Son Dakika
|
İmralı tutanağı okundu
Altınları böyle çaldı!
Emanet kasasından altın çalıp İngiltere'ye kaçmıştı! Kırmızı bülten talebi!
Adalar Adliyesi adli emanetinde soygun
İmamoğlu iddianamesinden yeni detaylar!
Yemek programının şampiyonuna ait hamburgerci kurşunlandı
İstanbul’da çete operasyonu: Yakalanan 13 şüphelinin 5’inin yaşı 18’den küçük
Evde patlayan telefon yürekleri ağza getirdi: Aile ölümden döndü
Üsküdar’da börekçiye dalan İETT otobüsünün o anları kamerada
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli mesajlar!
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
The Voice of the Steppe Lives On in Kyrgyz Craftsmanship
11. Yargı Paketi bazı değişikliklerle komisyonda kabul edildi
ABD ordusu, uyuşturucu taşıdığı iddia edilen bir tekneye daha saldırı düzenlendiğini duyurdu
Vicdansızlığı böylesi: Eskişehir’de boş arsada 8 kedi ölü bulundu!
Kapıkule’de tarihi eser operasyonu: Büyük İskender portreli sikkelerle yakalandılar
Rusya’da Snapchat'e erişim engeli getirildi
Putin: "Biz, Batı'nın Ukrayna'yı kullanarak üzerimize yönlendirdiği savaşı durdurmak istiyoruz"
Galatasaray ile Samsunspor, 65. randevuda
TEKNOLOJİ
Balıkesir Büyükşehir’e ulaşmak bir tık kadar kolay
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:36:01
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın Balıkesirli hemşehrileri için hayata geçirdiği ‘‘Balıkesir Yakınında’’ uygulamasıyla artık tüm belediye hizmetlerine ulaşım tek bir çatı altında toplanıyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların belediye hizmetlerinden hızlı bir şekilde yararlanabilmesi için ‘‘Balıkesir Yakınında’’ mobil uygulamasını hayata geçirdi. ‘‘Balıkesir Yakınında’’ uygulaması ile vatandaşlar belediyenin sunduğu hizmetlerin yanı sıra Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin yeme, içme ve konaklama noktalarına da ulaşım sağlayabilecek. Uygulamaya ulaşım oldukça kolay Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, belediye hizmetlerine herkesin kolaylıkla erişebilmesi için "Balıkesir Yakınında" mobil uygulamasını hayata geçirdi. Bu uygulama ile yeme içme ve konaklama noktalarından belediye hizmetleri ile ilgili her türlü bilgiye rahatlıkla ulaşılabilecek. "Balıkesir Yakınında" mobil uygulamasıyla tüm vatandaşlar, eğlenceden eğitime, ulaşımdan resmi hizmetlere kadar bilgi almak istedikleri her konuda cep telefonlarından işlemlerini rahatlıkla tek platform üzerinden yapabilecekler. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin erişilebilir mobil hizmeti olan "Balıkesir Yakınında" uygulaması linklerinden ve marketlerden yüklenebilecek. Ayrıca görseldeki QR kod okutularak da cep telefonlarına uygulamayı indirmek mümkün olabilecek. Tüm hizmetler bu uygulamada bir arada Uygulamayı cep telefonlarına yükleyen vatandaşlar Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu hizmetlere haberler sekmesinin altından ulaşabileceği gibi sosyal belediyecilik anlayışı çerçevesinde uygulamaya konan hizmetlere de bir tıkla erişebilecek. Yakın Kart, OnOn Kafe, Kent Lokantası, Fırıntaş, Yakın Mutfak ve Onhann Otel gibi hizmetlerin detaylarına da ‘‘Balıkesir Yakınında’’ uygulamasından erişilebilecek. Vatandaşlar diğer hizmet alanları olan; BAÇEM, BALMEK, Yakın Çözüm, BAPKA, BTT ve şehir kameraları uygulamalarına da rahatlıkla ulaşabilecek.
04 Aralık 2025 Perşembe - 14:12
ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı İkinci: "ROKETSAN, savunma alanında ülkemizin en hızlı büyüyen ikinci şirketi"
ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Murat İkinci, "Raporlara göre ROKETSAN, savunma alanında ülkemizin en hızlı büyüyen ikinci şirketi. Dünyanın da en hızlı büyüyen 11. savunma şirketi" dedi. Ankara Üniversitesi Gölbaşı Kampüsü’nde "2. Kamp’üss" programı düzenlendi. ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Murat İkinci, programda ROKETSAN ve savunma sanayiinin büyümesine hızla devam ettiğini belirterek, "Bu yıl hem ihracat konusunda hem de yeni imzaladığımız sözleşmelerle ROKETSAN’ın önümüzdeki dönemde de çok hızlı bir şekilde büyümeye devam edeceğini söylememiz mümkün. Zaten raporlara göre ROKETSAN, savunma alanında ülkemizin en hızlı büyüyen ikinci şirketi. Dünyanın da en hızlı büyüyen 11. savunma şirketi. 2026 ve sonrasında da bu konudaki büyümesine aynı ivmeyle devam edeceğini söylemek mümkün. Özellikle son dönemde ortaya çıkan maliyet etkin, ucuz ve ikili sistemler konusunda da ROKETSAN’ın çok ciddi çalışmaları var. Şu anda mevcuttaki ürünlerimizin üretilmesi, seri üretimlerin teslimatları hızlı şekilde devam ediyor" ifadelerini kullandı. "TAYFUN ailesi gelişmeye devam edecek" TAYFUN füzesinin farklı bloklarının hem teslim hem de test aşamasında olduğunu kaydeden İkinci, "Test aşamasındaki blokların çalışmasını bitirip, seri üretimde Silahlı Kuvvetlere teslimatına gayret gösteriyoruz. TAYFUN, çok farklı bloklardan oluşuyor. Birçok blok şu anda seri üretimde. Onların teslimatı devam ediyor ama önümüzdeki dönemde hem menzil olarak, hem harp başlığı olarak hem de hassasiyet olarak TAYFUN ailesi gelişmeye devam edecek" diye konuştu. "Güzel bir etkinlik oldu" AK Parti Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir, Kamp’üss programını neden başlattıklarına değinerek, "Kendi alanımda üniversiteli arkadaşlarımıza nasıl faydalı olabiliriz diye çıktığımız yolda ikinci programımızı ROKETSAN ile Ankara Üniversitesinde yapmış olmak bizim için çok önemliydi. Genel müdürümüzün katılımıyla öğrenci arkadaşlarımızın sorularını cevaplandırdığımız güzel bir etkinlik oldu" dedi. "Üniversiteli öğrencilere faydalı olmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor" Programda hem öğrencileri kampüste yetkililer ile buluşturduklarını hem de ilerleyen süreçte öğrencilerin de savunma sanayii kampüslerini ziyaret edebileceklerini aktaran Aydemir, şöyle konuştu: "Arkadaşlarımızdan bazılarını ROKETSAN kampüsüne götürüp, orada bir teknik gezi düzenleyeceğiz. Programımızın ilk etkinliği bu ama daha sonra bunu ekosisteme dönüştürüp, öğrencilerimizin stajdan işe alımı, yabancı dilden daha farklı kendilerini geliştirecekleri alana kadar üniversiteli öğrencilere nasıl faydalı olabileceğimize yönelik çalışmalarımız devam ediyor." Program sonunda İkinci, öğrencilerin sorularını cevaplayarak, birlikte fotoğraf çektirdi. Programa ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Murat İkinci, AK Parti Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:23
Sosyal medya bağımlılığı beyni çürütüyor
Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital çağın hızla ilerlemesiyle dijital uyaranlara maruz kalanların beyinlerde değişimler yaşandığını söyleyerek, beyinde daralma, tembelleşme ve beynin çürümeye benzer işlevsiz bir noktaya dönüşmesi ile karşı karşıya kalınabileceğini söyledi. Dijitalizm çağının hızla ilerlemesiyle birlikte, teknolojinin insan beyni üzerindeki etkileri daha çok tartışılmaya başlandı. Yapılan MR, bilgisayarlı tomografi ve EFMR ölçümleri, dijital uyaranlara maruz kalan beyinlerde belirli bölgelerde değişimler yaşandığını ortaya koyuyor. Bilimsel bulgulara göre dijital uyaran yoğunluğu, beynin gerçek hayat uyumunu zayıflatırken işlem hacminde daralma ve fikri tembelliğe yol açabiliyor. Dijital ortamların sunduğu hızlı beğeni ve onay mekanizmaları, beynin zamanlama ve karar mekanizmalarında sapmalara neden olabiliyor. Ayrıca gri madde miktarındaki azalma, duygusal kontrol merkezlerinden biri olan amigdalanın işlevlerinin zayıflamasına yol açarak öfke patlamaları ve agresif tutumları artırabiliyor. Dikkat eksikliği, odaklanma problemi ve kişiler arası iletişimde zayıflama, artık günlük hayatta daha görünür şekilde hissediliyor. Dijital bağımlılığın fiziksel etkilerinin trafikte, sosyal ilişkilerde ve iletişimde somut şekilde kendini gösterebiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı, Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital çağın beyin üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, "Beynimiz dijital uyaranlara