Son Dakika
|
Depremde ailesinden 6 kişiyi kaybeden yaşlı kadının acısı dinmiyor
Tuzla’da kauçuk fabrikasında korkutan yangın
İBB davasında yeni karar: Tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi
Futbolda Bahis Soruşturmaları'nda ikinci dalga operasyon: 35 gözaltı
Ziraat Türkiye Kupası’nda gruplar belli oldu
Bakan Yılmaz Tunç: " Hep beraber soruşturmanın seyrini takip edeceğiz"
Bodrumda sokaklar göle döndü araçlar sular altında kaldı
İstanbul’da çete operasyonu: 12 gözaltı
İmralı tutanağı okundu
Adliyedeki emanet deposu soygununun görüntüleri ortaya çıktı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
The Voice of the Steppe Lives On in Kyrgyz Craftsmanship
Macron, 8 Aralık'ta Londra'da Zelenskiy ve Avrupalı liderlerle bir araya gelecek
A Milli Futbol Takımı’nın, 2026 Dünya Kupası muhtemel fikstürü belli oldu
Suriye Devlet Başkanı Eş-Şara: "İsrail hayaletlerle savaşıyor"
Michelin 2026’da ’En İyi Genç Şef’ ödülü Datça’ya geldi
Abu Dabi Grand Prix’sinde pole pozisyonu Max Verstappen’in
Sadettin Saran: "Bizi çekmeye çalıştıkları yere gelmemek için elimizden geleni yapıyoruz"
Dışişleri Bakanı Fidan: "Suriyeli olmayan unsurların SDG’den çıkarılmasını istiyoruz"
SAĞLIK
Şırnaklı vatandaş, 3 ağır hastalıkla yaşam mücadelesi veriyor
06 Aralık 2025 Cumartesi - 21:59:47
Şırnak merkez Balveren beldesinde yaşayan 70 yaşındaki Süleyman Sergen, 3 yıldır amansız hastalıklarla mücadele ediyor. 3 farklı hastalığa karşı direnen Sergen, hayata tutunmaya çalışıyor. Yıllardır yatağa bağlı bir şekilde yaşayan Süleyman Sergen, 3 yılın yaklaşık 2 yılını hastanelerde geçirdi. Böbrek yetmezliği, lenf kanseri ve omurga kırıklarıyla mücadele eden Sergen’in, hastalıkları nedeniyle de bir gözünde mokur hastalığı çıktı. Tedavisinin büyük bölümünün özel hastanelerde yapılmak zorunda olduğunu belirten Sergen, "Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nde gördüğüm uzun tedavinin sonuç vermemesi üzerine Antalya’daki özel bir hastaneye yönlendirildim. Antalya’da özel bir hastanede böbrek nakli geçirdim. Böbreklerimin kurumaması için her kontrol hayati önem taşıyor" dedi. Lenf kanseri nedeniyle kemoterapi alan Sergen’in omurgasında ise 3 kırık bulunuyor ve omurga içinde platin taşıyor. Ayrıca gözündeki mokur hastalığı sebebiyle 6 kez ameliyat geçirdiğini söyleyen Sergen, sürekli Diyarbakır ve Antalya arasında mekik dokuduğunu kaydetti. Maddi imkansızlıklar nedeniyle tedavi sürecinin her adımında zorlanan Sergen, "Her gidişim masraf. Diyarbakır’a her ay, Antalya’ya ise iki ayda bir gitmek zorundayım. Hayırseverlerden yardım bekliyorum" diye konuştu. Çocukları eğitimde, aile geçim derdinde Sergen’in iki kız çocuğundan biri sağlık lisesinde okuyor, diğeri ise bu yıl mezun oldu. Büyük kızı, babasının ağır hastalığı nedeniyle üniversite sınavına hazırlanamadı. Sergen, "Kirayı ödeyemez hale geldik. Çaresizim yıllardır hastalıklarla mücadele ediyorum" dierek destek beklediğini dile getirdi.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 15:37
Gaziantep’te kanseri yenen Melih Tuğra için gökyüzüne balonlar bırakıldı
Kemik kanseri tedavisini başarıyla tamamlayan 7 yaşındaki Melih Tuğra Yaprak için Liv Hospital Gaziantep’te anlamlı bir kutlama etkinliği düzenlendi. Geçtiğimiz yıl aralık ayında kemik kanseri teşhisi konulan Melih Tuğra, yaklaşık bir yıllık yoğun tedavi sürecinin ardından ameliyat ve fizik tedaviyi de başarıyla tamamlayarak sağlığına kavuştu. Zorlu süreç boyunca oğullarının yanında olan Havva Merve ve Abdullah Yaprak çifti, çocuklarının yeniden hayata tutunmasının mutluluğunu yaşadı. Özel bir etkinlik düzenlendi, balonlar gökyüzüne bırakıldı Melih Tuğra’nın bu önemli başarısını kutlamak üzere Liv Hospital Gaziantep yönetimi tarafından özel bir etkinlik düzenlendi. Etkinlik kapsamında minik Melih’e madalya takdim edildi, pasta kesildi ve tedavi sürecinin tamamlanmasının sembolü olarak balonlar gökyüzüne bırakıldı. "Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" Düzenlenen etkinlikte balonları gökyüzüne bırakarak zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlandığını belirten Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, "Bugün burada bir araya gelmemizin çok önemli bir sebebi var. Bugün Melih Buğra Tuğra Yaprak’ın iyileşme yolculuğunu, umudunu ve gücünü kutluyoruz. Küçücük bir yüreğin büyük bir mücadeleyi nasıl kocaman bir cesaretle geride bıraktığına hep birlikte tanıklık ediyoruz. Azminden dolayı Melih’imizi kutlayacağız. Bu yolculukta yanında olan ailesine, doktorlarına, fizik tedavi ekibine ve tüm sağlık çalışanlarına canı gönülden teşekkür ediyoruz. Şimdi gökyüzüne bırakacağımız balonlar geride kalan zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlanışıdır. Aynı zamanda önümüzdeki güzel günlerin, hayallerin ve neşenin de simgesi olacaktır. Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" dedi. "Kemik tümörü olan hastalara, çocuklara umut olarak karşımıza çıktı" Melih Tuğra’nın diğer hasta çocuklara umut olacağını aktaran Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı , "Bugün sevgili Melih, kemik tümörü tespit ettiğimiz hastamız, öncelikle ameliyat sürecini sonra da fizik tedavi sürecini başarıyla tamamladı. Tüm kemik tümörü olan hastalara, çocuklara bir öncü ve umut olarak karşımıza çıktı. Biz onun büyük kutlamasını hem çalışanlarımız adına hem bu hastalığı geçirenler adına burada coşkuyla yapıp umudumuzu göğe yükseltmeyi diliyoruz" şeklinde konuştu. "Oğlum kanseri yendi, çok mutluyuz" Düzenlenen etkinlikten dolayı çok mutlu olduklarını söyleyen Melih Tuğra’nın babası Abdullah Yaprak, "2024 Aralık ayında başladığımız zorlu bir mücadeleden sonra çok şükür oğlum Melih Tuğra bu yıl tedavide kanseri yendi. Şu anda gerçekten çok duygulu ve çok güzel şeyler hissediyoruz. Bu etkinliğe eşlik eden başta başhekimimiz, yönetim ekibi ve tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Her şey için sağ olun" diye konuştu. Duygu dolu anlara sahne olan programa Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, hastane çalışanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 15:35
Gaziantep’te kanseri yenen Melih Tuğra için gökyüzüne balonlar bırakıldı
Kemik kanseri tedavisini başarıyla tamamlayan 7 yaşındaki Melih Tuğra Yaprak için Liv Hospital Gaziantep’te anlamlı bir kutlama etkinliği düzenlendi. Geçtiğimiz yıl aralık ayında kemik kanseri teşhisi konulan Melih Tuğra, yaklaşık bir yıllık yoğun tedavi sürecinin ardından ameliyat ve fizik tedaviyi de başarıyla tamamlayarak sağlığına kavuştu. Zorlu süreç boyunca oğullarının yanında olan Havva Merve ve Abdullah Yaprak çifti, çocuklarının yeniden hayata tutunmasının mutluluğunu yaşadı. Özel bir etkinlik düzenlendi, balonlar gökyüzüne bırakıldı Melih Tuğra’nın bu önemli başarısını kutlamak üzere Liv Hospital Gaziantep yönetimi tarafından özel bir etkinlik düzenlendi. Etkinlik kapsamında minik Melih’e madalya takdim edildi, pasta kesildi ve tedavi sürecinin tamamlanmasının sembolü olarak balonlar gökyüzüne bırakıldı. "Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" Düzenlenen etkinlikte balonları gökyüzüne bırakarak zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlandığını belirten Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, "Bugün burada bir araya gelmemizin çok önemli bir sebebi var. Bugün Melih Buğra Tuğra Yaprak’ın iyileşme yolculuğunu, umudunu ve gücünü kutluyoruz. Küçücük bir yüreğin büyük bir mücadeleyi nasıl kocaman bir cesaretle geride bıraktığına hep birlikte tanıklık ediyoruz. Azminden dolayı Melih’imizi kutlayacağız. Bu yolculukta yanında olan ailesine, doktorlarına, fizik tedavi ekibine ve tüm sağlık çalışanlarına canı gönülden teşekkür ediyoruz. Şimdi gökyüzüne bırakacağımız balonlar geride kalan zor günlerin, korkuların ve acıların gökyüzüne uğurlanışıdır. Aynı zamanda önümüzdeki güzel günlerin, hayallerin ve neşenin de simgesi olacaktır. Balonlarımızı göğe, umutlarımızı da yüreklerimize gönderiyoruz" dedi. "Kemik tümörü olan hastalara, çocuklara umut olarak karşımıza çıktı" Melih Tuğra’nın diğer hasta çocuklara umut olacağını aktaran Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı , "Bugün sevgili Melih, kemik tümörü tespit ettiğimiz hastamız, öncelikle ameliyat sürecini sonra da fizik tedavi sürecini başarıyla tamamladı. Tüm kemik tümörü olan hastalara, çocuklara bir öncü ve umut olarak karşımıza çıktı. Biz onun büyük kutlamasını hem çalışanlarımız adına hem bu hastalığı geçirenler adına burada coşkuyla yapıp umudumuzu göğe yükseltmeyi diliyoruz" şeklinde konuştu. "Oğlum kanseri yendi, çok mutluyuz" Düzenlenen etkinlikten dolayı çok mutlu olduklarını söyleyen Melih Tuğra’nın babası Abdullah Yaprak, "2024 Aralık ayında başladığımız zorlu bir mücadeleden sonra çok şükür oğlum Melih Tuğra bu yıl tedavide kanseri yendi. Şu anda gerçekten çok duygulu ve çok güzel şeyler hissediyoruz. Bu etkinliğe eşlik eden başta başhekimimiz, yönetim ekibi ve tüm arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Her şey için sağ olun" diye konuştu. Duygu dolu anlara sahne olan programa Liv Hospital Gaziantep Genel Müdürü Cemal Çaparuşağı, Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Şefika Nur Arı, hastane çalışanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. (UD-SVY-Y)
