini incelediğimiz zaman gerçekten toz taşınımının koloniler üzerindeki olumsuz gelişmelerden biri olarak değerlendirebiliriz. Toz taşınımının arı varlığı üzerindeki en önemli olumsuzlarından bir tanesi arılarda oluşturmuş olduğu strestir” şeklinde konuştu. "Zaman içerisinde bitkiler ve canlılar doğal seleksiyona uğrayacak" Küresel ısınmanın oluşturmuş olduğu iklim değişikliğine bağlı bölgede birtakım ekstrem olaylar gerçekleştiğini vurgulayan Canbay, “Bölgenin bir meteorolojik hafızası vardı. Son 5 yıldır şunu görüyoruz, bölgedeki meteorolojik hafıza bozuldu ve yeni hafızalara yol açıldı. Zaman içerisinde bitkiler ve diğer canlılar doğal seleksiyona uğrayacak. Ama yakın zaman içerisinde bu olumlu bir gelişme olarak durmuyor. Uzun vadede bu doğal seleksiyona da dönüşebilir” ifadelerini kullandı.
Adana Ağlatan doğum günü sürprizi: Down sendromlu Ramazan, ilk kez doğum günü kutladı Adana’da hayatı boyunca doğum günü kutlamayan down sendromlu 23 yaşındaki Ramazan için yapılan doğum günü sürprizinde annesi gözyaşlarını tutamadı. Ramazan’ın mutluluğu ise gözlerinden okundu. Merkez Yüreğir ilçesine bağlı Koza Mahallesi’nde yaşayan Feride (42) ve Zeki Elçiçek’in(43) 8 çocuğundan en büyüğü olan Ramazan (23), down sendromlu olarak dünyaya geldi. Doğduğundan bu yana sağlık sorunlarıyla boğuşan Ramazan’ın ailesi de maddi imkansızlıklar nedeniyle evladının doğum gününü hiç kutlayamadı. Geçtiğimiz ay Adana’da faaliyet gösteren Ogün Abi Derneği’ne ulaşan anne Feride Elçiçek, evladının 23. yaş doğum gününü kutlamak istediğini söyledi. Pasta alındı, sürpriz yapıldı Ogün Abi Derneği ise bu isteğe kayıtsız kalmadı ve down sendromlu Ramazan için özel pasta yaptırılıp sürpriz doğum günü partisi yapıldı. Ramazan’ın mutluluğu gözlerinden okunurken anne Feride Elçiçek ise evladının ilk kez kutlanan doğum gününde gözyaşlarını tutamadı. Pastayı kesti, ilk dilimi kendisi yedi Mumları üfledikten sonra Ogün Abi Derneği başkanı Ogün Sever Okur ile birlikte pastayı kesen Ramazan, kestiği pastadan ilk dilimi yedi. “Hiç doğum gününü kutlayamadık” İhlas Haber Ajansı’na konuşan anne Feride Elçiçek, çok mutlu olduğunu söyledi. Elçiçek, “Çok duygulandım. Çünkü Ramazan benim en kıymetlim. Kendisi 2 aylık olduğunda down sendromlu olduğunu öğrendik. Kalbinde 3 tane delik vardı ve ameliyat oldu. Sürekli hastanelerde kaldık. Bu yaşa geldi ama hep hastaneye gidiyoruz. Hiç doğum gününü kutlayamadık. Bugün çok mutlu oldu. İlk defa oğlumun doğum gününü kutladık. Ben onun doğum gününü kutlamayı hep istiyordum ama bir türlü kısmet olmadı. En azından bugün oğlumun yüzü güldü” ifadelerini kullandı. “İlk kez kendi pastasını yedi” Ogün Sever Okur ise Ramazan’ın mutluluğu nedeniyle çok duygulandığını anlatarak, “Ramazan’ı uzun zamandır tanıyorum ve ailesinden onun bugün doğum günü olduğunu öğrendim. Bizlerde ona böyle sürpriz yapalım istedik. Bu tarz organizasyonları sürekli yapıyoruz. Başkasının doğum günü olsa bile pastasını dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocuklara gönderenler oluyordu. Ramazan her pasta geldiğinde koşarak yanımıza geliyordu. Bu seferde kendi doğum gününü kutladı. İlk kez kendi pastasını yedi. Annesi ve biz çok duygulandık” dedi. Öte yandan Ogün Sever Okur dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocukların doğum günlerini kutlamaya devam edeceklerini söyledi.