maruz kaldıkça gerçek hayatla kurduğu doğal uyum zayıflıyor. Bu da işlem hacminde daralma ve tembelleşmeye yol açıyor. Buna bağlı olarak beynin çürümesine benzer işlevsiz olma durumu ile karşı karşıyayız. Özellikle beyninde bu tür tembelleşme ve dışarı ile uyumlu çalışma becerisinde zayıflama olmaktadır" dedi. "Beynin işlevsiz olması ile karşı karşıyayız" MR ve bilgisayarlı tomografi sistemleriyle beyinde davranışsal değişim yönünde bulgulara rastlanıldığını söyleyen Tuncay Dilci, "Dijitalizm çağı içerisindeyiz ve bilinen yönleri var bilinmeyen yönleri var. Dolayısıyla hayatımıza hızlı girişiyle beraber nerelerde ne derece etkileri olmakta henüz kestirilememekte. Bunula beraber MR ve bilgisayarlı tomografi sistemleriyle birlikte FMRI dediğimiz sistemlerle yapılan ölçümlerde beyin üzerinde birtakım değişimleri maruz kalan beynimizde sonuç olarak da bir davranışsal değişim döngüsü yaşadığı yönünde bulgulara rastlanmıştır. Buna bağlı olarak beynin çürümesi durumu ile karşı karşıyayız. Özellikle beyninde bu tür tembelleşme ve dışarı ile uyumlu çalışma becerisinde zayıflama olmaktadır. Çünkü beynin aktivasyonu gerçek hayata uyumu ve gerçek hayat üzerinden düşüncesi ile ilgili bir durumdur. Bu noktadan stabil ya da kendi kolaycılığa kaçan beyinde ciddi anlamda bir yavaşlama ve işlem hacminde giderek daralma görülmektedir. Bunlardan özellikle ödül sistemindeki bozukluğa bağlı olarak beynin dopamin dengesinde bir bozukluk, bu bozukluğa bağlı olarak da stres ve kaygı düzeyinde bir artış olmakta. Özellikle beynin sürekli beğeni butonu veya onaylanma ihtiyacı peşinde koşması ve bunun zamanının doğru tayin edilememesinden kaynaklıdır" dedi. "Sistemin bozulmasına sebebiyet veriyor" Duygusal kontrol becerilerini kontrol eden ve yönlendiren sistemin bozulmasına neden olduğunu belirten Dilci, "Yine prefrontal kortex dediğimiz beynin daha çok efektif bir şekilde düşünme becerilerine yönlendirildiği yerlerde erteleme, buna bağlı olarak stres düzeyinde artış, sosyal becerilerinde zayıflama ve dürtü bozukluğu ile beraber dikkat dağınıklığı gibi davranışsal bozulmalara doğru bir evrilme olduğunu söyleyebiliriz. Diğer yandan gri madde hacminde azalma ile beyinde bir nevi amigdala dediğimiz duygusal kontrol becerilerini kontrol eden ve yönlendiren sistemin bozulmasına sebebiyet vermektedir. Yani nerede, nasıl tepki vereceğimizi kestiremeden anlık öfke patlamalarına kadar beyin üzerinde agresif tutumlar sergilemesine etki edecek nöro-kimyasal değişiklikler olabilmektedir. Dikkat dağınıklığına bağlı olarak narşiszme evrilen kişilik ve üstünlük kompleksi ile yani sürekli ekrana hükmetme duygusu diğer taraftan bedenimizin veya beynimizin düşünce aktivasyonlarında ki zayıflıktan kaynaklı öfkelenme, sabırsızlık ve buna bağlı karşı tarafa şiddet söylem ve eylemler şeklinde kendini gösteren bir durum ile karşı karşıyayız" diye konuştu. "Fiziki olarak kendini göstermektedir" Dilci, bağımlılığın somut bir şekilde dürtü bozukluğuna dönüştüğünü ifade ederek, "Empati ve sosyal kaygı düzeyimizde olumsuz etkiler yapmaktadır. Empati becerisi duyarsızlaşma şeklinde, kişinin birden fazla olaylara maruz kalması ve bilgiyi kaçırma duygusu ile beraber sürekli bir şeyleri takip etmesi ve şiddet kültürü kayması dediğimiz olay kişide sürekli bir saldırganlık dürtüsüne erişmesine neden olmaktadır Bağımlılık tütün, alkol bağımlılığı gibi beynimizde amigdala dediğimiz ve dopamin dengesinin bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir sonuçtur. Dolayısıyla biz bunu psikolojik bir rahatsızlık olarak veriyoruz. Dünya Sağlık Örgütü de DSM- 5 bağımlılık kapsamında değerlendirmektedir. Bunun fiziksel yönden kendini göstermesi artık trafikte, ikili ilişkilerimizde somut bir şekilde dürtü bozukluğuna evrildi ve sürekli dışarda uyaran arama ihtiyacından kaynaklı odaklanma problemi, dikkat eksikliği ve kişiler arası iletişimde sürdürülebilir ve tatmin edici bir paylaşım yaşayamama şeklinde kendini somut ve fiziki olarak göstermektedir" şeklinde konuştu.
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:57
Fırat EDAŞ yapay zeka yönetim sistemi akreditasyonu aldı
Fırat EDAŞ, elektrik dağıtım sistemindeki arızları oluşmadan tespit eden yapay zeka yönetim sistemi akreditasyonu alarak enerji sektöründe bir ilke imza attı. Elektrik dağıtım sistemindeki arızaları, henüz oluşmadan önce tespit etmeyi amaçlayan yerli yapay zeka platformunu geliştirmek üzere EnergyMind Projesini başlatan Fırat EDAŞ, proje kapsamında yürütülen eğitim, dokümantasyon ve belgelendirme sürecini başarıyla tamamlayarak sektörde ilk kez uygulanan Yapay Zeka Yönetim Sistemi akreditasyonunun sahibi oldu. Doğu Anadolu Bölgesinde kaliteli ve kesintisiz elektrik dağıtım hizmeti sunan Fırat Elektrik Dağıtım AŞ ‘EnergyMind’ Yerli ve Milli Yapay Zeka Platformu Geliştirilmesi Projesi için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz haziran ayında elektrik dağıtım sistemindeki arızaları henüz oluşmadan önce tespit etmeyi amaçlayan yerli yapay zeka platformunu geliştirmek üzere çalışmalara başlayan Fırat EDAŞ, yapay zeka yönetimine ilişkin kurumsal farkındalığı artırmayı, süreçleri uluslararası standartlarla uyumlu hale getirmeyi ve veri güvenliği altyapısını güçlendirmeyi hedefleyen proje sürecinde önemli aşamalar kaydetti. EnergyMind Projesi kapsamında operasyonel süreçler detaylı şekilde analiz edildi, mevcut uygulamalar standart uyumluluğu açısından değerlendirildi ve gerekli iyileştirme adımları planlandı. Eğitimler, dokümantasyon çalışmaları, uygulama testleri ve denetim hazırlıklarıyla desteklenen bu süreç sayesinde yapay zeka tabanlı işleyişin daha güvenli, izlenebilir ve sürdürülebilir bir yapıda yönetilmesine zemin oluşturuldu. Tüm hazırlıkların titizlikle yürütülmesi sonucunda şirket, akreditasyon sürecini başarıyla tamamlayarak sektörde önemli bir aşamaya ulaştı. Proje kapsamında yürütülen eğitim, dokümantasyon ve belgelendirme sürecini başarıyla tamamlayan Fırat EDAŞ, yapay zeka tabanlı uygulamaların güvenli, etik ve denetlenebilir bir yapıda yönetilmesine yönelik oluşturulan bu yeni standarda uyum sağlayarak dağıtım sektöründe ilk kez uygulanan ISO/IEC 42001 Yapay Zeka Yönetim Sistemi Akreditasyonunu almaya hak kazandı. Projeyle birlikte Fırat EDAŞ’ın uyum sağladığı Yapay Zeka Yönetim Sistemi Akreditasyonu, enerji dağıtımında yapay zeka yönetimine ilişkin ortak bir kültürün oluşmasına katkı sunarken operasyonel risklerin azaltılması, süreç verimliliğinin artırılması ve kritik karar alma mekanizmalarının daha öngörülebilir hale gelmesi açısından da önemli kazanımlar sağlıyor. Enerji gibi yüksek riskli bir alanda teknolojinin bilinçli, kontrollü ve sorumluluk sahibi bir yaklaşımla yönetilmesine imkan tanıyan bu çerçeve, sektör genelinde yapay zeka uygulamalarının daha güvenilir ve sürdürülebilir bir yapıda ilerlemesine destek olacak. Şirketten yapılan açıklamada "Bu akreditasyon, arıza yönetiminden karar destek mekanizmalarına, müşteri işlemlerinden iş sağlığı ve güvenliğine kadar birçok kritik alandaki yapay zeka uygulamalarını daha kontrollü, izlenebilir ve etik ilkelere uygun şekilde yönetme kapasitemizi güçlendiren önemli bir adımdır. Fırat EDAŞ olarak, bu başarının sektörde açacağı yolun bilinciyle daha akıllı, daha güvenli ve daha dirençli bir enerji dağıtım altyapısı için çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verildi.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
03 Aralık 2025 Çarşamba- 12:23
BTK Başkanı Karagözoğlu: "BTK Akademi ile ülkemizin dört bir yanındaki gençlerimizin hayallerine kavuşması için var gücümüzle çalışıyoruz"
2
04 Eylül 2025 Perşembe- 10:56
Avrupa ve Türkiye'den Google ve servislerine uzun süre erişim sağlanamadı
3
04 Aralık 2025 Perşembe- 10:00
Kütahya’da ’Kalibrasyon ve Sayaç Muayene Merkezi’ projesi Vali Musa Işın’a sunuldu
4
01 Eylül 2015 Salı- 16:35
Türkiye'deki internet kullanıcılarının en çok aradığı süper kahramanlar
5
02 Kasım 2025 Pazar- 11:11
Bir tıkla başlayan dertleşme, büyük sorunlara yol açabilir
