EKONOMİ - 17 Aralık 2018 Pazartesi 08:46

Amerikan yavru çürüklüğüne yüzde 99 dayanıklı “Kafkas arısı” ıslah edildi

A
A
A
Amerikan yavru çürüklüğüne yüzde 99 dayanıklı “Kafkas arısı” ıslah edildi

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Güler, yüzde 99 Amerikan yavru çürüklüğü hastalığına karşı dayanıklı Kafkas arısı ıslah ettiklerini söyledi.


Amerikan yavru çürüklüğü hastalığının arı yetiştiricilerinin kabusu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ahmet Güler, Türkiye’deki işletmelerin yüzde 90’ında Amerikan yavru çürüklüğü hastalığı bulaşıklığının olduğunu kaydetti. Amerikan yavru çürüklüğü hastalığından yılda 350 bin koloni kaybı olduğunu vurgulayan Güler, koloni kayıplarının çok büyük ekonomik zararlara neden olduğunu dile getirdi. Islah ettikleri Kafkas arısı ile Amerikan yavru çürüklüğünün önüne geçilebileceğini belirten Güler, bununla birlikte bakanlık, üniversite, birlikler, arıcı ve özel sektörün bir araya gelerek damızlık arı üretilerek arıcılığın geleceğinin kurtarılabileceğinin altını çizdi.



"Dağıtılan bu Kafkas arılarının yüzde 80’i ölmüştür"


Arılarda bazı önemli hastalıkların olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Güler, "Arıda çok tehlikeli iki olumsuzluk var. Birincisi varroa destruktor dediğimiz bir akar. İkincisi, yine bir bakterinin sebep olduğu Amerikan yavru çürüklüğü dediğimiz bir hastalık. Bu tehlikelere karşı Amerika arı ıslah etmiş ve geliştirmiş. Biz de buna karşı Kafkas arısını ıslah ettik. Ziraat Fakültesi olarak bizim bir arıcılık altyapımız var. Bu 30-40 yıllık bir süreç. Burada bizim elimizde iki arı kaynağı var. Birisi bize özgü olan Kafkas arısı. Kuzeydoğu, Artvin, Ardahan arısıdır. Biz 2009-2010 yılında o bölgeden ana arı aldık. Şu an elimizde 100 koloninin üzerinde yüzde 99 Amerikan yavru çürüklüğüne dirençli ıslah edilmiş materyal var” dedi.



“Kafkas arısı bal verimi yüksek sakin bir arıdır”


Karadeniz arısı üzerinde de ıslah çalışmalarının olduğunu açıklayan Prof. Dr. Güler, “Karadeniz Bölgesi’ni tarayarak ıslaha uygun kolonilerden seçtiğimiz arıları ıslah çalışmalarımız devam ediyor. Karadeniz Bölgesi’nde, bal verimi yüksek, ilkbahar gelişimi iyi, hastalığa dirençli, karakterize edilmiş, damızlık bir arı istiyoruz. Arıcının buna ihtiyacı var. Türkiye damızlık materyal üretememiş. Arı ıslah edememişiz. Çok geç kalmışız. Yaptığımız çalışmalarla biz de buna bir katkı vermenin çabası içerisindeyiz. Dünyada çok önemli arı ırkları var. Karniyol, İtalyan ve Kafkas arısı dünyada önemli 3 arı ırkıdır. Dünyada en fazla yetiştiriciliği yapılan bu arılardır. Kafkas bizim arımızdır. Kafkas arısı bal verimi yüksek sakin bir arıdır. Çok kontrollü bir arıdır. Kafkas arısı son 30-40 yılda, ana arı kanalıyla, Türkiye’nin her yerine dağıtılmıştır. Kafkas arısı yüksek dağların, platoların arısıdır. Ancak buralarda verimli olabilir. Ama maalesef her yere verilmiştir. 30-40 yılda dağıtılan Kafkas arısının sayısı 3 milyonun üzerindedir. Dağıtılan bu Kafkas arılarının yüzde 80’i ölmüştür. Bizim ıslah ettiğimiz Kafkas arısının 6. jenerasyonu elimizde. Bu arımız Amerikan yavru çürüklüğü hastalığına karşı ıslah edilmiş bir arıdır. Yüzde 99 bu hastalığa dirençli bir arıdır” diye konuştu.



