Son Dakika
|
İBB davasında yeni karar: Tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi
Futbolda Bahis Soruşturmaları'nda ikinci dalga operasyon: 35 gözaltı
Ziraat Türkiye Kupası’nda gruplar belli oldu
Bakan Yılmaz Tunç: " Hep beraber soruşturmanın seyrini takip edeceğiz"
Bodrumda sokaklar göle döndü araçlar sular altında kaldı
İstanbul’da çete operasyonu: 12 gözaltı
İmralı tutanağı okundu
Adliyedeki emanet deposu soygununun görüntüleri ortaya çıktı
Emanet kasasından altın çalıp İngiltere'ye kaçmıştı! Kırmızı bülten talebi!
Adalar Adliyesi adli emanetinde soygun
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
The Voice of the Steppe Lives On in Kyrgyz Craftsmanship
Şanlıurfa’da zehirlenme şüphesiyle 25 öğrenci hastanelik oldu
Victor Osimhen bu sezonki gol sayısını 11’e çıkardı
İtfaiye aracı köprü arasında sıkıştı: 3 personel yaralı
Küçükçekmece’de 4 katlı binada çatı yangını: Binadakiler tahliye edildi
Tartıştığı şahsı 17 yerinden bıçaklayan kadın tutuklandı
Ferdi Zeyrek davasında tutuklu sanık kalmadı
Ehliyetsiz sürücünün kullandığı otomobil ağaca çarpıp yola savruldu: 2 yaralı
TEKNOLOJİ
Elazığ Belediyesinde dijital eğitimler sürüyor
05 Aralık 2025 Cuma - 17:11:39
Elazığ Belediyesi bünyesinde gençlere ve özel bireylere yönelik gerçekleştirilen ‘Bugünün gençleri geleceğin meslekleri’ projesi devam ediyor. Avrupa Birliği finansmanı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) kapsamında Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) iş birliği ile yürütülen ‘Bugünün gençleri geleceğin meslekleri’ projesi devam ediyor. Elazığ Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Engelsiz Yaşam Merkezi’nde Dijital Gençlik Merkezi eğitimleri yoğun bir şekilde gerçekleştiriliyor. Geleceğin meslekleri için dijital kapasite oluşturarak insan kaynağını güçlendirme hedefi ile bilgi teknolojileri, robotik ve kodlama, E-dönüşüm, dijital pazarlama, sosyal inovasyon, çözüm ve tasarım odaklı düşünme gibi alanlarda katılımcılara katkı sunulması hedefleniyor. Projenin amaçlarından bahseden Proje Müdürü Dr. Devrim Şavlı, "Birleşmiş Milletler ve Türkiye Belediyeler Birliği olarak Avrupa Birliği delegasyonunun desteği ile bu projeyi toplam 45 ilde gerçekleştiriyoruz ve bu illerden biri de Elazığ. Dijital Gençlik Merkezi’nin Engelsiz Yaşam Merkezi’nde kurulması bizim için çok önemli. Engelli vatandaşlarımıza ve gençlerimize burada dijital eğitimler veriliyor. Birçok konuda vatandaşlarımızın gelişimini hedefliyoruz. Projemizin amaçlarından biri de bölgemizdeki istihdamı artırarak staj imkanı sağlamaktır" dedi. Elazığ Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Karaaslan "Elazığ Belediyesi her kulvarda gerçekleştirdiği çalışmalarla vatandaşların yanında olmaya devam ediyor. Hayatın her alanında gençlerimize, dezavantajlı gruplar ve engelli vatandaşlarımıza yönelik hizmetlerimiz devam ediyor. Dijital dünyanın yeniliklerini ve bu dünyanın gençlerimizin hayatına katacağı değerleri yükseltmek adına önemli olan bu projeyi uzun süredir başlatmıştık. Devam eden projemizin tamamlanmasının ardından gençlerimizin alacağı sertifika ile meslek edinme noktasında önemli bir avantaj sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.
05 Aralık 2025 Cuma - 16:38
ASELSAN satha yakın yüksek hızlı hedefi direkt vuruşla imha eden GÖKSUR’un görüntülerini paylaştı
ASELSAN, su üstü platformlarına taarruz senaryosu kapsamında satha yakın yüksek hızlı hedefi direkt vuruş ile imha yeteneğine sahip ASELSAN GÖKSUR’un görüntülerini paylaştı. ASELSAN, sosyal medya hesaplarından satha yakın yüksek hızlı hedefi direkt vuruş ile imha eden ASELSAN GÖKSUR’un görüntülerini paylaştı. GÖKSUR, deniz yüzeyine yakın seyreden gemi savar füzelere karşı etkin koruma sağlıyor. Yapay zekâ özellikleriyle geliştirilmiş ileri atış kontrol sistemine sahip olan GÖKSUR, denizlerdeki kabiliyetleri bir üst seviyeye taşıyor. GÖKSUR, 360 derece tehdit imha kabiliyeti, yeni nesil kızılötesi (IIR) arayıcı başlıklı güdümlü mermi, satha yakın uçan tehditlere karşı yüksek etkinlik, çoklu angajman kabiliyeti, yapay zeka destekli atış kontrol sistemi, modüler mimari tasarımı sayesinde farklı boyutlardaki platformlara entegrasyon kolaylığı, müstakilen ve/veya platformun savaş yönetim sistemine entegre çalışabilme kabiliyeti, veri bağı ile uplink/downlink ara safha güdüm yetenekleri ile Türkiye’nin mavi vatanını savunma kabiliyetini üst düzeye taşıyacak. Gemilerin çelik kubbesi olarak atfedilen ASELSAN GÖKSUR’un yakın hava sisteminin dikey atış versiyonu da başarıyla test edildi. GÖKSUR’un modüler yapısı ile pek çok fırkateyn ve korvete uyarlanabilmesi nedeniyle yüksek ihracat potansiyeli de bulunuyor.
05 Aralık 2025 Cuma - 15:23
Ardahan’da "Teknofest Türkiye şampiyonluğu tecrübe paylaşımı" yapıldı
Ardahan Üniversitesi, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ve ARÜ Teknofest Topluluğu iş birliğiyle düzenlenen "Teknofest Türkiye Şampiyonluğu Tecrübe Paylaşımı" programına ev sahipliği yaptı. Programa Rektör Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu, il protokolü, akademisyenler, eğitimciler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Etkinlikte Millî Teknoloji Hamlesi vizyonu, Türkiye’nin teknoloji geliştirme kapasitesi ve Ardahan’ın Teknofest sürecinde elde ettiği ulusal başarılar kapsamlı biçimde değerlendirildi. T3 Vakfı Ardahan İl Sorumlusu Doç. Dr. Tayfun Yıldız, açılış konuşmasında Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı’nın Türkiye’nin teknoloji üreten bir ülke olma sürecindeki kritik rolüne dikkat çekti. Savunma ve havacılık alanında son yıllarda kaydedilen gelişmeler, Bayraktar KIZILELMA’nın görüş ötesi füze başarısı ve Türkiye’nin ilk hibrit motorlu yörünge transfer aracı Fergani Uluğbey’in uzaya gönderilmesi, Millî Teknoloji Hamlesinin güçlü örnekleri olarak katılımcılarla paylaşıldı. Ayrıca Teknofest’in 2018’de 550 bin ziyaretçiyle başlayan yolculuğunun bugün 12 milyona yaklaşan ziyaretçi sayısı ve 150’yi aşkın kurum paydaşlığıyla dünyanın en büyük teknoloji festivallerinden biri hâline geldiği ifade edildi. Ardahan Üniversitesi bünyesinde 2025 yılında kurulan ARÜ Teknofest Topluluğu, 135 gönüllü öğrencisiyle kısa sürede önemli projelere imza attı. Topluluk tarafından hazırlanan ÜNİDES Projesi, Teknofest’te 75.000 TL destek almaya layık görüldü. SERKA-Ardahan Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen Siber Vatan Projesi’nin öğrenci organizasyonu da topluluk tarafından başarıyla yürütülüyor. Savaşan İHA, finansal teknolojiler, blokzincir sistemleri ve diğer yenilikçi alanlarda süren çalışmaların hedefi, Ardahan’da Teknofest başarısını sürdürülebilir bir teknoloji kültürüne dönüştürmek olarak belirtildi. Programın kapanış bölümünde Ardahan’ın teknoloji ekosisteminin güçlenmesine katkı sunan tüm kurumlara teşekkür edildi. Özellikle Ardahan Valiliği, Ardahan Üniversitesi Rektörlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve Deneyap ekibinin destekleri vurgulandı. Konuşmaların sonunda gençler, Millî Teknoloji Hamlesi’nin bir parçası olmaya; üretmeye, yarışmaya ve geleceğin teknolojilerine katkı sunmaya davet edildi.
