SAĞLIK - 18 Şubat 2021 Perşembe 13:25

Korona virüsü yenen doktor: "Hayata bakış açım değişti"

A
A
A
Korona virüsü yenen doktor: "Hayata bakış açım değişti"

Niğde’de korona virüse yakalanıp 18 gün yoğun bakımda geçen tedavi sürecinin ardından görevine dönen 27 yıllık Aile Hekimi 53 yaşındaki Ramazan Koçyiğit, zorlu geçen hastalık ve tedavi sürecinde yaşadıklarını anlattı.

Niğde’de korona virüse yakalanıp 18 gün yoğun bakımda geçen tedavi sürecinin ardından görevine dönen 27 yıllık Aile Hekimi 53 yaşındaki Ramazan Koçyiğit, zorlu geçen hastalık ve tedavi sürecinde yaşadıklarını anlattı. Sağlığına kavuştuktan sonra hayata bakış açısının değiştiğini ifade eden Koçyiğit, “Artık hayata eskisi gibi eleştirel bazda bakmıyorum, her şeye olumlu bakıyorum” dedi.


Niğde Merkez Hidayet Okay Sağlık Ocağında Aile Hekimi olarak görev yapan Koçyiğit, “27 yıllık pratisyen hekimlik görevim var. Covid-19’a 30 Kasım tarihinde yakalandım. 30 Kasım’da yapılan testimde pozitif çıktı. Yaklaşık bundan 3-4 gün önce hafif bir kırgınlık, halsizlik, keyifsizlik şikayetlerim vardı. Bundan bir gün sonra, şiddetli bir baş ağrısı, bel ağrısı ve boğaz ağrısı başladı.Covid-19’a yakalandığımdan şüphe ettim ama evde istirahat ederek atlatabileceğimi düşünüyordum. Çocuklardan, ailemden ve diğer toplumdan uzak durmaya çalıştım. Kendimi izole ettim. İki günden sonra test yaptırdım pozitif çıktı. Bu noktada hastanede tahlillerim yapıldı, akciğer tomografisi çekildi. akciğer bulgularının iyi olduğu, tahlillerin iyi olduğu, evde atlatabileceğim söylendi. Sağlık Bakanlığının verdiği ilaçlardan başladım, 2 gün evde hem istirahat ettim hem izolasyonda kaldım, ilaçlarımı da kullandım. Ama ikinci günün sonunda çokta iyi olmadığım için tekrar hastaneye gittim. Tekrar yapılan tahlillerde, tahlil sonuçlarında enfeksiyon arttı. Radyolojik bulgularda ilerleme olduğu söylendi, hastaneye yatış verildi. İki gün serviste akciğerden inhale edilen ilaçlarla tasfiye edildim. Oksijen tedavisi aldım. ama burada çok yoğun bir oksijen ihtiyacım vardı. Aldığım nefes kendime yetmiyordu. sürekli nefes almakla meşguldüm. Tabii ki moralim bozuluyordu. Çok hasta olduğunuzu düşünmeseniz de, yenebileceğinizi düşünseniz de, kısmen dönem dönem moralinizin bozulduğu, olumsuz şeyleri düşündüğünüz oluyordu” dedi.



Yoğun bakım sürecinde 4 gün uyutularak entübe edildim


Yoğun bakım sürecinde 4 gün uyutularak entübe edildiğini anlatan Koçyiğit, “Durumum daha iyi olmadığı için, oksijen popülasyonum düştüğü için beni yoğun bakıma aldılar. Yoğun bakım sürecinde 4 gün uyutularak entübe edilmişim. Yoğun bakımı çok hatırlamamakla birlikte, bana anlatılanlarla birlikte, 4 gün entübe edilmişim. Kan değerlerimdeki taze bulgularda bir artış olmuş. Yani bağışıklık sistemimizi baskılayıcı ilaçlar kullanmışım. Buradan da bir hafta kadar benim kan değerlerimde, akciğer radyolojik bulgularımda çok anlamlı düzelmeler olmamış. Dolayısıyla da dışarıda bekleyen ailem, çocuklarım, annem, abim çok büyük tedirginlikler yaşamışlar. Ben olayı hatırlayamasam bile sevdiğimiz insanlar bizim hakkımızda bizden dolayı endişelenmişler. Yoğun bakım döneminden sonrada, normal servis dönemini hatırlayabiliyorum ama gene oksijene ihtiyacım fazlaydı, oksijen tedavisi alıyordum ilaçlarımı da kullanıyordum. Çok yoğun bir dönemden geçmişim, benim hatırlamadığım dönemde yakınlarım çok fazla üzüntülü anlar yaşamışlar” ifadelerini kullandı.



