ASAYİŞ - 02 Ekim 2024 Çarşamba 13:18

Alışveriş kartı dağıtarak 12 bin 500 vatandaşın kimlik bilgileriyle banka hesabı açan 8 kişi tutuklandı

A
A
A
Alışveriş kartı dağıtarak 12 bin 500 vatandaşın kimlik bilgileriyle banka hesabı açan 8 kişi tutuklandı

Osmaniye’de alışveriş kartlarını dağıtarak vatandaşların kimlik bilgileri ve video kayıtlarını alarak çeşitli bankalardan hesap açılması olayıyla ilgili gözaltına alınan 9 kişiden 8 tutuklandı.

Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Emniyet Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde düzenlenen eş zamanlı operasyonda, Osmaniye’de bir zincir marketine ait 500 Türk Lirası yüklü alışveriş kartlarını dağıtarak yaklaşık 12 bin 500 vatandaşın, kart teslimi sırasında kimlik bilgileri ve video kayıtlarını alarak adına izinsiz olarak çeşitli bankalardan hesap açılması olayı ile ilgili gözaltına alınan 9 kişiden 8’i tutuklandı. Çeşitli adreslere yapılan operasyonda gözaltına alınan Volkan Ö., Mert B., Nazlıcan İ., Haşim İ., Ufuk Ö., Ezgi B., Tuğçe Nur T. ve Sultan B. isimli 8 şahıs tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Filiz A. Ö. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Alışveriş kartı dağıtarak 12 bin 500 vatandaşın kimlik bilgileriyle banka hesabı açan 8 kişi tutuklandı

Osmaniye Valiliği açıklama yaptı

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Osmaniye Valiliği, “Mersin merkezli Turpak (Türkiye Pakistan İş İnsanları Platformu) isimli yardım kuruluşunun Akdeniz sorumlusu olduğunu iddia eden V.Ö. aracılığıyla ilimiz Osmaniye merkeze bağlı mahallelerde son 1 ayı kapsayacak şekilde bir marketler zincirine ait 500 TL yüklü alışveriş kartlarının muhtarlıklar aracılığıyla yardıma muhtaç kişilere dağıtıldığı, kart dağıtılan kişilerin kimlik bilgileri ve video kayıtları, açık kimlik bilgileri, tespit edilemeyen şahıslar tarafından yardım kartının teslimi öncesi alındığı ve akabinde bu verilerle müştekilerin bilgisi olmadan çeşitli bankalardan hesap açıldığı vatandaşlardan gelen şikayetler üzerine tespit edilmiştir. Konuyla ilgili şu ana kadar ilimiz polis merkezi amirlikleri ve merkez jandarma karakoluna müracaat eden 5 bin 192 şahsın müşteki olarak ifadesi alınmış olup bu aşamada vatandaşlarımızın herhangi bir maddi zararları bulunmamaktadır. Şikayetler üzerine kişisel verilerin usulsüz şekilde ele geçirilmesi iddiaları açısından Cumhuriyet Başsavcılığımız koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğümüzce adli tahkikat başlatılarak konu Valiliğimizce hassasiyetle takip edilmektedir” denildi.

Alışveriş kartı dağıtarak 12 bin 500 vatandaşın kimlik bilgileriyle banka hesabı açan 8 kişi tutuklandı

