TEKNOLOJİ
Elazığ Belediyesinde dijital eğitimler sürüyor 05 Aralık 2025 Cuma - 17:11:39 Elazığ Belediyesi bünyesinde gençlere ve özel bireylere yönelik gerçekleştirilen ‘Bugünün gençleri geleceğin meslekleri’ projesi devam ediyor. Avrupa Birliği finansmanı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) kapsamında Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) iş birliği ile yürütülen ‘Bugünün gençleri geleceğin meslekleri’ projesi devam ediyor. Elazığ Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Engelsiz Yaşam Merkezi’nde Dijital Gençlik Merkezi eğitimleri yoğun bir şekilde gerçekleştiriliyor. Geleceğin meslekleri için dijital kapasite oluşturarak insan kaynağını güçlendirme hedefi ile bilgi teknolojileri, robotik ve kodlama, E-dönüşüm, dijital pazarlama, sosyal inovasyon, çözüm ve tasarım odaklı düşünme gibi alanlarda katılımcılara katkı sunulması hedefleniyor. Projenin amaçlarından bahseden Proje Müdürü Dr. Devrim Şavlı, "Birleşmiş Milletler ve Türkiye Belediyeler Birliği olarak Avrupa Birliği delegasyonunun desteği ile bu projeyi toplam 45 ilde gerçekleştiriyoruz ve bu illerden biri de Elazığ. Dijital Gençlik Merkezi’nin Engelsiz Yaşam Merkezi’nde kurulması bizim için çok önemli. Engelli vatandaşlarımıza ve gençlerimize burada dijital eğitimler veriliyor. Birçok konuda vatandaşlarımızın gelişimini hedefliyoruz. Projemizin amaçlarından biri de bölgemizdeki istihdamı artırarak staj imkanı sağlamaktır" dedi. Elazığ Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Karaaslan "Elazığ Belediyesi her kulvarda gerçekleştirdiği çalışmalarla vatandaşların yanında olmaya devam ediyor. Hayatın her alanında gençlerimize, dezavantajlı gruplar ve engelli vatandaşlarımıza yönelik hizmetlerimiz devam ediyor. Dijital dünyanın yeniliklerini ve bu dünyanın gençlerimizin hayatına katacağı değerleri yükseltmek adına önemli olan bu projeyi uzun süredir başlatmıştık. Devam eden projemizin tamamlanmasının ardından gençlerimizin alacağı sertifika ile meslek edinme noktasında önemli bir avantaj sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.
05 Aralık 2025 Cuma - 16:38 ASELSAN satha yakın yüksek hızlı hedefi direkt vuruşla imha eden GÖKSUR’un görüntülerini paylaştı ASELSAN, su üstü platformlarına taarruz senaryosu kapsamında satha yakın yüksek hızlı hedefi direkt vuruş ile imha yeteneğine sahip ASELSAN GÖKSUR’un görüntülerini paylaştı. ASELSAN, sosyal medya hesaplarından satha yakın yüksek hızlı hedefi direkt vuruş ile imha eden ASELSAN GÖKSUR’un görüntülerini paylaştı. GÖKSUR, deniz yüzeyine yakın seyreden gemi savar füzelere karşı etkin koruma sağlıyor. Yapay zekâ özellikleriyle geliştirilmiş ileri atış kontrol sistemine sahip olan GÖKSUR, denizlerdeki kabiliyetleri bir üst seviyeye taşıyor. GÖKSUR, 360 derece tehdit imha kabiliyeti, yeni nesil kızılötesi (IIR) arayıcı başlıklı güdümlü mermi, satha yakın uçan tehditlere karşı yüksek etkinlik, çoklu angajman kabiliyeti, yapay zeka destekli atış kontrol sistemi, modüler mimari tasarımı sayesinde farklı boyutlardaki platformlara entegrasyon kolaylığı, müstakilen ve/veya platformun savaş yönetim sistemine entegre çalışabilme kabiliyeti, veri bağı ile uplink/downlink ara safha güdüm yetenekleri ile Türkiye’nin mavi vatanını savunma kabiliyetini üst düzeye taşıyacak. Gemilerin çelik kubbesi olarak atfedilen ASELSAN GÖKSUR’un yakın hava sisteminin dikey atış versiyonu da başarıyla test edildi. GÖKSUR’un modüler yapısı ile pek çok fırkateyn ve korvete uyarlanabilmesi nedeniyle yüksek ihracat potansiyeli de bulunuyor.
05 Aralık 2025 Cuma - 15:23 Ardahan’da "Teknofest Türkiye şampiyonluğu tecrübe paylaşımı" yapıldı Ardahan Üniversitesi, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ve ARÜ Teknofest Topluluğu iş birliğiyle düzenlenen "Teknofest Türkiye Şampiyonluğu Tecrübe Paylaşımı" programına ev sahipliği yaptı. Programa Rektör Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu, il protokolü, akademisyenler, eğitimciler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Etkinlikte Millî Teknoloji Hamlesi vizyonu, Türkiye’nin teknoloji geliştirme kapasitesi ve Ardahan’ın Teknofest sürecinde elde ettiği ulusal başarılar kapsamlı biçimde değerlendirildi. T3 Vakfı Ardahan İl Sorumlusu Doç. Dr. Tayfun Yıldız, açılış konuşmasında Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı’nın Türkiye’nin teknoloji üreten bir ülke olma sürecindeki kritik rolüne dikkat çekti. Savunma ve havacılık alanında son yıllarda kaydedilen gelişmeler, Bayraktar KIZILELMA’nın görüş ötesi füze başarısı ve Türkiye’nin ilk hibrit motorlu yörünge transfer aracı Fergani Uluğbey’in uzaya gönderilmesi, Millî Teknoloji Hamlesinin güçlü örnekleri olarak katılımcılarla paylaşıldı. Ayrıca Teknofest’in 2018’de 550 bin ziyaretçiyle başlayan yolculuğunun bugün 12 milyona yaklaşan ziyaretçi sayısı ve 150’yi aşkın kurum paydaşlığıyla dünyanın en büyük teknoloji festivallerinden biri hâline geldiği ifade edildi. Ardahan Üniversitesi bünyesinde 2025 yılında kurulan ARÜ Teknofest Topluluğu, 135 gönüllü öğrencisiyle kısa sürede önemli projelere imza attı. Topluluk tarafından hazırlanan ÜNİDES Projesi, Teknofest’te 75.000 TL destek almaya layık görüldü. SERKA-Ardahan Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen Siber Vatan Projesi’nin öğrenci organizasyonu da topluluk tarafından başarıyla yürütülüyor. Savaşan İHA, finansal teknolojiler, blokzincir sistemleri ve diğer yenilikçi alanlarda süren çalışmaların hedefi, Ardahan’da Teknofest başarısını sürdürülebilir bir teknoloji kültürüne dönüştürmek olarak belirtildi. Programın kapanış bölümünde Ardahan’ın teknoloji ekosisteminin güçlenmesine katkı sunan tüm kurumlara teşekkür edildi. Özellikle Ardahan Valiliği, Ardahan Üniversitesi Rektörlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve Deneyap ekibinin destekleri vurgulandı. Konuşmaların sonunda gençler, Millî Teknoloji Hamlesi’nin bir parçası olmaya; üretmeye, yarışmaya ve geleceğin teknolojilerine katkı sunmaya davet edildi.