"Ölüm çizgisine varıp tekrar dönmüşüm"


"Deyim yerindeyse ölüm çizgisine varıp tekrar dönmüşüm" diyen Koçyiğit, "Bu dönemden sonrada tabii ki moralimizi bozmamak gerekiyor. Hastaneye yattığımda çok olumsuz şeyler düşünmemiştim. Ben bu hastalığı atlatabilirim diye kendime inanıyordum ama dönem dönem de olsa ’acaba ben sakat kalır mıyım, acaba bu işin sonucunda tedavi olamaz mıyım’ gibi düşüncelerim de olmadı değil. Yoğun bakımdan çıktığımda yarım dakika kadar ayakta kalamıyordum. O kadar halsizdim. Yorgunluk vardı. Taburcu olduktan sonra, her gün biraz egzersiz yaparak, solunum egzersizleri yaparak, yavaş yavaş yürümeye, yavaş yavaş günlük hayata alışmaya başladım. Şimdi fizik tedavi görüyoruz. Fizik tedavinin de oldukça olumlu sonuçlarını aldık” şeklinde konuştu.


Sağlığını kavuştuktan sonra hayata bakış açısının da değiştiğini dile getiren Koçyiğit, “Yoğun bakım sürecinden sonra hayata bakış açınız değişiyor. Artık hayata eskisi gibi eleştirel bazda bakmıyorum, her şeye olumlu bakıyorum, her şeye ’olur’ diyorum. Bu dünya bugün var, yarın yok. Aldığımız bir nefes, insanları kırmaya, tartışmaya, insanlarla, günlük işlerle hiç meşgul olmamaya çalışıyorum. Gerçekten de iç dünyamda günlük işlerin hiçbir değeri yok. Önemli olan insanlık, insan olabilmek, insan kalabilmek diye düşünüyorum. ve şunu da söylemek istiyorum. Bu hastalığa yakalanmamak elinizde. Bizim elimizde olan maske mesafe, hijyen kurallarına uyduğumuzda yakalanmayacağınızı, bu hastalığın bize gelmeyeceğine inanıyorum. Bu arada, beslenme, hareketli yaşam önemli birde aşılarımızı mutlaka hiçbir şüphe altında kalmadan yapılalım. Hem kendimizi hem sevdiklerimizi hem de toplumumuzu korumuş olalım” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Serdar Topraktepe: “Hakem takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandı” Beşiktaş Yardımcı Antrenörü Serdar Topraktepe, hakem Volkan Bayarslan’ın takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandığını söyledi. Topraktepe, Al-Musrati’nin gördüğü kırmızı kartın ise doğru olduğunu belirtti. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, deplasmanda Fenerbahçe’ye 2-1 mağlup oldu. Beşiktaş Yardımcı Antrenörü Serdar Topraktepe, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. “Oyuncularıma karakter koydukları için teşekkür ederim” Libyalı futbolcu Al-Musrati’nin 25. dakikada gördüğü kırmızı kartın oyun planlarını değiştirdiklerini dile getiren Topraktepe, “Fenerbahçe’nin bize baskılı başlayacağını biliyorduk. İlk 20 dakikada bunu tahmin ettik. Geçiş oyunlarıyla 20 dakikadan sonra öne taşıyacaktık oyunu ama Al Musrati’nin kırmızı kartı planlarımızı değiştirdi. Sonra mecburen farklı bir oyun oynadık ama 10 kişi olmamıza rağmen ikinci yarı kesinlikle oyunu bırakamayan, sonuna kadar mücadele eden bir takım izledik. Bu Beşiktaş’ın karakterinde var. Oyuncularıma karakter koydukları için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. “Semih kanatta oynamak istediğini söyledi” Serdar Topraktepe, Semih Kılıçsoy ile maçtan önce hangi pozisyonda görev alacağına ilişkin bir konuşma gerçekleştirdiğini belirterek, “Kanatta oynamak istediğini söyledi. ’Devre arasında Muleka ile isterseniz yer değiştirin’ dedim. Ama orada oynamak istiyorum dediği için değiştirmedim” şeklinde konuştu. “Hakem takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandı” Müsabakanın hakemi Volkan Bayarslan’ın takdir haklarını ev sahibi ekipten yana kullandığını savunan siyah-beyazlı çalıştırıcı, “Futbolcularım maç boyunca çok iyi karakter koydu. İkili mücadelelerde çok iyiydik. Hakem 10 kişi kalmamıza rağmen takdir haklarının büyük bölümünü Fenerbahçe’de yana kulandı. En son geri atılan pasta Gedson kaleciyle çarpışıyor, Gedson’a faul veriliyor. Tam atağa çıkacakken durdurulan pozisyonlar var. Kırmızı kart kırmızı ama ikili mücadelelerde biraz daha takdir haklarını Fenerbahçe’den yana kullandığını düşünüyorum” diye konuştu. 