ASAYİŞ - 30 Temmuz 2024 Salı 11:19

Marmaris’in en büyük yangınının üzerinden 3 yıl geçti

A
A
A
Marmaris’in en büyük yangınının üzerinden 3 yıl geçti

Muğla’nın Marmaris ilçesinde 2021 yılında 29 Temmuz’da başlayan ve 9 bin 52 hektarlık alanın zarar gördüğü, tarihe ’Büyük Marmaris yangınları’ olarak geçen yangınların üçüncü yılında Marmaris’te yaşayan vatandaşlar o günleri "Hala rüyalarımızda görüyoruz, çok ciddi travmalar yaşadık, umarım aynısını bir daha yaşamayız" sözleriyle dile getirdiler.

Armutalan Mahallesi’nde başlayan Marmaris’in neredeyse tüm mahallelerini etkileyen büyük orman yangınlarının üçüncü yılının ardından Orman Genel Müdürlüğü ve Orman İşletme Müdürlüklerinin yaptıkları çalışmalar ile yanan alanlar yeniden dikilen fidanlar ile yeşermeye başladı. Yangında en çok etkilenen mahallelerden olan İçmeler Mahallesi’nde yaşayan ve yangınların sonrasında dernek kurarak gönüllülerin de desteği ile ağaçlandırma çalışmalarına başlayan vatandaşlar, Orman İşletme Müdürlüğü ve Milli Parklar Müdürlüğü yetkilileri ile koordineli olarak yangının izlerinin silinmesi için ellerinden geleni yaptıklarını belirttiler.

Marmaris’in en büyük yangınının üzerinden 3 yıl geçti

"Korkularımızı ağaç dikerek atlatıyoruz"

İçmeler Mahallesi’nde yaşayan ve 2021 tarihinde çıkan orman yangınına şahit olan 13 yaşındaki Melek Bayri, "Ben orman yangınları olduğunda 10 yaşındaydım, açıkçası çok bir şey anlayamadım. Çünkü o kadar spontane gelişti ki her şey. Bir anda şu taraftaki dağda kıvılcımların atıldığını gördük ve yaklaşık birkaç dakikada hemen şu karşıda gördüğünüz dağa sıçramıştı. O kadar hızlıydı ki bizim evimiz burada tam olarak karşısında olduğu için o kadar çok korkmuştum ki. Hani ifade etmek benim için gerçekten çok zor. O zaman 5-6 yaşlarında bir kuzenim vardı. Onun ağlaması, çığlığı babam özellikle çok panik olmuştu. Hiç ben onu o kadar panik görmemiştim. Yani çok zordu. Bu sene arkadaşlarımla birlikte okul olarak biz ağaç dikimlerine gittik. Babamlar aynı şekilde muhtarımız Ali beyle birlikte dikimler ve projeler gerçekleştiriyorlar. Bunlara katıldığım için çok mutluyum ve elimden geldiğince dikimlere ve ağaçlandırmalara yönelik çalışmalara katılmaya çalışıyorum. Bu konuda bilinç sahibi olmak için de elimden geleni yapıyorum" dedi.

Marmaris’in en büyük yangınının üzerinden 3 yıl geçti

Melek Bayri ayrıca "Hani orada keyif yapmak çok güzel bir şey ama bu denli yerlerde çok tehlikeli olabiliyor. O ufacık kıvılcım bile çok hızlı yayılıyor. Çünkü çamlar ve otlar çok sık olduğu için oradaki mangal, yanan izmaritleri özellikle yola fırlatıveriyorlar ve bu yaz günlerinde çok dikkat etmemiz gereken şeyler kesinlikle" diyerek yangına karşı uyarıda bulundu.