06 Aralık 2025 Cumartesi - 14:50
"RSV vakakarında artış başladı"
Dünyada her yıl 33 milyon çocuğu hasta eden, 100 bin bebeğin ölümüne sebep olan RSV vakalarında artış başladı. Uzmanlar, bu virüsle mücadele için, hayatlarının ilk kışını yaşayan bütün bebeklere antikor verilerek bağışıklık kazandırılmasını tavsiye ediyor. Kış ayları yaklaşırken uzmanlar, özellikle bebekler için ciddi risk oluşturan bulaşıcı solunum yolu hastalığı RSV(respiratuvar sinsityal virüs)konusunda aileleri uyarıyor. Her yıl dünya genelinde milyonlarca çocuğu etkileyen RSV, bebeklerde bronşiolitin en sık sebebi olarak kabul ediliyor ve özellikle 0-6 ay arasındaki bebeklerde ölümcül seyredebiliyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Hamidiye Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Vefik Arıca, "RSV sıradan bir nezle değildir; bebeklerin bronşlarına yerleşip nefes darlığı yapan en tehlikeli solunum virüsüdür"diyerek dikkat çekiyor. "33 milyon çocuğu hasta ediyor" Prof. Dr. Arıca, "The Lancet dergisinde yayımlanan kapsamlı analizlere göre, her yıl 5 yaş altı 33 milyon çocuk RSV enfeksiyonu geçiriyor. Bu çocukların yaklaşık 3,6 milyonu hastaneye yatarken, 100 binden fazlası hayatını kaybediyor.Ölümlerin 45 bini ise henüz altı ayını doldurmamış bebeklerde meydana geliyor. RSV, çocuklarda özellikle bronşiolit ve zatürre yapan, son derece bulaşıcı bir solunum yolu virüsüdür. 0-5 yaş ölümlerinin her 50’sinden biri, 1-6 ay arası bebek ölümlerinin her 28’inden biri RSV kaynaklıdır" diyerek enfeksiyonun ciddiyetine vurgu yaptı. "İlk kışını geçiren bebekler riskte" Bebeklerde ilk kış mevsine dikkat çeken Prof. Dr. Arıca, "Türkiye’de de durum farklı değil. Yapılan çok merkezli araştırmalar, alt solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle hastaneye yatan 2 yaş altı çocukların yüzde 38’inde RSV tespit edildiğini gösteriyor. Kış aylarında görülen bronşiolit vakalarının ise yüzde 60-80’inden RSV sorumlu. Ekim-nisan döneminde çocuk servislerini dolduran bronşiolit tablolarının başrolünde RSV vardır. Özellikle ilk kışını geçiren bebekler yüksek risk altındadır" diye konuştu. "Önce kandırır sonra nefesi keser" Prof. Dr. Arıca, sözlerine şöyle devam etti: "RSV, daha büyük çocuklarda hafif burun akıntısı ve öksürükle geçse de, bebeklerde ağır nefes darlığı, hızlı solunum, göğüste çekilmeler, beslenememe, oksijen düşüklüğü ve hatta morarmaya yol açabiliyor. Özellikle 3 ay altı bebekler, prematüre doğanlar, doğuştan kalp hastalığı veya kronik akciğer hastalığı olanlar ile bağışıklığı baskılanmış çocuklar en yüksek risk grubunu oluşturuyor. Aileler çoğu zaman‘ateşi yok, nezle gibi’diyerek geçiştiriyor. Oysa RSV önce kandırır, sonra nefesi keser. Ağır RSV bronşioliti geçiren bebeklerin yüzde 30-40’ında sonraki yıllarda tekrarlayan hışıltı ve astım benzeri tablo gelişebiliyor. RSV astımın sebebi değildir ama tetikleyicisi olabilir " "Anne ve Babadan da bulaşır" Virüsün yetişkinlerden bulaşabileciğini belirten Prof. Dr. Arıca, "RSV’nin en dikkat çeken özelliklerinden biri ise erişkinlerde hafif soğuk algınlığına benzeyen bir tabloya neden olurken, bebeklerde ağır bir klinik tabloya dönüşebilmesi. Bu sebeple yetişkinlerin farkında olmadan bebeklere virüsü taşıması oldukça kolay" şeklinde konuştu. Korunma yolları Prof. Dr. Arıca, virüsten korunma yollarını şöyle açıkladı: "Ailelerin RSV’den korunmak için alabileceği çeşitli tedbirler de bulunuyor. Eller sık yıkanmalı, hasta kişiler bebekten uzak tutulmalı, sigara dumanından uzak durulmalı, kalabalık ve kapalı alanlardan kaçınılmalı ve kreşe giden çocuklar semptomluyken bebekle temas ettirilmemeli. Yenidoğan, 1-6 aylık, 6-12 aylık bebeklerin çoğu bu korumadan yararlanabilir. Ek olarak bilimsel çalışmalar prematüre bebekler, doğuştan kalp hastalığı olanlar, kronik akciğer hastalığı olanlar, bağışıklığı baskılanmış bebekler ve yoğun bakımda uzun süre kalmış yüksek riskli bebeklere de öneriliyor."