28 Kasım 2025 Cuma - 10:22
Gaziantep’teki yeni teknoloji merkezi ile Anadolu sanayisini geleceğe hazırlayacak
"Vodafone Business Tech Hub Teknoloji Merkezi", Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde açıldı.Business Tech Hub Teknoloji Merkezi’nin açılışına Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu, Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi ve Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu’nun yanı sıra kamu kuruluşları, sivil toplum ve akademi temsilcileri ile çok sayıda iş insanı katıldı.Vodafone, Gaziantep’te bulunan Model Fabrika içinde hayata geçirdiği yeni teknoloji merkezi ile Anadolu sanayisinin dijital dönüşümüne ivme kazandırıyor. Şirket, iki yıl boyunca üstleneceği ana sponsorluk kapsamında kurduğu Vodafone Business Tech Hub Teknoloji Merkezi ile işletmelere akıllı fabrika, enerji güvenliği ve siber güvenlik gibi yenilikçi teknoloji çözümlerini gerçek bir üretim ortamında deneyimleme fırsatı sunacak. Türkiye’nin sanayide dönüşüm kapasitesini artırmayı hedefleyen ve Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğiyle kurulan Uygulamalı KOBİ Yetkinlik Merkezi (Model Fabrika) içinde açılan merkez, işletmelerin gerçek üretim ortamında dijital dönüşüm teknolojilerini deneyimlediği bir alan olarak faaliyet gösterecek."Vodafone Business Tech Hub, bu vizyonun önemli bir ayağını tamamlıyor"Açılış töreninde bir konuşma yapan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de Gaziantep’in güçlü sanayisine vurgu yaptı. Şahin, "Dijital dönüşüm artık sadece bir tercih değil, şehirlerin geleceğini belirleyen en stratejik alanlardan biri. Gaziantep olarak akıllı şehir teknolojilerini sanayimizle, üretim kapasitemizle ve genç insan kaynağımızla entegre eden güçlü bir model oluşturduk. Business Tech Hub, bu vizyonun önemli bir ayağını tamamlıyor. Burada geliştirilecek çözümler hem işletmelerimizin verimliliğini artıracak hem de gençlerimize teknoloji tabanlı istihdam ve girişim fırsatları sunacak. Gaziantep’in üretimdeki gücünü dijitalleşmeyle daha ileriye taşıyacak bu iş birliğini şehir adına çok kıymetli buluyoruz" dedi."5 kıtadaki 5G deneyimimizi Türkiye’ye taşıyoruz"Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, Gaziantep Model Fabrika’nın Anadolu sanayisi için önemli bir adım olduğunu belirterek, "Artık 5G geleceğin değil bugünün teknolojisi. 5G’yi 1 Nisan 2026 itibarıyla tüm Türkiye’de hayata geçireceğiz. 5 kıtadaki 5G deneyimimizi ülkemize taşıyarak Türkiye’nin 81 ilinde, 922 ilçesinde en kapsamlı 5G hizmetini sunacağız. Model Fabrika içinde yer alan Business Tech Hub, işletmelerimizin 5G’yi ve dijitalleşmenin tüm imkanlarını yerinde deneyimleyeceği, üretim verimliliğini ve rekabet gücünü artıracağı stratejik bir merkez olacak. Vodafone Business olarak Türkiye’deki her işletmenin yanında olmaya ve onları geleceğin teknolojileriyle buluşturmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı."Türkiye’deki veri merkezlerimiz ve küresel altyapımızla işletmelere uçtan uca teknoloji çözümleri sağlıyoruz"Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Özlem Kestioğlu da 5G’nin özellikle işletmelerin dijitalleşme yolculuklarını hızlandıracağını söyleyerek, "Bugün attığımız adım, sadece bir teknoloji merkezi açılışı değil; Gaziantep’in üretim gücünü ileri teknolojiyle buluşturarak yeni bir döneme taşıyan bir başlangıç. Bugün zeka çağında, işletmelerin dünyada rekabetçi olabilmeleri ve varlıklarını geleceğe taşıyabilmeleri için dijitalleşme artık bir zorunluluk. Yapay zekâ, bulut bilişim, 5G ve siber güvenlik gibi teknolojiler en büyük dönüştürücü etkiye sahip teknolojiler olarak öne çıkıyor. Biz de bu sebeple Business Tech Hub ile bu teknolojileri işletmelerin deneyimine sunuyoruz. Özellikle 5G, tüm işletmelere daha düşük maliyet, daha yüksek verimlilik ve küresel rekabette güçlü bir konumlanma fırsatı sunuyor. Vodafone Business olarak bugün 1,7 milyon küçük işletmenin, 70 bin KOBİ’nin ve 5 bin büyük işletmenin teknoloji iş ortağıyız. Türkiye’deki veri merkezlerimiz ve küresel altyapımızla işletmelere uçtan uca teknoloji çözümleri sağlıyoruz. Gaziantep Model Fabrika’da hayata geçirdiğimiz Business Tech Hub, bu vizyonun bu bölgedeki en güçlü adımı. Bu merkezde işletmeler; akıllı fabrika uygulamalarını, görüntü işleme, enerji verimliliği, bulut ve siber güvenlik çözümlerini gerçek üretim ortamında deneyimleyebilecek. Başta Gaziantep olmak üzere bölgedeki tüm işletmeleri Business Tech Hub merkezimizi ziyaret etmeye ve tüm bu teknolojileri deneyimlemeye davet ediyorum" dedi.Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi ise "Bugün şehrimiz sanayisinin ileri teknolojiye geçişine katkıda bulunacak çok önemli bir merkezin açılışını, Gaziantep Sanayi Odası ve Vodafone iş birliğinde gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Gaziantep Sanayi Odası Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi’nde kurulan "Vodafone Business Tech Hub", firmalarımızın en büyük ihtiyacı olan ve hedeflerimiz arasında yer alan dijitalleşme konusunda, somut sonuçlar alınmasını ve farkındalık oluşmasını sağlayacak. Şirketlerimiz doğrudan hizmet aldıkları için işletmelerine özel iş modelleri ile dijital çözümlere çok daha kolay ulaşma imkanına sahip olacaklar. Gaziantep Sanayi Odası olarak bizler de Model Fabrikamızın tüm imkanlarını seferber ederek entegre bir anlayışla firmalarımızın dönüşüm süreçlerine destek olmaya devam edeceğiz. Sanayi kültürü, üretim çeşitliliği ve işlem hacmiyle örnek olan şehrimiz sanayisinin teknoloji ve katma değerli üretime geçişinde önemli bir işlevi yerine getirecek olan bu merkezin kurulmasında emeği olan herkese teşekkür ediyor, sanayimize, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum" ifadelerine yer verdi.Proje kapsamında Model Fabrika’ya iki yıl boyunca sponsor olarak Gaziantep’te "Vodafone Business Tech Hub" kurdu. Bu alan; işletmelerin, siber güvenlik, görüntü işleme, akıllı fabrika altyapıları ve enerji verimliliği gibi yenilikçi çözümleri fiziksel olarak deneyimlemesine imkan sağlayacak yeni bir teknoloji merkezi olarak konumlandı.Vodafone Business Tech Hub’da Akıllı Fabrika, Görüntü İşleme, İş Sağlığı ve Güvenliği, Red Enerji, Operasyonel Verimlilik ve Siber Güvenlik başlıklarında hazırlanan uygulama örnekleri, ziyaretçilerin dönüşüm süreçlerini yerinde gözlemleyebileceği gerçek kullanım senaryolarıyla sunuluyor. Ayrıca merkezde iş toplantıları, eğitimler, seminerler ve sanayiye yönelik büyük ölçekli etkinlikler düzenlenecek.Gaziantep Model Fabrika, sanayi işletmelerine dönüşümün üç evresi olan yalın üretim, dijitalleşme ve ileri analitiği üretim hattında birebir deneyimleyerek öğrenme fırsatı sunuyor. Bu yapı, özellikle KOBİ’lerin verimlilik artışı, rekabet gücü kazanımı ve sürdürülebilir üretim için ihtiyaç duyduğu teknoloji adaptasyonunu hızlandırmayı amaçlıyor. Gaziantep ve bölgedeki tüm işletmelerin, iş problemlerini getirerek, merkezde bulunan yerleşik teknoloji uzmanları ile ihtiyaçlarına özel çözümler bulmaları hedefleniyor.Vodafone Grubu hakkındaVodafone, Avrupa ve Afrika’nın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden biridir. 15 ülkede işlettiğimiz şebekelerin yanı sıra 5 ayrı ülkede yaptığımız yatırımlar ve 40’tan fazla ülkedeki ortaklıklarımız ile toplamda 360 milyonu aşkın müşteriye mobil ve sabit iletişim hizmetleri sunuyoruz. İnternetin omurgasını oluşturan 70’i aşkın denizaltı kablo sisteminde kapasitemiz bulunuyor. Buna ek olarak, kapsama alanı dışında kalan bölgelere bağlantı sağlamaya yönelik yeni bir doğrudan mobil uydu iletişim hizmeti geliştiriyoruz. Dünya genelinde 220 milyonu aşkın IoT bağlantısıyla dünyanın en büyük IoT platformlarından birini işletiyor. Ayrıca, 7 Afrika ülkesinde yaklaşık 94 milyon müşteriye finansal hizmetler sağlayarak, diğer tüm hizmet sağlayıcılardan daha fazla işlem gerçekleştiriyoruz. Amacımız, deniz tabanından gökyüzüne kadar her yerde sunduğumuz teknolojilerle herkesi bağlantıda tutmak.
