GÜNDEM - 09 Ekim 2025 Perşembe 13:33

Cumhurbaşkanı Erdoğan Rize’de Isırlık Yolu’nu yarın hizmete açacak

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan Rize’de Isırlık Yolu’nu yarın hizmete açacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Isırlık Tabiat Parkı’na ulaşımı sağlayacak 2,3 kilometrelik Isırlık Yolu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yarın hizmete açılacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cuma günü Rize’de gerçekleştireceği toplu açılış töreni kapsamında Isırlık Yolu da hizmete açılacak. Bakan Uraloğlu, Rize’nin şehir merkezine en yakın mesire alanı olan Isırlık Tabiat Parkı’na güvenli, konforlu ve hızlı ulaşımı sağlayacak yol hakkında açıklamada bulundu.

Bakan Uraloğlu, "Proje kapsamında, 2,3 kilometre uzunluğunda bitümlü sıcak karışım kaplamalı tek yol inşa edildi. Yol sayesinde vatandaşlarımız artık şehir merkezinden doğanın kalbine çok daha kısa sürede ve güvenle ulaşabilecek. Isırlık Yolu, trafik güvenliğini artırmasının yanı sıra bölgenin turizm potansiyelini artıracak. Isırlık Yolu ile Tabiat Parkı’na kısa sürede, güvenli ve konforlu ulaşım sağlanacak" dedi. Bakan Uraloğlu, (Rize Diyanet Eğitim Merkezi) Ayrımı-Isırlık Yolu Projesi hakkında yaptığı açıklamada mevcut durumda düşük standartlı yollardan sağlanan ve bölgenin yağmurlu, sisli iklimi ile heyelana elverişli topoğrafyası nedeniyle trafik güvenliği açısından riskler barındıran ulaşımı, bu projeyle köklü bir şekilde iyileştirdiklerini belirtti.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Öğrencilere tatili ekran bağımlılığı yerine fırsata çevirin tavsiyesi İlk ve ortaöğretim kurumlarındaki milyonlarca öğrenci 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı ilk ara tatiline başlarken, uzmanlar, tatili ekran bağımlılığı yerine fırsata çevirin tavsiyesinde bulunuyor. Milyonlarca öğrenci 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı ilk ara tatiline girdi. Tatil günlerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, tatilin saatlerce ekran başında vakit geçirmek olmadığını, sınava hazırlanan öğrencilerin okul ve kurs sürecindeki çalışma disiplinlerini bozmamaları gerektiğini vurguladı. Uzmanlar, tatilin öğrencilerin öğrendikleri konuların kısa bir tekrarını yapmak, dinlenmek ve eğlenmek için oldukça güzel bir fırsat olduğunu ifade etti. "Başarılı insanlara baktığımız zaman, zamanı iyi yöneten insanlar olduğunu görebiliyoruz" Sınava hazırlanan öğrenciler için ara tatilin fırsata dönüştürülecek büyük bir imkan olarak görülebileceğine dikkat çeken Rehberlik Uzmanı Özcan Aladağ, "Özellikle öğrencilerin okul ve kurs sürecindeki çalışma disiplinlerini bozmamaları gerekiyor. Tatil demek, gece yarılarına kadar televizyon ve ekran başında kalmak demek değildir. Bu nedenle öğrencilerin kesinlikle uyku düzenini bozmamaları gerekiyor. Nasıl ki okul zamanı erkenden kalkıp ya da kurs zamanı erkenden kalkıp, okul ve kurslarına gidiyorlarsa bu kasım ara tatilinde de mutlaka erkenden kalkıp öğrencilerin güne çalışmayla başlaması gerekiyor. Ortalama 8 saatlik bir tempo öğrencilerin kendilerini iyi hissetmelerine sebep olacaktır. Bu nedenle öğrencilerin mutlaka kasım ara tatilinde deneme sınavlarıyla beraber çalışma temposunu yakalaması gerekiyor. Öğrenciler, bu süreçte mutlaka gördüğü konularla ilgili deneme sınavları uygulamalı. Bu deneme sınavları normal süresince yapılmalı ve deneme sınavlarından sonra analizleri mutlaka çok iyi bir şekilde yapılması gerekiyor. Tabii tatil demek sadece ders çalışmak anlamına gelmiyor. Sınava hazırlanan öğrencilerin hobilerine, sporlarına ve akranlarıyla vakit geçirmelerine de önem vermeleri gerekiyor. Başarılı insanlara baktığımız zaman, zamanı iyi yöneten, zamanı iyi planlayan insanlar olduğunu görebiliyoruz" dedi. "Öğrencilerin kesinlikle ekranlardan uzak durması gerekiyor" Tatilin ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri için de fırsat olduğuna dikkat çeken Rehberlik Uzmanı Aladağ, "Bu öğrenciler için de kasım ara tatili hem bu döneme kadar öğrendiği konuların kısa bir tekrarını yapma fırsat olacak, dinlenmek ve eğlenmek için oldukça güzel bir fırsattır. Bu dönemde anne ve babaların öğrencileriyle kaliteli ve verimli zaman geçirmeleri için önemli bir sebep olarak görebiliriz. Bu dönemde öğrencilerin kesinlikle ekranlardan uzak durması gerekiyor. Öğrencilerin ekranlar yerine akranlarıyla bir arada olması, onlarla vakit geçirmesi mutlaka güzel olacaktır. Sosyal projelere önem vermeleri gerekiyor ve akraba ziyaretleri, arkadaş ziyaretleri, hobiler, sporlar, kitap okuma, yürüyüşler, öğrencileri dinlendirecektir. Şunu unutmamak gerekiyor ki durarak düşünmek öğrencileri olumsuzluğa itecektir. Bu nedenle öğrencilerin mutlaka hareketli bir şekilde düşünmeleri ve kendi gelecekleri için bir şey yapmaları gerekmektedir. Velilerin de öğrencileri eleştirmek yerine onları dinleyerek, eksiklerini görerek ve onlarla olumlu diyaloglar kurarak kasım ara tatilinde hoş bir vakit geçirmeleri son derece önemlidir" şeklinde konuştu.
Ankara Kıbrıs’ta alıcı ve satıcıya tuzak kuran dolandırıcı sahte otomobil satışından 550 bin liralık vurgun yaptı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden verilen satılık otomobil ilanını satın alma vaadiyle internet sayfasından sildiren dolandırıcının, kopyaladığı ilanı daha düşük fiyatla tekrar yayınlayarak 550 bin liralık vurgun yaptığı ortaya çıktı. Aracın gerçek sahibine ve satın almak isteyen kişiye Kıbrıs’ta askeri personel olduğunu ve bu nedenle dışarı çıkamayacağını söyleyerek tuzak kuran dolandırıcının, alıcıya ve satıcıya kendisini karşı tarafın kuzeni olarak tanıttığı öğrenildi. Başka kişilere ait telefon hattı ile banka hesabı kullandığı tespit edilen zanlının, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında yakalanmasına yönelik çalışma başlatıldı. Olay, geçtiğimiz temmuz ayında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde meydana geldi. İddialara göre, kendisini M.K. olarak tanıtan şahıs, Gazimağusa şehrinden ilana konulan ve ortalama piyasa değeri 800 bin lira olan 2022 model otomobilin sahibi Salih Macit (19) ile irtibata geçti. Macit’ten otomobili satın alacağını fakat ilanı kaldırmasını isteyen M.K., sildirdiği ilanı kopyalayarak yaklaşık 200 bin lira daha ucuz fiyata tekrar yayınladı. Yeni ilanı gören Ferhat Erdem (40), aracın gerçek sahibi sandığı M.K.’yi arayarak satın almak istediğini söyledi. Tuzağa düşürdüğü kişilere kendisini asker olarak tanıttı Kendisini asker olarak tanıtan ve dışarıya çıkmasının yasak olduğunu ifade eden M.K., Erdem’e satış işlemlerini kuzeni olarak gösterdiği vekaletlisi Salih Macit ile yapması gerektiğini söyledi. Aynı anda Macit’i de kandıran M.K., yine kuzeni olarak tanıttığı Ferhat Erdem aracılığıyla otomobili satın alacağını söyledi. Alıcıyı ve satıcıya fiyat konuşmamaları için uyarıda bulunmuş Salih Macit’e satış üzerinden komisyon alacağını ve bu durumu ailesinin bilmemesi gerektiğini belirten M.K., Erdem’e ise satış işlemini ucuza gerçekleştirdiğinden dolayı ailesinden gizlediği yalanlarını söyledi. Bu sayede alıcı ve satıcının fiyatla ilgili konuşmasının önüne geçen M.K., araç sahibi ile alıcıyı devir işleminden önceki gün bir araya getirerek kendisinden şüphe duyulmasını da engelledi. Satışın olacağı günden önce Erdem’den 10 bin lira kapora alan M.K., ertesi gün de iki parça halinde 350 bin ve 190 bin lira para aldı. Toplamda 550 bin lira dolandırıcılık yapan M.K., havale işlemlerinin ardından Macit ve Erdem’i cep telefonundan engelleyerek izini kaybettirdi. Dolandırıldıklarını geç de olsa fark ettiler Dolandırılanlardan Salih Macit, Erdem’in kuzeni sandığı M.K. ile 950 bin liraya anlaştığını ve 100 binini komisyon olarak göndereceğini itiraf etti. Diğer mağdur Erdem ise Macit’in kuzeni sandığı M.K. ile 550 bin liraya anlaştığını fakat aracın ederinden daha aşağıya satıldığı için fiyat hakkında konuşmaması gerektiği yönünde uyarıldığını belirtti. Mağdur Macit ve Erdem, dolandırıcı hakkında suç duyurusunda bulundu. Başka kişilere ait telefon hattı ile banka hesabı kullandığı tespit edilen zanlının, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında yakalanmasına yönelik çalışmaların devam ettiği aktarıldı. "Kullandığı telefon numarası ve banka hesabı da başka kişilere ait" Olayla ilgili konuşan Ferhat Erdem’in avukatı Ahmet Haklıgör, "Yaklaşık 5 ay önce, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan bir vatandaşımız beni arayarak dolandırıldığını söyledi. Bir ilan sayfasında satılık araç ilanı verilmiş. Piyasa değerinin altında bir fiyattan satışa konulan bu araçta müvekkilimin dikkatini çekmiş. Aracın neden bu kadar ucuza satıldığını sormak için satıcıyla iletişime geçmiş. Araç için pazarlık yapmış. Satıcı görünümündeki dolandırıcı ise kendisinin askeri personel olduğunu ve bulunduğu yerden çıkamayacağı için satış işlemlerine kuzenini göndereceğini söylemiş. Kullandığı telefon numarası ve banka hesabı da başka kişilere aitmiş. Aracın gerçek sahibi de satış işlemleri için dolandırıcı görünümdeki alıcının kuzeninin geleceğini sanıyormuş. Dolandırıcı her iki tarafı da bu şekilde kandırmış ve tarafları buluşturmuş" dedi. "Dolandırıcı iki tarafa da fiyat konuşmaması için uyarıda bulunmuş" Alıcı ve satıcının durumun farkına geç vardıklarını ifade eden Avukat Haklıgör, "Taraflar arasında hiç pazarlık muhabbeti olmamış. Dolandırıcı kişi iki tarafa da bu yönde uyarıda bulunmuş. Aracı alacak kişiye ’piyasanın altında satıldığı için çok para lafı etme’, satıcıya da ’paradan komisyon alacağım için asla o konuları açma. Yoksa aramızdaki pazarlık bozulur’ demiş. Aracın kontrolleri yapıldıktan sonra devir işlemlerine geçilmiş. O sırada dolandırıcı, alıcıdan kapora istemiş. Müvekkilim de 10 bin lira para göndermiş. Dolandırıcı satışın olacağı gün paranın geri kalanını istemiş. Diğer tarafa da ’araç vergi dairesinin önüne geldiğinde sana paranı göndereceğim’ demiş. Her iki mağdur vergi dairesinin önünde bir araya gelmiş. Aracı gören müvekkilim paranın kalan kısmını dolandırıcıya göndermiş. İşlemler için bekledikleri sırada asıl satıcının durgun olduğunu hissetmiş. Ne olduğunu sorduğunda, ’kuzenin beni telefonundan engelledi. Para göndermesi gerekiyordu’ demiş. O sırada dolandırıldıklarını anlamışlar. Daha sonra da dolandırıcı hakkında şikayette bulunmuşlar" diye konuştu. "Vatandaşlarımızın tanımadığı kişilere kesinlikle bilgilerini vermemeleri gerekiyor" Benzer durumlara karşı duyarlı olunması gerektiğini dile getiren Haklıgör, "Şüpheliyle ilgili