KÜLTÜR SANAT - 24 Mayıs 2025 Cumartesi 16:39

Gülpınar Türk Festivali’nde Şanlıurfa’yı anlattı

A
A
A
Gülpınar Türk Festivali’nde Şanlıurfa’yı anlattı

Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük Türk kültür etkinliklerinden biri olan 2. Chicago Türk Festivali, bu yıl Şanlıurfa’nın derin tarihi mirası ve kültürel zenginliği ile yankı buldu. Festivalin onur konuğu olarak katılan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, açılışta yaptığı konuşmada, Şanlıurfa’nın tarihini anlattı. Özellikle Göbeklitepe, Karahantepe, Sefertepe ve Sayburç gibi "Taş Tepeler" arkeolojik alanlarına değinen Gülpınar, bu bölgelerde yapılan kazıların sadece buluntular değil; aynı zamanda insanlığın bilinmeyen geçmişine ışık tuttuğunu vurguladı.


Chicago’nun Rosemont bölgesinde bulunan Donald E. Stephens Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Kuzey Amerika’da bugüne kadar düzenlenmiş en kapsamlı Türk festivallerinden biri olma niteliği taşıyan etkinlik, üç gün boyunca ziyaretçilere Türkiye’nin kültürel hazinelerini sunacak.


Festivale onur konuğu olarak Gülpınar da katıldı. Gülpınar’a Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Daire Başkanı Elif Esra Önal da eşlik ediyor. Festivalin açılışında konuşan Gülpınar, sadece bir kentin değil, 12 bin yıllık insanlık geçmişinin sesi olarak sahnedeydi. "Bugün burada bulunmamın sebebi, sadece bir şehirden değil; insanlık tarihinin köklerinden, kolektif hafızamızdan ve geleceğe uzanan kültürel mirasımızdan söz etmektir" diyerek, Şanlıurfa’nın dünya tarihindeki yerini katılımcılara etkileyici bir üslupla aktardı.


Özellikle Göbeklitepe, Karahantepe, Sefertepe ve Sayburç gibi "Taş Tepeler" arkeolojik alanlarına değinen Gülpınar, bu bölgelerde yapılan kazıların sadece buluntular değil; aynı zamanda insanlığın bilinmeyen geçmişine ışık tuttuğunu vurguladı. 1963 yılında Chicago Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi’nin birlikte yaptığı yüzey araştırmasına gönderme yapan Gülpınar, "O yıllarda fark edilmeyen bu kadim miras, bugün Şanlıurfa’yı dünya kültürel mirasının merkezlerinden biri haline getirmiştir" dedi.


"Şanlıurfa bir medeniyet arşividir"


Konuşmasında Şanlıurfa’nın yalnızca tarihî değil, aynı zamanda müzikal, inançsal ve kültürel zenginliğini de aktaran Gülpınar, şehri "yaşayan bir medeniyet arşivi" olarak tanımladı.


Hz. İbrahim’in doğduğu Balıklıgöl’den, Harran’daki ilk üniversite kalıntılarına kadar pek çok noktaya değinen Gülpınar, "Bu şehir sadece Türkiye için değil, insanlık için de eşsiz bir hazinedir" ifadelerini kullandı.


Ayrıca UNESCO tarafından "Müzik Şehri" olarak kabul edilen Şanlıurfa’nın, 2026 yılında UNESCO Müzik Toplantısı’na ev sahipliği yapacağını müjdeleyen Gülpınar, 80 ülkeden müzik insanını Urfa’da ağırlayacaklarını duyurdu. Gülpınar, bu uluslararası buluşmanın Türk kültürünü ABD’de tanıtma açısından önemli bir diplomatik platform oluşturduğuna dikkat çekti. Konuşmasının sonunda festivalin düzenlenmesine katkı sunan tüm kişi ve kurumlara içten teşekkür eden Mehmet Kasım Gülpınar, "Geçmişin ışığını bugüne taşımak ve bu kültürel mirası dünya ile paylaşmak bizim sorumluluğumuzdur," diyerek konuşmasını tamamladı.


Kültürlerarası diyalogun kalbinde Türk kültürü


Festivalin açılışı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mehter Takımı’nın coşkulu gösterisiyle başladı. 200’ü aşkın stantta ebru, tezhip, hat, seramik gibi geleneksel sanatlar sergilenirken; Türkiye’den gelen sanatçılar da canlı atölye çalışmalarıyla ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşattı. Festival boyunca Amerika’daki Türk diasporası ile ilgili paneller, söyleşiler ve kültürel oturumlar da büyük ilgi görüyor. Etkinlikte Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Sedat Önal, Azerbaycan’ın ABD Büyükelçisi İbrahim Hazar, Türkiye Cumhuriyeti Chicago Başkonsolosu Tahir Bora Atanır ve organizatör Ertuğrul USA Başkanı Halil İbrahim Demir gibi isimler de yer aldı. Türk kültürünün ABD’deki sesi olan bu festivalde Şanlıurfa’nın tanıtım üzerine yaptığı katkı, katılımcılar tarafından büyük takdir topladı.



Gülpınar Türk Festivali’nde Şanlıurfa’yı anlattı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.