EKONOMİ - 26 Haziran 2024 Çarşamba 12:27

Sivas’ta 200 yıldır geleneksel yöntemlerle üretilen 84 mineralli tuzun hasadı başladı

A
A
A
Sivas’ta 200 yıldır geleneksel yöntemlerle üretilen 84 mineralli tuzun hasadı başladı

Sivas’ta insan vücudu için gerekli 84 minareli içinde bulunduran ve 200 yıldır geleneksel yöntemlerle üretilen tuzun hasadı başladı.


Sivas merkeze bağlı Tepeönü köyünde yerin 7 metre altından çıkarılan tuzlu kaynak suyundan üretilen Fadlum tuzunun hasadı başladı. Tuz, yer altından çıkan tuzlu kaynak suyunun yüzeye taşınarak yaklaşık 100 havuzda bekletilmesiyle üretiliyor. Yaz aylarında havaların ısınmasıyla birlikte havuzlardaki su buharlaşıyor ve tuz dibe çöküyor. Havuz yüzeyinde oluşan tuz tabakası, çalışanlar tarafından büyük bir özenle toplanıyor. Katkı maddesi içermeyen ve doğal yöntemlerle elde edilen tuz, sonrasında çuvallanarak satışa hazır hale getiriliyor. Tuzlada sezonda 800 ila bin 200 ton üretim yapılırken, yemeklere tad veren tuz Sivas başta olmak üzere çevre illere gönderiliyor.



“Yılda en fazla 3 ay çalışabiliyoruz”


Tuzla işletme sahiplerinden Şuayip Yılmaz, yılda en fazla 3 ay çalışabildiklerini ifade ederek, “Burası merkeze 10 kilometre uzaklıkta bulunan Fadlum tuzlası. Atadan, deden kalma yaklaşık 200 yıllık bir tesis. 200 yıl önce nasıl üretim yapıyorsak, sistem halen aynı. Aynı şekilde tuz üretimi yapıyoruz. Hiçbir işleme tabi tutmadan havuzdan çıktığı haliyle tuzun en doğal ve saf halini vatandaşa sunuyoruz. Yaklaşık 100 civarında üretim havuzumuz var. Bahar yağmurları kesildiğinde genellikle mayıs ayının sonu , haziran ayının başlangıcında başlıyoruz. Sonbahara girdiğimizde eylül-ekim ayı gibi sezonu kapatıyoruz. Yılda en fazla 3 ay çalışabiliyoruz. Bu durum bize işçi sıkıntısı yaşatıyor. Mevsimlik çalıştığımız için çalıştırmaya işçi bulamıyoruz” dedi.



Sıcak hava üretimi arttırıyor


Yılmaz, havaların fazla sıcak olmasının tuz oranını yükselttiğini söyleyerek, “Ne kadar fazla sıcak olursa havuza bıraktığım suyun tuz olma oranı yükseliyor, üretimim artıyor. Tabii bunun yanı sıra sıcağın zahmeti de var. Açık alanda çalışıyoruz. Mevsim iyi giderse üretimde bin tonun üzerine çıkıyoruz. Üretimde genele baktığımızda 800 ve bin 200 ton arasında değişiyor. Bizim müşteri kitlemiz genellikle köylü vatandaşlar. Çünkü tuzumuz yağda, peynirde, salamurada ve turşuda bulunmaz bir nimet. Bizim tuzumuzun özü tatlı su kaynağı. Bu nedenle köydeki vatandaşlar gönül rahatlığıyla kullanıyor” şeklinde konuştu.



“Güneş ve su ne kadar çok olursa üretimim o kadar artar"


Yılmaz, tuzda insan vücudu için gerekli olan 84 yararlı mineralin bulunduğunu söyleyerek, “Tuzumuzun tatlı olması ayrı bir avantaj. Her türlü yemekte kullanılabilir. Bu tuz Sivas’ta bir tane, Türkiye’de eşi benzeri var mı bilemeyiz. Şu anki müşterilerimiz gurbetçi ağırlıklı. Bunun dışında çevre iller, Sivas’ta gıda sektöründeki işletmelerin yarısı ve ilçelerin tamamına tuz veriyoruz. Hayvancılık yapan herkes tuzumuza yoğun ilgi gösteriyor. Geçen yıl ilkbahar çok yağışlı geçti. Sezonu temmuz ayının başında yaptık. Bu yıl şükürler olsun ki haziranın ilk haftası üretime başladık. Üretime başladık ama bu sene de yağışlar az olduğu için suyumuz az. Kış ayında kar yağmadı, baharda da istenilen ve beklenen yağışlar yaşanmadı. Bu da suyumuzun az olmasına neden oldu. Bizim işimiz mevsim ve su ile alakalı. Güneş ve su ne kadar çok olursa üretimi o kadar artar” diye konuştu.