28 Kasım 2025 Cuma - 10:16
Çiğ süt, gıdayla bulaşan idrar yolu enfeksiyonlarına kapı açıyor
İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoteknoloji Anabilim Dalı tarafından çiğ süt üzerine yapılan çalışma, görünmez bir bakteri ekosistemini ortaya koydu. Yapılan çalışma, süt aracılığıyla vücuda giren bu sistemdeki bakteriler sessizce üriner sisteme ulaşıp enfeksiyon oluşturuyor. Malatya kırsalından alınan 122 çiğ süt örneğini inceleyen bilim insanları, bazı bakterilerin süt yoluyla vücuda girdiğini ve özellikle kadınlar, yaşlı bireyler ve bağışıklığı zayıf kişiler için risk taşıdığını ortaya koydu. Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Birimi tarafından desteklenen ‘Çiğ Süt Örneklerinde Escherichia coli Prevalansının ve Üropatojenik E. coli (UPEC) Virülans Genlerinin Araştırılması’ çalışması Malatya bölgesinden toplanan sütlerde ‘E.coli’ bakterisinin yüksek oranda bulunduğunu gösterdi. Araştırmanın yürütücüsü Doç. Dr. Seval Cing Yıldırım, bu durumun insan sağlığı açısından risk oluşturduğunu belirtti. Doç. Dr. Seval Cing Yıldırım, "Bugün burada paylaşacağımız emareler, çiğ sütle ilgili bildiklerimizi önemli ölçüde değiştirecek nitelikte. Yıllardır çiğ süt genellikle sadece E. coli var mı yok mu? diye değerlendirildi. Oysa bizim yaptığımız çalışma, çok daha kritik bir noktayı gösteriyor. Bu bakterilerin hangi hastalık yapıcı genleri taşıdığını bilmekte çok önemli. Malatya bölgesinden topladığımız çiğ sütlerde E. coli oranları beklediğimizden yüksekti. Ancak asıl çarpıcı olan şu, bu izolatların önemli bir kısmı, idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabilen UPEC (Üropatojenik E. coli) adlı özel suşların genetik özelliklerini taşıyordu. Özellikle ‘fimA ve agn43’ genleri neredeyse tüm izolatlarda pozitifti. Bu genler bakteriye idrar yollarına tutunma, biyofilm oluşturma ve bağışıklıktan kaçma gibi güçlü yetenekler kazandırıyor" dedi. Çiğ sütün, yalnızca dışkı bulaşıyla kirlenmiş bir ürün olmadığını belirten Doç. Dr. Yıldırım, "Çiğ süt, hastalık yapma potansiyeli yüksek bakteriler için bir taşıyıcı ortam olabilir. Yani çiğ süt, görünmez bir bakteri ekosistemi aslında ve bu ekosistemdeki bazı üyeler insan sağlığı açısından risk oluşturur. Bu durum literatürde giderek önem kazanan bir kavramı işaret ediyor. Yani gıdayla bulaşan idrar yolu enfeksiyonları. Süt aracılığıyla alınan bu bakteriler sessizce üriner sisteme ulaşıp enfeksiyon oluşturabilirler. Özellikle bu durum kadınlarda, yaşlı bireylerde ve bağışıklığı zayıf kişiler için de risk oluşturuyor" ifadesine yer verdi. Bu çalışmanın, Türkiye’deki gıda güvenliği politikaları açısından önemli bir boşluğu da görünür kıldığını vurgulayan Doç. Dr. Yıldırım, "Mevcut denetim sistemleri hâlâ "bakteri var mı yok mu?" yaklaşımına dayalı olarak işliyor. Oysa emarelerimiz, moleküler patojenite analizlerinin ve antimikrobiyal direnç taramalarının rutin gıda kontrol süreçlerine entegre edilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Bir diğer kritik emaremiz, tüm izolatların sefalotin antibiyotiğine dirençli olmasının yanı sıra çoklu antibiyotik direnci de mevcut. Bu tablo, antibiyotik direncinin hayvancılık ortamlarında seçilip gıda zinciri aracılığıyla topluma geri döndüğünü açıkça ortaya koyuyor. Başka bir ifadeyle, çiftlikten sofraya uzanan çok yönlü bir direnç zinciri ile karşı karşıyayız" şeklinde konuştu. Isıl işlemin bakteri üzerindeki etkisini de anlatan Doç. Dr. Yıldırım, "Pastörizasyon ve kaynatma büyük oranda etkilidir; ancak sağımdan depolamaya, taşımadan işleme ve satışa kadar uzanan hijyen zinciri doğru işletilmezse risk maalesef sıfırlanmaz. Özellikle çiğ sütten yapılan peynirlerde uygulanan ısıl işlemler kısa süreli olduğu ve yeterli sıcaklığa ulaşmadığı için, dirençli bakterileri ve virülans genlerini tamamen elimine etmek her zaman mümkün değildir. Sonuç olarak, sütün doğal niteliği tek başına mikrobiyolojik güvenliği garanti etmez. Hedefimiz toplumda korku oluşturmak değil, bilimsel kanıtlarla desteklenen bir farkındalık oluşturmaktır. Uygun ısıl işlem, hijyen ve moleküler denetim süreçleri benimsendiğinde süt ve süt ürünlerinin güvenli tüketimi kolayca sağlanabilir" ifadesine yer verdi. 6 ayda 122 çiğ süt örneği incelendi Araştırmada yer alan İnönü Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Aynur Akan ise, Malatya kırsalından alınan 122 adet çiğ süt örneğini 6 aylık bir periyotta toplandıklarını söyledi. Proje kapsamındaki çalışmaların bir kısmının Sinop Üniversitesi’nde yürütüldüğünü belirten Akan, "Çalışmaların bir kısmı İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Endüstriyel Biyoteknoloji araştırma Laboratuvarı’nda gerçekleştirilirken bir kısmı da Sinop Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Zeynep Yeğin ve Dr. Öğr. Üyesi Cumhur Avşar ile yapıldı. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi’ne desteklerinden ötürü teşekkür ederim" diye konuştu.