“Türkiye damızlık arı üretmeli”


Fakülteye ait arıları bu yıl bal için Sivas’a götürdüklerini hatırlatan Güler, “149 koloni arıyı Sivas’a götürdük. 149 koloniden 3,5 ton civarında bir bal aldık. Bu arıların içerisinde Karadeniz arısı da vardı. Türkiye arıcılıkta dünyada ikinci sırada. Türkiye’de işletmelerin yüzde 90’ında Amerikan yavru çürüklüğü hastalığı bulaşıklığı vardır. Türkiye’de Amerikan yavru çürüklüğü hastalığından yılda koloni kaybı 350 binin altında değildir. Bu çok büyük bir ekonomik kayıptır. Biz ıslah ettiğimiz arıyı vatandaşımıza sunabildiğimizde bu kaybı önleyebileceğiz. Onun için Türkiye damızlık arı üretmesi gerekiyor. Bu işi üniversite, bakanlık, birlikler yürütmeli. Ama bu işin özünde mutlaka özel sektör ve arı yetiştiricileri olmalıdır. Biz ancak onların gücüyle damızlık sorununu çözebiliriz. Burada önemli olan iyi bir örgütlenme ve planlama" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da denize sıfır çardaklarda yangın: 2 çardak kül oldu Antalya’da otellere komşu, denize sıfır inşa edilen çardaklarda çıkan yangında 2 çardak kül oldu. Aynı bölgede geçtiğimiz yıl da yangın çıkmış ve 4 çardak küle dönmüştü. Olay, saat 21.45 sıralarında Aksu ilçesi Kumköy Sahili’ndeki çardaklarda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Neriman Yıldız’a ait çardakta henüz nedeni bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Kısa sürede yayılan yangında, alevler yan tarafında bulunan başka bir çardağa da sıçradı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin çalışmalarının ardından yangın kontrol altına alındı. Yangında 2 çardak tamamen yanarak küle dönerken, can kaybı ya da yaralanma yaşanmadı. "Bir anda alev aldığını görmüşler" Kumköy Kültürü Koruma Geliştirme ve Yaşatma Derneği Başkanı Abdullah Kaya, yangını gören bölge sakinlerinin çatı kısmında yer alan güneş panelinden kıvılcım çıktığını, ardından bir anda çardağın alev aldığını ve tüp patlama sesi duyduklarını söylediğini belirtti. Ekipler yangının çıkış nedeni ile ilgili inceleme başlattı. Geçtiğimiz yıl 4 çardak küle dönmüştü Öte yandan geçtiğimiz yıl Nisan ayında da aynı bölgede yine yangın çıkmış ve 4 çardak küle dönmüştü. O yangında ise bölge sakinleri kundaklama iddiasında bulunmuştu.
Kastamonu İki futbolcusu yaralanan Kastamonuspor’a taraftarlardan muhteşem karşılama Iğdır FK ile oynanan karşılaşma öncesinde ve sonrasında taşlı saldırıya uğrayan Kastamonuspor kafilesi, Kastamonu’da taraftarlar tarafından coşkuyla karşılandı. GMG Kastamonuspor Kulüp Başkanı Cengiz Aygün, Iğdır’daki 3 günlük mücadelenin sonunda takımın Kastamonu’ya gelebildiğini söyledi. TFF 2. Lig Kırmızı Grup 3. Play-Off karşılaşmasında Iğdır Futbol Kulübü ile karşılaşan GMG Kastamonuspor, sahadan 2-1 yenik ayrıldı. Karşılaşma öncesi ve sonrasında GMG Kastamonuspor kafilesine yönelik Iğdır Futbol Kulübü taraftarları tarafından taşlı, şişeli saldırılar yapıldı. Iğdır Futbol Kulübü taraftarları tarafından Kastamonuspor oyuncularının bulunduğu otobüsün camlarını kırdı, futbolcuları da yaraladı. Çıkan olaylarda GMG Kastamonuspor futbolcularından kaleciler Abdullah Yiğiter ve Yasin Davuş yaralandı. Ayrıca olaylara biber gazı