05 Aralık 2025 Cuma - 13:52
9. Akdeniz Bilişim Zirvesi başladı, geleceğin teknolojisi Antalya’da masaya yatırılıyor
Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent tarafından düzenlenen 9. Akdeniz Bilişim Zirvesi, yoğun katılımla başladı. Geleceğin teknolojilerinin konuşulduğu zirvede Rektör Özkan, yapay zekânın çevresel maliyetine vurgu yaparak en hızlı değil, en sürdürülebilir teknolojiyi geliştirmenin zorunluluk haline geldiğini söyledi. Türkiye’de bölgesel ölçekte başlayan ve yıllar içinde ulusal çapta takip edilen bir teknoloji buluşmasına dönüşen Akdeniz Bilişim Zirvesi, akademisyenleri, sektör profesyonellerini, girişimcileri, yatırımcıları ve öğrencileri aynı platformda buluşturdu. Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen zirveye Antalya Valisi Hulusi Şahin, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, Antalya İl Emniyet Müdürü Dr. Sabit Akın Zaimoğlu, Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri, akademisyenler ile çok sayıda öğrenci katıldı. Yapay zeka dönüşümünün içindeyiz Programda yaptığı konuşmada Akdeniz Bilişim Zirvesi’nin Türkiye’nin en büyük bilişim buluşmalarından biri haline geldiğini belirten Antalya Valisi Hulusi Şahin, "Gençleri herhangi bir ücret ödemeden teknolojinin liderleriyle bir araya getirmek büyük bir mesele ve büyük bir başarı. Genç bir nüfusa sahibiz. Gençlerimiz mücadeleci, çalışkan ve yeniliklere açık. Bu tür çalışmalar ve zirveler onlara ihtiyaç duydukları moral ve motivasyonu sağlıyor. Yapay zekâ dediğimiz olgunun tsunami etkisi oluşturacağını artık çok net görüyoruz. Bazı meslekleri ortadan kaldıracak ama bazılarını da ihya edecek. Hatta bugün olmayan yeni meslekler ortaya çıkaracak. Yani yapay zekâ dönüşümünün, devriminin eşiğinde değil, artık tam olarak içindeyiz. Bu süreci en iyi algılayacak ve yakalayacak olanlar da gençlerdir" dedi. "Katma değer üreterek ülkemizi büyüteceğiz" Kişi başına düşen milli geliri artırmanın en etkili yolunun katma değer üretmek olduğunu vurgulayan Vali Şahin, "Bugün 18 bin dolar seviyesinde olan milli gelirimiz, 20 bin doları aştığında ülkemiz bambaşka bir noktaya ulaşacaktır. Bunu başarmak için katma değeri yüksek işler üretmemiz gerekiyor. Bu işler ancak teknolojiyle, bilişimle ve yapay zekâ gibi büyük sıçramalarla mümkün olur. Dünya büyük bir dönüşümün tam ortasında. İnşallah geleceğin teknoloji devleri, artık Türkiye’nin adıyla anılan şirketler olacak. Savunma sanayiinde bunu hızla başarıyoruz; ancak sadece savunma sanayiinde değil, her alanda bunu gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu zirvenin de bu sürece önemli katkı sağlayacağına inanıyor ve başta Teknokent Genel Müdürümüz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi. Açılışta konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan da, teknolojinin dönüşüm gücüne dikkat çekerek yapay zekânın hem büyük bir fırsat hem de doğru yönlendirilmediğinde bir risk alanı olabileceğine vurgu yaptı. Rektör Özkan, "Bugün burada geleceğin dünyasını, teknolojinin dönüşüm gücünü ve insanlığın yarınlarını konuşmak üzere bir aradayız. Yapay zeka, sağlıktan tarıma, ekonomiden eğitime kadar tüm alanları dönüştürüyor. Bana göre yapay zeka büyük bir fırsat; fakat doğru yönlendirilmezse risk oluşturabilecek bir güç. Onu fırsata da tehdide de dönüştürecek olan yine bizleriz." dedi. Yapay zekanın çevresel maliyeti Yapay zekânın genellikle göz ardı edilen çevresel yüküne dikkat çekerek veri merkezlerinin su tüketimi ve enerji ihtiyacına vurgu yapan Rektör Özkan, "Büyük dil modellerinin çalıştığı veri merkezleri, soğutma için ciddi miktarda su tüketiyor. Tek bir yapay zekâ sorgusunun bardak ölçeğinde su tüketimine yol açtığı, modellerin eğitim süreçlerinde ise milyonlarca litre su kullanıldığı biliniyor. Bu nedenle teknolojik ilerlemeyi hedeflerken doğal kaynaklarımızın sürdürülebilirliğine, su verimliliğine ve çevresel sorumluluğa daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Geleceğin yapay zekâsı ancak doğayı koruyarak değer oluşturabilir" diye konuştu. Konuşmasında yapay zekânın iş gücü üzerindeki etkilerine de değinen Rektör Özkan, "MIT’nin Project Iceberg raporu, yapay zekânın iş gücü üzerindeki gerçek etkisinin henüz görünmeyen, yüzeyin altında olan büyük bir kütle olduğunu söylüyor. Özellikle idari işler, finans, hukuk, muhasebe, pazarlama gibi bilişsel mesleklerde değişimin çok daha büyük olacağı öngörülüyor. Bu nedenle bu dönemi doğru okumak hepimiz için kritik." şeklinde konuştu. "Toplumu ve gezegeni gözetmek zorundayız" "Geleceği inşa ederken hem gezegeni hem toplumu gözetmek zorundayız." diyen Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, artık en hızlı teknolojiyi geliştirmenin yeterli olmadığını, en sürdürülebilir olanı geliştirmenin zorunluluk haline geldiğini vurguladı. Rektör Özkan, "Bu tabloyu bir tehdit olarak değil, yeni bir liderlik fırsatı olarak görmeliyiz. Türkiye’nin ve Akdeniz bölgesinin, bilişimde sürdürülebilirlik odaklı bir dönüşüm başlatma şansı var" dedi. Rektör Özkan, "Geleceği konuşmak aynı zamanda sorumluluğu konuşmaktır. Bu zirvede geleceği konuşacağız ve bunu konuşurken insanı, vicdanı, etik değerleri, ahlakı ve doğayı unutmamamız gerekiyor. Ancak maalesef unutuyoruz. Zira şu anda dünyanın dört bir yanında nadir elementler için ciddi savaşlar var. Ancak medeniyetler bir döngü şeklinde var oluyor ve biz bu değerleri unutursak korkarım ki insanoğlu kendini başladığı noktada bulacak" dedi. Akdeniz Bilişim Zirvesi’nin her yıl daha da büyüdüğünü belirten Özkan, Antalya Teknokent başta olmak üzere tüm paydaşlara teşekkür ederek sözlerini tamamladı. Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz ise "Geleceği Kodla, Evreni Keşfet temasıyla gerçekleştirdiğimiz bu zirve, Antalya’nın teknoloji ve bilişim alanında da bir cazibe merkezi olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Antalya Teknokent olarak, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yanı sıra, girişimciliği ve teknolojiyi teşvik eden projelerle de bölgesel kalkınmanın öncüsü olmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda, üniversitelerimiz, sanayi kuruluşlarımız ve kamu kurumlarımız ile güçlü bir iş birliği içerisindeyiz. Aynı zamanda, teknoloji geliştirme bölgemizdeki firmalarımızı, uluslararası arenada rekabetçi kılmak için destekliyor ve projelerini dünya pazarına taşımalarını sağlıyoruz." dedi. Dr. Yavuz daha sonra Teknokentin projeleri, hedefleri ve vizyonunu anlatan detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Açılış konuşmalarının ardından Vali Şahin ve Rektör Özkan, teknoloji, ticaret, yazılım, AR-GE ve otomasyon alanlarında başarı elde eden firmalara plaketlerini takdim etti. Akdeniz Bilişim Zirvesi, gün boyunca farklı oturumlar, uzman konuşmaları ve teknoloji panelleriyle katılımcılara sektörün geleceğine dair kapsamlı bir perspektif sunacak.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