05 Aralık 2025 Cuma - 13:52 9. Akdeniz Bilişim Zirvesi başladı, geleceğin teknolojisi Antalya’da masaya yatırılıyor Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent tarafından düzenlenen 9. Akdeniz Bilişim Zirvesi, yoğun katılımla başladı. Geleceğin teknolojilerinin konuşulduğu zirvede Rektör Özkan, yapay zekânın çevresel maliyetine vurgu yaparak en hızlı değil, en sürdürülebilir teknolojiyi geliştirmenin zorunluluk haline geldiğini söyledi. Türkiye’de bölgesel ölçekte başlayan ve yıllar içinde ulusal çapta takip edilen bir teknoloji buluşmasına dönüşen Akdeniz Bilişim Zirvesi, akademisyenleri, sektör profesyonellerini, girişimcileri, yatırımcıları ve öğrencileri aynı platformda buluşturdu. Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen zirveye Antalya Valisi Hulusi Şahin, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, Antalya İl Emniyet Müdürü Dr. Sabit Akın Zaimoğlu, Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz, kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri, akademisyenler ile çok sayıda öğrenci katıldı. Yapay zeka dönüşümünün içindeyiz Programda yaptığı konuşmada Akdeniz Bilişim Zirvesi’nin Türkiye’nin en büyük bilişim buluşmalarından biri haline geldiğini belirten Antalya Valisi Hulusi Şahin, "Gençleri herhangi bir ücret ödemeden teknolojinin liderleriyle bir araya getirmek büyük bir mesele ve büyük bir başarı. Genç bir nüfusa sahibiz. Gençlerimiz mücadeleci, çalışkan ve yeniliklere açık. Bu tür çalışmalar ve zirveler onlara ihtiyaç duydukları moral ve motivasyonu sağlıyor. Yapay zekâ dediğimiz olgunun tsunami etkisi oluşturacağını artık çok net görüyoruz. Bazı meslekleri ortadan kaldıracak ama bazılarını da ihya edecek. Hatta bugün olmayan yeni meslekler ortaya çıkaracak. Yani yapay zekâ dönüşümünün, devriminin eşiğinde değil, artık tam olarak içindeyiz. Bu süreci en iyi algılayacak ve yakalayacak olanlar da gençlerdir" dedi. "Katma değer üreterek ülkemizi büyüteceğiz" Kişi başına düşen milli geliri artırmanın en etkili yolunun katma değer üretmek olduğunu vurgulayan Vali Şahin, "Bugün 18 bin dolar seviyesinde olan milli gelirimiz, 20 bin doları aştığında ülkemiz bambaşka bir noktaya ulaşacaktır. Bunu başarmak için katma değeri yüksek işler üretmemiz gerekiyor. Bu işler ancak teknolojiyle, bilişimle ve yapay zekâ gibi büyük sıçramalarla mümkün olur. Dünya büyük bir dönüşümün tam ortasında. İnşallah geleceğin teknoloji devleri, artık Türkiye’nin adıyla anılan şirketler olacak. Savunma sanayiinde bunu hızla başarıyoruz; ancak sadece savunma sanayiinde değil, her alanda bunu gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu zirvenin de bu sürece önemli katkı sağlayacağına inanıyor ve başta Teknokent Genel Müdürümüz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi. Açılışta konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan da, teknolojinin dönüşüm gücüne dikkat çekerek yapay zekânın hem büyük bir fırsat hem de doğru yönlendirilmediğinde bir risk alanı olabileceğine vurgu yaptı. Rektör Özkan, "Bugün burada geleceğin dünyasını, teknolojinin dönüşüm gücünü ve insanlığın yarınlarını konuşmak üzere bir aradayız. Yapay zeka, sağlıktan tarıma, ekonomiden eğitime kadar tüm alanları dönüştürüyor. Bana göre yapay zeka büyük bir fırsat; fakat doğru yönlendirilmezse risk oluşturabilecek bir güç. Onu fırsata da tehdide de dönüştürecek olan yine bizleriz." dedi. Yapay zekanın çevresel maliyeti Yapay zekânın genellikle göz ardı edilen çevresel yüküne dikkat çekerek veri merkezlerinin su tüketimi ve enerji ihtiyacına vurgu yapan Rektör Özkan, "Büyük dil modellerinin çalıştığı veri merkezleri, soğutma için ciddi miktarda su tüketiyor. Tek bir yapay zekâ sorgusunun bardak ölçeğinde su tüketimine yol açtığı, modellerin eğitim süreçlerinde ise milyonlarca litre su kullanıldığı biliniyor. Bu nedenle teknolojik ilerlemeyi hedeflerken doğal kaynaklarımızın sürdürülebilirliğine, su verimliliğine ve çevresel sorumluluğa daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Geleceğin yapay zekâsı ancak doğayı koruyarak değer oluşturabilir" diye konuştu. Konuşmasında yapay zekânın iş gücü üzerindeki etkilerine de değinen Rektör Özkan, "MIT’nin Project Iceberg raporu, yapay zekânın iş gücü üzerindeki gerçek etkisinin henüz görünmeyen, yüzeyin altında olan büyük bir kütle olduğunu söylüyor. Özellikle idari işler, finans, hukuk, muhasebe, pazarlama gibi bilişsel mesleklerde değişimin çok daha büyük olacağı öngörülüyor. Bu nedenle bu dönemi doğru okumak hepimiz için kritik." şeklinde konuştu. "Toplumu ve gezegeni gözetmek zorundayız" "Geleceği inşa ederken hem gezegeni hem toplumu gözetmek