47 yaşındaki antrenör, Avrupa kupasına gitmek istediklerini ve bu yüzden Türkiye Kupası’nı kazanmak zorunda olduklarını ancak ligi de iyi bir yerde bitirme adına kalan maçlara galibiyet için çıkacaklarını aktardı. Serdar Topraktepe, ayrıca gelecek sezon takımda görev alıp almayacağıyla ilgili yönetimle herhangi bir görüşme gerçekleştirmediğini, camianın içinden gelen biri olarak her göreve hazır olduğunu da sözlerine ekledi.
Isparta Başkan Başdeğirmen: "Hep birlikte en güzel hizmeti Isparta’ya ulaştıracağız" Isparta İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul ve 25. Dönem İl Genel Meclisi üyeleri, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’i ziyaret etti. Başkan Başdeğirmen, "Hiç kimsenin yakasında seçildiği partinin rozeti yok. Herkes tek fikir, tek düşünce amaç sadece Isparta. Bu düşünceyle güzel hizmeti hep beraber Isparta’mıza ulaştıracağız” dedi. Isparta İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul ve 25. Dönem İl Genel Meclisi Üyeleri, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’i ziyaret etti. İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul yeniden göreve seçilen Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve ekibini tebrik etti. Ertuğrul, 2024-2029 döneminin Isparta için çok güzel hizmetlerin gerçekleştiği bir dönem olması temennisinde bulunarak, "Hep beraber bizlerde il genel meclisi olarak memleketimize hizmet etme noktasında sizlerle birlikte iş birliği içerisinde çalışmak için hazırız. Bizler de güzel bir uyum içerisinde komisyon seçimlerimizi oy birliğiyle tamamladık. İyi bir çalışma dönemi geçireceğimize inanıyorum. Önümüzdeki sürecin hepimize hayırlı olmasını temenni ediyorum, sizleri tebrik ediyor ve başarılar diliyorum” dedi. Ziyaretten duyduğu memnuniyetini ifade eden ve karşılıklı iş birliği mesajı veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Allah bizlere hep beraber güzel hizmetler etmeyi nasip etsin” dedi. Başkan Başdeğirmen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Isparta’mızın geneline hizmet etmek için el birliği, güç birliği içerisinde bu hizmeti hep beraber yapacağız. Vatandaşımızın bize vermiş olduğu oyların ne kadar değerli olduğunun bilincindeyiz. Görüyorum ki hiç kimsenin yakasında seçildiği partinin rozeti yok. Herkes tek fikir, tek düşünce amaç sadece Isparta. Bu düşünceyle güzel hizmeti hep beraber Isparta’mıza ulaştıracağız. Devletin imkanlarını devletin insanına doğrudan verirken tereddüt etmeden, doğru ve dürüst bir şekilde hizmet edebilmemiz lazım. Hiçbir köyümüzde belde ve ilçelerimizde bizden talep edilen hizmetleri kulak arkası yapmadık. Gücümüzün yettiği kadar sizlerin il özel idaresiyle verdiği hizmetlerden kalan kısımları destek olmaya çalıştık. Hiçbir zaman sizin yetkinizi aşmadan yetki karmaşası oluşturmadan acil bir durum varsa, okulunda, camisinde, tuvaletinde, meydanında, mezarlığında veya vatandaşın yanan bir evinde, engelli vatandaşın bir ihtiyacında biz de oralarda olduk. Bundan sonra da sizlerle beraber olmaya devam edeceğiz. Hiçbir zaman kendimizi sizden fazla sizden büyük görerek değil, sizin yardımcınız olarak hizmet ettik ve bu dönemde de sizlerle beraber hiçbir parti, hiçbir şahsiyet, kimlik farkı şeyler ayrıştırmadan hizmetimize devam edeceğiz. Bize ihtiyacı olan kim varsa biz orada olacağız. Kimseyi çaresiz bırakmayacağız. Hiçbir siyasi görüş düşünmeden tüm insanlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Isparta Belediyesiyle olan iş birliğinizden dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Rabbim yardımcımız olsun, güzel hizmetler yapmayı nasip etsin. 5 yıl boyunca birlik, beraberlik içerisinde sonuca ulaşmayı ve hayır duaları alarak hizmet edebilmeyi nasip etsin.” Buluşmanın ardından İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul tarafından Başkan Başdeğirmen’e ‘Besmele’ tablosu hediye edildi.