suç duyuruşunsa bulunduk. Soruşturma devam ediyor. Söz konusu banka hesabı ve telefon numarasıyla ilgili araştırmalar da sürüyor. Dolandırıcılar başka banka hesapları kullanıyorlar. Harçlık dahi sayılmayacak derecedeki paralar için bile vatandaşlarımız başlarına bir şey gelmeyeceğini düşünerek hesaplarını paylaşıyorlar. Bu durumda dolandırıcıların izlerini kaybettirmesine yardımcı oluyor. Bu nedenle ceza alabiliyorlar. Vatandaşlarımızın tanımadığı kişilere kesinlikle bilgilerini vermemeleri gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Bana kuzeni olarak tanıttığı kişiyle fiyat üzerine konuşmamla ilgili uyarıda bulundu" Mağdur olduğu olayla ilgili açıklamalarda bulunan Ferhat Erdem, "Satıcıyla irtibata geçtim. Araç piyasanın çok altındaki bir fiyata ilana konulmuştu. Bana askeri personel olduğunu söyleyerek, ’WhatsApp’ üzerinden konuşmamızı istedi. Arabanın kuzeninin üzerine olduğunu söyledi. Aracı görmek istediğimi söyledim. Kuzeni olarak tanıttığı kişi arabaya getirdi. Aracı beğendim. Satıcıyla konuştuğumuzda alıcının benim kuzenim olduğunun söylediğini hiç dile getirmedi. O da benim gibi kandırılmış. 550 bin liraya anlaşma sağladık. Dolandırıcı kişi, aracın çok fazla talibinin olduğunu belirterek benden kaparo istedi. Ben de 10 bin lira para gönderdim. Daha fazlasını istedi ama elimde yoktu. Bana kuzeni olarak tanıttığı kişiyle fiyat üzerine konuşmamla ilgili uyarıda bulundu. Bahanesi de, aracını ne kadara sattığından ailesinin haberinin olmamasıymış. Eğer ailesinin haberi olursa satışa izin vermeyeceklerini şeklinde konuştu" ifadelerine yer verdi. "Sürekli mesaj atarak beni meşgul etmeye çalıştı" Dolandırıldığını anladığı ana kadar hiç şüphe duymadığını söyleyen Erdem, "Ertesi gün elimdeki dövizleri bozdurmamı ve banka hesabına göndermemi istedi. Ben de kuzeninin ve arabanın yanımda olması şartıyla parayı göndereceğimi söyledim. Kabul ederek kuzeni olarak tanıttığı kişiyi yanıma gönderdi. O sırada içim rahattı. Şüphem yoktu. Dolandırıcı da o sırada sürekli mesaj atarak beni meşgul etmeye çalıştı. Sanki ablukaya alınmış gibiydim. Ne yapacağımı bilemiyor, düşünemiyordum. Parayı önce kendi hesabıma yatırdım. Ardından da verdiği hesaba 350 bin lira gönderdim. 190 bin lira göndermemi istedi. Ben de devir işlemlerinden sonra göndereceğimi söyledim. Parayı hemen göndermem için ısrar ederek mesajlar gönderdi ve baskı yaptı. Yanımdaki satıcıya, kuzeninin garip hareketlerinden bahsettiğimde sanırım ne dediğimi tam anlayamadı. Hiç tepki vermedi. Muhtemelen onun da aklını karıştırmış. Onu da satıştan alması gereken komisyon bahanesiyle kandırmış. Alıcının bu durumu öğrendiği zaman satıştan vazgeçeceğini söyleyerek kandırmış" dedi. "O kişinin benim kuzenim olmadığını söyledim" Şüpheli hakkında şikayetçi olduklarını belirten Erdem, "Hiçbir şeyin farkına varmadan kalan 190 bin lirayı da gönderdim. Satıcının o sırada sürekli telefonuyla ilgilendiğini gördüm. Satıcı arabanın devri için 850 bin lira beklediği sırada dolandırıcı tarafından telefondan engellendi. Yanıma gelerek, ’abi senin kuzenin beni engelledi’ dedi. O kişinin benim kuzenim olmadığını söyledim. O da bana aynı şeyi söyledi. Bana, ’kuzenin aracı 950 bin liraya alacaktı. 850 bin lirasını bana verip 100 bin lirayı kendisi alacaktı’ dedi. Ben de aracı 550 bin liraya satın aldığımı ve parasını gönderdiğimi söyledim. O esnada dolandırıldığımızı anlattık. Şikayette bulunduk. Bankaya gittik. Hiçbir şey yapılmadı. 550 bin lira param gitti" şeklinde konuştu.
İstanbul Ağrıyla kıvranan 2 yaşındaki çocuğun bağırsağından 3 santimlik iğne çıktı İstanbul’da 2 yaşındaki çocuk iddiaya göre 3 santimlik iğne yuttu, bağırsağı delen iğne başarılı operasyonla çıkarıldı. Ameliyatı gerçekleştiren Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sefa Sağ, "Yaklaşık 3 santim boyunda bir toplu iğnenin ince bağırsağı deldiğini ve içeriğin de karın içerisine dolduğunu gördük. Ameliyatı başarılı bir şekilde tamamladık, yaklaşık 1 saat süren bir ameliyattı. Çok ciddi bir karın ağrısı, kusma söz konusuydu, ameliyatını yapmasaydık Allah göstermesin çocuğun ölümüyle sonuçlanabilecek bir hadiseydi, çok dikkatli olunmalı" dedi. İstanbul’da 2 yaşındaki çocuk iddiaya göre toplu iğne yuttu sonrasında adeta karın ağrısıyla yerinde duramaz hale geldi. Babaanne, küçük çocuğun şikayetleri üzerine Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Burada yapılan tetkiklerde 2 yaşındaki çocuğun ince bağırsağında yaklaşık 3 santimlik toplu iğne olduğu ve bağırsağı deldiği belirlendi. Görüntülemeler sonrası 30 Ekim akşamı Çocuk Cerrahisi Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Sefa Sağ ve ekibi hemen ameliyata girdi. Başarılı operasyonla iğne olduğu noktadan alınırken aile de rahat bir nefes aldı. Doç. Dr. Sağ ise taburcu edilen hastasının durumuna ilişkin bilgi verirken yabancı cisim yutmalarına karşı ailelere önemli uyarılarda bulundu. "Yaklaşık 3 santim toplu iğnenin ince bağırsağı deldiğini, içeriğin karın içerisine dolduğunu gördük" Çocuklarda yabancı cisim yutulmasına yönelik konuşan ve hastasına ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Sefa Sağ, "Soluk borusuna kaçması durumunda çocuğun Allah göstermesin ölümüyle veya ömür boyunca yatağa bağımlı kalmasıyla neticelenebilecek sonuçlar doğurabiliyor. Yutulması durumunda da gastrointestinal sistemin herhangi bir yerine takılmadığı müddetçe ekseriyâ yabancı cisimlerin dışarıya çıkmasını bekliyoruz. Yabancı cisim yutulmasını 2 grupta inceleyebiliriz. Sıvı ve katı cisimler olarak sıvı; evde kullanılan kimyasal temizlik malzemelerinin yutulması çok ciddi problemler oluşturabilmekte. Ağızda, yemek borusunda ve midede yanıklar meydana getirebilmekte. Uzun dönemde çocukların hayat kalitesini oldukça etkileyen sonuçlar doğurabilmekte. Katı cisimlerden de ekseriyâ kendiliğinden çıkmasını bekleriz ancak böyle delici, kesici aletlerin yutulmasında ise herhangi bir bağırsağın veya gastrointestinal sistemin bir parçasında delinmeler meydana getirebiliyor. Bu çocuğumuzda da aynen böyle bir hadise meydana gelmişti. Sanırım 1 gün önce ailenin yuttuğunu tahmin ettiği bir yabancı cisim; toplu iğne. Ertesi gün bağırsakta delinmeyle sonuçlanmış ve çocukta da ciddi semptomlar meydana getirmişti. Bu şekilde hasta bize başvurdu. Tetkikler sonucunda yabancı cismi tespit ettik, semptomları ve bulgularına göre de çocuğu ameliyata aldık. Yaklaşık 3 santim boyunda bir toplu iğnenin ince bağırsağı deldiğini, ince bağırsaktaki içeriğin de karın içerisine dolduğunu gördük. Ameliyatı başarılı bir şekilde tamamladık, yaklaşık 1 saat süren bir ameliyattı" dedi. "Çocuğun ölümüyle sonuçlanabilecek bir hadiseydi" Heimlich Manevrasının herkes tarafından bilinmesi gerektiğini aktaran Doç. Dr. Sağ, sözlerine şöyle devam etti, "Soluk borusu haricinde bir yutulma şüphesi varsa mutlaka sağlık profesyonellerinin haberi olması gerekiyor. Sıklıkla gördüğümüz mıknatıs yutma, özellikle çoklu yutmalarda bağırsaklarda delinmeleri sıklıkla görebiliyoruz. Saat pilleri, disk piller mide sıvısıyla etkileşime girip midede delinmeler meydana getirebiliyor. İçerdiği cıva gibi çeşitli kimyasalların vücuda karışmasıyla çocuk sağlığını çok ciddi tehlikeye sokabilecek sonuçlar doğurabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 1 milyondan fazla çocuk 1 yıl içerisinde ev kazalarından kaybediliyor. Bunları minimuma indirmek mümkün. Evdeki temizlik maddelerinin kilitli dolaplarda saklanması veya çocuğun yutabileceği maddelerin ise çocuktan uzak tutulması önemli çünkü çocuklar belli bir yaş grubuna göre ağzıyla bazı cisimleri tanımayı tercih edebiliyor. Bu cisimler de soluk borusuna veya yemek borusundan gastrointestinal sisteme kaçabiliyor, dikkatli olmak çok önemli. Hastamız, 2 yaşındaydı, fark edilmemesi çok mümkün değil çünkü çocukta çok ciddi bir karın ağrısı, kusma vs. söz konusuydu, ameliyatını yapmasaydık Allah göstermesin çocuğun ölümüyle sonuçlanabilecek bir hadiseydi" Öte yandan, yaklaşık 3 santimlik toplu iğne filme yansıyan görüntüsüyle gözler önüne serildi.
Konya Dolandırıcıların hedefi bu sefer emekliler Son zamanlarda bankaların sağladığı promosyon örneklerini kopyalayan dolandırıcıların hedefinde emeklilerin olduğuna dikkat çeken uzmanlar, gelen linklere tıklanmaması gerektiği uyarısında bulunuyor. Dolandırıcılar, bankalar arasındaki promosyon yarışını fırsata çevirerek, emeklileri dolandırmak için sanal ortamda devriye geziyor. Öncelikle dolandırıcılar hazırladıkları ‘Banka promosyonu arttırdı’ vaatlerinin bulunduğu linkleri emeklilerin telefonuna SMS veya sosyal medya üzerinden göndererek, bankadan mesaj geldi izlenimi veriyor. Güven ortamını sağlayan dolandırıcılar telefonlara gönderilen link içeriğinde bulunan sahte internet sitesi üzerinden emeklilerin hesap bilgilerini doldurmasını istiyor. Yapılan kısa işlemin ardından ele geçirilen hesap içerisindeki bütün paralar dolandırıcılar tarafından farklı bir hesaba aktarılıyor. "Promosyon ödüllerini sosyal medya ortamlarında gösteriyorlar" Bankaların sağladığı promosyon örneklerini kopyalayan dolandırıcıların hedefinde emeklilerin olduğuna dikkat çeken KTO Karatay Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ali Osman Çıbıkdiken, "Son zamanlarda bankaların düzenlemiş oldukları özellikle emeklilere yani yaşlı insanlara karşı kendi bankalarında hesap oluşturmaları karşılığında vadettikleri bazı promosyon ödülleri oluyor. Tabii bu promosyon ödüllerinin özellikle sosyal medya gibi ortamlarda bankaların görüntüsü adı altında, SMS’le, WhatsApp gibi uygulamalar aracılığıyla dolandırıcıların oltalama yöntemi dediğimiz yöntemle sahte linkler oluşturarak bu kullanıcıların kişisel hesaplarına ulaşabilme, onlarla beraber bilgileri elde edebilmeyle ilgili bir dolandırıcılık yöntemi oldukça popüler hale geldi" dedi. "Bu içeriklere tıklamamak oldukça önemli" Vatandaşların alabileceği önlemlere değinen Çıbıkdiken, "Bu linkler sanki gerçek bir banka hesabından geliyormuş gibi. Özellikle sosyal medyada bunu görseliyle beraber oluşturdukları bir link aracılığıyla kullanıcıların girmesini sağlamak üzere tabii yüksek vaatte de bulundukları için kullanıcıların hemen dikkatini çektiğinden dolayı da maalesef o linki tıklamalarına sebep oluyor. Burada dikkat edilmesi gereken husus hiçbir banka, hiçbir kuruluş aslında bu tarz bir link paylaşımı yapmaz. Zaten müşterilerle ilgili bilgileri farklı kanallardan kendi güvenlik kanallarından ulaştırmaya çalışırlar. O yüzden biz burada her zaman söylüyoruz; şu mottoyu unutmamak lazım ‘Bedava peynir fare kapanında olur.’ O yüzden buraya kapılmamak lazım. Bu tarz linklere, özellikle hiç tanımadığımız linklere, sosyal medyadaki herhangi bir linke ya da sosyal medya aracılığıyla belki bir arkadaşınız o linki elde etmiş olabilir, arkadaşınızdan geliyor olsa bile bu içeriklere tıklamamak oldukça önemli. Alınabilecek en büyük tedbir bilmediğimiz hiçbir linke tıklanmaması" diye konuştu.