Müslüm Balko

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Otel yangını davasında İSG uzmanları dinlendi: "Ne turistik, ne de iş amaçlı gitmedim" Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangına ilişkin tutuksuz yargılanan iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Ece Kayacan, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Hayatımda gitmediğim bir otel; ne turistik, ne de iş amaçlı gitmedim" dedi. Bir diğer sanık iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Kübra Demir ise, "İşini hakkıyla yapan bir insanım. Grand Kartal ile ilgili hiçbir çalışmam yoktur" ifadelerini kullandı. Bolu’da meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davanın ikinci duruşması yaklaşık 8 saattir devam ediyor. Aralarında otel sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19’u tutuklu, toplam 32 sanık yargılanıyor. LPG tesisatı bakım görevlisi tutuklu sanık Muharrem Şen, tesisatı kontrol ettiğinde herhangi bir sorunla karşılaşmadığını ve yapması gereken kontrolleri gerçekleştirdiğini söyledi. Şen, "Burada LPG’nin imalatını yapan firmalar bilirkişi raporunda sorumlu bulunsa da beni ilgilendiren bir durum yok. Bir kaçak olsaydı patlama meydana gelirdi ama öyle bir durum söz konusu değil" dedi. Otele 2022 yılında gittiğini ifade eden Şen, "Usulüne uygundur, standart dışı bir şey görmedim. Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum. Tahliye ve beraatımı istiyorum" diye konuştu. "Normalde ziraat yüksek mühendisiyim" İş sağlığı ve güvenliği uzmanı tutuksuz sanık Ece Kayacan ise savunmasında, "Ben normalde ziraat yüksek mühendisiyim. 2012 yılından beri iş güvenliği uzmanlığı yapmaktayım. Ben Grand Kartal Otel’e hayatımda gitmedim, görüşmeye sadece Gazelle Otel’e gittim. Grand Kartal Otel bir çatı unvanı. Bu ünvan altında bir de Gazelle Otel var. Grand Kartal’da hiç çalışmadım, Gazelle de çalıştım" şeklinde konuştu. "Hayatımda gitmediğim bir otel; ne turistik, ne de iş amaçlı gitmedim" Kayacan, Gazelle Otel’de 2021 yılında çalışmaya başladığını, gözaltı sürecinden sonra istifa ettiğini belirterek, "Ben Gazelle Otel’de bütün ziyaretlerimi yaptım. Eksiklikleri belgelerle tutarız. Eğer Grand Kartal Otel’de çalışsaydım, İSG belgeleriyle bütün toplantılara katılırdım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Hayatımda gitmediğim bir otel; ne turistik, ne de iş amaçlı gitmedim" ifadelerini kullandı. "Grand Kartal’a iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olarak hiç gitmedim, bulunmadım" Bir diğer tutuksuz sanık iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Kübra Demir de, "2014 -2020 fiilen Gazelle Otel’de iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı yaptım. Eğitimler de verdim bu sürede. Grand Kartal’a iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olarak hiç gitmedim, bulunmadım. Risk değerlendirme raporu düzenlemedim. İşini hakkıyla yapan bir insanım. Grand Kartal ile ilgili hiçbir çalışmam yoktur" dedi.
Ankara TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Özbudun: "Karma Komisyon Başkanı’nın tezkere hazırlamak gibi bir yetkisi yoktur" TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Serap Yazıcı Özbudun, "Karma Komisyon Başkanı’nın tezkere hazırlamak gibi bir yetkisi yoktur. Karma Komisyon Başkanı’nın dokunulmazlıkları kaldırmak gibi de bir yetkisi yoktur. Dokunulmazlıkların nasıl kaldırılacağı, Meclis iç tüzüğünün 131. maddesi ve devamı maddeleriyle düzenlenmiştir. Buna göre Karma Komisyon Başkanı bir hazırlık komisyonu oluşturur" dedi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Serap Yazıcı