"Hala rüyalarımda görüyorum"

Marmaris’te yaşayan turizmci Nevcihan Eren de 29 Temmuz 2021 orman yangınları ile ilgili olarak, "Yangın buradan aştıktan sonra hemen sanki benzin tutuşmuşçasına bir anda her yeri alev topu sardı. Bahçede ve burada çam ağaçlarımız vardı hepsi yandı. Üç yıl önce bugün öyle bir iki hafta düşünün ki hala rüyalarımızda ara ara gördüğümüz ciddi ağır travma yaşadığımız iki hafta, tam üç yıl oldu. O gün iş yerimdeydim. Zaten yangın başladığında hemen tedbirlerimizi almaya başlamıştık. Diğer iş yerimize geldik çünkü hemen ormana en yakın noktada bu bölgede herkes çatıları ıslatmaya başladı hortum çekip. Dağ tutuştuğu anda da zaten hiçbir şekilde önü alınamadı. Çok ciddi bir yangın fırtınası oluştu. Bütün bahçemizdeki ağaçlar tutuştu. Bir arka sokaktaki evlerin çatıları tutuştu" şeklinde konuştu.

Marmaris’in en büyük yangınının üzerinden 3 yıl geçti

"Yangından sonra hemen bir oluşuma girdik"

Nevcihan Eren yangınların ardından yaşadıklarını atlatmanın çok zor olduğunu belirterek, "Yangından sonra hemen bir oluşum içine girdik. Marmaris Ağaçlandırma ve Doğa Koruma Derneği’ni Ali Demirtaş kardeşimiz kurdu. Biz de dernek üyeleri olarak yanında bulunduk. Hemen ilk sene fidan dikimlerine başladık. Yaklaşık 2 yıldır aktif olarak kışın dikim zamanında dernek üyeleri olarak ağaç dikiyoruz. Ulaşılamayan bölgelerde tohumlama çalışmaları yapıyoruz. Trekking gruplarımız var, motokros gruplarımız var. Onlarla bizlerin çıkamayacağı noktalara tohum atma etkinlikleri yapılıyor. Onlar gelip tohum atıyorlar. Yine Kasım ayında dikim etkinliklerimiz başlayacak" diye konuştu. Eren, özellikle hafta sonlarında dikim zamanı geldiğinde tüm aileleri çocukları ile birlikte Kasım ayında başlayacağı fidan dikme etkinliklerine davet etti.

Marmaris’in en büyük yangınının üzerinden 3 yıl geçti

"Cehennem günü gibiydi"

Büyük Marmaris yangınlarında gönüllü olarak söndürme çalışmalarına katılan ve yangınların ardından diktiği fidan ve tohumlar ile ’Marmaris’in orman dedesi’ olarak anılan Marmaris Ağaçlandırma ve Doğa Koruma Derneği Başkanı ve İçmeler Mahalle Muhtarı Ali Demirtaş o gün ve sonrasında yaşadıklarını anlattı. Demirtaş, "Yangın aşağı yukarı gündüz saat 1 sularında başladı. Önce tabii bu kadar büyüyeceği tahmin edilemiyordu. O gün tam burası cehennem yeriydi. Yani şu anda bulunduğumuz alanda bulunmamız imkansızdı. Çünkü ileride 500 metre yere kadar ısıyı hissedebiliyorsunuz. Burası aşağı bir 10 kilometrelik alan birden 15 dakika içinde yandı. Kızılçamlar cayır cayır yanarken inanılmaz ses çıkarttılar ve yanarken oksijeni çektiği için de inanılmaz bir vakum etkisi oluşturdu. Tam bir cehennem günü gibiydi. Umarım bir daha aynısını yaşamayız" ifadelerini kullandı.

Marmaris’in en büyük yangınının üzerinden 3 yıl geçti

"Milyonlarca tohumu toprakla buluşturduk"

