SAĞLIK - 04 Temmuz 2020 Cumartesi 10:00

Güzellik merkezlerinde hijyene dikkat

A
A
A
Güzellik merkezlerinde hijyene dikkat

Uzman estetisyen Jiyan Dalmış, korona virüs salgını nedeni ile aylar sonra tekrar açılan güzellik merkezlerinde hijyene dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, her işlemin ardından söz konusu alanın en az bir saat havalandırılması ve kullanılan malzemelerin de alkollü pamukla temizlenmesi gerektiğini söyledi.

Uzman estetisyen Jiyan Dalmış, korona virüs salgını nedeni ile aylar sonra tekrar açılan güzellik merkezlerinde hijyene dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, her işlemin ardından söz konusu alanın en az bir saat havalandırılması ve kullanılan malzemelerin de alkollü pamukla temizlenmesi gerektiğini söyledi.


Korona virüs salgının nedeni ile bir süre kapatılan ve aylar sonra tekrar açılan güzellik merkezleri randevu sistemi ile hizmet etmeye devam ediyor. Güzellik merkezlerinin hijyen kurallarına dikkat etmesi gerektiğini belirten uzman estetisyen Jiyan Dalmış, korona virüs salgınının hijyen koşullarını daha önemli hale getirdiğini kaydetti. Dalmış, "Normalleşme süreci kapsamında tekrardan açılan güzellik merkezlerinde bazı hususlara çok dikkat etmek çok önemlidir. Güzellik merkezleri bu süreçte randevu sistemi ile müşteri kabul ediyor. Müşterilere uygulanan bakım işlemlerinin ardından güzellik salonunun havalandırılması şart. Ayrıca, güzellik salonuna gelmek isteyenlerin tek başlarına gelmeleri gerekiyor. Bu noktada, yanlarında refakatçi ile gelenlerin salonlara kabul edilmemesi lazım. Buna ek olarak, cilt bakım işlemlerinin ne kadar süreceği de önem taşıyor. Korona virüs salgınından önce olduğu gibi cilt bakım merkezlerinde saatler geçirmek ve boş vakit harcamak artık mümkün değil. Bu noktada, 15 dakika ile bir saat arasında değişen sürelerde tüm cilt bakımı işlemleri yapılmalıdır. Ardından, randevu sistemiyle diğer müşterinin işlemlerine başlanmalıdır. Müşterinin bakımının yapılmasının ardından söz konusu ala en az bir saat süreyle havalandırılmalıdır. Oda mutlaka steril hale getirilmeli. Cilt bakım işlemlerinde kullanılan araç gereçlerin ise alkollü pamuk ile temizlenmesi önem taşıyor. Her bir müşterinin gelmesi ve cilt bakım işlemlerini yaptırmasının ardından bu sürecin tekrarlanması gerekiyor. Bir diğer husus ise müşterinin işlem yapılacak bölgesinin temizlenmesi noktasında oluyor. Bu noktada, hem müşterinin hem de estetisyenlerin sağlığının düşünülmesi adına kesinlikle maske ve eldiven kullanılmalıdır. Lazer epilasyon ve kaş bakımı gibi daha basit ve kısa sürecek türden işlemlerin yapılması ise daha doğru bir tercih olabilir. Korona virüs tedbirleri kapsamında cilt bakımı salonlarında yapılacak denetlemelerin sıklaştırılması lazım. İnsan sağlığı hiçbir şekilde tehdit edilmemeli" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.