03 Aralık 2025 Çarşamba- 12:23
BTK Başkanı Karagözoğlu: "BTK Akademi ile ülkemizin dört bir yanındaki gençlerimizin hayallerine kavuşması için var gücümüzle çalışıyoruz"
2
04 Nisan 2025 Cuma- 09:42
Keşfedilen böcek türüne eşinin ismini verdi
3
05 Aralık 2025 Cuma- 10:35
Bayburt’ta öğrencilere yapay zekanın işleyişi anlatılarak eğitim verildi
4
05 Aralık 2025 Cuma- 10:05
Başkan Eyüp Kahveci’den DPÜ’nün alternatif enerjili araç ekibine ziyaret
5
05 Aralık 2025 Cuma- 10:44
Kayserili genç girişimciler zihnin MR’ını çekecek
20 Ekim 2025 Pazartesi - 10:14
Nadir elementlerde Çin tekeli büyürken MTA, Eskişehir ve Malatya’da sondajlarını sürdürüyor
Elektrikli araçlar ve batarya teknolojilerindeki gelişmelerin enerji depolama sorununu gündeme taşıdığını belirten Prof. Dr. Zeki Poyraz, nadir elementlerin küresel ölçekte önem kazandığını söyledi. Çin’in dünya rezervlerinin büyük kısmını elinde tuttuğuna dikkat çeken Poyraz, Türkiye’de Eskişehir ve Malatya-Kuluncak’ta MTA tarafından sondaj çalışmaları yürütüldüğünü belirtti. İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeki Poyraz, teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte dünyada "enerji depolama" sorununun baş gösterdiğini ve bu nedenle nadir elementlere olan ilginin arttığını söyledi. Elektrikli araçların bataryalarından cep telefonu teknolojilerine kadar pek çok alanda bu elementlerin kritik hale geldiğini kaydeden Prof. Dr. Poyraz, Eskişehir ve Malatya’da Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından çalışma yürütüldüğünü söyledi. Türkiye’de maden araştırmalarının Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığını belirten Prof. Dr. Poyraz, bu çalışmalarda Malatya’nın önemli bir yere sahip olduğunu "Türkiye’de madencilikle ilgili araştırma yapan Maden Tetkik ve arama diye bir enstitümüz var. Bu kurumumuz Türkiye’deki madenler üzerine çalışmalar yapıyor. Bunlarla ilgili oluşturulmuş haritalar mevcut. MTA’nın bir bölge müdürlüğü de zaten Malatya da bulunuyor. Dolayısıyla Malatya madenciliği üzerine konuşacak olursak Malatya’da bu MTA’nın araştırmaları içerisinde önemli bir yere sahip" sözleriyle anlattı. Teknolojideki değişimlerle beraber madenciliğin daha çok konuşulduğunu söyleyen Prof. Dr. Poyraz, "Özellikle son zamanlarda madencilik basında da yer almaya başlandı. Teknolojide değişmeler ve gelişmeler meydana gelmeye başladı. İşte cep telefonlarımızdan bataryalarda tutun da araçlardaki değişim dönüşüm var. Dikkat ederseniz bunlar elektrikli arabalar. İşte bu elektrikli arabaların menzilleri ve bataryaları, kullandığımız cep telefonlarının bataryaları gibi. Dünyada aslında enerji depolanma sorunu başladı" dedi. "Çin, tekel olmaya başladı" Enerji depolama sorunuyla birlikte nadir elementlerin artık dünyada konuşulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Poyraz, "Toprak elementi ya da nadir element diye isimlendirmeler başladı. Bunların artık rezervleri dünyada konuşulmaya başladı. Çin burada tekel olmaya başladı. Aslında en büyük sorun bu. Sadece yüzde 38 ile bu nitelikli toprak elementlerine sahip ülke olarak şu anda rezerv elinde bulunduruyor. Daha sonra Vietnam var ki ona yakın bir yüzde 26’lık bir rezervi var. Bunlar çok değerli. Brezilya var ve geride Rusya yüzde 6’lık ve Hindistan Avustralya gibi yüzde 5’lik rezervler var" şeklinde konuştu. Eskişehir ve Malatya-Kuluncak’ta çalışmalar var Nadir elementlerin Türkiye’deki rezerv durumuz üzerinden açıklamasına devam eden Prof. Dr. Poyraz, "Türkiye’de var mı kısaca da ben ona değineyim. Eskişehir’de var. Cumhurbaşkanı’nın kararnamesi ile kurulmuş Nitelikli Toprak Elementleri Enstitüsü var. Türkiye’de de bununla ilgili çalışmalar var. Eskişehir’deki rezervlerin tespiti var. Malatya ise Kuluncak ve çevresinde nitelikli toprak elementlerinin olduğu söyleniyor. Bununla ilgili MTA’nın da çok ciddi sondaj çalışmaları yapıldı. Yaklaşık 4 yıldır da buralarda sondaj çalışmaları var. Bunlar stratejik madenler statüsündedir ve devlet ancak çalıştırabilir. Eti Madencilik bunlarla ilgileniyor ve devletten başka özel sektörde çalıştırması söz konusu değil. Özellikle nitelikli toprak elementlerinin bunların en başta uranyum ve toryum geliyor. Bunlar enerjinin kullanılabilirlik alt yapısını oluşturuyor. Şu anda uranyum işletilebilir düzeyde ama toryum uranyum kadar kolay işletilebilir düzeyde bir element henüz değil. Bunların işletilmesi için de yüksek teknoloji ihtiyacı duyuluyor, dediğim gibi stratejik konumda" diye konuştu.
20 Ekim 2025 Pazartesi - 09:46
Ümraniye’de robot yarışları büyük heyecana sahne oldu
Ümraniye Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl ikincisi düzenlenen Ümraniye Robot Yarışları, Türkiye’nin dört bir yanından gelen 750 genci bir araya getirdi. Genç yetenekler, kendi tasarladıkları robotlarla kıyasıya mücadele ederken, 21 farklı kategoride ödüller sahiplerini buldu. Ümraniye Belediyesi tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin dört bir yanından gençleri bir araya getiren Ümraniye Robot Yarışları, bu yıl Prof. Dr. Nabi Avcı Spor Tesisi’nde gerçekleştirildi. Genç yetenekler kendi tasarladıkları robotlarla kıyasıya mücadele etti. FIRST Robotics Competition (FRC) formatında gerçekleştirilen yarışmada, 24 takım ve 750 genç yarışmacı, robotlarıyla 65 sıralama maçı ve final karşılaşmalarında yeteneklerini sergiledi. Yarışmada yalnızca teknik beceriler değil, aynı zamanda takım çalışması, iletişim ve liderlik gibi yetkinlikler de değerlendirildi. Programda başarılı takımlar 21 farklı kategoride ödül kazandı. Gelecek yıl üçüncüsü yapılacak Etkinliğe katılan Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, "Gençler sizleri çok heyecanlı gördüm. Matematik zekanız kuvvetli. Liseler arası robot yarışmasında Ümraniye’de seneye inşallah üçüncüsünü yapacağız. 24 takım oynadı, bir takım finali kazandı. Bütün kardeşlerimi tebrik ediyorum. Hiç üzülmesinler, mühim olan yarışmaktır. Hepiniz robot takımı olarak yarıştınız, robotları tasarladınız en önemlisi buydu. İnşallah hepiniz Türkiye’de birer mühendis yetişeceksiniz" dedi.
20 Ekim 2025 Pazartesi - 09:45
MKE’den TSK’nın keskin gözlerine iki yeni keskin nişancı silahı
Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) güvenlik güçlerinin ihtiyaçları kapsamında iki yeni keskin nişancı silahını 1 yıl gibi kısa bir sürede üretti. MKE tarafından üretilen MKE-408 Türkiye’nin en uzun menzilli keskin nişancı silahı olarak ortaya çıkarken yarı otomatik keskin nişancı silahı KNT-859 ise ilk kez görüntülendi.
19 Ekim 2025 Pazar - 22:54
7. Bilim Festivali’ne vatandaşlardan büyük ilgi
Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenen Bilim Festivali yoğun ilgi gördü. Festivalin ikinci gününde SOLOTÜRK’ün gösterisi ilgiyle izlendi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 7. Bilim Festivali devam ediyor. Vatandaşların yoğun katılımda bulunduğu festivalde SOLOTÜRK’ün gösterisi ilgiyle izlendi. Festival ziyaretçilerinden Ahmet Murat Gülcüoğlu, 7. Bilim Festivali’ni çok beğendini belirterek, "Harika bir etkinlik. Çocuklarımız için de çok faydalı olduğunu düşünüyoruz. Mükemmeldi, çok eğlendik. SOLOTÜRK’ün gösterilerini çok sevdik. Üniversitelilerin çalışmalarını gördük, onların nasıl çalıştıklarına kadar bize anlattılar. Harikaydı, her şeyden faydalandık. Mutluyuz yani" dedi. "Kayseri’nin böyle etkinliklere ihtiyacı var" Mehmet Kaya ise Kayseri’nin böyle etkinliklere ihtiyacı olduğunu ifade ederek, "Hafta sonu bizim için de güzel bir etkinlik oldu. Kayseri’nin böyle etkinliklere ihtiyacı var. SOLOTÜRK de uzun zamandır yoktu zaten. Bizi mutlu ettiler. Güzel bir organizasyon. Yeğenlerimizle, çocuklarımızla geldik. Etkinliklere katıldık, genç arkadaşlarımızın icatlarını gördük, burada farklı deneyimler de yaşadık. Devamını da istiyoruz tabii ki Kayseri’mizde. Emeği geçen herkese, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne bu güzel etkinlikler için teşekkür ediyoruz" dedi. Ziyaretçilerden Selam Sarıtaş, "Çocuklar eğlendi, biz eğlendik. SOLOTÜRK de çok güzeldi. Çok yoğun ilgi vardı. Bu etkinliği düzenleyen Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederim. Her zaman böyle şeyler olmasını isteriz" diye konuştu. "Biz çok beğendik" Kıvanç İşler ise etkinliğe gelmek için bir hayli beklediklerini, trafiğin yoğun olduğunu ancak buna değdiğini ifade ederek, "Burada birçok bilgiler öğrendik. Birçok şehirden de buraya gelenler olmuş. Aileler, çocuklar falan hepsi buradaydı. Biz çok beğendik. Emeği geçenlere, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne de çok teşekkür ediyoruz buradan" dedi. 7. Bilim Festivali’nin minik konukları çocuklar ise "Çok beğendik" diyerek sevinçlerini ifade ettiler.
19 Ekim 2025 Pazar - 13:09
Sanal kimlik gerçeği unutturuyor, rol karmaşası bireyi intihara sürüklüyor
Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijitalleşmenin etkisiyle artan rol karmaşasının bireyleri dahili çöküşe ve intihara kadar sürükleyebileceğini belirterek, bunun yalnızca bireysel değil, toplumsal ölçekte de ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Günümüz dijital çağında bireylerin toplumsal, ailevi ve mesleki rollerinde yaşadığı karışıklık, uzmanlara göre ciddi bir toplumsal tehlikeye dönüşüyor. Rol karmaşasının insan psikolojisini derinden etkilediğini belirten uzmanlar, bu durumun yalnızca bireysel değil, toplumsal ölçekte de şiddet, güven kaybı ve aidiyet sorunlarını beraberinde getirdiğini ifade ediyor. Özellikle sanal kimliklerin ve dijital yaşam tarzlarının, bireylerin gerçek hayat rolleriyle çelişmesi sonucunda kimlik çatışmaları, dahili bunalımlar ve depresyon vakalarının artış gözlemleniyor. Bireyin iş, aile ve arkadaş çevresindeki rollerini tanımlayamaması, hem üretkenlikte düşüşe hem de sosyal barışın zedelenmesine neden oluyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı, Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, rol karmaşasının ülke, millet ve insanlık için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirterek, "Rol karmaşası yaşayan birey, hayattaki sınırlamalara ve rol belirsizliklerine karşı savunmasız kalıyor. Sosyal rol çatışması yaşayan kişi, kendi rolünü yerine getiremediği için toplumsal anlamda karmaşa yaşıyor. Bu durum toplum geneline yayıldığında, şiddet, çatışma, depresyon ve hatta intihar vakalarına kadar uzanıyor" dedi. "Özellikle aile içerisindeki otorite zayıflaması, sanallaşan ilişkilerin yüzeyselleşmesiyle beraber oluşmaktadır" Prof. Dr. Tuncay Dilci, sosyal rol çatışmasına düşen bireyin toplumsal anlamda karmaşalar yaşadığını ifade ederek, "Rol karmaşası ülkemiz için, milletimiz için, hatta insanlık için tehlike doğuracak çok önemli bir durum. Çünkü rol karmaşası ile birey, hayatta sınırlamalara ve rolleri ile ilgili sınır belirsizliğinin getirmiş olduğu sorunlara karşı savunmasız bir şekilde yakalanmaktadır. Özellikle rol karmaşasında, sosyal rol çatışmasına düşen birey bir nevi dahili anlamda çatışmaları tetikleyerek kendisine düşen rolü yerine getirememekte ve toplumsal anlamda karmaşalar yaşamaktadır. Bunu toplumun geneline yaydığımız zaman, toplumda şiddet, çatışma, depresyon ve hatta intiharlara kadar çevrilen bir başkasına zarar verme ve dürtü bozukluğu dediğimiz tepkisel refleksif davranışlara kadar dönüşen bir durumdan bahsediyoruz. Bireyin iş yeri, aile, eğitim veya arkadaş ortamındaki rollerinin dijital bir yaşamın getirmiş olduğu sanal ortamın, sanal kişilikleri ile beraber yeni rol ve gerçek hayattaki rollerini doğru okuyamaması ve anlamlandıramamasının getirdiği sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu kapsamda dijital arkadaşlık ortamının getirmiş olduğu öğrenme açısından, çocukların öğrenme ortamından uzaklaştırılması dijital nesnelerin sürekli sorun olması değil de doğru kullanılamamasından kaynaklı bir durumdur. Özellikle aile içerisindeki otorite zayıflaması, sanallaşan ilişkilerin yüzeyselleşmesiyle beraber samimiyet, içtenlik ve benlik beyanında sorunlar oluşturmaktadır" diye konuştu. "Toplumsal anlamda ortaya koyduğu sorun, güven ve aidiyet sorunudur" Prof. Dr. Dilci, insanların sanallaşan kişilikleriyle birlikte karmaşık kimlik yapıları sorunları yaşadıklarını ifade ederek, "İş hayatı rolleri ve özel yaşam arasındaki roller, gerçek anlamda tanımlanamadığı için sınır belirsizliğinden kaynaklı olarak bireyin aşırı dijital içerik tüketimine bağlı sorunlar üretmektedir. Toplumsal anlamda ortaya koyduğu sorun, güven ve aidiyet sorunudur. İnsanlarda sanallaşan kişilikleriyle, karmaşık kimlik yapılarıyla ilgili sorunlar oluşmaktadır. Toplumsal güvenin ötesinde, sosyal sermayede azalma durumu vardır. Örneğin trafikteki kendini ifade etme biçimlerinde yaşanan sorunlar, aile içerisindeki şiddet, travmalar veya çatışmalara bağlı olarak bölünmüş aile sıkıntılarının oluşması rol karmaşasından kaynaklanmaktadır" şeklinde konuştu. "Rol karmaşası en önce sosyal barışı zedelemektedir" Prof. Dr. Dilci, insanları sosyal medya ve sanal allemdeki hallerinin gündelik hallerinden farklı olduğunu belirterek, "Sosyal kimlikte bir otorite eğitimine maruz kalan bireyin agresifleşmesi, burada kendi değeri ile karşımıza çıkan intihar, çatışma, şiddet üretme ve kendi kendine sürekli melankolik bozukluklara bağlı olarak bir takım problemlere ve psikolojik rahatsızlıklara kadar uzanan bir sorunla karşı karşıyayız diyebiliriz. Rol karmaşası en önce sosyal barışı zedelemektedir ve bireyin kimlik ile aidiyet problemleriyle iştirak eden durum, iş yerinde ve normal hayatta üretim ve performans düşüklüğüyle birlikte rol çatışmasının getirmiş olduğu gerilim ve gerginlikle bir şiddet üretme mekanizmasına dönüşmektedir. İnsanların sosyal medya veya sanal mecralardaki hâl ve hareketleri ile gerçek dünyadaki hâlleri birbirinden ayrı. Bu aradaki açı büyüdükçe kişide rol çatışması, kimlik çatışması ve iş dünyasında karmaşalar meydana gelebilmektedir" dedi.
18 Ekim 2025 Cumartesi - 09:37
Düzce Bilim Merkezi’nde Türkiye’nin uzay yolculuğu
Düzce Bilim Merkezi, Türkiye’nin uzay serüvenini anlatan ‘Ufkun Ötesinde’ temalı sergiye ev sahipliği yapıyor. Uzay araçları modelleri, astronot kıyafetleri, uzay fotoğrafları ve videoları gibi birçok ilgi çekici materyalin yer aldığı; ayrıca sanal gerçeklik uygulamalarıyla uzayda yolculuk deneyimi yaşatan sergi ziyaretçilerini bekliyor. Türkiye’nin büyük ölçekli bilim merkezleri arasında yer alan Düzce Bilim Merkezi’ndeki Ufkun Ötesinde Sergisi, ziyaretçilerini Türkiye’nin uzay misyonuna, bilimdeki hamleleri ve geleceğe uzanan yolculuğuna davet ediyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve Türkiye Uzay Ajansı’nın koordinesinde düzenlenen sergide; uzay araçları modelleri, astronot kıyafetleri, uzay fotoğrafları ve videoları gibi birçok dikkat çekici materyal yer alıyor. Ayrıca ziyaretçilere, sanal gerçeklik uygulamalarıyla uzayda yolculuk deneyimi sunuluyor. Türkiye’nin uzay çalışmalarındaki gelişim süreci kronolojik olarak aktarılıyor. Düzce Bilim Merkezi Sorumlusu Müşerref Öçer, sergiye ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Ufkun Ötesinde Sergisi, Türkiye’nin uzay yolculuğunu halkımızla buluşturmayı amaçlayan çok özel bir etkinlik. TÜBİTAK tarafından gönderilen sergimizde, ülkemizin uzay programı, ilk astronotlarımız Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever’in deneyimleri ile milli teknolojimize dair özgün içerikler yer alıyor. Düzce Bilim Merkezi olarak bilimi herkes için erişilebilir kılma misyonuyla çalışıyoruz. ‘Ufkun Ötesinde’ sergisi de bu misyonun bir parçası. Tüm Düzcelileri ve çevre illerden gelmek isteyen misafirlerimizi, merkezimizdeki bu özel sergiyi görmeye davet ediyoruz." Ufkun Ötesinde Sergisi, hafta içi ve cumartesi günleri Düzce Bilim Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.
17 Ekim 2025 Cuma - 17:31
7’inci Kayseri Bilim Festivali kapılarını açtı
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Türkiye’nin milli teknoloji hamlesi ışığında, bilim ve teknoloji tutkunlarını büyük bir heyecanla 3 gün boyunca bir araya getirecek 7’nci Kayseri Bilim Festivali’nin açılışını yaptı. Büyükkılıç, festivalde SOLOTÜRK’ün Kayseri semalarında nefes kesen bir gösteri uçuşu yapacağını ve Türkiye’nin uzayda görev alan 2’nci Astronotu Tuva Cihangir Atasever’in konuk olacağını kaydederek, Kayseri’nin, bilimin şehri olduğunu vurguladı. Yerel yönetim anlayışını modern, yenilikçi, bilim ve teknolojiyi merkeze alan ve insan odaklı bir hizmet vizyonu ile yeniden şekillendiren ve Türkiye’de ‘Kayseri Modeli Belediyecilik’ imajını hafızlara kazıyan Başkan Büyükkılıç yönetimindeki Kayseri Büyükşehir Belediyesi, örnek gösterilen dev organizasyonları hayata geçirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan ve geleneksel hale getirilen Kayseri Bilim Festivali’nin 7’ncisi Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi etkinlik alanında coşkulu bir açılış töreni ile başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törene Başkan Büyükkılıç’ın yanı Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti MKYK Üyesi ve Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, AK Parti Kayseri Milletvekili Sayın Bayar Özsoy, 2’nci Hava Bakım Fabrika Müdürü Hava Tuğgeneral Volkan Ersun Acar, AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları, daire başkanları ve öğrenciler başta olmak üzere çok sayıda vatandaşlar katıldı. Büyükkılıç, festival alanına gelişinde insansı robot Festman ile selamlaştı. "Kayseri bu işlerin merkezi" Açılış töreninde yaptığı konuşmada, etkinliğin hayırlı olması temennisinde bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, "Malumunuz 5 tane üniversitesi olan, bilimin merkezi olan bir güzel şehirden bahsediyoruz. 75 bin üniversite öğrencisi ile 325 bin ortaöğretim öğrencisi ile adeta dinamik bir nüfus, dinamik bir yapı arz eden Kayseri’mizde, adeta 6 bin yıl önce Kültepe Kaniş-Karum’da ortaya çıkan tabletlerde bilimle ilgili, yazılarla ilgili, para ile ilgili, çeklerle, senetlerle ilgili ortaya çıkan tabletlerden anladığımız gibi Kayseri bu işlerin merkezi" diyerek kadim şehir Kayseri’yi anlattı. "İnsanların hayatını kolaylaştırmaya, bilinçlenmesini sağlamaya gayret ediyoruz" Büyükkılıç, konuşmasında bu merkezi günün şartlarına uygun şekilde, daha da gençlere sahip çıkacak ve onları yüreklendirecek anlayışla gün yüzüne çıkarmaya gayret ettiklerini dile getirerek, "Üniversitelerimizle, kurum ve kuruluşlarımızla iş birliği yapıyoruz. Yaptığımız çalışmalar ile adeta insanların hayatını kolaylaştıran, insanların bilinçlenmesini sağlayan bir yapı arz etmeye gayret ediyoruz" ifadelerini kullandı. Büyükkılıç, Kayseri’nin bilimin şehri olduğunu belirtti 2 milyon Euro’luk bir hibe ile kente kazandırılan Mobil Dijital Gençlik Merkezi ile sadece merkezde değil, şehrin her yerinde gençlerle bilimi buluşturarak onlara sahip çıkmakta olduklarına işaret eden Başkan Büyükkılıç, Kayseri’nin geçmişten günümüze bilimin şehri olduğunu vurguladı. Başkan Büyükkılıç dolu dolu festivali anlattı Festival sürecinde SOLOTÜRK’ün Kayseri semalarında unutulmaz anlar yaşatacağına da değinen Büyükkılıç, bilim festivalinde yine Türkiye’nin uzayda görev alan Astronotu Tuva Cihangir Atasever’in de konuk olacağını dile getirerek bilim ve teknoloji alanında dolu dolu bir festivalin gerçekleşeceğini söyledi ve program hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Başkan Büyükkılıç, sözlerinin sonunda önümüzdeki süreçte Gastronomi Günleri’nin gerçekleştirileceğini ve ‘durmak yok koşmaya devam’ anlayışıyla Avrupa Spor Şehri olan Kayseri’nin Dünya Spor Başkenti olması için de gayretleri ile hedefleri olduğunu paylaştı. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de 7. Kayseri Bilim Festivali’nde olmanın mutluluğunu yaşadığını ve Kayseri’de güzel şeyler olduğunu belirterek, "Sürekli bir gençlerle ilgili organizasyonlar, programlar şehrimizi zinde ve dinamik tutuyor. Bakın 7’ncisi düzenleniyor. Bunların her birisinin geleceğe matuf katkıları var. Nasıl mı? MEB Robot Yarışması’nı bu sene Kayseri’de yaptık. Yine bu sene Teknofest yarışmalarında 19 dalda ödül aldık. 27 branşta 12 dalda üniversiteler, 7 dalda milli eğitimimiz birinci oldu. Şehirler sıralamasında Kayseri gerçekten bizi gururlandıracak yerdeydi. İşte bu tür festivaller, gençlerimize umut oluyorlar. Biz gençlerimizi bilim şenliklerinde istiyoruz, spor salonlarında istiyoruz, sanat salonlarında istiyoruz. O yüzden de sürekli gençlerimizle beraber olmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. "Büyükşehir belediye başkanımızı ve ekibini kutluyorum" Başkan Büyükkılıç ve ekibini kutlayan Vali Çiçek, "Büyükşehir Belediye Başkanımızı, ekibini kutluyorum. Genç dostu bir belediye oldukları için tebrik ediyorum. Gençlere her zaman önem verdikleri için kocaman millet bahçesini gençlerimizin hizmetine sundukları için tebrik ediyor, alkışlıyorum" dedi. Çiçek, 18 Ekim Cumartesi günü SOLOTÜRK’ün gerçekleştireceği uçuşu heyecanla beklediğini dile getirerek, Kayserililerle birlikte gösteriyi izleyerek Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile gurur duyacaklarını kaydetti. "Kayseri’nin ‘atom karıncasının’ büyük bir emeği var" AK Parti MKYK Üyesi, Kayseri Milletvekili Dursun Ataş ise Kayseri Bilim Festivali’nin Başkan Büyükkılıç’ın önderliğinde başladığını ve devam ettiğini kaydederek, "Kayseri her zaman ticaretle, pastırmasıyla, iş adamlarıyla öne çıkardı ama son zamanlarda Kayseri her konuda öne çıkan bir şehir haline geldi. Bu konuda tabi ki Memduh Başkanımın, Kayseri’nin atom karıncasının büyük bir emeği var. Ekibiyle beraber kendisine teşekkür ediyorum. Kayseri’yi günün şartlarına uygun, çağdaş bir belediyecilik anlayışıyla her konuda ön plana çıkarmayı başardılar. Valimle el ele vererek son yıllarda Kayseri’yi her konuda ön plana çıkarıyorlar, biz de bundan gurur duyuyoruz. Böyle açılışlara katılmaktan da keyif alıyoruz" şeklinde konuştu. Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin çocukları ve gençleri geleceğe hazırlamayı başardığını belirten Ataş, Ankara’da da Kayseri’nin çok farklı bir yerde konuşulduğunu paylaşarak, festivalde emeği geçenlere teşekkür etti. Büyükşehir Belediyesi Akıllı Şehircilik ve Bilgi İşlem Daire Başkanı Abdullah Avan da Kayseri’nin kalbinden Türkiye’nin geleceğine giden yolda güçlü bir adımı hep birlikte attıklarını dile getirerek, "Bu festival yalnızca bir etkinlik değil, bilimin, merakın, üretmenin ve keşfetmenin şehri Kayseri’nin gençlerine verdiği bir sözdür. Bu topraklarda bilimin, teknolojinin ve inovasyonun şehri olma yolunda kararlılığımızı belirtmek isteriz. Kayseri Bilim Festivali, gençlerimizin bilime dokunduğu, fikirlerin teknolojiye dönüştüğü, hayallerin gerçeğe taşındığı, 56 kurumun birlikte olduğu, 154 çadırın yer aldığı bir buluşma noktasıdır. Burada bir araya gelen her genç bir etkinliğin değil, geleceğin bir parçasıdır" ifadelerinde bulundu. Konuşmaların ardından Başkan Büyükkılıç ve protokol üyeleri 7. Kayseri Bilim Festivali’nin açılış kurdelesini kesti. Daha sonra Büyükkılıç, Çiçek ve protokol üyeleri festival alanında kurulan stantları ve çadırları ilgiyle inceledi.
17 Ekim 2025 Cuma - 16:32
OMÜ KİTAM’da aromatik madde ve mikroplastik analiz hizmetleri başladı
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Karadeniz İleri Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (KİTAM) bünyesinde bulunan Kromatografi ve Kütle Spektrometrisi Laboratuvarı’nda aromatik madde ve mikroplastik analizleri yapılmaya başlandı. OMÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve KİTAM Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Kuru, laboratuvarda Gaz Kromatografisi – Kütle Spektrometrisi (GC-MS) sistemi ile aromatik maddelerin kalitatif analiz hizmeti sunulmaya başlandığını belirtti. "GC-MS sistemi sayesinde, özellikle uçucu ve yarı uçucu bileşenlerin doğrudan tespiti mümkün hale geldi. Numunelerdeki bileşen profilleri, uluslararası geçerliliğe sahip veri tabanları ile eşleştirilerek tanımlanıyor" dedi. Analizlerin numunenin fiziksel özelliklerine göre sıvı enjeksiyon veya headspace yöntemi ile gerçekleştirildiğini vurgulayan Kuru, "Headspace yöntemiyle katı ve yarı katı numunelerdeki uçucu bileşenleri ekstraksiyon işlemi olmadan, doğrudan analiz edebiliyoruz. Bu yöntem, özellikle bitkisel ekstraktlar, uçucu yağlar ve aromatik bileşiklerin incelenmesinde büyük avantaj sağlıyor" diye konuştu. Mikroplastik analiz hizmeti de sunuluyor Merkezde ayrıca LC-MS/MS (Shimadzu LCMS-8040) cihazı ile mikroplastik analizlerinin de başladığını belirten Kuru, "Yeni başlattığımız analiz hizmetiyle biyolojik doku örneklerinde mikroplastiklerin kütle spektrometrik olarak tanımlanmasına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Bu sayede çevre ve sağlık alanındaki araştırmalara bilimsel katkı sunmayı amaçlıyoruz" şeklinde konuştu. Analiz sonuçlarının, akademik çalışmalar ve araştırma projeleri için bilimsel standartlara uygun şekilde raporlandığını söyleyen Kuru, "KİTAM olarak, sunduğumuz ileri düzey analiz imkanlarıyla hem üniversite içindeki araştırmacılara hem de sanayi paydaşlarına destek olmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. Kuru, merkezin sahip olduğu teknik altyapı sayesinde bilimsel çalışmaların niteliğinin artacağını ve üniversite–sanayi iş birliğine önemli katkılar sağlanacağını da sözlerine ekledi.
17 Ekim 2025 Cuma - 15:29
Bakan Kacır, HIT-veri merkezi, HIT-yapay zeka, HIT-kuantum ile HIT-endüstriyel robot çağrısını duyurdu
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı kapsamında; HIT-veri merkezi çağrısı, HIT-yapay zeka çağrısı, HIT-kuantum çağrısı ile HIT-endüstriyel robot çağrısı olmak üzere 4 yeni çağrının daha ilan edildiğini duyurdu. Bakan Kacır, NSosyal hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı kapsamında 4 yeni çağrının daha ilan edildiğini belirterek, çağrıların hedef ve kapsamlarına ilişkin bilgi verdi. HIT-veri merkezi çağrısı HIT-veri merkezi çağrısı ile yüksek kapasiteli, güvenli ve enerji verimli yatırımlarla Türkiye’ye yeni veri merkezlerinin kazandıracağına dikkati çeken Kacır, "Hedefimiz; veri merkezi kapasitemizi 250 MW düzeyinden, 2030 yılında 1 GW’a yükseltmek" ifadelerini kullandı. HIT-yapay zeka çağrısı Kacır, HIT-yapay zeka çağrısı ile sanayiden sağlığa, finanstan kamu hizmetlerine kadar tüm alanlarda yapay zeka temelli dijital dönüşümü hızlandıracaklarını ifade etti. HIT-kuantum çağrısı HIT-kuantum çağrısı ile klasik hesaplamaların ötesine geçen kuantum teknolojilerinin ülkemize kazandıracağını bildiren Kacır, Türkiye’nin bilimsel bağımsızlığına güç katacak bir sıçrama başlattıklarını belirtti. HIT-endüstriyel robot çağrısı HIT-endüstriyel robot çağrısı ile robot teknolojilerini sadece kullanan değil; geliştiren, üreten ve dünyaya ihraç eden bir ülke olmayı hedeflediklerini kaydeden Kacır, "2030 yılında 200 bin endüstriyel robotun kullanılmasına yönelik yatırımları hızlandırırken; bu ihtiyacın yerli üretimle karşılanmasına yönelik destekler sunuyoruz" açıklamasında bulundu. Kacır, HIT-30 programıyla; 2030 yılına dek 30 milyar dolar’ın üzerinde yüksek teknoloji yatırımının hayata geçirileceğini belirterek, "Dijital dönüşüm sürecimizi hızlandıracak, üreticilerimizi küresel rekabete hazırlayacak adımlar atmaya devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli Teknoloji Hamlesi ile Türkiye’yi yüksek teknoloji üretim üssü haline getirmekte kararlıyız" dedi.
17 Ekim 2025 Cuma - 13:29
’’Türkiye, 5G’yi Turkcell gücüyle yaşayacak’’
Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğu için tarihi bir eşik olan 5G yetkilendirme ihalesi sonucunda, Turkcell lider operatör oldu. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, şirketin 5G vizyonunu ve hazırlıklarını paylaştığı basın toplantısında, "2016’da çıktığımız 5G yolculuğumuzda çok anlamlı bir günü yaşıyoruz. 5G ihalesinde en güçlü kapsama ve frekans bantlarını aldık. Üretimden eğitime, ulaşımdan sağlığa kadar, her alanda yeni bir çağın eşiğindeyiz. 5G, tüm sektörlerde ve sosyal hayatta köklü bir dönüşümü tetikleyecek. Şirket olarak bu teknolojiyi ülkemizin dört bir yanına taşıyacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. En hızlı, en güçlü ve en kapsamlı 5G’yi ülkemize sunmak için hazırız. Türkiye, 5G deneyimini Turkcell gücünde yaşayacak" dedi. Türkiye’nin dijital geleceğinde yeni bir sayfa açıldı. 16 Ekim’de gerçekleştirilen 5G yetkilendirme ihalesinde Turkcell, 1 milyar 224 milyon dolar teklif karşılığında toplamda 160 MHz ile en geniş frekans bandının sahibi oldu. Turkcell’den 5 ayrı paket için toplam 1 milyar 224 milyon dolar Turkcell 5G ihalesi kapsamında, A1 soyut paketini 429 milyon dolar, B1 soyut paketini 214 milyon dolar, B4 soyut paketini 187 milyon dolar, B5 soyut paketini 186 milyon dolar, B6 soyut paketini ise 208 milyon dolar bedelle satın aldı. Böylece şirket ihale kapsamında teknik olarak satın alabileceği paketlerin tamamı olan 5 ayrı frekans paketinin kullanım hakkını kazandı. Şirketin 5G ihalesinde en güçlü kapsama ve frekans bantlarını alarak, lider operatör kimliğini koruduğunu ifade eden Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, şirketin 5G vizyonunu ve hazırlıklarını bir basın toplantısı ile paylaştı. "5G gibi dönüştürücü bir teknolojiyi ülkemizin her köşesine taşıyacağız" Turkcell’in frekans bantları için 1 milyar 224 milyon dolar ödeyeceğini ifade eden Dr. Ali Taha Koç, şu mesajları verdi: "16 Ekim tarihi ülkemizin dijitalleşme yolculuğunda önemli bir adımı simgeliyor. Ankara’da gerçekleşen 5G yetkilendirme ihalesi sonucunda, en güçlü kapsama ve frekans bantlarını alarak, lider kimliğimizi bir kez daha perçinlemiş olduk. 5G yalnızca yüksek hız değil; düşük gecikme, yüksek kapasite, yazılım tabanlı mimari ve yapay zekâ destekli ağ yönetimiyle iletişimin doğasını değiştirecek bir devrim. 4.5G’de 30-40 milisaniye olan gecikme süreleri, 5G’de 1-5 milisaniyelere düşüyor. Bu fark uzaktan cerrahi, otonom araçlar gibi kritik uygulamaları mümkün kılıyor. 4.5G bir kilometrekarede binlerce cihazı desteklerken, 5G’de 1 milyona kadar cihaz aynı anda bağlanabiliyor. Bu da nesnelerin interneti çağının altyapısı anlamına geliyor. Şirket olarak böylesine dönüştürücü bir teknolojiyi ülkemizin her köşesine taşıyacak olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz." "Hem geniş kapsama hem de yüksek hız ve kapasiteyi aynı anda sunacağız" Genel Müdür Dr. Ali Taha Koç, ihalede şirketin aldığı frekans paketlerini de değerlendirdi: "İhale sonucunda aldığımız 700 MHz’lik paketin en önemli avantajı geniş kapsama sağlaması. Özellikle kırsal bölgelerde ve kapalı alanlarda sinyalin daha iyi yayılmasını sağlıyor. Daha geniş alanları kapsamayı mümkün kılıyor. 3.5 GHz ise yüksek frekanslı bandımız. Yüksek kapasite ve hız sunuyor. Özellikle şehir merkezlerinde ve mobil veri trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde yüksek hızlar için kritik öneme sahip. Şirket olarak bu iki bandı birlikte kullanarak hem geniş kapsama hem de yüksek hız ve kapasiteyi aynı anda sunacağız. 4.5G’de attığımız doğru adımlar bugün bizi 5G’ye bu denli güçlü bir başlangıç yapma noktasına getirdi. Türkiye’nin 81 ilinde Turkcell gücünde 5G deneyimi sunmaya hazırız." "Türkiye, en kaliteli ve en güçlü 5G deneyimini Turkcell farkıyla yaşayacak" Şirketin bugüne kadar Türkiye’ye 30 milyar dolardan fazla yatırım yaptığını hatırlatan Koç şöyle dedi: "5G’ye geçiş için hazırlıklarımız 2016’dan bu yana büyük hızla devam ediyor. 5G’nin küresel standartlarını belirleyen uluslararası kuruluşlarda aktif görev üstlendik. 2018’de Türkiye’de ilk 5G testini yaptık. Uzun yıllardır örnek saha uygulamalarıyla 5G’yi gerçek ortamlarda test ediyoruz. 2020’den bu yana şebekemizi modernize ediyor, yazılım tabanlı altyapıya geçişi hızlandırıyoruz. Finansal hazırlıklar kapsamında ise 5G yatırımları için şirket tarihinin en büyük tahvil ihracını gerçekleştirdik. Global ve ulusal markalarla stratejik iş birliklerine imza attık. Uluslararası finansman kaynaklarımızla bu dönemin tüm gerekliliklerini karşılayacak güçteyiz. Son 10 yılda yaptığımız yatırımlarla, Türkiye’nin en geniş kapsama alanına, en yüksek mobil hızlarına ve en güçlü altyapısına ulaştık. Bugün şebekemizin büyük bölümü, 5G’ye hazır durumda." Dr. Ali Taha Koç, Turkcell’in 5G döneminde sürdürülebilirlik ve güvenlik konularında yürüttüğü çalışmalar hakkında da şu bilgileri verdi: "Bu kadar güçlü ve güvenli bir altyapıyı kurarken, bir diğer önemli sorumluluğumuzun da verimlilik ve sürdürülebilirlik olduğunun bilincindeyiz. Akıllı, yazılım tabanlı yönetimi sayesinde, aynı miktarda veriyi çok daha düşük enerji ile taşıyabiliyoruz. Yapay zekâ destekli optimizasyon sistemleri, şebekedeki trafiği gerçek zamanlı izleyip baz istasyonlarını çok daha dinamik şekilde yönetiyor. Yoğun olmayan saatlerde kapasite otomatik olarak düşürülüyor, böylece gereksiz enerji tüketimi önleniyor. Biz şirket olarak bu dönüşümü ‘Daha fazla bit, daha az watt’ felsefemizle destekliyoruz. 2026 sonuna kadar yaklaşık 240 milyon dolarlık güneş enerjisi santrali (GES) yatırımımız tamamlanmış olacak. Ankara, Uşak, Van ve Yozgat’taki güneş santrallerimiz şu an faaliyette; yenileri de yolda. Hedefimiz; dijitalde olduğu gibi, enerjide de kendi kendine yeten bir Turkcell. Bir diğer odak noktamız da güvenlik. Milyarlarca cihazın, sensörün, sistemin aynı anda veri alışverişi yaptığı bu dönemde, güvenlik artık bir seçenek değil, zorunluluk. 5G’nin güvenlik mimarisi; önceki nesillere göre çok daha katmanlı, esnek ve akıllı. En önemlisi ağın her katmanında özel güvenlik önlemleri almak mümkün. Bu da uçtan uca denetlenebilirlik ve tam kontrol sağlıyor. Kısacası sürdürülebilirlik ve güvenlikten asla ödün vermeden, yerli ve milli bileşenleri önceliklendirerek, en kaliteli 5G deneyimini farkımızla yaşatmaya kararlıyız." "5G çağında da farkımızı ortaya koymaya devam edeceğiz" Genel Müdür Dr. Ali Taha Koç sözlerini şöyle tamamladı: "Güçlü altyapımız, güvenilir bağlantımız, geniş kapsama alanımız ve gelişmiş teknolojimizle biz 5G’ye hazırız. Amacımız; ülkemizin bu büyük dönüşümüne öncülük ederken, 5G döneminde de hem teknoloji hem hizmet kalitesi anlamında sektördeki liderliğimizi güçlendirerek sürdürmek. Bugüne kadar mobil iletişimin her evresinde öncü olduk. Şimdi aynı kararlılıkla, 5G çağında da farkımızı ortaya koymaya devam edeceğiz."
17 Ekim 2025 Cuma - 10:02
KORGAN-M operatörsüz görev kabiliyetiyle, savunmada yeni bir dönemin kapısını aralıyor
Tam otonom kabiliyeti ve elektronik harp şartlarında bile kesintisiz bilgi akışı sağlama özelliği ile dikkat çeken yeni nesil akıllı dron istasyonu KORGAN-M’nin tanıtım töreni gerçekleştirildi.
16 Ekim 2025 Perşembe - 16:35
5G Yetkilendirme İhalesi’nde toplam ihale bedeli 3 milyar 534 milyon dolar oldu
Bilgi Teknolojileri Kurumu’nda (BTK) gerçekleştirilen 5G Yetkilendirme İhalesi’nde toplam ihale bedeli 3 milyar 534 milyon dolar oldu. Mobil Elektronik Haberleşme Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme İhalesi (5G İhalesi) sonuçlandı. Turkcell İletişim Hizmetleri AŞ, TT Mobil İletişim Hizmetleri AŞ (Türk Telekom) ve Vodafone Telekomünikasyon AŞ’nin katıldığı ihalede toplam ihale bedeli 3 milyar 534 milyon dolar oldu. İhale sonucunda Turkcell, 1 milyar 224 milyon dolar ile ihalenin en çok ödeyeni oldu. Türk Telekom 1 milyar 94 milyon dolar, Vodafone 627 milyon dolar ödedi. Turkcell 5 paket, Türk Telekom 4 paket, Vodafone ise 2 paket aldı. Alınan paketler şu şekilde: Turkcell A1 ve B1, B4, B5 ve B6. Türk Telekom A3 ve B2, B7, B8. Vodafone ise A2 ve B3. İhalede 3 operatör KDV’siz toplamda 2 milyar 945 milyon dolar ödedi. "5G yetkilendirme ihalesi adeta dijital egemenliğini pekiştiren tarihi bir adım oldu" İhale sonrasında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, yalnızca bir ihale sonucuna değil Türkiye’nin teknolojide bağımsız, güçlü, unutulmaz anlarından birine tanıklık edildiğini belirterek, Sayan, "Burada bulunan herkes bir iradenin, bir kararlılığın ve yılları yayılan büyük bir emeğin şahidi oldu. Tamamladığımız 5G ihalesiyle tüm dünya Türk mühendisinin, Türk sanayicisinin, Türk devlet aklının ortak vizyonunun ete, kemiğe bürünmüş halini ve neler yapabileceğini gördü. Tamamlanan 5G yetkilendirme ihalesi bir frekans paylaşımı olmasının ötesinde ülkemizin adeta dijital egemenliğini, ekonomik bağımsızlığını ve milli kudretini de pekiştiren tarihi bir adım oldu. 5G’nin sunduğu yüksek hız, düşük gecikme, geniş bağlantı kapasitesi ve enerji verimliliği sadece altyapımızı değil ülkemizin üretim gücünü, sanayisini ve bilimini stratejik kapasitesini çok daha öteye taşıyacaktır" diye konuştu. "Toplam 11 frekans paketi, 2 milyar 945 milyon ABD doları artı KDV’ye satıldı" Resmi Gazete’de yayımlanan karar ile 700 MHz ve 3.5 GHz bandında toplam 400 MHz frekans bandını, işletmecilerimizin kullanımına açtıklarını hatırlatan Sayan, "700 MHz ve 3.5 GHz frekans bandında toplam 11 ayrı frekans paketi de ihaleye sunuldu. İhalenin toplam asgari değeri ise 2 milyar 125 milyon ABD Doları olarak belirlendi. İhalede Elektronik Haberleşme Sektöründe Yetkilendirmeye İlişkin İhale Yönetmeliği uyarınca kapalı teklif ve devamında açık teklif usulü uygulandı. Bu çerçevede; Turkcell İletişim Hizmetleri, toplamda 5 frekans paketini 1 milyar 224 milyon ABD Dolar bedelle, Türk Telekomünikasyon A.Ş., toplamda 4 frekans paketini 1 miyar 94 milyon ABD doları bedelle, Vodafone Telekomünikasyon A.Ş., toplamda 2 frekans paketini 627 milyon ABD doları bedelle teklif etti. Toplam 11 frekans paketi, 2 milyar 945 milyon ABD doları artı KDV’ye satıldı. İhale bedeli, KDV dahil 3 milyar 534 milyon ABD Doları olarak gerçekleşti. Frekans paketlerinin dağılımı sonucunda işletmecilerimize tahsis edilen toplam frekans bandı miktarı yüzde 72,8 oranında arttı" şeklinde konuştu. Sayan, vatandaşların mevcut tarifelerinde hiçbir değişiklik olmadan 5G teknolojisinden yararlanacaklarını ve işletmecilerin, 2029-2042 yılları arasında gelirlerinin yüzde 5’ini her yıl altyapı yatırımlarına yönlendireceklerini açıkladı. Aynı zamanda Sayan, ihaleyi kazananların 31 Aralık 2042’ye kadar yetkilendirileceklerini, 4.5G döneminde yüzde 45 oranında olan yerli ürün kullanımını, 5G döneminde yüzde 60’a çıkaracaklarını duyurdu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ihale sonrasında görüntülü aramayla 3 operatörün temsilcileri ve Bakan Yardımcısı Sayan ile görüştü. Bakan Uraloğlu, yeni dönemin herkes için hayırlı olmasını diledi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder