GENEL - 04 Haziran 2020 Perşembe 18:36

Habur’da temassız geçişin sona ermesi ihracatçılar ve şoförlerin yüzünü güldürdü

A
A
A
Habur’da temassız geçişin sona ermesi ihracatçılar ve şoförlerin yüzünü güldürdü

Korona virüs tedbirleri kapsamında 1 Mart’tan itibaren Habur Sınır Kapısı ile İbrahim Halil Gümrük Kapısı arasındaki tampon bölgede başlayan temassız ticaret sona erdi.

Korona virüs tedbirleri kapsamında 1 Mart’tan itibaren Habur Sınır Kapısı ile İbrahim Halil Gümrük Kapısı arasındaki tampon bölgede başlayan temassız ticaret sona erdi. Habur Sınır Kapısı’nın yeniden açılacak olması, ihracatçılar ve şoförlerin yüzünü güldürdü.



Sağlık Bakanlığınca korona virüs ile ilgili önleyici tedbirler kapsamında Irak’ta korona virüsün tespit edilmesi üzerine Türkiye’den Irak’a açılan tek gümrük kapısı olan Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Habur Sınır Kapısı iki yönlü geçişlere kapatılmıştı. Ticaretin aksamaması amacıyla UND’nin girişimleri, Ticaret Bakanlığı öncülüğü ve Sağlık Bakanlığın onayıyla, 1 Mart’tan itibaren Habur Sınır Kapısı ile İbrahim Halil Gümrük Kapısı arasındaki tampon bölgede temassız ticaret başlamıştı. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın bugün Habur Sınır Kapısı’nın normal bir şekilde yük taşımacılığına yeniden açıldığını duyurmasıyla Irak gümrüğünün açılması bekleniliyor.



Habur Sınır Kapısı üzerinden geçmek isteyen tır şoförleri Irak gümrüğünün açılmasını ve kendi araçları ile Irak tarafına geçmek istediklerini söyledi. Habur Sınır Kapısı üzerinden Irak’a yük taşımacılığı yapan ihracatçı firma sahibi Ali Akçakaya gümrük kapılarının açılmasının ihracatçılar açısından önem arz ettiğini belirtti. Akçakaya, "İhracatın büyük oranda yapıldığı Habur Sınır Kapısı’nın açılması bizi fazlasıyla mutlu etmiştir. Bu süreçten sonra araçlarımız şoför değişikliği yapmadan kendi araçları ile giriş çıkış gerçekleştirecektir. Ticaret Bakanımız ve gümrüklerden sorumlu gerek yönetici, gerekse memur olan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi.



Habur Sınır Kapısı’nda bekleyen araç şoförlerinden Mecit Aras da "Temassız ticaretin kapsamında sınır kapısında Türk şoförleri araçlarını Habur Sınır Kapısı’na getirdikten sonra Iraklı şoförlere devrediyordu. Bu şekilde Habur Sınır Kapısı’nda temassız ticaret devam ediyordu. Şu anda Irak tarafına geçeceğimizi söylediler, bekliyoruz" diye konuştu.



Tamer Velioğlu, "Bu kapının açılması bütün milletimiz için Türkiye için çok önemli. Türkiye’nin her tarafından ticaret yapılıyor, bizim hepimizin faydasınadır. Herkese teşekkür ediyorum. Bu konu hakkında ve Irak tarafının da bir an önce açmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.



Burhan Günay, "Buranın açılması Güneydoğu halkı için bir definenin buluşu gibidir. Kapının açılması bizim için çok iyi, inşallah hayırlı olur" dedi.



Ahmet Balca ise bu sabah erken saatlerde Irak’a geçmek için gümrüğe geldiğini fakat Irak tarafından daha karar çıkmadığını söyledi. Balca, "Türkiye tarafı bırakıyor sıkıntı yok. En kısa zamanda açılmasını temenni ediyoruz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.