ASAYİŞ - 14 Temmuz 2020 Salı 16:27

Şırnak Cudi Dağında Yıldırım-1 Cudi Dağı operasyonu başladı

A
A
A
Şırnak Cudi Dağında Yıldırım-1 Cudi Dağı operasyonu başladı

Şırnak’ın Cizre, Silopi ve Irak sınırlarında bulunan Cudi Dağı gölgesinde terör örgütü PKK’ya karşı Yıldırım-1 Cudi Dağı operasyonu başlatıldı.

Şırnak’ın Cizre, Silopi ve Irak sınırlarında bulunan Cudi Dağı gölgesinde terör örgütü PKK’ya karşı Yıldırım-1 Cudi Dağı operasyonu başlatıldı. Operasyona 58 komando timi, 12 JÖH timi, 12 PÖH timi, 18 korucu timi ve 2 karma tim olmak üzere toplam 102 tim bin 485 personel katılıyor.


Yıllardır PKK’lı teröristlerin barınma yerleri olarak bilinen Cudi bölgesinde PKK’lı teröristlerin kış üslenmesi önlemek amacıyla Yıldırım-1 Cudi Dağı operasyonu başlatıldı. Operasyonu Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Ahmet Hacıoğlu harekat komutanı olarak arazide bizzat sevk ve idare ediyor. 15 Temmuz Darbesinde en genç şehidi olan Halil İbrahim Yıldım adı verilen operasyona İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Ahmet Hacıoğlu, Çakırsöğüt Tugay Komutanı Tuğgeneral Alper Sır operasyon bölgesinde incelemelerde bulundu. İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, beraberinde Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Ahmet Hacıoğlu ile terör örgütü PKK’ya yönelik 2017 rakımlı Cudi Dağında başlatılan Yıldırım-1 Cudi Dağı operasyonuna ilişkin Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Alper Sır’dan bilgi aldı.



“Terör unsurlarına karşı sınır içinde ve dışında topyekun bir mücadeleye girildi”


Operasyon ile ilgili konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Türkiye’yi bu beladan kurtarmak amacıyla, ikna çalışmalarına, teslim ol çağrılarına kulak vermeyerek, operasyonlardan ders almayıp, bu işin sonunun olmadığını görmeyerek, örgütün hain emellerine hizmet edenlere karşı önceki gün itibarıyla Yıldırım- 1 Cudi Dağı operasyonunu başlattıklarını söyledi. Bakan Yardımcısı Ersoy, terör örgütü PKK’nın bölge halkına yaptığı zulmün, uyguladığı şiddetin, küçücük çocukları dağlara kaçırarak terörist yapması ve istismar etmesinin, ailelere ve evlatlarına yaşattıklarının acımazsızca olduğunu ifade etti. Ersoy, "PKK’nın genç, yaşlı, kadın, erkek, çocuk, bebek demeden katliamlar yaptı, tarımdan hayvancılığa, sanayicilikten madenciliğe, turizme kadar her alanda bölge ekonomisine ağır darbeler vurdu, bölgenin masum insanlarına hizmet etmek için ülkenin dört bir yanından gelen gencecik kamu görevlilerine uyguladıkları alçak, kalleş saldırılarla acılar yaşattı. Ağır bedeller ödeyerek geldik ama terör örgütü bunca zulmüne, ihanetine, kalleşliğine, baskısına, bölge halkına ve ülkemize yaşattığı acılara rağmen bir arpa boyu yol alamamıştır. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra devletin, milletin büyük desteğiyle bütün terör unsur ve odaklarına karşı sınır içinde ve dışında topyekun bir mücadeleye girildi” dedi.



“Her yıl katılımdan 3 katı fazla dağdan inenler oldu”


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun gayreti ve liderliği, terörle mücadele eden bütün kurum ve kuruluşları sergilediği uyum, iş birliği ve koordinasyon anlayışının, yerli ve milli teknolojiyle sağladıkları sağladığımız üstünlük, güvenlik güçlerinin azimli, cesaretli ve tecrübeli mücadelesiyle bölücü terör örgütünü bitirmeye yönelik önemli mesafeler kat ettiklerini vurgulayan Ersoy, “Bunu yanı sıra TSK Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve halen devam etmekte olan Pençe Kaplan operasyonunu yaparak örgütün dışarıdaki yapılarına, yönetimine destek aldığı alanlara büyük darbe vurdu. İçeride de çok büyük bir mücadele yürütüldüğüne, bu mücadelelerle yılda 5 binlerle ifade edilen örgüte katılım sayısının 2019 yılında sadece 130, bu yıl için de yalnızca 22 oldu. Her yıl katılanın 3 katından fazla dağdan inenler oldu. İkna çalışmalarına karşılık buluyor" diye konuştu.