kullanarak önüne geçmeye çalışan bir polis memuru da yaralandı. Yaşanan olayların ardından Iğdır’dan polis eşliğinde ayrılan Kastamonuspor kafilesi, Kastamonu’ya dönüş yaptı. Kastamonuspor kafilesi, Kastamonu’da Cumhuriyet Meydanı’nda taraftarlar tarafından karşılandı. Taraftarlar, meşaleler yakarak, “Şampiyon Kastamonuspor” sloganları attı. Taraftarlar, Kastamonuspor kafilesine yönelik saldırılara tepki gösterdi. "3 günlük savaşın sonunda geldiler" Kendilerini büyük coşkuyla karşılayan Kastamonuspor taraftarına sağduyu çağrısında bulunan Kastamonuspor Kulüp Başkanı Cengiz Aygün, “Kastamonu, bu ülkenin incilerinden bir tanesidir. Şeyh Şabanı Veli Hazretlerinin, Şehit Şerife Bacıların, daha birçok kahramanın var olduğu muhteşem bir şehir. Ben, Ankara’dan takımımızı alıp burada taraftarımızla buluşmaya geldik. Bizim futbolcularımız maalesef Iğdır’a gitti. Takımımız Iğdır’ı indikten sonra Sayın Vekilimiz Alagöz’ü aradım. Bu olayları yapan herkesi yuhulayacağız ama şahıslar üzerinden ben, sizin bir kardeşiniz, ağabeyiniz olarak hiç kimseye küfür ettirmem. Bu etik değil, doğru da değil. Tepkilerinize sonuna kadar katılıyorum. Futbolcularımız maalesef Iğdır’da darp edildi. Bir takım olaylar yaşandı. Bu saatte bunları uzun uzun anlatmayacağım. Sonuç olarak bu gençlerimiz, bu aslan parçaları ile Iğdır’da üç günlük savaş yaşadık. 3 günlük savaşın sonunda geldiler, taraftarımızın bağrına teslim oldular. Bundan sonrası sizin işiniz” dedi. "Kastamonu her zaman kendisine yakışanı yapacaktır" Taraftarlara seslenen Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı ise, “Kastamonu’yu ne kadar anlatsak az. Öfkenizi, tepkinizi anlıyoruz. Ama şunu bilin, kim ne yaparsa yapsın Kastamonu her zaman kendisine yakışanı yapacaktır. Mücadele henüz bitmedi. Mücadele devam ediyor. Bu mücadeleyi Kastamonu’nun kazanacağına yürekten inanıyorum. Bizler, Kastamonu’ya yakışanı yapacağız. Iğdır’da yaşananlara sessiz kalanı, orada yaşananları görmezden geleni biz kamuoyuna anlatacağız. Bu işin peşini de bırakmayacağız. Onun da mücadelesini sonuna kadar vereceğiz. Ama şimdi kenetlenme ve takımımızın arkasında durma zamanıdır. Ben tekrar takımımıza başarılar diliyorum. Başaracaklarına da yürekten inanıyorum” diye konuştu. GMG Kastamonuspor Takım Kaptanı Abdulaziz Solmaz da, “Bizler sahada gereken mücadeleyi verdik. Allah’ın izniyle de pazartesi günü burada taraftarımızla birlikte turu geçerek en güzel cevabı Kastamonu halkı olarak tüm Türkiye’ye göstereceğiz” şeklinde konuştu. Çıkan olaylarda yaralanan GMG Kastamonusyor kalecisi Yasin Davuş ise, “Biz, takım olarak hocalarımızla, oyuncularımızla, idarecilerimizle sahanın dışında olsun içerisinde olsun bir hayli mücadele verdik. Hoş olaylar yaşanmadı. Ama şunu da unutmasınlar kimse Kastamonuspor armasından büyük değil. Yarından itibaren tamamen maça konsantre olup turu en iyi şekilde geçebilmenin yoluna bakıp hep beraber bizler saha içerisinde taraftarımızda sahanın dışında tribünde hep beraber görevimizi yerine getirerek finale gideceğiz inşallah” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından, GMG Kastamonuspor takım otobüsü konvoyla tesislere kadar uğurlandı.