GÜNDEM - 30 Temmuz 2024 Salı 09:56

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın annesi ile ilgili anlattığı ’çarık’ anısını paylaştı

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hafta sonu Rize gezisinde annesi ile ilgili paylaştığı ’çarık’ anısını Erdoğan’ın yakınlarından Nermin Çetinoğlu anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonunu geçirdiği baba ocağı Rize’de bir dizi programa katıldı. AK Parti Rize İl Teşkilatı ile bir araya geldiği toplantıda teşkilat mensuplarına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gayrisafi milli hasılanın 1 trilyon 411 milyar dolara ulaştığını dile getirdi. Söylemlerinin öncesinde merhum annesi Tenzile Erdoğan ile ilgili de bir anı anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, annesinin çarıklarının eskimemesi için yalınayak yürüdüğü zamanlardan şimdiki günlere gelindiğini ifade ederken aile yakınlarından Nermin Çetinoğlu da merhum Tenzile Erdoğan’ın annesiyle beraber yaşadıkları o günleri anlattı.

“Aron Tepesi’ne kadar yalınayak yürüyerek giderlerdi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarından Nermin Çetinoğlu, annesinin merhum Tenzile Erdoğan ile birlikte çarıklar yırtılmasın diye Aron Tepesi’ne kadar yalınayak yürüdüklerini ifade ederek “Cumhurbaşkanımızın annesi Tenzile hala benim annemin dayısının kızı oluyor. Annem ile Tenzile hala beraber yola çıkarlardı. Çarıklarını sepete koyarlardı. Aron Tepesine kadar yalınayak yürüyerek giderlerdi. Oradan sonra çarıklarını giyerlerdi. Oradan da Rize’ye kadar inerlerdi. Orada hamsi, tuz gibi gıdalar alarak sepetlerine koyarlardı. Tekrar gelirlerdi Aron Tepesine. Tekrardan çarıklarını çıkararak yalınayak yürümeye başlarlardı. O zaman o kadar yoksulluk vardı. Çarıklara sert olduğu için suya koyarlardı. Suya koyup yumuşatırlardı. Yumuşattıktan sonra giyerek Rize’ye inerlerdi. Rize’nin merkezi daha hareketli olur diye giyerlerdi. Merkeze yalınayak gitmezlerdi. Çarıklar tepeye gidene kadar ’Yırtılmasın’ diye giymezlerdi. O zaman yoksulluk vardı. Merkeze bizi yalınayak görmesinler diye çarıkları giyerlerdi. Arkalarında sepetlerle giderdi. Senede bir mısırları kazardık. O zaman başka bir şey yoktu. O mısırları toplayacağız. Mısır unu yapmak için değirmene götürürdük. Ondan sonra mısır ekmeği yerdik. O zaman bolluk yoktu. Şimdi çayımız var. Her şey elimizin altında. Tenzile hala eskiden annemin yanına gelirdi. Paranın nasıl bir şey olduğunu bile bilmezdik. 15 yaşındaydım o zaman. Cebime 1 lira girmezdi. Şimdiki çocuklar eskisi gibi değil. O zaman fakirlik vardı” ifadelerini kullandı.

“Biz o zaman Tenzile halayı çok severdik”

Tenzile Erdoğan’ı o zamanlar çok sevdiklerini belirten Çetinoğlu, “Tenzile hala, çocuklarıyla beraber İstanbul’dan gelirdi. Bize gelirlerdi. Tenzile hala, oğulları Tayyip Ağabey’i, Mustafa ağabeyi getirirdi. Onlar o zaman çocuktu. Biz onlara hürmet ederdik. İstanbul’dan geldiler diye. Tenzile Halanın Güneysu’da babasından kalma bir çay arazisi vardı. Oraya giderdik. Beraber çay toplardık. Biz o zaman Tenzile halayı çok severdik. İstanbul’dan geldiklerinde annem çok hatır ederdi onlara” şeklinde konuştu. Merhum annesi Tenzile Erdoğan’ın merkeze inmek için yalınayak yürüdüğü ile ilgili anısını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anam Vonit sırtlarından çarşıya gelirken, tabii o zaman çarık giyiyorlar ama çarığı evde giymezlerdi. Aron Tepesi’ne gelinceye kadar yalınayak, Aron Tepesi’ne gelince orada onu suya sokar, yumuşatır yumuşatır oradan çarığını giyerek çarşıya öyle inerlerdi. Bak ne günlerden ne günlere geldik. Ve Rabbim lütfetti, o anadan bizler doğduk. Mekanı cennet olsun inşallah. Şu anda gayrisafi milli hasılası 1 trilyon 411 milyara çıkmış bir Türkiye var. Biz göreve geldiğimizde böyle bir para yoktu. İhracatımız 36 milyon dolardı, ama şimdi artık iki 250’yi yakaladık. Daha iyi olacak” dedi.

Hasan Fehmi Demir - Ali Maşalacı 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.