Demirtaş, yangınlar söndürüldükten sonra yaşananlardan da bahsederek, "Tabi en kötüsü ilk birkaç haftasıydı dağları gördükçe hatta o yangından sonraki taşların sıcaklığı geçmedi. Sanki fırının içinde kavrulur gibi hissettik sürekli ve hep ’bir şeyler yapmamız gerekiyor, bir şeyler yapmalıyız’ diye bir baskı oluşmaya başladı bizde. Daha sonra 11 Kasım’daki etkinlikle birlikte ilk ağaç seçimimizi yaptık. Hemen ilerideki İçmeler Bayrak Tepenin olduğu bölgeye sırasıyla Orman şeflerimiz, Orman Müdürümüzle, Milli Parklar Müdürümüzle tanıştık. Bu anlamda çok verimli işler yaptık. İlk yıl Bayrak Tepenin olduğu yere 10 binin üzerinde ağaç diktik. Bu ağaçlar ağırlıklı olarak bölgeye uygun kızılçam türü ağaçlar. Daha sonra bölgemizde yetişebilecek erguvan, akasya. Yine bölgemize uygun keçiboynuzu türü ağaçlar. İlk yıl 10 binden, 10 binin üzerinde 2 yıl ve üçüncü yıl olmak üzere toplam şu anda 30 binin üzerinde ağaç diktik. Bu etkinliklerimizin yanında yeri geldi 10-15 kişiyle çıktık, yeri geldi birkaç kişiyle diktik, yeri geldi yüzlerce hatta iki yüz, üç yüz kişi olduk. Hatta ve hatta bu yıl yaptığımız etkinliğe belki bin kişi katıldı. Biz olabildiğince tabana yayıp burada farkındalık oluşturduk. Yüzlerce öğrenci geldi, yüzlerce kurum katıldı ve şu ana kadar milyonlarca tohumu toprakla buluşturduk. Umarım bir 10 yıl sonra yeniden burada ormanları görmeye başlayacağız" dedi ve tüm vatandaşı fidan dikim seferberliğine davet etti.