zorundayız." diyen Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, artık en hızlı teknolojiyi geliştirmenin yeterli olmadığını, en sürdürülebilir olanı geliştirmenin zorunluluk haline geldiğini vurguladı. Rektör Özkan, "Bu tabloyu bir tehdit olarak değil, yeni bir liderlik fırsatı olarak görmeliyiz. Türkiye’nin ve Akdeniz bölgesinin, bilişimde sürdürülebilirlik odaklı bir dönüşüm başlatma şansı var" dedi. Rektör Özkan, "Geleceği konuşmak aynı zamanda sorumluluğu konuşmaktır. Bu zirvede geleceği konuşacağız ve bunu konuşurken insanı, vicdanı, etik değerleri, ahlakı ve doğayı unutmamamız gerekiyor. Ancak maalesef unutuyoruz. Zira şu anda dünyanın dört bir yanında nadir elementler için ciddi savaşlar var. Ancak medeniyetler bir döngü şeklinde var oluyor ve biz bu değerleri unutursak korkarım ki insanoğlu kendini başladığı noktada bulacak" dedi. Akdeniz Bilişim Zirvesi’nin her yıl daha da büyüdüğünü belirten Özkan, Antalya Teknokent başta olmak üzere tüm paydaşlara teşekkür ederek sözlerini tamamladı. Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz ise "Geleceği Kodla, Evreni Keşfet temasıyla gerçekleştirdiğimiz bu zirve, Antalya’nın teknoloji ve bilişim alanında da bir cazibe merkezi olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Antalya Teknokent olarak, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yanı sıra, girişimciliği ve teknolojiyi teşvik eden projelerle de bölgesel kalkınmanın öncüsü olmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda, üniversitelerimiz, sanayi kuruluşlarımız ve kamu kurumlarımız ile güçlü bir iş birliği içerisindeyiz. Aynı zamanda, teknoloji geliştirme bölgemizdeki firmalarımızı, uluslararası arenada rekabetçi kılmak için destekliyor ve projelerini dünya pazarına taşımalarını sağlıyoruz." dedi. Dr. Yavuz daha sonra Teknokentin projeleri, hedefleri ve vizyonunu anlatan detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Açılış konuşmalarının ardından Vali Şahin ve Rektör Özkan, teknoloji, ticaret, yazılım, AR-GE ve otomasyon alanlarında başarı elde eden firmalara plaketlerini takdim etti. Akdeniz Bilişim Zirvesi, gün boyunca farklı oturumlar, uzman konuşmaları ve teknoloji panelleriyle katılımcılara sektörün geleceğine dair kapsamlı bir perspektif sunacak.
Canik’te doğa ve bilim bir arada
16 Ekim 2025 Perşembe - 15:57 Canik’te doğa ve bilim bir arada SAMSUN (İHA) – Samsun’un Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, öğrencileri deney ve gözlem etkinlikleri ile birlikte sıfır atık, enerji verimliliği ve zehirsiz tarım alanlarında uygulamalı eğitimlerle bir araya getirdiklerini söyledi. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, öğrencilerin görerek ve deneyimleyerek öğrenmelerini hedefledikleri etkinlikleri ve eğitim programlarını sürdürdüklerini ifade etti. Canik Özdemir Bayraktar Keşif Kampüsü’nde öğrencileri deney ve gözlem etkinlikleri, robotik kodlama, yapay zekâ, yazılım ve siber güvenlik alanlarında uygulamalı eğitimlerle buluşturduklarını dile getiren Başkan İbrahim Sandıkçı, bilim ve teknoloji eğitimlerinin yanı sıra öğrencileri zehirsiz tarım, enerji verimliliği ve sıfır atık alanlarında da uygulamalı eğitimlerle bir araya getirdiklerini belirtti. Sıfır Atık Köyü’nde çocuklara ve gençlere sıfır atık bilinci kazandırdıklarını vurgulayan Başkan Sandıkçı, "Canik’imizde doğaya ve çevreye saygılı nesiller yetiştirmeye devam ediyoruz. Ödüllü Canik Sıfır Atık Köyümüzde çocuklarımızı ve gençlerimizi sıfır atık, enerji verimliliği, zehirsiz tarım ve küresel iklim değişikliğine karşı alınması gereken önlemler ile ilgili uygulamalı eğitimler, eğitici ve eğlenceli aktivitelerle buluşturuyoruz. Tamamen geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilen oyun gruplarının yer aldığı Canik Sıfır Atık Köyümüzde eğlenirken, öğrenme fırsatı bulan öğrencilerimiz, uygulamalı eğitimlerle deneyimliyor, doğa ve çevre bilinci kazanıyor" dedi. Özdemir Bayraktar Keşif Kampüsü’nde özel olarak oluşturdukları atölyelerde ve keşif alanlarında öğrencilerin yeteneklerini keşfetme imkânı bulduğunun altını çizen Sandıkçı, "Canik Özdemir Bayraktar Keşif Kampüsümüzde geleceğin teknoloji liderlerini yetiştirmeye devam ediyoruz. Bilim ve teknoloji eğitimlerinin sadece belirli bir düzlemde ilerlemediğini, uygulamalı eğitimlerimiz, deney ve gözlem etkinliklerimizle ziyaretçilerimize aktarıyoruz. Burada özel olarak oluşturduğumuz keşif alanlarımız, laboratuvarlarımız ve atölyelerimizde öğrencilerimizi alanında uzman eğitmenlerle buluşturuyoruz. 10 farklı atölyemizde yapay zekâ, robotik kodlama, yazılım ve siber güvenlik alanlarında uygulamalı eğitimlerimizi sürdürüyoruz" diye konuştu.