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
05 Aralık 2025 Cuma- 12:00
Uzmanı uyardı: "Mevsimsel değişimler, psikolojik sorunlar ortaya çıkarabilir"
2
05 Aralık 2025 Cuma- 14:38
Van’da ölümcül damar yırtığı 15 kişilik ekip tarafından ameliyat edildi
3
05 Aralık 2025 Cuma- 12:07
Örnek olacak karar: Kahramanmaraş’ta Özel Megapoint Hastanesi’nde alınan fazla ücret tüketici hakem kararıyla iade edildi
4
04 Aralık 2025 Perşembe- 15:45
Tamamlandığında bölgenin en büyük sağlık yatırımı olacak
5
05 Aralık 2025 Cuma- 16:52
Uzmanından açıklama: "Zatürreye neden olan etkenler sonbahar kış aylarında artış gösteriyor"
19 Kasım 2025 Çarşamba - 10:18
Prematüre bebeklere pastalı kutlama
Sivas Numune Hastanesinde Dünya Prematüre Günü kapsamında Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde etkinlik düzenlendi. Etkinliğe hastane yöneticileri, servis çalışanları, prematüre bebekler ve aileleri katılarak bu özel günün anlamını paylaştı. Pasta kesilen programda konuşan Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Coşkun Armağan, prematüre bebeklerin yaşam mücadelesine tanıklık eden sağlık profesyonellerinin bu süreçteki önemine dikkat çekti. Dr. Armağan "Bizler gibi hayatının büyük bir kısmı Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi kapılarında geçen, her gün bir mucizeye tanıklık edenler olarak bir aradayız. Bizler, o küçücük kuvözlerin içinde hayata tutunma azmi gösteren, beklenenden çok daha erken aramıza katılan minik savaşçılarımızın ilk nefeslerinden ilk gülümsemelerine kadar her anına şahitlik eden bir ekibiz. Erken doğum, sadece tıbbi bir durum değil; aileler için bir maraton, bizler için ise özel bir ihtimam ve dikkat gerektiren kutsal bir görevdir. Bu süreçte gösterdikleri sonsuz sabır ve güven için ailelerimize; mesai mefhumu gözetmeksizin en hassas dokunuşları sergileyen tüm Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi hemşirelerimize ve tüm destek ekibimize yürekten teşekkür ediyorum. Biz bir aileyiz ve bu başarı bir ekip işidir. Mor rengin temsil ettiği hassasiyeti ve direnci bir an olsun unutmayalım. Onların her bir gramı bizim için kazanılmış bir zaferdir" dedi.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 10:17
Sigarayı bırakanlarda kansere yakalanma riski azalıyor
Sivas Numune Hastanesi Onkoloji Uzmanı Dr. Yaşar Culha, "Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı" dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Akciğer kanserinde en önemli riskin sigara olduğunu söyleyen Culha, erken farkındalığın ve sigaradan uzak durmanın hayati önem taşıdığını ifade etti. Culha; çevresel kirlilik, sanayi alanlarında maruz kalınan toksik maddeler ve özellikle akciğer zarı kanserinde asbestin de önemli risk faktörleri arasında bulunduğunu kaydetti. Kesin bir korunma yöntemi bulunmamakla birlikte, risk faktörlerinden uzaklaşmanın hastalığa yakalanma ihtimalini azalttığını belirten Culha, özellikle sigaranın bırakılmasının büyük önem taşıdığının altını çizdi. Sigarayı bırakan kişilerde, 10 yılın ardından akciğer kanserine yakalanma riskinde belirgin bir düşüş yaşandığını hatırlatan Culha, "Akciğer kanserinde en önemli nokta sigaradan uzak durmaktır. Bu ay vesilesiyle toplumu bir kez daha bilinçlendirmek istiyoruz. Herkese sağlıklı ve kansersiz günler diliyorum" ifadelerine yer verdi.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 10:14
Sorgun’da 864 kişiye kanser taraması yapıldı
Sorgun İlçe Sağlık Müdürlüğü, halk sağlığını koruma ve erken teşhisin önemine dikkat çekmek amacıyla yürüttüğü kanser taraması faaliyetlerinde Ekim ayı içerisinde 864 kişiye; meme, kolorektal (kalın bağırsak) ve rahim ağzı kanseri taraması gerçekleştirdi. "Kanseri erken yakalamak çok önemli" Aile Hekimi Cemal Demir kanser taramalarına oldukça odaklandıklarını belirtti. Demir, "30 yaşından itibaren herkesten smear almaya çalışıyoruz. HPV taraması yapmaya çalışıyoruz. 40 yaştan itibaren 2 yılda bir duruma göre yılda bir mamografi yaptırmak istiyoruz. 50 yaşından itibaren her iki cinsiyette de gaitada gizli kan bakarak kolon taraması yapıyoruz. İnsanları ikna etmekte güçlük çekiyoruz. Elimizden geldiğince çevremizden örnekler veriyoruz. Kanseri erken yakaladığımızda çok basit bir müdahaleyle kurtaracağımız bir şeyi belki de sadece 5 yıllık bir ömür üzerinden konuşmak zorunda kalabiliriz" dedi. "Beslenme birçok şeyin başlangıç noktası" Demir, beslenme faktörünün önemine değinerek, "Beslenme birçok şeyin başlangıç noktası sanırım. Mesela şeker hastalığında genetik zemin olsa bile tek başına genetik zeminle alakalı değil. Beslenme, spor yapma, uyuşuk bir yaşam tarzı seçmesi belirleyici konular. Mesela ben şeker hastası olacağım belki genlerim buna müsait ama 50-60 yaşında olacağım şeyi kötü beslenerek bunu 30-40 yaşına kadar çekebiliyorum. Tek başına genetiği suçlayamıyoruz. Bunun ortaya çıkmasını da biz sağlıyoruz. Kendi bölgemden örnek vermek gerekirse az önceki hastam arabaşı çorbasının hamurunu yutmaktan çok hoşlanıyordu. Ekmek tüketmeyi çok seviyorlar. Hastalarımızın yürümelerini çok istiyorum. Hem zayıflasınlar hem kendilerini iyi hissetsinler istiyoruz" ifadelerine yer verdi. "Sorgun’un kanser tarama programlarında en yüksek seviyeye ulaştık" Sorgun İlçe Sağlık Müdürü Uzman Doktor Onur Türkön Ekim ayının Sorgun’da kanser taramaları açısından son derece verimli geçtiğini belirtti. 