İzmir Başkan Sengel: “Doğru yerdesiniz” Dünyanın en büyük sivil toplum ağlarından biri olan JCI (Junior Chamber International ) tarafından düzenlenen ‘Liderlik Zirvesi’ Selçuk’ta başladı. 26-27-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen zirvenin açılış oturumuna katılan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “İlham veren kentte, sizlerin ilham aldıkları birçok işlerle birlikte liderlik anlamında çok doğru bir yerdesiniz” dedi. Zirvenin açılış konuşmalarını JCI İzmir Başkanı Hakan Aktay, JCI Türkiye Başkanı Şahin İpek, JCI Başkan Yardımcısı Fatih Şengül tarafından yapıldı. Zirvesinin açılış oturumunda konuşan Başkan Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Bir belediye başkanı olarak nasıl bir yerde olduğunu anlatmak isterim. Neden ilham veren kent diyoruz? Çünkü Selçuk, 8 bin 600 yıllık tarihi olan bir kent. Kybele’den Amazonlara, Artemis’ten Meryem Ana’ya. 21’inci yüzyılda da ilk defa bir kadının belediye başkanı olduğu bir kadın kenttir. Felsefenin konuşulduğu, ’Her şey akar’ diyen ilk filozofumuz Heraklitos’un, ilk şairimiz Kallinos’un memleketindesiniz. Umarım burada bulunduğunuz süre boyunca bu kent size ilham olur” dedi. “Türkiye’den çok lider çıkar” Belediyecilik anlayışını yansıtan mottolarından birinin de “Geçmişi Hisset, Geleceği Keşfet” olduğunun altını çizen Başkan Sengel, “Bizim bir diğer mottomuz ve belediyecilik anlayışımız da geçmişi hiç unutmadan geleceğe köprü atarak, daha ileriye nasıl gideriz diyerek yol almaktır. Bizler, Köy Enstitüleri’nden ilham alarak Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti için neler yapmak istiyorsa fikirlerini kendimize örnek alarak ilerleriz. Türkiye’den çok lider çıkar önemli olan o vicdanı koruyabilmektir” ifadelerini kullandı.
Kütahya Kütahya Diriliş Spor Kulübü okçularından Türkiye üçüncülüğü Kütahya Diriliş Spor Kulübü’nün okçuları, Samsun’da düzenlenen Türkiye Şampiyonası’nda 12-13 yaş grubu minik erkekler kategorisinde üçüncülük elde etti. Samsun’da düzenlenen 41 ilden 94 kulüp ve 960 sporcunun katıldığı şampiyonada, 12-13 yaş grubu minik erkekler kategorisinde Eren Eşsiz, Emir İmren ve Mehmet Akif Ataş’tan oluşan Kütahya Diriliş Spor Kulübü ekibi, üçüncülük elde ederek büyük bir başarıya imza attı. Daha önce de hem salon hem açık hava şampiyonalarında takım ikinciliği elde eden minik erkekler takımı Türkiye geneli yapılan yarışmalarda iddiasını sürdürüyor. Kütahya Diriliş Gençlik ve Spor Kulübü, Türk Kültürünün bir parçası olan Geleneksel Türk Okçuluğunu tanıtarak yaygınlaşmasına ön ayak oluyor. Başarılı olan sporcular ile özel yarışma grupları oluşturularak Okul Sporlarına, Resmi Federasyon Yarışmalarına ve özel yarışmalara katılım sağlanıyor. Tüm kategorilerde 26 adet lisanslı sporcusu bulunan kulüp, 2022 yılından günümüze yarışmalarda Kütahya’yı temsil ediyor. Kulüp sporcuları bu sezon il çapında düzenlenen okul sporlarında 12 madalya, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği turnuvada ise 5 madalya ile adından söz ettiriyor. Kulüp antrenörlerinden Ramazan Mandıracı, alınan ödül sonrası yaptığı paylaşımda, “Gerçekten çok heyecanlı bir yarışma idi. Bizlere bu mutluluğu yaşatarak şehrimizi en iyi şekilde temsil eden sporcularımız başta olmak üzere ilk günden itibaren desteklerini ve güvenlerini hiç esirgemeyen velilerimize ve sporun destekçisi tüm bürokratlarımıza çok teşekkür ederim” İfadelerini kullandı.