Zeybek oynayan robotlar Bilim Şenliği’nde ilgi topladı
16 Ekim 2025 Perşembe - 15:51 Zeybek oynayan robotlar Bilim Şenliği’nde ilgi topladı Manisa’nın Alaşehir ilçesinde düzenlenen Bilim Şenliği’nde zeybek oynayan ve açılış kurdelesini tutan robotlar ilgi odağı oldu. Manisa’nın Alaşehir ilçesinde ilk kez TÜBİTAK 4007 desteğiyle Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde düzenlenen Bilim Şenliği, Cumhuriyet ve Demokrasi Meydanı’nda başladı. Üç gün sürecek şenlik boyunca yaklaşık 6 bin öğrencinin etkinliği ziyaret etmesi bekleniyor. Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Fikri Çetinkaya, yaptığı konuşmanda şenliğin önemine değinerek, "Alaşehir’de bir ilki gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Öğrencilerimizin hayal gücünü geliştirmek, onları bilim insanı, sanatçı, mühendis ve yenilikçi bireyler olarak yetiştirmek amacıyla düzenlenen bu Bilim Şenliği’nde teknolojiden sanata, doğadan uzaya kadar uzanan 41 farklı atölye yer alıyor. Hedefimiz, üç gün boyunca 6 bin öğrencimizin şenliğimizi ziyaret etmesi ve farklı öğrenme ortamlarıyla buluşmasıdır" dedi. Şenlik kapsamında okul öncesinden lise düzeyine kadar öğrenciler, 10-15 kişilik gruplar halinde 30-40 dakika süren atölye çalışmalarına katılıyor. Atölyeler arasında çömlek yapımı, cam sanatları, ebru, model uçak, dron, planetaryum, yapay zekâ, robotik, 3D üretim ve kodlama gibi uygulamalı etkinlikler yer alıyor. Öne çıkan atölyeler arasında "Gökyüzüne Yükselen Teknolojiler", "Doğadan Hayata: Biyomimikri", "Planetaryum ile Uzay Keşif Zamanı", "Topraksız Tarım", "Yapay Zekâ Araçları" ve "Camın Büyüsü: Işığın Renklerle Dansı" gibi başlıklar dikkat çekiyor. Zeybek oynayan robotlar ilgi odağı oldu Şenliğin en ilgi çeken bölümlerinden biri, açılışta sahne alan Ada isimli robotlar oldu. "Zeybek" oynayan ve açılış kurdelesini tutan robotlar, izleyenlerin büyük beğenisini kazandı. Vatandaşlar, ilk kez gördükleri robotlarla fotoğraf çektirerek, bu anı ölümsüzleştirdi. Proje yürütücülüğünü Ayla Serpil Kaya’nın yaptığı şenliğe Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Alaşehir Belediyesi, Yunusemre Belediyesi Bilim Yunusemre, Alaşehir Kaymakamlığı, Alaşehir İlçe Tarım Müdürlüğü ve Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü destek verdi. Açılışa Alaşehir Kaymakamı Alper Faruk Güngör, Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Fikri Çetinkaya, Manisa İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Abdullah Ölmez, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kurum amirleri, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
"5 kıtadaki 5G deneyimimizi Türkiye’ye getirmeye dünden hazırız"
16 Ekim 2025 Perşembe - 15:25 "5 kıtadaki 5G deneyimimizi Türkiye’ye getirmeye dünden hazırız" Telekomünikasyon sektöründe yeni bir dönemin başlangıcı olan 5G yetkilendirme ihalesinde Vodafone, 700 MHz’de 2*10 MHz ve 3.5 GHz’de ise 80 MHz’in sahibi oldu. Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından bugün Ankara’da yapılan 5G yetkilendirme ihalesinde toplam 627 milyon dolar ödeyerek 700 MHz’de 2*10 MHz ve 3.5 GHz’de ise 80 MHz’in sahibi oldu. Bu yatırım ile Türkiye’ye 2025 yılında yapılan en büyük 3’üncü uluslararası doğrudan yatırıma imza attı. Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, şunları söyledi: "5G yetkilendirme ihalesini ülkemizin dijital tarihinde bir dönüm noktası olarak değerlendiriyoruz. Dünyada 5G için en yaygın kullanılan ve geniş kapsama ihtiyacına cevap veren 700 MHz bandının eşit olarak dağıtıldığını görmek bizi memnun etti. 3.5GHz’de istediğimiz frekansı elde ederek stratejik bantlarda güçlü pozisyonumuzu korumanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu bant genişliğiyle birlikte Türkiye’de 5G dönüşümünü en hızlı şekilde hayata geçirmek için gerekli spektrum dengesini sağlamış durumdayız. Tahsis edilen frekansların yüzde 75’i operatörlere eşit bir şekilde dağıtıldı. Güçlü bir 5G şebekesi için ihtiyacımız olan frekansları aldık. 5G teknolojisinin sağlayacağı gözle görülür hız ve kapasite artışını müşterilerimizin deneyimine yansıtacağız. Operatör olarak, deneyimlerimize ve iş planlarımıza dayalı miktarda frekansı elde ederek hedeflediğimiz pozisyona ulaştık. 3.5 GHz’de istediğimiz frekansı elde ederek, 5G hız ve kapasitesini sağlayacağız. Müşterilerimize en iyi hizmeti vereceğiz. 5G için 5 yıldır yoğun bir biçimde hazırlanıyoruz. Dünyada 5 kıtada 5G deneyimine sahip bir operatör olarak bu teknolojiye dünden hazırız. Sahada kurduğumuz tüm ekipmanlar 5G’ye hazır ve uygun durumda. Bugün en fazla sahada kapasite iyileşmesi yapan operatörüz. Almanya merkezli bağımsız araştırma şirketi umlaut’un Şubat-Mart 2025’te yaptığı araştırmada Türkiye’de performansı en yüksek puan alan mobil şebeke seçildik. Altyapıdaki bu avantajlarımız sayesinde 1 Nisan 2026 itibarıyla 81 ilde 922 ilçeye yayılan kapsamamızla müşterilerimize en iyi 5G deneyimini sunacağız. 5G’nin gelişini müşterilerimizle kutlamak için özel bir kampanya da düzenliyoruz. Ülkemize 5G’yi geniş kapsama ve yüksek kapasiteyle sunacak imkanlara sahibiz. Teknolojik yatırımlarımızı sürdürerek müşterilerimize güçlü bir 5G altyapısıyla kaliteli bir deneyim yaşatacağız. 5G uyumlu olan altyapımızda 5G yetkilendirme çerçevemiz doğrultusunda hazırlıklarımıza son şeklini vereceğiz ve 1 Nisan 2026 itibarıyla müşterilerimize en kaliteli hizmeti sunacağız."
Siverek’te 4007 TÜBİTAK Bilim Şenliği başladı
16 Ekim 2025 Perşembe - 15:14 Siverek’te 4007 TÜBİTAK Bilim Şenliği başladı Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, 4007 TÜBİTAK Bilim Şenliği kapsamında düzenlenen etkinlikler başladı. İlçede ilk kez gerçekleştirilen şenlik, üç gün boyunca vatandaşların ve öğrencilerin ziyaretine açık olacak. Farklı branşlardan öğretmen ve öğrenciler tarafından hazırlanan 30 proje, ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Katılımcılar, öğrencilerin hazırladığı stantları gezerek projeler hakkında bilgi aldı. Açılışta konuşan Siverek Kaymakamı Salih Sak, bilimin toplumların ilerlemesindeki önemine vurgu yaparak, "Bilim öyle bir şey ki bazen zikzaklar çekse de yine düzgün bir çizgide ileriye doğru ilerleyen bir tren rayı gibi düşünebiliriz. Geçtiğimiz yüzyıllarda o treni farklı duraklarda kaçırmış olsak da şimdi bu treni yakalamış durumdayız ve artık kaçırmamamız gerekiyor. Bilimi ve potansiyelimizi kullanmak zorundayız, çünkü dünyada birçok alanda diğer ülkelerle aynı seviyede hatta bazı alanlarda çok daha ileri işler yapıyoruz" dedi. Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu ise şenlikle ilgili yaptığı açıklamada, öğrencilerin bilimle buluşmasının önemine dikkat çekerek, "Siverek ilçemizde 4007 TÜBİTAK Bilim Şenliği için buradayız. Yaklaşık 30 atölyede çocuklarımızın ve gençlerimizin, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında daha güçlü adımlarla ilerleyebilmesi için çalışmalar yapılıyor. 7 bin civarında öğrencimizin etkinliği ziyaret etmesi bekleniyor. Bu tür faaliyetler, öğrencilerimizin bilimsel farkındalıklarını artırarak onları erdemli ve yetkin bireyler haline getirmeye katkı sağlıyor" diye konuştu. Siverek’te ilk kez düzenlenen 4007 TÜBİTAK Bilim Şenliği, üç gün boyunca çeşitli etkinliklerle devam edecek. Siverek Sentetik Çim Sahası’nda düzenlenen açılış programına Siverek Kaymakamı Salih Sak, Belediye Başkan Vekili Cumali Bayram, İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu, ilçe protokolü, okul idarecileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
BEUN öğrencisi UNESCO’nun kritik güvenlik açığını tespit etti
16 Ekim 2025 Perşembe - 15:06 BEUN öğrencisi UNESCO’nun kritik güvenlik açığını tespit etti Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Yusuf Taha Çimen, UNESCO’nun resmi web sitesinde kritik bir "Reflective XSS" güvenlik açığını tespit etti. Çimen, açığın raporlanmasıyla UNESCO’nun resmi sayfasında listelenerek uluslararası platformda dikkat çekti. BEUN Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Yusuf Taha Çimen, 2 Haziran’da UNESCO’nun resmi web sitesinde kritik bir "Reflective XSS" güvenlik açığını tespit etti. Çimen, açığın raporlanmasıyla UNESCO’nun resmi sayfasında listelenerek büyük bir başarıya imza attı. Bu önemli başarı, BEUN’un bilişim ve siber güvenlik alanındaki eğitim kalitesinin yanı sıra genç mühendis adaylarının uluslararası arenada önemli çalışmalarla öne çıktığını gösterdi. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, öğrencilerin elde ettiği uluslararası başarıların sadece BEUN için değil, Türkiye adına da büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirterek, "Cumhuriyetimizin köklü akademik kurumlarından biri olarak adından gururla bahsettiren Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak öğrencilerimizin başarılarıyla her zaman iftihar ediyoruz. Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencimiz Yusuf Taha Çimen’in UNESCO gibi dünyanın en saygın bir kurumunun sistemlerindeki kritik açığı tespit ederek uluslararası alanda adının geçmesi, üniversitemizin eğitim kalitesinin ve donanımlı akademik altyapımızın apaçık bir göstergesidir. Bu vesileyle öğrencimizi elde ettiği bu önemli başarısından dolayı canıgönülden tebrik ediyor, lisans eğitimi hayatında üstün başarılar diliyorum. Yusuf Taha Çimen’in yanı sıra tüm öğrencilerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlayan değerli akademisyenlerimize de gönülden teşekkür ediyorum. Bu tür kayda değer başarılar, gençlerimizin teknoloji ve siber güvenlik alanlarında daha da ilerlemeleri için ilham kaynağı olacaktır" dedi.
Enerjinin geleceği artık depolanıyor
16 Ekim 2025 Perşembe - 13:54 Enerjinin geleceği artık depolanıyor KJ Power Generator, Volvo Penta iş birliğiyle geliştirdiği yeni Batarya Enerji Depolama Sistemi (BESS) ile enerjinin geleceğine yön veriyor. Yenilenebilir kaynakların sürekliliğini sağlayan, akıllı kontrol ve depolama teknolojisini bir araya getiren sistem; şehirlerden deprem bölgelerine kadar kritik enerji ihtiyaçlarını güvenle karşılamayı hedefliyor. Enerji sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren KJ Power Generator, 1996’dan bu yana jeneratör ve kesintisiz güç çözümleri alanında hizmet veriyor. Dizel jeneratörlerden ışık kulelerine, kojenerasyon ve doğalgazlı jeneratör sistemlerine uzanan geniş ürün portföyüyle 120’den fazla ülkeye ihracat yapıyor ve Türkiye’nin sanayi gücünü küresel ölçekte temsil ediyor. Şirket, Volvo Penta iş birliğiyle geliştirdiği yeni nesil Batarya Enerji Depolama Sistemi (BESS)’i tanıttı. Enerji depolama ve akıllı kontrol teknolojilerini bir araya getiren sistem, yenilenebilir enerji kaynaklarının sürekliliğini sağlayarak şehir içi uygulamalardan deprem bölgelerine kadar birçok kritik alanda kesintisiz enerji desteği sunuyor. 540 kWh kapasiteye sahip sistem, çift yönlü inverteri ve ölçeklenebilir yapısıyla sadece enerji depolamakla kalmıyor; sahadaki gerçek problemlere yanıt veren, kontrol ve güvenliği merkezine alan, akıllı ve çok fonksiyonlu bir enerji ekosistemi oluşturuyor. "Daha esnek, daha verimli ve daha öngörülebilir çözümler sunuyoruz" Müşterilerin risklerini minimize ediyor ve işlerinin sürekliliğini sağlamayı hedeflediklerini söyleyen KJ Power Generator Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kürkçü, "BESS ile jeneratör deneyimimizi enerji depolama ve akıllı kontrol yetenekleriyle bir araya getiriyoruz. Böylece daha esnek, daha verimli ve daha öngörülebilir çözümler sunuyoruz. Bu projenin hayata geçirilmesinde gecesini gündüzüne katan mühendislerimize, tedarik zinciri ekibimize, üretim tesislerimizdeki çalışanlarımıza ve sahadaki arkadaşlarımıza, elbette değerli iş ortağımız Volvo’ya da teşekkür ediyoruz" diye konuştu. "Liderlik etmeyi hedefliyoruz" Türkiye pazarında bulunmaktan onur duyduğunu belirten Volvo Penta Üst Yöneticisi (CEO) Anna Müller, "Volvo Penta, denizcilik ve endüstriyel iş kolları için güç çözümleri sunan lider bir kuruluştur. Biz yenilikçi bir şirketiz. Yenilikçilikte öncüyüz ve yıllık satışlarımızın yıla bağlı olarak yüzde 5 ila 8’ine varan önemli miktarlarda yatırım yapıyoruz. Bunu, geliştirme çalışmalarında lider olmak için yapıyoruz. Geleneksel teknolojiye yatırım yaptığımız kesin, ancak bugün burada göreceğiniz gibi yeni teknolojiye de yatırım yapıyoruz. Volvo Penta olarak bu sektördeki dönüşüme liderlik etmeyi hedefliyoruz" şeklinde konuştu. "İyi tasarlanmış bir mimari gerekiyor" KJ Power Generator Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Kadir Sümerkent, artık müşterilerin tek bir makine değil, iyi tasarlanmış enerji mimarilerine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Yeni tanıtılan BESS sistemiyle, jeneratör, şebeke ve güneş enerjisi gibi kaynakların birlikte çalışabildiğini ifade eden Sümerkent, sistemin kontrol ve güvenliği merkeze aldığını söyledi. KJ Power’ın dört temel ilkesi olduğunu vurgulayan Sümerkent, bunları tasarımda ayrışma, güçlü yazılım ve kontrol, yaşam döngüsü yönetimi ve mükemmel mühendislik olarak sıraladı. Şirketin, Ar-Ge yatırımlarıyla özgün ve yüksek katma değerli çözümler üretmeyi hedeflediğini dile getirdi. "Almanya’da üretim hedefimiz var" Adımlarının net olduğunu belirten Sümerkent, "Almanya’da üretim hedefimiz var. Bu, bir etiket meselesi değil; Avrupa pazarının hız, mevzuat ve servis beklentilerine yerinde yanıt verme kararıdır. Üretim ayak izimizi planlarken aynı mühendislik standartlarını ve kalite sistemini şeffaf tedarik ve izlenebilirlikle birlikte taşıyacağız. Sektörümüzde iddialı cümleler kurmak kolay. Bizim tercihimiz, iddia değil; ölçülebilir kalite ve tekrarlanabilir performans. Mesajımız basit: KJ Power Generator, "yeterince iyi" ile yetinmeyen, çizgiyi sürekli yukarı taşıyan bir tasarım ve mühendislik evidir. Bugünkü işbirliği, bu çizgiyi paylaşan bir partnerle birlikte daha geniş bir sahaya taşımamızın ifadesidir" ifadelerini kullandı. "Tecrübelerimizi birleştirdik" KJ Jeneratör Ar-Ge Müdürü Barış Akay sistemin genel amacı ve hizmet yerlerini aktardı. "Sistemin genel amacı, ihtiyaç duyulan anda devreye girip gerekli enerjiyi sağlamak. Bunun yanında şebekeyi desteklemek ve ani enerji ihtiyaçlarını karşılamak gibi ek görevler de üstlenebiliyor. Volvo’nun batarya teknolojisiyle, bizim yıllardır edindiğimiz tecrübeleri birleştirdik. Birçok kaynaktan şarj edilebiliyor, aynı zamanda yenilenebilir kaynaklardan da enerji depolanabiliyor. Enerjiye ulaşmanın zor olduğu bölgelerde araç şarj istasyonu olarak kullanılabiliyor. Evleri besleyebiliyor, deprem bölgelerinde herhangi bir yakıta ihtiyaç duymadan uzun süre çalışabiliyor. Deprem bölgesinde kurtarma ekipmanlarını, insanların yemek pişirme araçlarını besleyebiliyor. Aslında enerjinin kullanıldığı her yerde kullanılabilecek çok fonksiyonlu bir ürün. Ekstra bir özelliği de mekanik parçası olmaması nedeniyle tamamen sessiz çalışması. Bu yüzden açık alan etkinliklerinde, konser alanlarında bile kullanılabiliyor" dedi. "Güneş santralinin enerji üretmediği durumlarda sistem devreye girerek enerji ihtiyacını karşılayabiliyor" KJ Jeneratör Proje ve Mühendislik Genel Müdürü Kadir Gümüşsoy ürünleri hakkında bilgileri verdi ve sürecin nasıl geçtiğini anlattı. Gümüşsoy, "540 kWh ürünümüz, farklı kapasitelerde kullanılabiliyor. Bu sistem, genelde yenilenebilir enerji kaynaklarının enerjisinin boşa gitmemesi için depolama amaçlı kullanılıyor. Farklı enerji kaynaklarından beslenebiliyor ve şarj edilebiliyor. Güneş santraline bağlanabiliyor; güneş santralinin enerji üretmediği durumlarda ise sistem devreye girerek enerji ihtiyacını karşılayabiliyor. Türkiye’de elektrik fiyatları saate göre değiştiği için, sistem rüzgardan ya da güneşten elde ettiği enerjiyi düşük fiyatlı saatlerde şarj edip, yüksek fiyatlı saatler de deşarj edebiliyor. Bu sayede enerji verimliliği sağlanıyor. Ayrıca sessiz bir enerji kaynağı olarak da kullanılabiliyor" cümlelerine yer verdi. Katılım yoğun oldu Konuşmacıların yanı sıra lansmana KJ Power Generator Genel Koordinatör Ayberk Gökdemir, Volvo, Endüstriyel Segment Başkanı Hannes Norgren, Volvo Endüstriyel Satışlar Başkan Yardımcısı Anders Konradsson, Volvo CFO Ewa Gierc, Volvo Türkiye Genel Müdürü Mehdi Kılıç ve projede emeği bulunan mühendisler katıldı.
Ulusal Yapay Zekâ Buluşması Kapadokya’da başladı
16 Ekim 2025 Perşembe - 12:45 Ulusal Yapay Zekâ Buluşması Kapadokya’da başladı Türkiye’nin yapay zekâ alanındaki en önemli etkinliklerinden biri haline gelen ‘Ulusal Yapay Zekâ Buluşması’, bu yıl ikinci kez Kapadokya Üniversitesi ev sahipliğinde başladı. Kapadokya Üniversitesi Rektörü Hasan Ali Karasar toplantıda yaptığı konuşmada, Ulusal Yapay Zekâ Buluşması’nın yalnızca akademik bir etkinlik olmadığını, Türkiye’nin yapay zekâ vizyonunu şekillendiren ulusal bir düşünce platformu olduğunu vurguladı. Karasar, "Yapay zekâ teknolojileri eğitimden sağlığa, savunma sanayinden finans ve üretim sektörlerine kadar dünyamızı dönüştürüyor. Bu buluşma, Türkiye’nin önümüzdeki yirmi yılına yön verecek stratejilerin konuşulduğu önemli bir platformdur" dedi. Karasar, toplantı sonrasında MTA ile yapay zekâ temelli bir ortak çalışma protokolü imzalayacaklarını da belirterek, "Bu protokol yalnızca iki kurum arasında bir iş birliği değil; Türkiye’nin doğal kaynak yönetiminde veri temelli, akılcı ve sürdürülebilir politikalar geliştirmesi için tarihi bir adımdır" ifadelerini kullandı. Bilgisayar ve Bilişim Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu ise Türkiye’nin jeolojik yapısının son derece karmaşık olduğuna dikkat çekerek, bu yapının doğru analizinde yapay zekânın önemli bir rol oynayacağını söyledi. Gökçeoğlu, "MTA yaklaşık bir asırdır ülkemizin jeolojik verilerini topluyor. Bu devasa veri sistemini insan ömrüyle anlamlandırmak mümkün değil. Yapay zekâ sayesinde bu bilgileri işleyerek önemli sonuçlara ulaşacağımıza inanıyoruz" dedi. MTA Genel Müdürü Vedat Yanık da kurumun 90 yıllık veri arşivine sahip olduğunu belirterek, bu verilerin modern teknolojilerle daha etkin kullanılacağını ifade etti. Yanık, "Yapay zekâ öğrenme teknikleri sayesinde devasa veri setlerini hızlı ve etkin şekilde analiz edeceğiz. Bu proje, yer bilimleri ve madencilik alanında bir ilk olacak" diye konuştu. Toplantı sonunda Kapadokya Üniversitesi ile MTA arasında bilimsel ve teknik araştırmalara yönelik iş birliği protokolü imzalandı. Protokol kapsamında MTA veri ve uzmanlık sağlama, proje koordinasyonu ve altyapı temininden, Kapadokya Üniversitesi ise Ar-Ge çalışmaları, danışmanlık, eğitim ve veri güvenliğinden sorumlu olacak. Projenin öncelikli hedefi, potansiyel maden sahalarının yapay zekâ tabanlı yöntemlerle belirlenmesi. Çalışmaların TÜBİTAK ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteğiyle yürütülmesi planlanıyor. Bu iş birliğiyle Türkiye, yer bilimleri ve madencilik alanında yapay zekâ teknolojilerini etkin biçimde kullanarak dijital dönüşüm sürecine önemli bir katkı sağlamayı hedefliyor. Ürgüp Fabrika Yerleşkesi’nde düzenlenen basın toplantısına Kapadokya Üniversitesi Rektörü Hasan Ali Karasar, Bilgisayar ve Bilişim Teknolojileri Fakültesi Dekanı Candan Gökçeoğlu ve Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) Genel Müdürü Vedat Yanık katıldı.
BTK’da 5G yetkilendirme ihalesi başladı
16 Ekim 2025 Perşembe - 11:51 BTK’da 5G yetkilendirme ihalesi başladı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK), devletin 5G hizmeti sunmak isteyen operatörlere belli frekansları tahsis ettiği 5G Yetkilendirme İhalesi başladı. Mobil Elektronik Haberleşme Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme İhalesi (5G İhalesi) başladı. Bu kapsamda Turkcell İletişim Hizmetleri AŞ, TTMobil İletişim Hizmetleri AŞ (Türk Telekom) ve Vodafone Telekomünikasyon AŞ temsilcileri tarafından yetkilendirme ihalesine ait teklif dosyaları ihale komisyonuna teslim edildi. İhale kapsamında, 700 MHz ve 3,5 GHz frekans bantlarında yer alan toplam 400 MHz’lik frekans, 2 milyar 125 milyon dolar asgari değer üzerinden işletmecilere tahsis edilecek. İşletmeciler, 11 farklı frekans paketinden kendi stratejilerine en uygun olanları alabilmek için ayrı ayrı teklif verecek. BTK’da gerçekleştirilen ihale öncesinde konuşan Karagözoğlu, Türkiye’nin 5G çağına adım atmasının sadece teknolojik bir geçiş değil, aynı zamanda Türkiye için stratejik bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Karagözoğlu, "Elektronik haberleşme sektörü, makinalar arası iletişim, yapay zeka, artırılmış gerçeklik, otonom sistemler ve robot teknolojilerinin temel altyapısı haline gelecek. 5G sayesinde makinalar arası haberleşme ve nesnelerin interneti uygulamaları her zamankinden daha etkin hale gelecek. 5G’nin etkileri yalnızca iletişim alanıyla sınırlı kalmayacak. Enerji verimliliği, çevre kirliliğinin önlenmesi, su ve arazi kullanımının optimize edilmesi gibi alanlarda; tarım, ulaşım, sağlık, şehircilik, medya ve eğlence gibi sektörlerde büyük bir dijital dönüşüm yaşanacak, yenilikçi çözümlerin önü açılacak" diye konuştu. "HTK üyesi 14 firmamız ve 3 mobil işletmecimiz çalıştı" Elektronik haberleşme sektöründe yerlilik ve millilik konusuna değinen Karagözoğlu, "2008’deki 3G ihalelerinde operatörlerimize yatırımlarının bir kısmını Türkiye’de Ar-Ge merkezi bulunan firmalardan yapma şartı getirdik. O dönemde yerli ürün az olduğu için en az 500 mühendisin çalıştığı Ar-Ge veya teknik destek merkezine sahip tedarikçilerle çalışma zorunluluğu vardı. 2015’teki 4.5G ihalelerinde ise bu yaklaşımı güçlendirerek yatırımların yüzde 45’inin yerli malı belgeli ürünlerden sağlanmasını şart koştuk. (Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi) HTK üyesi 14 firmamız ve 3 mobil işletmecimiz, ‘Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ üzerinde çalıştı. Bu projeyi, 5G’nin donanım ve yazılım ihtiyaçlarına yerli ve milli imkanlarla cevap verebilmek amacıyla geliştirdik" şeklinde konuştu. Karagözoğlu, Bakanlık olarak BTK’nın ve TÜBİTAK’ın desteğiyle yürütülen proje kapsamında; 5G altyapıları için kritik öneme sahip 5G çekirdek şebekeyi, 5G baz istasyonunu, 5G’ye özel yönetim, servis ve operasyon yazılımlarını, 7-13 GHz bandında çalışan radyolink ürünlerinin ilk prototiplerini tamamen yerli imkanlarla geliştirdiklerini ifade etti. "Şebekelerde kullanılan donanımın yüzde 30’unu Türkiye’ye ait ürünlerden oluşmasını şart koşuyoruz" HTK üyesi firmaların ihracat kapasitesini artırmak için Ticaret Bakanlığı’nın (HİSER) programının devreye alındığını vurgulayan Karagözoğlu, "Eğitim, danışmanlık, yurtdışı bağlantılar ve alım gibi faaliyetlerin yüzde 70’i Bakanlık tarafından karşılanmaya başlandı. Yapılan çalışmalarla 4.5G şebekelerinde yerlilik oranı hedeflenen yüzde 45’in üzerine çıkarak yüzde 52’ye ulaştı. Yeni ihaleyle bu oranı yüzde 60’a yükseltmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca uygun ürün bulunması halinde şebekelerde kullanılan donanımın yüzde 30’unun tamamen milli, yani fikri ve mülkiyet hakları Türkiye’ye ait ürünlerden oluşmasını şart koşuyoruz" ifadelerini kullandı. 5G hizmeti 1 Nisan 2026’da geliyor Karagözoğlu, bugün itibarıyla 3 işletmecimize tahsis edilen toplam frekans bandının 549,2 MHz seviyesinde bulunduğunu ve tamamlanan ihale ile işletmecilerimize tahsis edilen frekans bandının 400 MHz daha artmış olacağını açıkladı. Bu kapsamda da kapasitede yüzde 72,8 oranında bir artış anlamına geleceğini belirtti. Karagözoğlu, işletmecilerin, yeni yetkilendirmeleri çerçevesinde 1 Nisan 2026 tarihinden itibaren Türkiye genelinde 5G hizmetini sunmaya başlayacağını hatırlattı. Teklifler İhalede 700 MHz frekansında A1 paketine en yüksek teklifi 429 milyon dolarla Turkcell verdi. A2’ye 426 milyon dolarla Vodafone ve A3’e 425 milyon dolarla Türk Telekom teklif verdi. 3,5 GHz frekansında ise B1 paketine en yüksek teklifi 214 milyon dolarla Turkcell, B2’ye 209 milyon dolarla Türk Telekom ve B3’e 201 milyon dolarla Vodafone verdi.