3 büyük tarama programında Sorgun’da daha önce ulaşılmayan oranlara çıkıldığını ifade eden Türkön, "Geçen yıl aynı dönemde yüzde 26 olan meme kanseri taraması bu yıl 254 kişiyle yüzde 66’ya ulaştı. Yine geçen yıl aynı dönemde yüzde 27 olan rahim ağzı kanseri taraması ise bu yıl 210 kişiyle yüzde 123’e ulaştı. Geçen yıl yüzde 65 olan kolorektal kanser tarama oranı ise 400 kişiyle yüzde 111 olarak gerçekleşti. Bu oranlar Sorgun’un kanser tarama programlarında bugüne kadarki en yüksek seviyeler anlamına geliyor" diyerek ulaşılan rekor düzeydeki taramaları ifade etti. "Aile sağlığı çalışanları ve hekimlerimiz vatandaşlarımıza yardımcı oluyorlar" Ayrıca Uz.Dr.Türkön, kanser tarama tetkikleri kolorektal, meme kanseri ve rahim ağzı kanserinin tamamının ücretsiz olduğunu söyledi. Tetkiklerin aile hekimliği, sağlıklı hayat merkezleri ve KETEM’lerde yapılabileceğini söyleyen Türkön, "Vatandaşlarımızın hepsi aile sağlığı merkezlerine giderek bu hizmeti alabilmektedirler. Ek olarak bu sonuçların herhangi birisinde pozitiflik tespit edilmesi durumunda gerek ulaşım gerek randevu alınması herhangi bir ihtiyaçları olduğunda aile sağlığı çalışanları ve hekimlerimiz tarafından bizlere dönüş yapılmakta ve herhangi bir ihtiyaçları olduğunda yardımcı olmaya çalışmaktayız" diyerek konuya dikkat çekti. "Kanserin erken dönemde yakalanmasını sağlamak istiyoruz" Türkön, tarama testi yapılması amacının hastanın güncel hayattaki konforunun bozulmadan sürmesini sağlamak olduğunu belirtti. Türkön, "Kanserden korunma konusunda yapabilecekleri en uygun şey sigaranın bırakılması. Tüm kanser türleri için geçerli olan bir faktör. Beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi kanserden korunma anlamında oldukça faydalı. Tüm bunlara rağmen genetik ve diğer faktörlere bağlı olarak kansere karşı daha erken farkındalıkları olabilmesi için aile hekimliklerine gitmeyi ve kanser taraması yaptırmayı unutmasınlar" dedi.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 10:08
Gebelik kaybı yaşayanlar için umut verici haber
Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Seda Deniz Işıklar, tekrarlayan gebelik kaybı yaşayan ailelerin yaklaşık yüzde 65’inin ilerleyen süreçte sağlıklı bir bebek sahibi olabildiğini açıkladı. Gebelik kayıplarının sebeplerini ve alınabilecek önlemleri anlatan Op. Dr. Işıklar, gebelik kayıplarının kadınlar ve aileler için önemli bir endişe kaynağı olduğunu belirterek, "Tüm gebeliklerin yaklaşık yüzde 15’i kayıpla sonuçlanıyor. Bu kayıpların sebeplerini her zaman tespit edemiyoruz. Ancak bildiklerimizin yarısından fazlası bebekle ilgili genetik sorunlardan kaynaklanıyor" dedi. Tekrarlayan gebelik kayıpları ve önlemler Gebelikte 3 veya daha fazla sayıda kayıp yaşanmasının ’tekrarlayan gebelik kaybı’ olarak adlandırıldığını ifade eden Op. Dr. Işıklar, "Tek bir kayıp yaşandıysa 2’nci gebelik için fazla endişelenmeye gerek yok. Ancak 2’nci kayıp da varsa, detaylı tetkikler yapıyoruz ve bir sonraki gebelik öncesi incelemeler planlıyoruz" diye belirtti. Genetik ve rahim kaynaklı nedenler Erken dönemde yaşanan kayıpların büyük kısmının genetik hastalıklardan kaynaklandığını anlatan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Seda Deniz Işıklar, rahimle ilgili sorunların da bu noktada önemli bir etkisi olduğunu söyledi. Op. Dr. Işıklar, "Doğuştan gelen çift rahim, rahim içinde perde veya rahimin küçük olması, rahim ağzı yetersizliği, miyom ve polipler gibi yapılar gebeliği sürdürememeye sebep olabiliyor" şeklinde konuştu. Enfeksiyonlar ve diğer riskler Mikrobik enfeksiyonlar ve bazı hastalıkların da gebelik kayıplarına yol açabileceğini sözlerine ekleyen Op. Dr. Işıklar, 20 haftadan önceki tüm kayıpları düşük olarak değerlendirdiklerini ve özellikle ilk 3 ay içindeki kayıplar üzerinde durduklarını söyledi. Tedavi ve çözüm yolları Gebelik kaybına yol açan durumların çözümü için çeşitli yöntemler olduğunu söyleyen Op. Dr. Işıklar, sorunların türüne yönelik tedavi yaklaşımlarını şöyle özetledi: "Genetik sorunlar: Çoğu tesadüfi oluşur, nadiren tekrar ederse tüp bebek yöntemi önerilebilir. Rahim kaynaklı sorunlar: Perde veya çift rahim gibi durumlar cerrahi yöntemlerle düzeltilebilir. Enfeksiyonlar: Medikal tedavi ile çoğu zaman çözülebilir. İmmünolojik ve pıhtılaşma bozuklukları: Kan testleriyle tespit edilip uygun şekilde tedavi uygulanır."
