1993 yılından beri cami, sarayların duvarları ve kubbelerini süsleyen ve nakkaş işlemesi de yapan 24 yıllık nakkaş ustası Sıddık Korkutata yaptığı açıklamada, “Elimden geldikçe Osmanlıdan kalan bu sanatı layıkıyla yapmaya çalışıyorum ve kültürümüzü gelecek nesillere aktarmaya çalışıyorum” dedi.
Osmanlı döneminde oldukça yaygın olan ancak günümüzde ilginin azaldığı nakkaşlık sanatının son temsilcilerinden Sıddık Korkutata, 24 yıldır cami ve sarayların duvarlarını, kubbelerini süslüyor. Geleneksel Türk sanatları arasında 9. yüzyıldan beri var olduğu bilinen nakkaşlık sanatı camilere yaparak, Türk-İslam kültürünü gelecek nesillere taşıyor.
“İnşallah cemaat de memnun olur”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Cami Ustası Yücel Kalfa, “Bu işi röle ve yapı dekarasyon adına yaptım. Bu işi kurban bayramından sonra başladık ramazan bayramına yetiştirmek için ve şuan camimiz bitmiştir. Bu caminin nakış işlereini sıddık arkadaşımız yapmıştır ve ortaya çıkanlardan memnunum inşallah cemaat de memnun olur” dedi.
“Gelecek nesillere aktarmaya çalışıyorum”
24 yıllık nakkaş ustası Sıddık Korkutata kültürü gelecek nesillere aktarmak istediğini belirterek, “24 yıldır bu sektörde uğraş veriyorum. Elimden geldikçe Osmanlıdan kalan bu sanatı layıkıyla yapmaya çalışıyorum ve kültürümüzü gelecek nesillere aktarmaya çalışıyorum. Bu caminin çalışmaları Selçuklu ve Osmanlı senteslemesinden güzel bir çalışma olmuştur. Özellikle günümüzde nakkaş tezinat işi son iş olduğu için maalesef bozulmaya yüz tutmuş bir sanattır. Bunu sebebi ise işi yaptıranların liyakatta olmaması mütahitlerin, muhtarların ve başkanların eline verilen bu iş okumuş liyakatlı insanlar tarafında denetlenmemesi günümüzde çok tahrip olmuştur. Biz bu sanatı yaparken ebrudan tesibe, baroktan rokokoya her alan da kendimizi kısmen yetiştirmiş ve o alanda yol alıyoruz” diye konuştu.
“Rumi motifler kullandı”
Cami yaptıran hayırsever vatandaş Selman Çetinsayar ise yaptığı açıklamada, “Röle ve inşaattan Yücel beyle birlikte tamamen Selçuklu - Osmanlı mimarisine uygun bir cami düşündük ve diğer mimari desen ve motiflerimizi beraberce kararlaştırdık. Bu vasıtayla Sıddık beyle tanıştık kendiside camimize uygun rumi motifler kullandı” şeklinde konuştu.