Sivas’ta 200 yıldır geleneksel yöntemlerle üretilen 84 mineralli tuzun hasadı başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Siirt İdrar yanması şikayetiyle geldi geyik boynuzu taşı ameliyatı oldu Siirt’e idrar yanması şikayetiyle hastaneye gelen Fatih Aslan’da çıkan geyik boynuzu taşı 1 buçuk saatte temizlendi. Siirt’te 34 yaşındaki Fatih Aslan, ateş, üşüme ve idrar yaparken yanma şikayetleriyle hastaneye başvurdu. Yapılan muayene ve testlerin ardından piyelonefrit (böbrek iltihabı) tanısı konuldu ve enfeksiyon tedavisi tamamlandı. Üroloji uzmanı doktor Miraç Ataman, gerçekleştirilen operasyon, hem tıbbi açıdan hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir başarı olduğunu söyledi. Ataman, "34 yaşındaki erkek hastamız, ateş, üşüme ve idrar yaparken yanma şikayetleri ile acil servise başvurdu. Yapılan değerlendirme sonucunda piyelonefrit (böbrek iltihabı) tanısı konuldu ve yatış yapılarak enfeksiyon tedavisi başarıyla tamamlandı. Tanı sürecinde yapılan Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntülemesinde böbreğin tamamını kaplayan, sert yapıda(950-1450 HU), literatürde staghorn olarak adlandırılan ve halk arasında ‘ geyik boynuzu taşı ’ diye bilinen büyük taş saptandı. Staghorn taşlar böbreğin tüm boşluklarını doldurup, tekrarlayan enfeksiyonlara ve uzun vadede böbrek fonksiyon kaybına yol açabildiğinden tedavisi hayati önem taşımaktadır. Biz de bu vakamızda, Perkütan Nefrolitotomi (PCNL) yöntemiyle böbreğe küçük bir cilt kesisi üzerinden girerek endoskopik cihazlarla taşları parçalayıp çıkardık. PCNL, özellikle çapı 2 cm’den büyük ve kompleks taşlarda altın standart kabul edilmektedir. Normalde staghorn taşların temizlenmesi uzun süren ve çoğu zaman birden fazla seans gerektiren zorlu bir süreçtir. Modern altyapısı sayesinde, ciltten tek giriş yolu açılarak yaklaşık 1,5 saatlik bir seansta böbreğin tüm taş yükü başarıyla temizlendi" dedi. Hasta Fatih Aslan, hastaneye idrar ağrısıyla geldiğini belirterek, "Böbrekte ciddi bir taş olduğu ve bu taşla doktor ilgilendi Allah razı olsun. Böyle bir taşın en az 3 ameliyatla alınacağı söylenildi. Tek seansta hallolması epey mutlu etti" diye konuştu.
Balıkesir Balıkesir’de üniversiteli gençler çevreci projede görev aldı Edremit ilçesinde üç yıl önce hayata geçirilen Kazdağları Bal Ormanı projesine çok sayıda kişi ve kurum destek oluyor. Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Meslek Yüksekokulunda İş-Kur Gençlik Programında istihdam edilen 30 öğrenci de Bal Ormanında kestaneler ile ağaç fidanlarını toprakla buluşturdu. Burhaniye Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı İlhan Deveci’nin öncülüğünde Bal Ormanında 26 kilo kestaneyi toprakla buluşturan ve 40 fidanı diken öğrenciler mutluluk yaşadı. Burhaniye Meslek Okulu Müdür Yardımcı İlhan Deveci, bu güne kadar 40 bin fidanın toprakla buluşturulduğunu kaydederken hedefin 120 bin olduğunu söyledi. Projede görev alan öğrencilere teşekkür eden Müdür Yardımcısı İlhan Deveci, "Burhaniye Meslek Yüksekokulu olarak 30 öğrencimizi İş-Kur kapsamında istihdam ediyoruz. Bu Bakanlığımızın gençlere dönük bir projesi. Öğrencilerimiz toplumsal faaliyetlerde görev alıyorlar. Ülkelerine katkı sağlamak için caba sarf ediyorlar. Bu gün de onlarla burada kestaneleri toprakla buluşturduk. Fidanları diktik. Bal ormanı ve Balköy projesine katkıda bulundular. Onları iş hayatına hazırlıyoruz. Onu yaparken de sosyal sorumluluk projelerde önemli faaliyetlerde bulunuyorlar. Öğrencilerime teşekkür ediyorum" dedi. Projeye katılan öğrencilerden Elanur Zariç de, "Bu gün Bal ormanına fidan dikmek için geldik. Kestane tohumlarını toprakla buluşturduk. Fidanlarımızı diktik. Öğretmenlerimizin desteği ile ormanımıza katkıda bulunduk" İrem Çelik ise, "İş-Kur Gençlik programından geliyoruz. Ormanımıza katkıda bulunmak istedik. Şu an fidanlarımızı diktik. Kestane tohumlarını da toprakla buluşturduk" dedi. Esma Yılmaz da, "Burhaniye Meslek Yüksekokulundan geliyoruz. Biz İş-Kurda çalışıyoruz. Harçlığımızı kazanıyoruz. Bu gün arkadaşlarımızla birlikte buraya fidan dikmeye geldik. Kestanelerimizi ektik. Çok mutluyuz. Hocalarımızada çok teşekkür ediyoruz" dedi.