19 Kasım 2025 Çarşamba - 09:52
Vize’de yöresel ürün pazarı denetimi
Kırklareli’nin Vize ilçesinde kurulan ürün pazarında mevzuata uygun olmayan ürünler tespit edilip yasal işlem uygulandı. Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Vize ilçesindeki yöresel pazarda denetim gerçekleştirdi. Denetimlerde stantlarda yer alan mevzuata uygun olmayan ürünler tespit edip yasal işlem uygulandı. Müdürlükten yapılan açıklamada, "Vize ilçemizde kurulan yöresel ürün pazarında gerçekleştirilen denetimlerde, stantlarda yer alan ürünler titizlikle kontrol edilmiştir. Mevzuata uygun olmadığı tespit edilen ürünlere el konulmuş, yasal işlemler başlatılmıştır" ifadelerine yer verildi.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 09:45
Bayburt’ta sağlık çalışanlarına ’Sağlık Tesisleri Değerlendirme Standartları Eğitimi’ verildi
İl ve ilçe hastanelerinde hizmet kalitesini artırmak amacıyla sağlık çalışanlarına yönelik ‘Sağlık Tesisleri Değerlendirme Standartları Eğitimi’ düzenlendi. Bayburt’ta sağlık hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi, verimliliğin artırılması ve hasta ile çalışan memnuniyetinin güçlendirilmesi alanlarında çalışmalar sürdürülüyor. Bu çerçevede İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Harun Sivlim’in başkanlığında, İl Sağlık Müdürlüğü yöneticileri, hastane başhekimleri ve ilgili personelin katılımıyla ‘Sağlık Tesisleri Değerlendirme Standartları Eğitimi’ gerçekleştirildi. Eğitim, il değerlendirme sorumlusu Ufuk Erbay tarafından verildi. Eğitimde, sağlık tesislerinin hizmet standartlarını daha üst seviyeye taşıyacak uygulamalar ve değerlendirme kriterleri ayrıntılı olarak ele alındı. Katılımcılara, hasta ve çalışan memnuniyetinin artırılması ile hizmet verimliliğinin yükseltilmesine yönelik yöntemler anlatıldı.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 09:36
Ağaca takılıp 1,5 saat asılı kalan paraşütçü, yeniden uçmak istiyor
Antalya’da yamaç paraşütü yaparken ağaca takılan ve 1.5 saat havada asılı kaldıktan sonra kurtarılan 42 yaşındaki Mehmet Tarık Yanar, Adana’da geçirdiği ameliyatlar sonucu yeniden sağlığına kavuştu. Tedavisi süren Yanar, "Seneye ilk hedefim yeniden uçabilmek" dedi. Olay, geçen 22 Mart tarihinde Antalya’nın Alanya ilçesinde meydana geldi. Arkadaşlarıyla birlikte yamaç paraşütü yapan Mehmet Tarık Yanar, yaklaşık 800 metre rakımlı tepeden havalandı. Bir süre havada süzülüp, yaklaşık 650 metre rakıma geldiğinde kontrolünü kaybeden Yanar, ormana düştü. İhbar üzerine bölgeye UMKE, itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ormanda yapılan arama kurtarma çalışmalarında Yanar’a ulaşan ekipler, ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Bacağında kırık olduğu belirlenen Yanar, yaklaşık 1,5 saat süren çalışma sonucu bulunduğu noktadan alınarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Antalya’da ilk müdahalelerin ardından Yanar, Acıbadem Adana Ortopedia Hastanesi’ne sevk edildi. Adana’ya geldikten sonra 3 hafta hastanede kalan Yanar, geçirdiği ameliyatların ardından taburcu edildi. Yaklaşık 3 ay tedavi gören Mehmet Tarık Yanar, yeniden yürümeye başladı. "Şu anda kemik iyileşmesi oluyor" İhlas Haber Ajansı’na konuşan Acıbadem Adana Ortopedia Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doktor Alper Gölpınar, "Hastamız 1.5 saat ağaçta asılı kalıyor ve her 2 ayağında da kırıkları vardı. Sağ bacağını kaybetme riski vardı. Komplike bir müdahale yaptık ve fiskatör dediğimiz sistemi taktık. Hem topuk, hem ayak bileği hem de diz çevresi kırıkları için 4 kez ameliyat yaptık. Şuanda kemik iyileşmesi oluyor. Kemik iyileştikten sonrada son 1 ameliyat daha yapacağız. Yeniden yamaç paraşütü yapar hale getireceğiz" dedi. "Yeniden uçacağım" Yeniden yürümeye başlayan ve sağlığına kavuşan Mehmet Tarık Yanar, "Çok ciddi bir kaza geçirdim. 3 saat süren kurtarma operasyonu sonucu kurtarıldım. Adana’ya ilk geldiğimde ayağım aslında kurtarılabilecek şekilde değildi. Gerekli müdahaleler yapıldı. Çok sancılı süreçler geçirdim. Şu an yürüyebiliyorum, çok mutluyum. İyileştikten sonra yeniden yamaç paraşütü yapmayı bekliyorum" diye konuştu.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 09:28
Anne karnında böbreği şişen bebek, 1 aylıkken ameliyatla sağlığına kavuştu