Güldemet Kızıl

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Hakkari Valisi Çelik: “Bin 800 kişilik kurtarma ekibi kurduk” Hakkari Valisi Ali Çelik, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş başkanlığında düzenlenen ve 81 İl Valiliğinin katılımıyla gerçekleştirilen İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) değerlendirme konulu video konferans toplantısına katıldı. 13 Ekim Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü kapsamında yapılan toplantıya Vali Ali Çelik’in yanı sıra, Vali Yardımcıları Buğra Karadağ, Tayyar Emre Mahmutoğlu ve Abdulkadir Işık, AFAD İl Müdürü Resul Karadeniz, AFAD ilgili birim yetkilileri ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdür Vekili Cengiz Adıgüzel yer aldı. Toplantıda, afet risklerinin en aza indirilmesi amacıyla yürütülen İRAP çalışmaları değerlendirilerek, illerdeki mevcut durum ve atılacak adımlar ele alındı. Ayrıca, yerel düzeyde afet risklerinin azaltılması, olası afetlere karşı hazırlık seviyesinin artırılması ve koordinasyonun güçlendirilmesi gibi konular üzerinde duruldu. Vali Çelik toplantı sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada, toplantıda ele alınan konular ve ilimizde afet risklerinin azaltılmasına yönelik yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Vali Çelik, “Bugün, İçişleri Bakanlığımızın koordinesinde 81 il valisi, AFAD temsilcileri ve ilgili paydaşlarla, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen 13 Ekim Uluslararası Afet Günü vesilesiyle bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantının temel amacı, İl Afet Risklerinin Azaltılması kapsamında İçişleri Bakanlığımız tarafından AFAD Başkanlığı’nın koordinesinde yürütülen ve illerin “İRAP” olarak isimlendirilen İl Risk Azaltma Projesi kapsamındaki risklerin düzenli olarak kontrol edilmesini sağlamaktır. Ocak ve Haziran aylarında düzenli olarak iki toplantı yapılıyor. Bugün vesilesiyle bu genel durumu tekrar değerlendirdik. Türkiye genelinde eş zamanlı yapılan bu toplantının Hakkâri kısmına gelecek olursak, AFAD İl Müdürlüğümüz ile ilimizde meydana gelebilecek afetlere ilişkin hem riskli gördükleri konuların üzerinden geçme şansı bulduk hem de ne yapmamız gerektiğine ilişkin bir zemin oluşturduk. Olası bir afet ve depreme karşı önlemlerimizi aldık ve almama devam ediyoruz. Hakkâri için öncelikli hedefimiz daha sağlam bir yapı stoku oluşturmaktır. Otluca köyünde olası bir deprem için lojistik bir depo yapacağız. Bütün yardımlar burada toplanacak. Yine burada bin kişilik konteynır kent kurulacak ve burada 5-6 bin kişi barınabilecek. Etüt ve proje çalışmaları devam ediyor. Bunun benzeri aynı Yüksekova ilçesinde yapılacak” dedi. "İlimizde belirlediğimiz kamu kurum ve kuruluşlarına düşen 240 görev bulunmaktadır’’ Vali Çelik, “Bu kapsamda, ilimizde belirlediğimiz kamu kurum ve kuruluşlarına düşen 240 görev bulunmaktadır. Bu görevler, hem depremselliğin etkisini azaltmak hem de çığ ve toprak kayması gibi afetleri önlemek için belirlenmiştir. Bu görevlerin bir kısmı Devlet Su İşleri’ni, bir kısmı belediyeleri, bir kısmı ise karayollarını ilgilendirmektedir. Birkaç örnek vermek gerekirse, İRAP kapsamında Çukurca ilçemiz Akkaya köyünde yapılan kaya düşmesi ıslahı projesi hazırlandı. Diğer bir örnek ise, Hakkâri Merkez için en önemli konu başlıklarından biri Mir Kalesi’nde meydana gelen kaya düşmeleri sonucu yaşanan yaralanmalar ve altındaki yerleşim yerlerindeki risklerdir. Bu bölgeye yönelik kapsamlı bir ıslah ve düzenleme projesi yapıldı, yol haritamız belirlendi. Yakın zamanda yapacağımız çalışmalarla Mir Kalesi afet riskli bölge olmaktan çıkacak” diye konuştu. Gürdere köyünde toprak kaymasını önlemek için bir proje hazırlandı ve bu projeye ait ödenek AFAD’dan sağlandığını ifade eden Vali Çelik, “Depremle ilgili vatandaşlarımızın gündeminde olan bir diğer konu ise deprem olursa uzakta kalırsak yardımın nasıl ulaşacağı ve geçici barınma sürecinin nasıl karşılanacağıdır. Bu konuyu da özel gündemimizde değerlendirdik. İçişleri Bakanlığımız ve AFAD’ın desteğiyle lojistik depo yapılması konusunu gündeme aldık. Şu anda zemin etütleri yapıldı, proje çalışmaları devam ediyor. Hakkâri merkezde bütün yardım malzemelerinin konulacağı Otluca’da bir lojistik depo yapılacak. Projesi biter bitmez ihalesi gerçekleştirilecek. Aynı bölgede bin konteynerden oluşan bir konteyner kent inşa edilecek, bu çalışmanın proje aşaması da devam ediyor. Benzer çalışmalar Yüksekova ilçemizde de yapılacak. Bir diğer önemli başlık ise ihtiyaç halinde geçici barınma için çadır stoklarıdır. Hakkâri Merkez’de 2 bine yakın, Yüksekova’da ise 3 bin 600’e yakın çadır kamu kurumlarımıza ait depolarda stoklandı. Ayrıca, arama kurtarma ekipleri kapsamında bin 800 kişiden oluşan 56 arama kurtarma timi oluşturuldu. Bu timlerin ihtiyaç duyduğu bütün ekipmanlar satın alınarak Hakkâri’ye getirildi. Ekiplerimizin sorumlu olacağı alanların planlaması yapıldı ve ilk müdahale edilmesi gereken alanlar belirlendi” diye konuştu.
Kayseri Dünyanın ‘en modern’ mobilya fuarı KUMSmall’da kapılarını açtı Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük karma AVM’si olan KUMSmall AVM’de dünyanın en modern mobilya fuarı mottosuyla düzenlenen Mobilya Fuarı, kapılarını ziyaretçilerine açtı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından KUMSmall AVM’de açılan Mobilya Fuarı’na Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Kayseri Mobilyacılar Odası Başkanı ve KUMSmall AVM Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Sarıkaya, protokol üyeleri, firma temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Programın açılış konuşmanı yapan Kayseri Mobilyacılar Odası Başkanı ve KUMSmall AVM Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Sarıkaya, “Böyle değerli bir alanı yaptık ama bu değerli alanı hem Kayseri ve bölgemizde hem de Türkiye’de insanlarımıza anlatmak zorundayız, tanıtmak zorundayız. Ticaretteki iddiamızı da ortaya koymak zorundayız. Burası doğal bir fuar alanı. Gerçekten böyle bir güzel bir merkezde yaklaşık 200 tane mağazamızda net 120 bin metrekare alanda mobilyamızı ürünlerimizi sergiliyoruz. Bunu da farklı bir anlayışla dünyanın en modern fuar alanı diyerek farklı bir pazarlama tekniğiyle hem Türkiye’de hem de dünyada ki büyük pasta arenasından pay almak adına Yeni bir vizyonla sahneye çıkıyoruz. Nisan ayında yine buradaydık. Sayın Bakanımız, sayın Valimiz, belediye başkanlarımız o dönem Modaşov adı altında bir festival gibi başlamıştık. Mayıs ayında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden sağ olsun Ticaret Odası Başkanımız Ömer Gülsoy başkanımızın da çok büyük destekleriyle fuar düzenleme yetki belgemizi aldık. Şu an tamamıyla bir fuar statüsünde, fuarlar takvimine girmiş olarak bu organizasyonu yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki Nisan ayında da çok daha farklı bir organizasyona imza atacağız. Mobilyalar Odası’nda ben 1992 yılında başladım. 2000-2001 yıllarında da Dünya Ticaret Merkezi’nde eski fuar alanı dediğimiz yerde de ilk mobilya fuarları yaptığımız günleri inanın dün gibi hatırlıyorum. Şu anda fuar ibaresiyle başlayınca o günler aklımıza geldi. Çadırlarda düzenlemiştik. Hatta bir Haziran ayında çok ciddi bir yağmur yağmıştı ve ürünlerimiz sular altında kalmıştı. Bugün de mobilya fuarı olarak yola çıktık. Yerleşik mağazalarımızda Türkiye’mizin en önemli mobilya markaları var. Fakat ara koridorlarımızda ve özellikle yukarıda da o gün ilk defa fuara katılmaya zorladığımız firmalarımız gibi bugün de gel seni vitrine çıkaralım diye fuara çekmeye zorladığımız KOBİ’lerimiz, orta boy büyüklükteki KOBİ’lerimiz, küçük KOBİ’lerimiz var. Bu günün büyükleri o günün inanın 20-22 yıl öncesine döndüğümüzde onlar da inanın çok farkları yoktu. Bu işte cesaret işi. Biz bu işi daha önce yaptık. Dünya fuarlarını çok kez ziyaret ettik. İnşallah bundan sonraki özellikle Nisan’daki fuarımızın da çok daha profesyonel ve yurt dışı kaynaklı buradan tüm haziruna bakanımıza, valimize ve sizlere söz vererek sözlerime devam etmek istiyorum. Kayseri’miz bildiğiniz gibi Türkiye mobilya sektöründe lider üretim şehri. 3 OSB’si 8 küçük sanayi sitesi var. Benim kendi odamda 2 bin yirmi küsur tane kayıtlı üyem var. Sanayi ve ticaret odamızla beraber de 4 binden fazla bu şehirde mobil üretimiyle iştigal eden firmalarımız var. Böyle bir büyüklüğümüz olmasına rağmen Türkiye’nin dünya ticaretindeki payı yüzde 1,5 ve Kayseri’mizin dünya ticaretindeki payı da binde 3. Yani 300 milyar dolar. Türkiye’nin payı 4,5 milyar dolar Kayseri’mizin payı 1 milyar dolar. İşte bizim asıl derdimiz tasamız, kaygımız tamamı bu. Biz ülke olarak, şehir olarak neden dünya pazarlarından böyle küçük bir pay alıyoruz. Öncelikle bizim bir araya gelmemiz gerekiyordu. KUMSmall ve bu bulunduğumuz sanayi sitesinde bu fiziki kümelenmeyi yaptık. KUMSmall’da da şu anda her bir firmamızın yurt dışında tek başına mücadele etmesi yerine biz artık bu sahnede KUMSmall olarak varız. Hem Kayseri mobilyası hem de Türk mobilyası için artık inşallah dünyadaki tüm fuarlarda ki özellikle bilinçli bir şekilde Nisan ayında sayın bakanımız ve İhracat Genel Müdürümüz buradalardı. Bu sefer de bizi kırmadılar. Teşekkür ediyoruz” dedi. Sarıkaya, sürdürülebilirlik için var güçleri ile çalıştıklarını söyleyerek, “Ticaret Bakanlığımızın çok inanılmaz yurt dışında teşvikleri, destekleri var. KUMSmall olarak biz bunlardan faydalanmak için hemen hemen bütün hazırlıklarımız bitti. İnşallah bundan sonraki aramamız yurt dışındaki ve pazarlardır. KUMSmall 300 bin metrekarelik alanıyla büyük alanıyla çok büyük bir ufkun eseri inanın. Bu büyük ufuk küçük işlerle uğraşmak istemiyor. Dolayısıyla bizim KUMSmall gibi bir değeri Kayseri ve ülkemiz mobilya sektörünü Avrupa’ya, Orta Doğu’ya ve Amerika’ya nasıl taşır, taşımak için de neler yapar? Biz bunların peşindeyiz. KUMSmall AVM’de yaptığımız mobilya fuarı da Kayseri mobilyasını geleceğe taşıyacak. Türkiye ve dünyaya açacak en büyük argümanlardan birisidir. 300 bin metrekare kapalı alanıyla birlikte TÜYAP ve CNR’ın da ikisinin birleşim metrekarede biz burada ürün sergiliyoruz. Şu anda koridorların üst kattaki fuar alanındaki yaklaşık 30 bin metrekareyle 150 bin metrekare gibi Türkiye’nin en büyük fuar merkezi olduğunu da iddia ediyoruz. İnanın burada şehirdeki herkesin emeği var. Bu emeklerle buraya geldik. Şehirdeki bu güzel yansımanın eseri olarak böyle projeler ortaya çıktı. Yapım aşamasında çok zor gibi görüyorduk ama artık yapım aşaması bittiği için yapmak kolaymış. Geldiğimiz son noktada da buraları sürdürebilmek adına var gücümüzle gece gündüz çalışıyoruz, çalışmaya devam ediyoruz. Bakan yardımcımıza ve İhracat Genel Müdürümüze katıldıkları için teşekkür ediyorum. Fuarımızın hayırlı ve bereketli geçmesini diliyorum” ifadelerini kullandı. Kayseri’nin üretim gücüne şahit olmanın büyük bir memnuniyet meselesi olduğunu söyleyen Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, “Ülkemiz mobilya ihracatını ivmelendirmesini beklediğimiz, sektörünün en önemli organizasyonlarından biri olan KUMSmall Mobilya Fuarı’nda sizlerle bir araya gelmek, Kayseri’nin üretim gücüne yakından şahit olmak bizler için ayrıca büyük bir memnuniyet vesilesi. Fuarımızın bu denli geniş katılımla ve çeşitlilikle gerçekleştirilmesi, aslında bir anlamda Kayseri sanayisinin ve Türk mobilyacılığının geldiği noktayı göstermesi açısından da büyük önem taşıyor. Türkiye bugün; mobilya üretim kapasitesi, kalitesi ve tasarım gücü ile dünya pazarlarında kendine sağlam bir yer edinmiş durumda. Özellikle son yıllarda gerçekleştirdiğimiz ihracat atılımlarıyla ve net ihracatçı yapısıyla mobilya sektörü; Türkiye’nin dış ticaretinde önemli bir konuma yerleşmiştir. Türk mobilya sektörünün her geçen gün büyüyerek global pazarda daha da güçlü bir şekilde yer alması, katma değeri yüksek üretim anlayışı ve tasarım odaklı çalışmaların yanı sıra, siz ihracatçılarımızın bitmek tükenmek bilmeyen azmi ve isteği sayesinde mümkün olmuştur. Mobilya sanayimiz, yerel dinamiklere bağlı kalmanın ötesinde, küresel eğilimleri yakından takip ederek, hem tasarımda hem de üretimde dünyaya ilham vermektedir. Bu gerçekten hareketle; Türk mobilyası, her geçen gün daha fazla ülkenin evlerinde, iş yerlerinde ve kamusal alanlarında yer bulmakta, ülkemizin marka değerini global ölçekte artırmaktadır. 2003 yılında sadece 456 milyon dolar olan mobilya ihracatımız, 2023’te 4,5 milyar dolara ulaşarak geçen bu sürede 10 kata yakın bir artış göstermiş ve dünya ihracatında ilk 10 ülke arasına girmeyi başarmıştır. Ayrıca, yaklaşık 1,3 milyar dolarlık yonga levha ve MDF ihracatımız; mobilya tedarik zincirlerindeki gücümüzü de ortaya koymaktadır. Bu başarıları yakalamak kadar sürdürülebilir kılmak da aynı öneme sahip. Bu yolda, sanayicilerimizin inovasyona, sürdürülebilirliğe ve dijital dönüşüme odaklanmalarına büyük önem veriyoruz. Bu vesileyle, sanayicilerimizle el ele vererek Türk mobilya sektörünü geleceğe taşıyacak adımları hep birlikte atacağımıza olan inancımı vurgulamak isterim” dedi. Bakan Yardımcısı Ağar, “Mobilya sektörü dünyada 200 milyar doları aşan bir ticaret hacmine sahip. Ülkemizin ise dünya mobilya pazarından aldığı pay, son 20 yılda binde 4,35’ten yüzde 2’ye ulaştı. Amacımız, bugüne kadar sizlerle omuz omuza vererek ulaştığımız bu aşamayı daha yukarı seviyelere ulaştırmak. Biliyoruz ki bu kolay bir yol değil. Önümüzde, her geçen gün zorlaşan ve karmaşıklaşan bir küresel rekabet ortamı var. Böylesine zorlu bir küresel arenada yer edinmek, Türk bayrağını en iyi şekilde temsil etmek adın a; ihracatçılarımızın, sanayicilerimizin verdiği çabaların farkındayız. Bugün sizlere memleketin Kayseri’den seslenmek benim için ayrı bir gurur vesilesi. Konumuyla, ürettiği katma değerle, sahip olduğu ticaret kültürüyle Anadolu’muzun tam göbeğinde bir üretim, sanayi ve ticaret vahası kurmayı başaran Kayseri, pek çok şehrimize de örnek olmuş, ilham vermiştir. Zengin bir zanaatkarlık geleneğine sahip olmakla birlikte bu geleneği modern üretim teknikleri ile birleştiren Kayseri, Türk mobilya sanayine yön veren, ileriye taşıyan lokomotif illerinden biri konumundadır. Bugün Kayseri’miz mobilya ihracatımızın dörtte birinden fazlasını gerçekleştiren bir konumdadır. İlimiz, yeni tasarımları ile tüketici beklentilerini karşılamakta ve kaliteyi ön planda tutarak yüksek standartlarda ürünler sunmaktadır. Bu üretim gücünden hareketle hayata geçirilen; 300 bin metrekare kapalı alanda kurulu, 200’den fazla markaya ev sahipliği yapan KUMSmall Mobilya AVM ise; kurulduğu tarihten bugüne, 365 gün devam eden fuar konseptiyle Kayseri’ye ve mobilya sektörümüze yeni bir soluk getirdi. Mevcut firmalarımızın yanı sıra; 50 firmamızın da bu fuara ilgi göstererek katılım sağlaması fuardan beklentilerimizi haklı çıkarmaktadır. İlki bu yıl Nisan ayında ‘Mobilyada Moda Show” adı altında gerçekleşen organizasyonun TOBB’un fuar takvimine girerek fuar kimliğine kavuşması da bizleri ayrıca sevindirmiştir. Bugün burada sizlerle bir araya gelmekten duyduğum memnuniyeti tekrar ifade ederek, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sektör ihracatının geliştirilmesi ve karşılaştığınız sorunlara çözüm bulunabilmesi amacıyla sizlerle iş birliği içerisinde hareket edeceğimizi vurgulamak istiyorum. Bu vesileyle; bu organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” ifadelerini kullandı. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de, “Hep söylüyorum; bir şehir, Anadolu’nun ortasında ağlamadan, sızlamadan, bahane üretmeden bir başarı hikayesi yazıyor. Bütün dezavantajları avantaja çevirmek için, eğer yarası varsa yarasını kendisi sarmak için birlik ve beraberlik içerisinde mücadele ediyor. İşte böyle devasa bir hayali gerçeğe dönüştürüyor devletinin desteği ile. Fuarlar düzenliyor, yurtdışında fuarlara gidiyor, büyükelçileri Kayseri’ye getiriyor. Ne yapılması gerekiyorsa STK’ları, iş insanları ve belediyeleriyle onu yapmaya çalışıyor. Biz Kayseri’yi çok seviyoruz, Kayserililer Kayseri’yi çok seviyor ama her şeyden daha çok Türkiye’yi seviyor. Her Kayserili ihracatı milli bir görev olarak, düşünerek bu işleri yapıyor. Ben gerçekten KUMSmall AVM’de bu fuar değil sadece büyük bir mücadele verdiklerini, gece-gündüz çaba sarf ettiklerini, çalıştıklarını, tırnaklarını kazıyarak bir şeyler yapmak istediklerine şahidim. Onları tebrik ediyor, ayakta alkışlıyorum” dedi. Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesilmesinden sonra protokol üyeleri tarafından mobilya fuarı gezildi. Mobilya Fuarı 8-13 Ekim arasında misafirlerini ağırlayacak.
Burdur Burdur’da yaşlı adamı öldürüp karısını yaralayan zanlı 3. kez hakim karşısında Burdur’da 30 Ekim 2023 tarihinde yaşlı adamı öldürüp karısını yaralayan zanlının yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü. Mahkeme heyeti dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Burdur’da 30 Ekim 2023 günü bakıcılarının kapıyı açamaması sonrası ihbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından açılan pencereden içeri giren polisler tarafından, darp edilip bıçaklanarak öldürülmüş halde bulunan Bayram Sertcan (76) ve yaralı eşi Zehra Sertcan (67) olayıyla ilgili, bin 500 saatlik kamera kaydı inceleyen ekiplerin yaptığı 10 günlük araştırma neticesinde zanlı Ayhan U. (37) dün gece polisin yaptığı operasyonla gözaltına alınmış, şüphelinin evinde yapılan incelemelerde olay anında kullanılan suç aleti bıçak, tıbbi eldiven, altın bileklik ve 3 bin 605 TL para ele geçirilmişti. Emniyetteki ifadesinde suçunu itiraf eden cinayet zanlısı Ayhan U., çıkarıldığı mahkeme tarafından kasten adam öldürme ve kasten adam yaralamak suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sanık Ayhan U.’nun ’kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, ’nitelikli Yağma’ suçundan 15 yıla, ’kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün Burdur Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada Sanık Ayhan U., maktul Bayram Sertcan’ın oğlu Osman Sertcan, kızı Arzu Özçoban ve avukatları hazır bulundu. Görülen duruşmada müşteki avukatı savcılık tarafından hazırlanan sanık Ayhan U.’nun maktul Bayram Sertcan’a karşı "Kasten öldürme", eşi Zehra Sertcan’a karşı gerçekleştirdiği yaralama eylemi nedeniyle de "Kasten öldürmeye teşebbüs", "nitelikli yağma ve suç delillerini yok etme" suçlarından cezalandırılması mütalaasına katıldıklarını belirtti. Sanığın üst sınırdan indirimsiz cezalandırılmasını talep etti. Mahkemede söz verilen Sanık Ayhan U. daha önce vermiş olduğu savunmaları tekrar ederek "Takdir mahkemenindir" dedi. Mahkeme heyeti dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve sanık avukatının ek savunma için süre istemesi üzerine mahkemeyi ileri bir tarihe erteledi.