"Örgüt artık telsizle bile konuşamaz hale gelmiştir”


Örgütün telsiz kestirmelerinin 2016 yılında 14 bin 582 iken bu yıl ancak 201 olduğunu vurgulayan Ersoy, “Yani örgüt artık telsizle bile konuşamaz hale gelmiştir. 2019 yılında Kıran operasyonlarını başarıyla tamamladık ve bunu takiben mağaralara, barınaklara gizlenen örgüt elemanlarının tasfiyesine yönelik Kapan operasyonlarını icra ettik. Bu her iki operasyon serisinde de etkili sonuçlar aldık. Bütün bu çalışmalar sayesinde bugün artık sınırlarımızın içindeki terörist sayısı 400 civarına kadar inmiş durumda. Bakanımızın da dediği gibi bölücü terör örgütü bu yıl yapacağımız, önümüzdeki süreçteki mücadelelerle bitirilecek ve marjinal bir örgüt haline getirilecektir. Başta bölge halkımız olmak üzere ülkemizi bu beladan kurtarmak amacıyla, ikna çalışmalarımıza, teslim ol çağrılarımıza kulak vermeyerek, yaptığımız operasyonlardan ders almayarak, bu işin sonunun olmadığını görmeyerek, örgütün hain emellerine hizmet edenlere karşı önceki gün itibarıyla Yıldırım- 1 Cudi operasyonunu başlatmış bulunuyoruz” şeklinde konuştu.


Bu operasyonların seri bir şekilde devam edeceğini vurgulayan Ersoy, Cudi Dağından başlamak üzere terörle anılan bütün hassas noktalara operasyonların devam edeceğini dile getirdi.



“85 milyonun huzur içinde yaşamasını tesis edeceğiz”


Huzurun tesis edilemediği, vatandaşın özgürce dolaşamadığı hiçbir alan ve tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelenin devam edeceğini belirten Ersoy, 15 Temmuza değinerek, terör örgütlerine karşı topyekun mücadele edildiğini aktardı. Ersoy, şu ifadeleri kullandı:


“15 Temmuz ve bu toprakların vatan kalması için canlarını feda eden bütün şehitlerimizin anısına bu operasyonun adını ’Yıldırım’ koyduk. Bu vesile ile 2016’dan bu yana başlattığımız stratejik büyük terörle mücadele operasyonlarımıza, kararlı duruşumuza, bize inanarak ve güvenerek destek veren aziz milletimize, devletimizin Cumhurbaşkanından başlayarak bize inanan bütün kurumlarımıza ve yine her taziye görüşmemizde vatan sağ olsun diyerek asil bir duruşla bizlere destek olan aziz şehitlerimizin kıymetli ailelerine minnet ve şükranlarımızı sunuyorum. Hepsi müsterih olsunlar, onlara verdiğimiz sözleri tutacağız ve bu ay yıldızlı bayrağın altında 85 milyonun huzur içinde yaşamasını mutlaka ama mutlaka tesis edeceğiz. Cudi Dağındaki operasyona katılan kahramanlarımıza ve bundan sonraki operasyonlara katılacak kahramanlarımıza canı gönülden başarılar diliyorum. Rabbim ayaklarına taş değdirmesin."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
Elazığ Başkan Şerifoğulları, Kent Müzesi’ni inceledi Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığ’ın kültür ve turizmine yeni bir değer olarak hayata geçirilecek olan Kent Müzesi’nin sona gelinen çalışmalarında incelemelerde bulundu. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ‘Müzeler Şehri Elazığ Projesi’ kapsamında hayata geçirdiği Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’nin ardından Kent Müzesi’ni de kente kazandırmaya hazırlanıyor. 1896 yılında dönemin Elazığ Valisi Enis Paşa tarafından Çarşı Mahallesi’nde inşa edilen ve geçmişte hükümet konağı olarak hizmet veren, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan tarihi bina, çalışmaların ardından kent belleğinin kayıt altına alındığı, toplumsal hafızayı canlı tutacak Kent Müzesi olarak faaliyet gösterecek. Kent Müzesi bünyesinde, şehrin tarihi dönemleri, coğrafi, sosyal ve ekonomik yapısı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler bölümü ile geleneksel yaşam kültürü bölümleri yer alacak. Başkan Şerifoğulları, müzede devam eden çalışmaları inceledi. Yetkililerden bilgi alan Başkan Şerifoğulları; “Aziz Şehrimiz Elazığ’ımızın kültür ve turizmine katkı sağlama adına Müzeler Şehri Elazığ projemiz doğrultusunda Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’ni kentimize kazandırmanın onurunu ve gururunu yaşamıştık. Şehrimizin kadim kültür ve medeniyetini, övündüğümüz tarihini geleceğe taşımanın bilinciyle, geleceğimizi inşa etme hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Bu kapsamda Elazığ’ın tarihi ve kültürel değerlerinin geleceğe aktarılması, yaşatılması, ve korunması için kent belleğinin nesilden nesile aktarabileceği Kent Müzemize ilişkin çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Şehir merkezimizde hayata geçireceğimiz bu Kent Müzemiz, hem kıymetli hemşehrilerimize, hem de farklı illerden şehrimizi ziyaret edecek olan vatandaşlarımıza kentimizin geçmişine dair önemli bir deneyim yaşatacaktır. Kent Müzemizi de geleceğimize kazandırmış olmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız” dedi.