Özbudun, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özbudun, CHP üst düzey yöneticilerinin kamuoyunu bilerek ve isteyerek yanlış bilgilendirdiğini söyleyerek, "3 Temmuz 2025 Cuma günü Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır imzasıyla Anayasa Komisyonunuza bir dilekçe intikal etti. Dilekçenin başlığı karma komisyona hitaben yazılmıştır. Bildiğiniz gibi karma komisyon Meclis iç süzüğümüzün 131. maddesi gereğince Anayasa ve Adalet Komisyonlarından kuruluruz ve bu komisyonun yani karma komisyonun Başkanı Anayasa Komisyonu Başkanıdır. Dolayısıyla bu iletilen dilekçeye cevap verme yetkisi ve görevi de Anayasa Komisyonu Başkanı olarak şahsıma aittir" ifadelerini kullandı. Özbudun, şöyle konuştu: "Peki neydi Sayın Ali Mahir Başarır’ın 3 Temmuz tarihli dilekçesinin içeriği. Dilekçesinde Sayın Başarır 28. Dönem Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri hakkında kaç adet tezkere olduğunu ve bu tezkerelerin konularının ne olduğunu öğrenmek istediklerini beyan etmişlerdi. Dolayısıyla gene Anayasamızın ilgili kuralları gereğince yani dilekçe hakkını ve bilgi edinme hakkını düzenleyen 74. maddesi gereğince benim duraksamadan kendilerine bilgi vermem, dilekçelerine cevap yazmam gerekiyordu. Tabii ki benim yerimde başka biri olsaydı dilekçeyi bekletebilirdi. Uzun süre sümen altında tutabilirdi. Daha sonra keyfi istediğinde de cevap verebilirdi. Ama ben bir Anayasa hukukçusuyum. Her zaman için Anayasa’nın üstünlüğünü dikkate alan tutup ve davranışlar sergileyen bir insanım. Dolayısıyla derhal dilekçeyle ilgili komisyonumuzun yasama uzmanlarından bilgi talep ettim. Kendileri çok titiz bir çalışma yaptılar. Bir dosya hazırladılar. Ve aynı zamanda onlara şunu sordum. Bugüne kadar komisyonumuzun bu tür dilekçelerle ilgili yerleşik tutumu nedir diye sorduk. Cevap verilmesi yönünde yerleşiklik kural uygulama olduğunu ifade ettiler. Sonuç olarak aynı gün bu dosyayı imzalamak suretiyle usulüne uygun bir biçimde Sayın Ali Mahir Başarır’a itikal ettirdim." Özbudun, Başarır ve arkadaşlarının 61 CHP milletvekili hakkında tezkere hazırladığını iddia ettiklerini belirterek, "Onların dokunulmazlıklarını kaldırmaya niyet ettiğim şeklinde haber yaptırdılar. Sosyal medya mecralarını ayağa kaldırdılar. Bir linç kampanyası gerçekleştirdiler. Şahsıma yönelik çok ciddi hakaret yağmurunun gerçekleşmesine vesile oldular. Karma Komisyon Başkanı’nın tezkere hazırlamak gibi bir yetkisi yoktur. Karma Komisyon Başkanı’nın dokunulmazlıkları kaldırmak gibi de bir yetkisi yoktur. Dokunulmazlıkların nasıl kaldırılacağı, Meclis iç düdüğünün 131. maddesi ve devamı maddeleriyle düzenlenmiştir. Buna göre Karma Komisyon Başkanı bir hazırlık komisyonu oluşturur. Komisyon Başkanı o komisyona tüzük gereği bir ay süre tanınır. Bir ay süre içinde hazırlık komisyonu bir rapor hazırlar, rapor Genel Kurula sevk edilir, Genel Kurul da oya sunulur ve oradaki oylamanın neticesine göre dokunulmazlıklar kaldırılır veya kaldırılmaz. Dolayısıyla hakkında yürüttükleri bu iftira ve yalan dolan kampanyasıyla bir mağduriyet değiştirmeye böylece halk nezdinde itibar kazanmaya çalışıyorlar" dedi. Komisyon Başkanı olarak dokunulmazlık fezlekelerinin dönem sonuna bırakılmasına ilişkin soruya Özbudun, "Öncelikle bunu söyleyeyim. Sonuç olarak bunların dönem sonuna bırakılması yönündeki teamülün devam etmesinden yana benim kişisel görüşüm. Ama bu konuda karma komisyon karar verecek. Ben o komisyonun başkanıyım. Başkan olarak da benim bir oyum var. Dolayısıyla kendi tercihim evet dönem sonuna kalması yönünde. Ama gidişatı ne şekilde cereyan edeceğini ben şu anda bilemem" diye konuştu.