27 Kasım 2025 Perşembe - 15:16
Turkcell’den gençlere çağrı: "Yarının Teknoloji Liderleri siz olun"
Turkcell tarafından geleceğin teknoloji liderlerini desteklemek amacıyla düzenlenen "Yarının Teknoloji Liderleri" yarışmasının proje takvimi açıklandı. Üniversitelilere özel tasarlanan yarışmanın son başvuru tarihi 15 Şubat 2026. Turkcell’in, gençleri teknolojiye yönlendirerek bu alandaki çalışmalarını teşvik etmek ve sektöre kazandırmak amacıyla gerçekleştirdiği ‘Yarının Teknoloji Liderleri’ yarışmasının proje takvimi açıklandı. Son başvuru tarihi 15 Şubat 2026 olan yarışmanın final etabı 23 - 26 Mayıs 2026 tarihleri arasında düzenlenecek. Türkiye’de üniversitelilere yönelik gerçekleştirilen en kapsamlı proje yarışması olan ‘Yarının Teknoloji Liderleri’nde birinci olan proje 1 milyon TL, ikinci 800 bin TL, üçüncü 600 bin TL ile ödüllendirilecek. Ayrıca jüri tarafından belirlenecek 3 ayrı proje 300’er bin TL’nin sahibi olacak. "Ülkemizin geleceğine yön verecek teknoloji liderlerinin yetişmesi en büyük gayemiz" Projeyle ilgili değerlendirmesinde Turkcell İnsan ve İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu, şunları söyledi: "Şirket olarak 30 yılı aşkın süredir teknolojiye yatırım yaparken bir yandan da yenilikçi teknolojiler üzerine düşünen, fikir geliştiren gençlerimizi destekliyor, onlara hem kaynak hem de çalışma ortamı sunuyoruz. ‘Yarının Teknoloji Liderleri’ yarışması, bu yaklaşımımızın anlamlı ve somut bir çıktısı. İlk yılında büyük ilgi gören projenin, bu yıl kapsamını daha da genişlettik. Amacımız, sadece bir rekabet ortamı oluşturmak değil; yarışma motivasyonuyla gençlerimizi yenilikçi teknolojiler üretmeye teşvik etmek. Ülkemizin geleceğine yön verecek teknoloji liderlerinin yetişmesi en büyük gayemiz. Yarının teknoloji lideri olmaya aday tüm gençlerimizi yarışmamıza davet ediyor, şimdiden başarılar diliyorum." Yapılan açıklamaya göre, yarışma kapsamında; yeni nesil mobil iletişim, bulut bilişim, akıllı cihazlar, siber güvenlik, finansal ve ticari dönüşüm, büyük veri ve veri analitiği, yapay zekâ ve makine öğrenimi, çevre dostu ve sürdürülebilir teknolojiler, dijital eğlence ve oyun dünyası, dijital sağlık ve dijital eğitim, herkes için erişilebilirlik ve kapsayıcılık alanlarında projeler üretilebilecek. Türkiye’deki tüm lisans öğrencilerine açık "Yarının Teknoloji Liderleri" yarışmasına, bireysel olarak ya da en fazla 3’er kişilik ekipler halinde başvuru yapılabilecek. Detaylı bilginin turkcell.com.tr/yarininteknolojiliderleri adresinde yer aldığı belirtildi.
27 Kasım 2025 Perşembe - 12:51
Dünyanın ilk patozu Giresun’da restore ediliyor
Fındık tarihinin en önemli mekanik yeniliklerinden biri kabul edilen ve dünyanın ilk fındık soyma makinesi olarak bilinen patoz, Giresun’da aslına uygun şekilde restore edilmeye başlandı. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü’nde 1940 yılında üretilen makine, yıllar içinde doğal şartların etkisiyle yıpranması üzerine tadilata alındı. Ankara Üniversitesi’nin 1937’de başlattığı çalışmalar sonucunda 1940’ta tamamlanan ve deneme amaçlı olarak Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü’ne gönderilen patozun, dünyada benzeri bulunmayan ilk model olduğu belirtiliyor. Enstitüde yıllarca muhafaza edilen tarihi makinenin zamanla paslanarak bozulmaya başlaması üzerine koruma altına alınması için çalışma başlatıldı. Tadilat çalışmaları, Giresun Küçük Sanayi Sitesi’nde faaliyet gösteren Ansam Irgat Makine Sanayi tarafından yürütülüyor. Firmanın sahibi Orhan Sarımetmetoğlu, makinenin önemine dikkat çekerek, "Bu makine, 1937’de Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü’nde imalatına başlanıp 1940’ta tamamlanan, türünün ilk örneğidir. Deneme amacıyla Giresun Fındık Araştırma Enstitüsüne gönderilmiş. Yıllarca korunmuş ancak doğal şartlar nedeniyle paslanıp yıpranmış. Bizden, orijinal plan ve projelerine göre yeniden yapılması istendi. Şu anda dünyanın ilk fındık patozunu ilk günkü görünümüne kavuşturmak için çalışıyoruz" dedi. Tarihi makinenin tadilatının tamamlanmasının ardından tekrar Fındık Araştırma Enstitüsü’ne teslim edileceği bildirildi.
27 Kasım 2025 Perşembe - 10:49
Türk Telekom, gençlik markası Selfy ile 7 farklı üniversitede ilk 5G deneyimini sundu
Türk Telekom’un gençlik markası Selfy, gelenekselleşen festivaliyle eğlence, müzik ve sporu üniversite kampüslerinde öğrencilerle buluşturdu. "Her Anın Sponsoru Selfy Kampüste" konseptiyle düzenlenen Selfyfest’25, bu yıl üniversite kampüslerinde binlerce gence eğlencenin yanı sıra Türk Telekom’un 5G altyapısıyla geleceğin teknolojilerini deneyimleme fırsatı da sundu. Selfy, kampüslerde yeni dönem heyecanını özel etkinliklerle yaşattı. ’’Her Anın Sponsoru Selfy Kampüste’’ konseptiyle düzenlenen Selfyfest’25 bu yıl gençlere, Türk Telekom’un 5G hızı ile geleceğin teknolojilerini deneyimleme fırsatı da sundu. Festival kapsamında artırılmış gerçeklik teknolojisiyle (AR) oynanan yeni nesil spor dallarından HADO Turnuvası’nda boy gösteren öğrenciler, 5G’nin sunduğu yüksek hız ve düşük gecikme sayesinde geleceğin sporunu deneyimleme imkânı buldu. Öğrenciler, sanal enerji topları fırlatarak rakiplerini saf dışı bırakmaya çalışırken hem fiziksel hareket hem de dijital stratejiyi bir arada deneyimledi. "5G’nin dönüştürücü gücüyle müşterilerimiz için yeni bir dönem başlatıyoruz" Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden, "Türkiye’nin yeni iletişim çağına geçişinde bir dönüm noktası olan 5G teknolojisi 1 Nisan itibarıyla hayatımıza girecek. Gerçekleştirilen 5G ihalesinde tüm paketlerde, en iyi müşteri deneyimini sunma hedefimiz kapsamında ve planladığımız doğrultuda frekanslarımızı aldık. Türk Telekom olarak müşteri başına en yüksek 5G kapasitesi ve en yüksek fiber istasyon oranıyla 5G’ye hazırız. Teknolojide yeni bir dönemin kapılarını aralayacak olan 5G’nin temel yapı taşını fiber altyapı oluşturuyor. Şirket olarak, yüzde 56’sı fibere bağlı baz istasyonlarımızla en iyi müşteri deneyimini biz sunacağız. Müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarımızla güçlü büyüme ivmemizi sürdürürken, 2025 üçüncü çeyrekte mobil alanda 2,3 milyon abone kazanımıyla tarihin en iyi çeyrek performansını kaydettik ve mobil abone sayımızı 30,8 milyona taşıdık. Mobil Numara Taşıma pazarının lideri olarak son on iki ayda 4 milyonu aşan mobil faturalı net abone kazanımı ile yeni bir rekora ulaştık. Başarımızın arkasında yatan en güzel nedenlerinden biri de gençlerle kurduğumuz güçlü bağ. Gençlik markamız Selfy ile gençlerin ihtiyaçlarını dinleyerek bu ihtiyaçları karşılıyor ve onlara eğlenebilecekleri, sosyalleşebilecekleri ve kendilerini ifade edebilecekleri bir dünya sunuyoruz" dedi. Selfy, 5G deneyimini kampüslere taşıdı Özden, "Bol internetli avantajlı tarifelerden Sil Süpür’de Selfy’lilere özel hediyelere, yeme içmeden sinemaya, ulaşımdan giyime kadar pek çok kategoride marka iş birliklerimizle gençlerin hem dijital hem de sosyal yaşamlarını daha keyifli hale getiriyoruz. Bu yıl Selfy Fest’25’te öğrenciler 5G’nin günlük hayata nasıl dokunduğunu deneyimlemiş oldu. Düzenlediğimiz HADO Turnuvası’nda oyunu 5G’nin sağladığı yüksek hız ve düşük gecikme avantajıyla oynayarak güçlü altyapımızı deneyimleme fırsatı edindiler. Mobildeki gücümüz artarak devam ederken, birbirinden avantajlı paketler ve fırsatlar sunduğumuz Selfy markamızla gençlerin hayatına renk katıyoruz. Türkiye’nin dijital geleceğinin mimarı Türk Telekom olarak, yarınlarımızın teminatı gençlerin her anında yanında olmayı sürdürecek, iletişimin her döneminde olduğu gibi 5G çağında da öncü rolümüz, güçlü altyapımız ve teknoloji birikimimizle ülkemizi geleceğe taşımaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Selfyfest’25’te müzik, spor ve rekabet bir arada 7 farklı üniversiteden 350 binin üzerinde öğrenciyi ağırlayan Selfyfest’25, eğlenceyi konserlerle sınırlamayan dolu içeriğiyle gençlere unutulmaz anlar yaşattı. 7 farklı üniversitede öğrenciler 5G’yi deneyimlerken, Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde de HADO Dünya Dostluk Turnuvası, Türk Telekom 5G teknolojisiyle gerçekleştirildi. Farklı ülkelerden yarışmacıların, 5G bağlantısı üzerinden mücadele ettiği turnuvada Türkiye Milli Takımı şampiyon oldu.
27 Kasım 2025 Perşembe - 10:42
Vodafone’dan 5G’de yapay zeka destekli müşteri deneyimi
Vodafone, 5G öncesinde şebeke yönetimini müşteri deneyimi ve yapay zekâ odağında yeniden tasarlıyor. Şirket, bu kapsamda hayata geçirdiği yapay zekâ tabanlı Şebeke Kalite Endeksi (Network Quality Index) modeliyle, her müşterinin ses ve internet deneyimini tek bir kişisel skorla ölçüyor. Model, müşterilerin şebeke deneyimlerinin ayrı ayrı değerlendirilerek en doğru aksiyonun alınmasına imkân veriyor. Vodafone, şebeke yönetiminde müşteri deneyimini merkeze alan yeni nesil akıllı şebeke stratejisini hayata geçirdi. Yapılan açıklamaya göre şirket; teknik kalite, yapay zekâ destekli analitikler, deneyim izleme ve çözüm mekanizmalarını bir araya getirerek şebeke yönetiminde yenilikçi bir yaklaşım benimsiyor. Bu yaklaşım, şebeke mimarisinin yalnızca kapsama ve hız göstergelerine göre değil, müşterinin yaşadığı gerçek deneyim üzerinden yönetilmesini hedefliyor. Müşteri davranışları, kullanım alışkanlıkları, şikâyet dinamikleri, yerel kalite farklılıkları ve teknik performans verileri aynı çatı altında birleştirilerek kapsamlı bir deneyim yönetimi modeline dönüştürülüyor. Şirketin teknolojideki öncü rolünün yeni bir yansıması olan bu uygulamayla, Vodafone 5G’li yeni döneme sadece teknik altyapı değil müşteri deneyimi açısından da güçlü bir şekilde hazırlanıyor. Şebekeyi daha akıllı hale getiriyor Açıklamaya göre şirketin yeni akıllı şebeke stratejisinin önemli bileşenlerinden biri, yapay zekâ tabanlı analizlerin şebeke yönetimine entegre edilmesini sağlayan Şebeke Kalite Endeksi (NQI) modeli. Bu model, her müşterinin ses ve internet deneyimini tek bir kişisel skorla ölçerek tüm aksiyonların müşteri memnuniyetine göre şekillenmesini mümkün kılıyor. Her müşteri için günlük olarak hesaplanan Şebeke Kalite Endeksi skorlarıyla müşterilerin ses ve internet deneyimini gerçek zamanlı olarak yansıtan bu model sayesinde, teknik performans göstergeleri doğrudan müşteri memnuniyetine dayalı bir ölçüm sistemine dönüşüyor. Şebeke Kalite Endeksi modeli, müşteri hizmetleri süreçleriyle entegre edilerek şikayet yönetimi tarafında da önemli iyileştirmeler sağlıyor. Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, şirketin akıllı şebeke stratejisi yaklaşımını şu sözlerle değerlendirdi: "Bugün şebeke yönetiminde teknik olarak en iyi olmak tek başına yeterli değil. Odağımız, her müşterimizin yaşadığı deneyimi izlemek, oluşabilecek en küçük memnuniyetsizliği bile çözmek ve müşterilerimize başarılı bir şebeke deneyimi sunmak. Bu nedenle, stratejimizi müşteri deneyimine göre tasarlıyoruz. 23 saat 59 dakika mükemmel bir deneyim yaşayan bir müşterinin 1 dakikalık kötü deneyimi bile algıyı tamamen değiştirebiliyor. Her müşterimizin gerçek deneyimini yakından izliyor; gerektiğinde teknik çözümler ve telafi modelleriyle memnuniyeti geri kazanıyoruz. Müşteri deneyimi merkezli telafi yaklaşımımız, Vodafone Grubu tarafından da örnek olarak gösterildi. Bu yaklaşımın etkisiyle, 2025’te bir önceki yıla göre şebeke kaynaklı müşteri şikâyetlerinde %35 iyileşme kaydettik." Uluslararası ödüller Şirketin deneyim odaklı şebeke yaklaşımı global düzeyde de örnek gösteriliyor. Şirketin "AI-enhanced Digital Twins for Best NPS Network" projesi TM Forum’da iki ödüle birden layık görüldü. Yapay zekâ algoritmaları ve büyük veri analitiği kullanılarak geliştirilen proje, yaklaşık 60 aday arasında öne çıkarak "En İyi İş Etkisi" (Best Business Impact) ve "Katılımcıların Seçimi" (Attendees’ Choice Award) ödüllerini aldı. 5G dönemine deneyim odaklı hazırlık Vodafone Türkiye, 5G döneminde daha tutarlı, kaliteli ve dengeli bir deneyim sunmayı hedefliyor. Engin Aksoy bu hazırlığı şöyle özetledi: "Şebeke Kalite Endeksi modeliyle desteklenen akıllı şebeke mimarimiz, 5G geçişinin hem teknik hem de deneyim tarafındaki temelini oluşturuyor. 5G’ye yalnızca teknolojik olarak değil, müşteri memnuniyetinde de güçlü bir hazırlıkla giriyoruz. Yapay zekâ tabanlı akıllı şebeke yönetimi, müşteri davranışlarına dayalı planlama, öne çıkan telafi modelleri ve uluslararası standartlarla uyumlu mühendislik yaklaşımımızla, şebeke alanını müşteri memnuniyeti ekseninde konumlandırıyoruz. Bu strateji, şirketimizi 5G döneminde müşterilerine daha tutarlı ve güçlü bağlantı sunma hedefinde benzersiz bir konuma taşıyor." Altyapıyı en yeni teknolojilerle geliştirmeyi sürdürerek müşterilere en iyi dijital deneyimi yaşatmaya devam ettiklerini belirten Aksoy, şöyle konuştu: "Şebeke Kalite Endeksi modeliyle, her müşterimizin kullanımına göre ağırlıklı bir skor hesaplayarak şebekemizde yaşadığı deneyimi takip edebiliyoruz. Bir müşterimiz, çağrı merkezimizi aradığında veya sanal asistanımız TOBi üzerinden bize ulaştığında, son günlerde aldığı hizmet kalitesinde olumsuz yönde bir değişim olduysa, bunu görebiliyor ve müşterimize daha hızlı bir şekilde çözüm üretiyoruz. Dahası, olumsuz deneyim yaşadığını tespit ettiğimiz müşterilere telafi edici ödüller sunuyoruz. Belirli bir bölgede bulunan müşterilerimizin şebeke deneyiminde toplu bir bozulma tespit edersek de herhangi bir şikayet gelmemiş bile olsa proaktif bir şekilde düzeltici aksiyon alıyor, müşterilerimizin yaşadığı olumsuz deneyimi henüz onlar için bir şikayete dönüşmeden düzeltiyoruz." "Odağımız müşteri memnuniyeti" Önceliklerinin her zaman müşteri memnuniyeti olduğuna dikkat çeken Engin Aksoy, şunları söyledi: "Şirket olarak, Türkiye’de en düşük müşteri kaybına sahip operatör olmayı sürdürüyoruz. Son 5 yıldır sektörde müşteri kayıp oranı en iyi operatör olmamız, müşteri bağlılığı ve memnuniyeti konusundaki iddiamızı da ispatlıyor. Geçtiğimiz yıl müşteri odaklı kültürel dönüşüm oluşturma hedefiyle Memnuniyet Merkezi programımızı hayata geçirdik ve bu kapsamda yürüttüğümüz çalışmalarla son bir yılda müşteri deneyiminde önemli iyileşmeler sağladık. Vizyonumuz, her bir müşterimizin en iyi deneyime ulaşması için dijital devrimin yolunu açmak."
27 Kasım 2025 Perşembe - 10:21
Mobilite çağında güç ve akıllı teknoloji bir arada
Taşınabilirliği ve hafifliği ön plana çıkan laptop modelleri kullanıcıların iş, eğitim ve günlük hayatındaki verimliliği artırıyor. Mobil yaşam tarzına uyum sağlayan bu yeni düzende, Casper ergonomik tasarıma sahip, güçlü performans sunan ve kolay taşınabilir laptop seçenekleri sunuyor. Casper’ın mobil yaşam tarzını benimseyen kullanıcılar için sunduğu laptop modelleri, hem kompakt boyutlarıyla kolay taşınabilirlik sağlıyor hem de güçlü donanımıyla kesintisiz bir performans vadediyor. İnce tasarım, maksimum verim Laptop taşırken hafiflik, özellikle gün boyu bilgisayar taşıyan kullanıcılar için temel kriterlerden biri. Casper, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getiren tasarımlarıyla hem şıklık hem de uzun pil ömrü, yüksek ekran kalitesi ve güçlü işlemci seçenekleriyle donatılmış mobil çözümler sunuyor. Casper Nirvana X600: Güçlü performans, hafif ve ergonomik tasarım Casper Nirvana X600, bireysel kullanıcılar için hafifliği ve ergonomik tasarımıyla öne çıkıyor. Sadece 1.6 kg hafifliği ve 19.2 mm inceliğindeki yapısı sayesinde, iş veya eğitim amaçlı kullanımda rahatlıkla taşınabiliyor. Güçlü işlemcisi ve gelişmiş grafik kartı teknolojisiyle yüksek performans sunan model, 180 açılabilir ekran tasarımıyla da kullanım esnekliğini artırıyor. Yeni neslin akıllı gücü Casper Nirvana X650, bireysel kullanıcılar için yüksek performans ve akıllı teknolojileri bir araya getiriyor. 13’üncü nesil Intel Core i3, i5, i7 ve Series 2 Core 5 210H işlemci seçenekleriyle yüksek performans sunarken, 64GB’a kadar DDR5 RAM ve PCIe 4.0 NVMe depolama ile hız ve verimliliği bir araya getiriyor. Yapay zeka destekli performans optimizasyonu, sistem kaynaklarını akıllıca yöneterek hız, sessizlik ve enerji dengesini en ideal şekilde sağlıyor. Smart Akıllı Batarya teknolojisi uzun pil ömrü sunarken, gelişmiş soğutma sistemi cihazın serin kalmasını sağlıyor. 15.6 inç FHD IPS ekran, canlı renkler ve geniş görüş açısıyla üstün bir görsel deneyim sunarken; Dolby Full Surround ses sistemi, 2W hoparlörler ve 2MP kamera ile iletişim ve eğlenceyi üst seviyeye taşıyor. Nirvana X650, güçlü donanımı ve yapay zeka teknolojileriyle modern kullanıcıların tüm ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Yapay zekaya hızlı erişim Casper Nirvana S100, bireysel kullanıcılar için yüksek performans ve akıllı deneyimi bir araya getiriyor. Intel’in yüksek performanslı H serisi işlemcileri ile donatılan Casper Nirvana S100, entegre Intel Dahili Ekran Kartı sayesinde yüksek kontrast ve canlı renkler sunuyor. 16 inçlik FHD IPS ekranı, akıcı oyun deneyimi ve geniş görüntüleme alanı sağlarken, 8 saate kadar süren pil ömrüyle kesintisiz çalışma imkanı tanıyor. DDR5 bellek ve M.2 SSD depolama seçenekleriyle farklı iş ihtiyaçlarına esnek çözümler sunuyor. Yapay zeka destekli Windows deneyimi sunan Casper Nirvana S100, üzerinde yer alan Copilot tuşu sayesinde Microsoft’un yeni nesil yapay zeka asistanına tek dokunuşla erişim sağlıyor. Kullanıcılar günlük işlerini hızlandırırken, içerik üretimi, veri analizi ve bilgiye ulaşma gibi görevlerde AI destekli akıllı çözümlerle verimliliklerini artırıyor. Mobilite ve performansın dengeli buluşması Casper Nirvana X700, kurumsal kullanıcılar için güvenilir bir performans sunuyor. 180 derece açılabilen ekran tasarımıyla kullanım esnekliğini artırırken, Intel Core ve AMD Ryzen işlemci seçenekleriyle farklı iş yüklerine rahatlıkla uyum sağlıyor. Yalnızca 1.6 kg hafifliği ve 19.2 mm inceliğiyle taşınabilirlikte sınırları zorlayan model, mobil profesyoneller için ofis konforunu her ortama taşıyor.
26 Kasım 2025 Çarşamba - 16:42
Deprem bölgesinde büyük fuar hazırlığı
Kahramanmaraş’te Gli Fuarcılık tarafından 1-5 Şubat tarihleri arasında İnşaat ve Yapı Teknolojileri Fuarı düzenlenecek. Deprem bölgesinde yeniden yapılanmayı hızlandırmak amacıyla önemli bir organizasyon düzenleniyor. Ayasofya’nın maskot kedisi Gli’den ilham alınarak kurulan Gli Fuarcılık tarafından 1-5 Şubat tarihleri arasında İnşaat ve Yapı Teknolojileri Fuarı düzenlenecek. Fuarda, depremden etkilenen şehirlerde yenilikçi yapı çözümleri, kentsel dönüşüm modelleri, akıllı bina teknolojileri, sürdürülebilir enerji sistemleri ve afetlere dayanıklı inşaat teknikleri görücüye çıkacak. Türkiye’nin önde gelen inşaat firmaları, mühendislik şirketleri, teknoloji geliştiricileri ve akademisyenler fuarda yer alacak. Gli Fuarcılık yetkilisi İlker Apaydın, Gli’nin Ayasofya’da milyonlarca ziyaretçinin tanıdığı bir sembol olduğunu belirterek bu sembolü deprem bölgesinde yeniden doğuşun ve umudun simgesi haline getirmek istediklerini ifade etti. Apaydın, fuarın yalnızca bir teknoloji buluşması değil geleceğin güvenli şehirlerinin konuşulacağı bir dayanışma platformu olacağını söyledi. Fuarın ana başlıkları ise "Depreme dayanıklı yeni nesil yapı sistemleri. Akıllı şehir teknolojileri ve dijital dönüşüm. Sürdürülebilir malzemeler ve yeşil enerji kullanımı" olarak belirlendi. Kentsel dönüşümde kamu-özel sektör iş birliği modelleri ile bölgeye ekonomik canlılık hedefleniyor Fuarın deprem bölgesinin ekonomik ve sosyal hayatına canlılık kazandırması sektör temsilcilerini bir araya getirmesi ve genç mühendisler mimarlar ile girişimcilere yönelik özel oturumlar sunması bekleniyor 1-5 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek çeşitli panel ve çalıştayların da planlandığı fuarın deprem bölgesinde kalıcı çözümler üretilmesi adına önemli bir platform oluşturacağı ifade ediliyor.
26 Kasım 2025 Çarşamba - 15:51
Türkiye’nin 1,32 trilyonluk ekonomisi yapay zeka destekli siber tehdit altında
Türkiye’nin 1,32 trilyon dolarlık ekonomisi yapay zekâ tabanlı siber saldırıların hedefi haline geliyor. Son iki yılda saldırı sayısı 1 milyon eşiğini aşarken 2025’in ilk 10 ayında 215 binden fazla doğrulanmış saldırı kaydedildi. Veriler saldırıların üçte ikisinin insan hatasından kaynaklandığını ve şirketlerdeki en zayıf halkanın teknoloji değil kullanıcı olduğunu gösteriyor. Hızla artan yapay zekâ destekli siber saldırılar, yalnızca teknik bir risk oluşturmuyor aynı zamanda şirketlerin üretim süreçlerini durduran finansal kayıplara yol açan ve kritik verileri hedef alan yeni bir ekonomik tehdit haline geliyor. Yapay zekâ destekli saldırıların hız kazanması özellikle KOBİ’ler başta olmak üzere tüm sektörlerde güvenlik mimarisinin yeniden ele alınmasını zorunlu kılıyor. Uzmanlar işletmelerin bu tabloyu bir bilişim sorunu olarak değil kurumsal risk yönetiminin temel başlığı olarak değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor Siber güvenlik maliyet değil iş sürekliliğinin sigortası Fazlanet Bilgi Teknolojileri AŞ CTO’su Barış Bayram Türkiye’de siber saldırıların yapay zekâ ile birlikte çok daha gelişmiş ve karmaşık hale geldiğini belirterek işletmeleri uyardı. Saldırganların artık klasik yöntemlerle değil doğrudan yapay zekâ destekli araçlarla hareket ettiğini ifade eden Bayram, "Günümüzde saniyeler içinde kişiye özel hazırlanmış sahte e-postalar üretilebiliyor. Yapay zekâ tarafından görünmez hale getirilen kötü amaçlı kodlar hızla çoğalıyor ve güvenlik duvarlarını test eden otomatik botlar büyük bir hızla yayılıyor" dedi. Bu durumun özellikle KOBİ’ler açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Barış Bayram, şirketlerin güvenlik harcamalarını ek maliyet olarak görmesinin büyük bir yanılgı olduğunu belirterek, "Siber güvenlik maliyet değil iş sürekliliğinin sigortasıdır. Doğru mimari doğru ürün ve doğru yapı ile risk ciddi ölçüde azalır. Bu dönüşüm için zannedildiği kadar yüksek bütçelere ihtiyaç yoktur" ifadelerini kullandı. Barış Bayram Fazlanet’in danışmanlık verdiği işletmelerde modern güvenlik mimarisine geçiş yapıldığında saldırıların başarı oranının belirgin biçimde düştüğünü ve Fazlanet’in sahadaki tüm uygulamalarında ortak sonucun aynı olduğunu söyledi. Bayram, "Güçlü analiz doğru yapılandırma ve yapay zekâ destekli güvenlik araçları riski yönetilebilir seviyeye çekiyor" diye konuştu. Dijital güvenlikte alarm seviyesi Barış Bayram, işletmelerin gecikmeden hayata geçirmesi gereken temel önlemleri de şöyle sıraladı: - Personel eğitimi: Saldırıların üçte ikisi insan hatasından kaynaklanıyor - Ağ segmentasyonu: Tek bir zafiyet tüm sistemi etkilemesin - Yapay zekâ destekli güvenlik araçları: Çünkü saldırılar artık yapay zeka ile geliştiriliyor - Siber sigorta: Günümüzde bir seçenek değil zorunluluk - USOM ve yetkili kurumlarla işbirliği: Tehdit istihbaratı kurumlar için kritik önemde Bu bir teknoloji değil ekonomi meselesi Türkiye’nin dijital kırılganlığının ekonomik bağımsızlıkla doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Bayram, Türkiye’de her işletmenin güvenli, sürdürülebilir ve yapay zekâ çağının saldırılarına karşı dirençli bir dijital altyapıya sahip olması gerektiğine dikkat çekti. Bayram, "Fazlanet olarak hedefimiz bu direnci güçlendirmek. Bu yalnızca bir teknoloji konusu değil aynı zamanda ülkenin ekonomik güvenliği açısından stratejik bir gerekliliktir" dedi.
26 Kasım 2025 Çarşamba - 13:21
Savunma Sanayii Başkanı Görgün: "Türk savunma sanayiimizi ileri taşıyacak önemli sözleşmeleri imza altına aldık"
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "Türk savunma sanayiimizin hava savunma alanındaki kabiliyetlerini daha da ileri taşıyacak önemli sözleşmeleri imza altına aldık" dedi. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye’nin gök kubbesini kendi elleriyle sağlamlaştırmaya kararlı olduğunu belirterek, "Türk savunma sanayiimizin hava savunma alanındaki kabiliyetlerini daha da ileri taşıyacak önemli sözleşmeleri imza altına aldık. Çelik kubbemizi güçlendiren, katmanlı hava savunma mimarimizi derinleştiren bu adım; kahraman Mehmetçiğimizin caydırıcılığını artıracak, güvenliğimize stratejik katkı sağlayacaktır. Toplam değeri yaklaşık 6,5 milyar dolar olan bu anlaşmalar, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin operasyonel gücünü yükseltecek, hava savunma güvenliğimizi pekiştirecek, yerli ve milli teknolojilerimizin küresel rekabet gücünü artıracaktır. Son 23 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle yakaladığımız ivme, bugün artık kendi sistemlerini geliştiren, sahada başarıyla kullanan ve dost ülkelere ihraç eden bir savunma ekosistemine dönüşmüştür. Bu stratejik projelerde emeği geçen Millî Savunma Bakanlığımıza, Türk Silahlı Kuvvetlerimize, çalışma arkadaşlarıma; mühendislerimize, teknisyenlerimize; ASELSAN ve ROKETSAN ailelerine ve katkı sunan tüm paydaşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Hayırlara vesile olmasını diliyorum" dedi.
26 Kasım 2025 Çarşamba - 11:42
Bakan Kacır: "77’nci Uluslararası Uzay Kongresi’ne 5-9 Ekim 2026’da Antalya’da ev sahipliği yapacağız"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "77’nci Uluslararası Uzay Kongresi’ne 5-9 Ekim 2026’da Antalya’da ev sahipliği yapacağız. 10 bini aşkın katılımcının yer alacağı dev etkinlikte; uzayın geleceğine dair küresel gündem Türkiye’de şekillenecek" dedi. Bakan Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla 77’nci Uluslararası Uzay Kongresi’ne (IAC) 5-9 Ekim 2026’da Antalya’da ev sahipliği yapılacağını hatırlattı. Kacır, 10 bin ve üzeri katılımcının yer alacağını etkinlikte, uzayın geleceğiyle ilgili küresel gündemin Türkiye’de şekilleneceğini belirtti. "77’nci Uluslararası Uzay Kongresi’ne 5-9 Ekim 2026’da Antalya’da ev sahipliği yapacağız" Bakan Kacır, yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "77’nci Uluslararası Uzay Kongresi’ne 5-9 Ekim 2026’da Antalya’da ev sahipliği yapacağız. 10 bini aşkın katılımcının yer alacağı bu dev etkinlikte, bilimsel oturumlar, teknoloji tanıtımları ve çok paydaşlı etkileşimlerle uzayın geleceğine dair küresel gündem Türkiye’de şekillenecek. Araştırmacılarımızı, bildiri başvurularını yaparak ülkemizin bilimsel ve teknolojik kapasitesi ile güçlü uzay vizyonunu dünyayla paylaşmaya davet ediyorum." Bildiri özeti gönderimi için son tarih; 28 Şubat 2026 olarak açıklandı. Detaylı bilgi ve başvuruya; https://iac2026.org/call-for-papers-63 adresinden ulaşılabilecek.
26 Kasım 2025 Çarşamba - 10:33
Eskişehir’den sonra gözler Malatya’daki NTE rezervine çevrildi
Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementi rezervinin Eskişehir’de olduğunun açıklanmasının ardından gözler Malatya’ya çevrildi. Jeoloji Mühendisleri Odası Malatya İl Temsilcisi Mehmet Yunus Gülmez, Kuluncak ilçesinde önemli büyüklükte nadir toprak elementleri rezervinin bulunduğunu söyledi. Batarya üretiminden akıllı telefonlara, enerji sektöründen savunma sanayisine kadar birçok alanda hayati öneme sahip olan nadir toprak elementleri dünyanın dikkatini çekiyor. Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementlerine sahip Eskişehir’de çalışmalar sürerken benzerleri Malatya’nın Kuluncak ilçesinde yürütülüyor. Jeoloji Mühendisleri Odası Malatya İl Temsilcisi Mehmet Yunus Gülmez, konu hakkında yaptığı açıklamada Kuluncak’ta büyük bir nadir toprak elementi rezervinin olduğunu söyledi. Gülmez, "Nadir toprak elementleri son günlerde gündeme gelen ülkemiz ve dünya için önemli bir konu. Resmî açıklamalarda dünyanın en büyük ikinci büyük rezervinin Eskişehir’de olduğu belirtildi. Bunun haricinde şehrimizde Malatya’nın Kuluncak ilçesinde de yapılan çalışmalarda büyük bir rezerv keşfi söz konusu. Bununla ilgili net bir rezerv açıklaması yok ama yapılan çalışmalar aksinin söz konusu olmadığını gösteriyor. Bununla ilgili yapılan çalışmalar Enerji Bakanlığı bünyesinde Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yapıldı" dedi. Kuluncak’tan alınan örnekler incelendi Kuluncak bölgesinde 2020 yılında çalışma yapıldığını belirten Gülmez, "Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu bünyesinde faaliyetler burada devam etti. 2020-21-22 yıllarında arazi çalışması yapıldı. Bu arazi çalışmalarında alınan örnekler incelemeye tabi tutuldu. Bu bölgede yeniden bir arazi çalışması başlayacak" şeklinde konuştu. Çalışmalar yeniden başlayacak Nadir toprak elementlerinin işletmesinin Malatya dışına kurulacağı yönünde açıklamada bulunan Gülmez, "Bu konuyu ilk haberleştirdiğimiz dönemde benim tek bir amacım vardı. Bir kamuoyu oluşturmak ve bu tesisi Malatya sınırları içinde yapılmasını sağlamaktı. Bürokratların, siyasilerin konuyla ilgili adım atmasını beklemekti. Ama duyumlarımız ve tahminimiz bu işletmenin Malatya sınırları içinde yapılmayacağı yönünde. Bu çalışmalar yeniden başlayacak. Kuluncak Malatya’nın bir ilçesi. Burada çok fazla yeraltı zenginliği söz konusu. Nadir toprak elementlerinin işletmesi riskli ve tabii biraz ayrıntılı. Bununla ilgili çok fazla bir teknolojiye sahip değiliz. O yüzden ilk pilot tesis Eskişehir’de kurulan tesis. Bununla ilgili ülkeler arası bakanlık seviyelerinde anlaşmalar var" dedi. MTA’nın 2019 faaliyet raporunda Malatya’nın Kuluncak ilçesinde yer alan madenlerin belirtildiğini ifade eden Gülmez, "Bunlar mahrem bilgiler değil. 7 tane nadir toprak elementi var. Hepsi birbirinden önemli değil. Bu arz-talep meselesi. Gelecekte hangi teknolojide hangileri işe yarayacak? Bunlar önemli. Bu cevherler enerji sektöründe savunma teknolojisine kadar kullanılabilecek nitelikte özelliğe sahip. Zamanla ilerleyen teknolojiyle de daha farklı alanlarda da kullanılma müsait elementler" diye konuştu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder