- 20 Mayıs 2020 Çarşamba 09:36

Emekli öğretmen çiftin toprak aşkı

A
A
A
Emekli öğretmen çiftin toprak aşkı

Tokat’ta emekli olduktan sonra köye dönen öğretmen çift, günlerini çilek tarlasında toprakla haşır neşir olarak üretim yaparak geçirmenin mutluluğunu yaşıyor.

Tokat’ta emekli olduktan sonra köye dönen öğretmen çift, günlerini çilek tarlasında toprakla haşır neşir olarak üretim yaparak geçirmenin mutluluğunu yaşıyor.


Tokat’ta emekli Öğretim Görevlisi Tuğrul Özdemir (66) ile emekli öğretmen Sabiha Özdemir (63) şehir hayatını bırakarak köylerine döndü. Yaz aylarını Erbaa ilçesine bağı Canbolat köyünde geçiren Özdemir çifti devlet destekli hibe ile 2 dönümlük bahçelerine çilek bahçesi kurdu. Üçüncü sezon çilek hasadına hazırlanan çift yaşantıları ile köylülere örnek oluyor. Sosyal medyada verdikleri mesajla beğeni toplayan çiftin hayali ise şehirlerden köye dönüşü sağlayabilmek.



Toprağı sevdirmek için köye yerleştiler


Köydeki evlerinin yanındaki tarlada günlerini geçiren 7 çocuk annesi Sabiha Özdemir, emekli olduktan sonraki hayatlarını değerlendirmek istediklerini kaydetti. Bir şeyler üreterek devlete, çocuklarına katkıda bulunmak istediklerini belirten Özdemir, çocukların geleceğine maddi katkının yanı sıra manevi değer de katmak istediklerinin altını çizdi. Amaçlarının toprağı sevdirmek olduğunu vurgulayan Özdemir, “Bir şekilde topraktan geldiğimizi, toprağa geri döneceğimizi bildirmek istiyoruz. İnşallah Rabbim emeklerinizi boşa vermiyor, hem köye farklı bir görüntü olmuş oldu. Hem de aile içerisinde çocuklar geldiklerinde mutlu olarak bahçenin içerisinde eğleniyorlar. Daha önce buralar bomboştu. Yaşlıyız, yaşlı olduğumuz için yoruluyoruz. Daha çok imkanımız, tarımsal ekipmanlarımız olsa her şey çok daha güzel olacak. İnşallah onlar da olacak” dedi.



Şehirden köye dönüşü sağlamak istiyorlar


"Bazen maddi olarak ne kadar kazanıyorsunuz?" diye takılanlar olduğunu ifade eden Özdemir, “Derdimiz para kazanmaktan ziyade bir şekilde şehirlerde boş oturan insanları yeniden köye dönmelerini sağlamak. İneği, koyunu, börtü böceği, her şeyi ile toprağın bize ne kadar çok emek verdiğini bildirmek. İnşallah onu da sağlayabilirsek çok büyük bir şey yaptığımızı düşüneceğiz. Zorlukları var ama sevince o zorluklarda çok fazla önemli olmuyor. Hani insan evladına nasıl bir emek verir ve onun bir şeyler getireceğini kendini kurtaracağını düşünür. Sizde toprağa emek verdiğinizde bir ağaç ektiğinizde sizden sonra insanların o ağaçtan bir meyve kopardığında ‘Rabbim razı olsun, iyi ki ekmiş’ demesi bile yeter” diye konuştu.



"Benim için toprak hayat demek"


Toprağın kendisi için bir anneyi ifade ettiğini belirten Özdemir, “Toprak sürekli verebilen, sizden hiçbir şey beklemeden ne kadar kötü bir şey de atsanız da, üstünü tepe tepe çiğnerseniz de kızmıyor. Hep aynı naiflikle yeninden gül, bitki veriyor. Ölüyor yeniden diriliyor, o dirilişle ne ektiyseniz onu aynı şekilde geri görüyorsunuz. Bu da size şunu düşündürüyor. Ben nasıl yaşarsam mutlaka o şekilde öleceğim. Öyleyse arkamdan kötü bir şey söyleyecek bir hayatım olmasın. Ben buraya ne ektiysem ona ne kadar emek verdiysem karşılığında da ancak onu göreceğim. Emek vermediğim zaman herhangi bir şekilde kendiliğinden yetişsin dediğimde ben o güzelliği alabilir miyim? Mümkün değil. Toprak bana göre insanı ifade ediyor. İnsana verdiğin emeği nasıl alıyorsan, toprağa verdiğin emeği de aynen öyle alıyorsun. İnsana emek vermediğinde nasıl herhangi biri oluyor ve rabbim korusun hem aileye hem devlete sıkıntı veriyor. Toprakta boş kaldığı zaman herhangi bir şey yaramadan hatta çok daha farklı çer çöp üreterek bize sıkıntı verecek duruma geliyor. O yüzden de benim için toprak hayat demek. Tamamen yaşamanın özeti demek” ifadelerini kullandı.


Emeklilere tavsiyelerini dile getiren Özdemir, konuşmasını şöyle tamamladı:


"En büyük tavsiyem gerçekten emekli olan bütün insanların güçleri, sağlıkları varsa az çok bir toprakları varsa evlenin balkonu bile olsa mutlaka tarımla ilgilensinler. Güçlerimi yok, tarımla ilgilenmiyorlar mı? Evde saksıda çiçek yetiştirsinler. O toprak illaki bir enerji veriyor, elektriğini mutlaka alıyor. Size o zevki tattırıyor. Çiçeğin topraktan çıkışını, tohumun bir emekle ortaya çıktığını görüyorsunuz. Basıp geçtiğimiz bir otun bile ne büyük bir çabayla toprağı deşip çıktığını görüyorsunuz. Bana göre başka bir bakış açısı kazanıyor. Benim tavsiyem bu.”



Örnek çiftçi olmak istiyorlar


Emekli Öğretim Görevlisi Tuğrul Özdemir ise daha önceleri kısa süreli geldikleri köylerine üretim yapmak için döndüklerini ifade ederek, "Her yaz geliyorduk buraya, emekli olunca 3-5 ay gelmeye başladı. Artık köyde 6-7 ay kalıyoruz. Hem temiz havasından istifade ediyoruz hem de ürettiğimiz ürünlerimizden istifade ediyoruz. Hayatımızı böyle idame ettirme yolundayız. Bilhassa köyümüzdeki vatandaşlara bir örnek bir çiftçilik yapmak niyetimiz vardı. Ama kabul eden de oldu, etmeyen de oldu. Dalga geçen de oldu. Şu anda köyde organik çilek üretimi yapan 5 kişiyiz. Herkese de tavsiye ederim, emekleri boşa gitmez" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.