Diyarbakır’da, anne karnındayken şişlik tespit edilen 4 aylık Ömer Asaf, 1 aylıkken Memorial Dicle Hastanesi Çocuk Cerrahı Op. Dr. Taner Kamacı’nın yaptığı operasyonla böbreği çürümekten kurtardı. Diyarbakır’da doğan Ömer Asaf Tanrıkulu, anne karnındayken kadın doğum uzmanının yaptığı ultrasonlarda sağ böbreğinde ciddi genişleme olduğunu tespit etti. Doğumdan sonra sağ böbreğinde idrarın rahat bir şekilde mesanesinden süzülmediği tespiti üzerine ameliyat kararı alındı. Memorial Dicle Hastanesi Çocuk Cerrahı Op. Dr. Taner Kamacı, Ömer Asaf’ı başarılı bir şekilde ameliyat ederek, böbreğin çürümeden kurtarılmasını sağladı. Op. Dr. Tamer Kamacı, Ömer Asaf’ın daha anne karnındayken kadın doğum uzmanının yaptığı ultrasonlarda sağ böbreğinde ciddi genişleme olduğu tespit edildiğini ve o şekilde doğumu olduğunu söyledi. Doğumdan sonra yapılan ultrasonlarda yine sağ böbreğinde çok ciddi genişleme tespit ettiklerini belirten Kamacı, "Sonrada bu sağ böbreğindeki genişlemenin sebebini araştırdık. Anne karnında başlayan böbrek genişlemesine Antenatal hidronefroz diyoruz. Bunun en sık sebeplerinden bir tanesi böbrek çıkışında darlık olmasıdır. Bu duruma biz kısaca UPJ darlığı diyoruz. Ömer Asaf’ta da bu rahatsızlığı tespit ettik. Bu darlıktan dolayı Sağ böbreğinden idrarın rahat bir şekilde mesanesine akamadığını tespit ettik. Hem genişlemenin fazla olması, hem de boşalmanın hiç olmaması nedeniyle daha 1 aylıkken ve böbreği bozulmadan ameliyatını gerçekleştirdik" dedi. Gayet başarılı bir ameliyatla böbrek çıkışındaki o dar kısmın ameliyatla çıkartılıp daha geniş bir anastomozla tekrar idrar kanalını böbreğine bağladıklarını ifade eden Asaf, "Ameliyattan sonra o bölgeye bir stent koyduk ve bir ay sonra da o stenti (kateteri) çektik. Ömer Asaf, şu anda 4 aylık oldu. Kontrollerinde her şey yolunda. Böbreğindeki o genişlemeler geriledi. Böbreğinde her hangi bir fonksiyon kaybı olmadı. Artık idrar yolu enfeksiyonu geçirmiyor. Bundan sonra ona uzun, sağlıklı bir ömür diliyoruz" diye konuştu. "1 aylık bebeği böbreği bozulmasın diye hemen alıp ameliyatını yaptık" "Eğer böbrek çıkışındaki darlık çok ciddi ise ki Ömer Asaf da çok ciddi idi, böbreğindeki genişleme 32 milim olmuştu ve çektiğimiz sintigrafide de hiç boşalma olmadığını söylüyordu" diyen Kamacı, "Böyle durumlarda bazen aylar için de bile böbrek de çok ciddi fonksiyon kayıpları ve ilerleyen zamanlarda çürüme diyebileceğimiz bir soruna sebep olabiliyor. Böbrek de bozulduktan sonra ameliyatını yapsak bile çok fazla geri düzelme olmuyor. O yüzden ameliyatını böbrek bozulmadan önce yapmak gerekiyor. Bizde 1 aylık bebeği böbreği bozulmasın diye hemen alıp ameliyatını yaptık. İyi ki de ameliyatını erken yapmışız. Çünkü şu anda böbrekleri gayet iyi" şeklinde konuştu. Baba Vedat Tanrıkulu ise, bebeğin sağ böbreğinde şişme olduğunu ifade ederek, "1 aylıkken ameliyat ettik. Ameliyat yaptıktan sonra gayet düzeldi. Taner hocaya çok teşekkür ediyorum" ifadelerinde bulundu.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 09:14
Her 5 yetişkinden birini tehdit ediyor: "Belirtileri yaşa değil KOAH’a bağlayın"
Dünyada 213 milyon kişinin KOAH ile yaşadığı, her yıl yaklaşık 3, 5 milyon kişinin ise bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiği biliniyor. Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Uzm. Dr. Filiz Süngün, tüm ölüm nedenleri arasında dördüncü sırada yer alan KOAH'ın aynı zamanda kalp hastalıklarından kas-iskelet sistemi sorunlarına, anemiden diyabete kadar birçok hastalığı tetikleyebilen geniş kapsamlı bir sağlık yükü oluşturduğunu belirtiyor.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 09:12
Prof. Dr. Tevfik Özlü: "KOAH hastalarının birçoğu KOAH olduğunu bilmiyor"
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, birçok hastanın kronik obstrüktif hastalığı (KOAH) olduğunu bilmediğini belirterek, "Yapılan çalışmalarda ülkemizde 40 yaşın üzerinde neredeyse 4-5 kişiden birinde KOAH olduğu saptanmış" dedi. Dünya KOAH Günü dolayısıyla açıklama yapan Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye’de sigara içme sıklığına bağlı olarak KOAH’a rastlama sıklığının arttığına dikkat çekti. KOAH’ın genellikle sigaraya bağlı olarak geliştiğini ancak sigara içmeyenlerde de görüldüğünü ifade eden Özlü, "KOAH, akciğerde fonksiyon kaybı ile seyreden öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi şikâyetlere yol açan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. Asıl olarak sigaraya bağlı gelişir, ancak hiç sigara içmeyen kişilerde de KOAH gelişmekte. Burada en büyük sorun, özellikle kırsal alanda odun, kömür, tezek gibi biyoyakıtların tüketilmesi ve bunların dumanına uzun süre maruz kalınması. Kadınlar burada daha çok risk altında oluyor. İş yeri ortamında maruz kalınan bazı tozlar, zararlı gazlar da KOAH’a neden olabilir. Dış atmosfer kirliliğin de soluduğumuz havada bulunan kükürt dioksitler, azot oksit, ozon gibi gazlar, bunların izin verilen sınırların üzerinde olması, yani hava kirliliği dediğimiz olay da KOAH’a neden olabilir. Genetik olarak da KOAH’a bir yatkınlık söz konusudur. Eğer ailede KOAH’lı hasta varsa KOAH’a yakalanma riski artıyor. Evde içilen sigaradan dolayı büyüyen bebeklerde de ileride KOAH gelişme riski çok artıyor" dedi. "Türkiye’de çok yaygın" Yapılan çalışmalarda neredeyse 4-5 kişiden birinin KOAH olduğunun tespit edildiğini kaydeden Özlü, "Türkiye’de çok yaygın. Genelde yapılan çalışmalarda 40 yaşın üzerinde neredeyse 4-5 kişiden birinin KOAH olduğu saptanmış. Özellikle erkeklerde bu oran böyle. Kadınlarda bir miktar daha düşük. Ancak sigara içenlerde ve yaş ilerledikçe bu oran maalesef daha da artıyor. Türkiye’de sigara içme sıklığı fazla olduğu için ona bağlı olarak KOAH’a rastlama sıklığı da artıyor. Özellikle sigaraların yoğun içildiği ülkelerde KOAH’a rastlama olasılığı çok daha yüksek" diye konuştu. "Nefesin daralıyorsa KOAH’ı düşün, KOAH’ı aklına getir" Hastaların birçoğunun KOAH olduğunu bilmediğini belirten Özlü, "En önemli sorun, KOAH hastalarının birçoğunun KOAH olduğunu bilmemesi. Dolayısıyla KOAH tanısı almamış oluyor. Bu da hastalığın ilerlemesine, geri dönüşü olmayan bozuklukların, hasarların akciğerde ilerlemesine yol açıyor. Erken tanı o açıdan önemli. Maalesef hastaların birçoğu kendisinde ortaya çıkan yakınmaları KOAH’a bağlayamıyor. ’Ben yaşlandım, onun için yokuş çıkarken, merdiven çıkarken zorlanıyorum’ diyor. Ya da öksürük, balgam attığı zaman ’Sigara içiyorum da ondan oldu’ diyor. Onun için doktora gitmiyor, bunu önemsemiyor ve tanı konmuyor. Bu yıl Dünya KOAH Günü’nde asıl tema ’Nefesin daralıyorsa KOAH’ı düşün, KOAH’ı aklına getir. Sen de KOAH olabilirsin?’ şeklinde bir slogan benimsendi. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer yaşıtlarınıza göre yokuş çıkmakta, merdiven çıkmakta zorlanıyorsanız, eğer her gün öksürüğünüz varsa, sürekli balgam çıkartıyorsanız ve sigara da içiyorsanız siz de KOAH olabilirsiniz. Bunu aklınıza getirin. Bunun tanısı için bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurun. Testleriniz yapılsın, nefes testiniz, gerekirse akciğer filminiz çekilsin. KOAH olup olmadığınız ortaya çıksın. Eğer KOAH’ınız varsa da mutlaka onun risk faktörlerine göre gerekli önlemlerin alınması gerekiyor" uyarısında bulundu.
19 Kasım 2025 Çarşamba - 08:53
Bayburt’ta vatandaşlar diyabet hastalığı hakkında bilgilendirildi
Dünya Diyabet Günü dolayısıyla ’Geleceğimizi Koruyalım’ sloganıyla Bayburt Devlet Hastanesinde diyabet farkındalığını artırmaya yönelik stant açılarak, vatandaşlar bilgilendirildi. Hastane bünyesinde görevli diyabet eğitim hemşiresi tarafından vatandaşlara ve diyabet hastalarına parmaktan kan şekeri ölçümü yapılarak, halk arasında şeker olarak bilinen diyabet hastalığı hakkında bilgiler verildi. Diyetisyenler ise diyabette beslenme ve sağlıklı beslenme üzerine önerilerde bulundu. Ayrıca stantta, diyabetli hastalara şeker hastası kimlik kartları dağıtılarak, ara öğün ikramı yapıldı.
18 Kasım 2025 Salı - 19:39
Milletvekili Gider ve Başkan Elbi müjdeyi verdi, Karabiga’ya yeni sağlık yatırımı
Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Karabiga beldesinde sağlık hizmetlerini güçlendirecek önemli bir yatırım resmen başlıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından 3 hekimli Karabiga Aile Sağlığı Merkezi + 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu projesi yatırım programına alındı. Toplam 560 metrekare alanda inşa edilecek proje; modern, donanımlı ve erişilebilir bir sağlık yapısıyla Karabiga halkına daha kaliteli hizmet sunmayı hedefliyor. Yeni merkezde hem birinci basamak sağlık hizmetleri hem de acil sağlık müdahaleleri tek noktadan, hızlı ve etkin şekilde sağlanacak. AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, "Karabiga’mız için önemli bir yatırım resmi olarak programa alındı. Karabiga’ya yapılacak Aile Sağlığı Merkezi (3 Aile Hekimliği Birimi) + 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu 560 metrekare yatırımının programa alınması Cumhurbaşkanlığımızca onaylandı. İşlevini yitiren mevcut Aile Sağlığı Merkezi yıkılarak; yerine modern, fonksiyonel ve sağlık hizmetlerinin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek yeni bir tesis kazandırılacak. Bölgedeki hizmet kalitesini ileri taşıyacak bu yatırımın Karabiga’mıza hayırlı olmasını diliyorum. Sürece katkı sunan tüm kurumlara teşekkür ediyorum" dedi. Karabiga Belediye Başkanı Ahmet Elbi, projenin hayata geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek şu ifadeleri kullandı: "Karabiga’mızın güzel insanlarına söz verdiğimiz bir projenin daha mutluluğunu yaşıyoruz. Yaklaşık 6 aydır ısrarla takip ettiğimiz projemizin bugün yatırım müjdesini aldık. Uzun süredir hizmet veren aile sağlık merkezimiz yapısal olarak artık ömrünü bitirmişti. Şimdi yeni aile sağlık merkezimizin onayını aldık, ihalesi de yakın zamanda olacak inşallah. 560 metrekare taban alanına sahip 3 hekimli yeni aile sağlık merkezimiz bahçe düzenlemesiyle, tefrişatı ile ve son teknolojisiyle şehrimizin sağlık hizmetine büyük değer katacak. Karabiga’mıza hayırlı uğurlu olsun" dedi. Başkan Elbi, desteklerinden dolayı Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na ve her süreçte Karabiga’nın yanında olan AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider’e teşekkür etti. Yeni sağlık yatırımı, Karabiga’nın sağlık altyapısını güçlendirerek bölge halkının yaşam kalitesine önemli katkı sağlayacak.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder