GENEL - 03 Haziran 2020 Çarşamba 09:55

Normalleşme sürecinde Tokat kebabına yoğun ilgi

A
A
A
Normalleşme sürecinde Tokat kebabına yoğun ilgi

Türkiye’de normalleşme sürecinde restoranların açılmasıyla birlikte Tokatlılar, kente özgü 3 asırlık lezzet olan kebabın tadına bakma imkanı buldu.

Türkiye’de normalleşme sürecinde restoranların açılmasıyla birlikte Tokatlılar, kente özgü 3 asırlık lezzet olan kebabın tadına bakma imkanı buldu.


Korona virüs önlemleri kapsamında kapalı olan lokantaların aylar sonra hizmet vermeye başlaması ile birlikte Tokatlılar özledikleri lezzetle buluştu. Sosyal mesafe kurallarına uygun bir şekilde hizmet veren kebapçılar, özel ocaklarda pişirilen kebabı müşterilerine servis etti. Coğrafi işaret tesciliyle dünya lezzet haritasına adını yazdıran Tokat kebabı hasretini gideren vatandaşlar ‘Tokat kebabı bir aşktır’ dedi. Kuzu eti, kuyruk yağı, patlıcan, domates, yeşilbiber, patates, sarımsakların şişlere takılarak özel ocaklarda dikey olarak pişirilerek yapılan Tokat kebabının porsiyonu 60, kilogramı ise 240 liradan satılmaya başladı.


38 yıldır kebapçılık yapan 59 yaşındaki Abdullah Kışlalı, korona virüs önlemleri kapsamında yaklaşık 2.5 ay kapalı olan lokantalarının kapıların açtıklarını söyledi. Tokat kebabı özlemi çekenlerin bu lezzetin tadına bakma imkanı bulduğunu ifade eden Kışlalı, “Lokantamızda sosyal mesafeye göre masalarımızı ayarladık. Korona virüse karşı önlemlerimizi alarak kebap servisimizi maske ve eldiven kullanarak servis ediyoruz. Tokat kebabı bir aşktır” dedi.


Korona virüsün fiyatları çok fazla etkilemediğini ifade eden Kışlalı, Tokat kebabının porsiyonun 5 lira zamlanarak 60 lira olduğunu belirterek, “1 kilogram kebap 8 şişten oluşuyor, yaklaşık 1.5 kiloya yakın et kullanıyoruz. Kebabın kilogram fiyatı 240 lira. Kebabın fiyatı geçen yıl altın gramı ile hemen hemen aynı idi. Şuanda altının gramı 1.5 kilo kebap fiyatına denk geliyor” diye konuştu.


18 yıllık kebap ustası Recep Dündar ise Tokat kebabının en büyük özelliğinin şişe takılan et ve sebzelerin dikey olarak takılarak pişirildiği özel ocakları olduğunu kaydetti. 20-25 dakika da pişirilerek servise hazır hale getirilen kebabın kuzu etinden yapıldığını belirten Dündar, yaklaşık 2.5 aylık sürenin ardından gösterilen yoğunluktan memnun olduklarını kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Türkiye Basketbol Ligi’ne yükselen takım, Başkan Altay’ı ziyaret etti Türkiye Basketbol Ligi’ne yükselen Konya Büyükşehir Belediyespor Basketbol Takımı oyuncuları ve teknik ekibi, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ı ziyaret etti. Konya Büyükşehir Belediyespor’un elde ettiği önemli başarı dolayısıyla gurur duyduğunu ifade eden Başkan Altay, “Konya’yı artık yeni bir ligde temsil edeceksiniz. Başarılarınızın devamını diliyorum. Takımımızın bir kısmı altyapıdan yetişen oyunculardan oluşuyor. Bu ligde de bu başarınızı sürdüreceğinize inanıyorum. Umuyorum ki Konya Büyükşehir Belediyespor bu manada öncü olur. Altyapıdan yetişerek de ligde kalıcı olunabileceğini gösterir” diye konuştu. "Konya’da bir basketbol kültürü var" Konya’da basketbol altyapısının geçmişten itibaren hep olduğuna işaret eden Başkan Altay, “Konya’da bir basketbol kültürü var. İnşallah bu artarak devam eder. Yeni nesil genç arkadaşlarımız için iyi örnek olursunuz. Büyükşehir Belediyesi olarak bugüne kadar hep altyapıdan itibaren sporun gelişmesi için çok büyük emek ve gayret gösterdik. Basketbol takımımız başta olmak üzere diğer branşlarda da altyapının güçlendirilmesi, sporun sevdirilmesi ve sportif başarının ortaya çıkması için bundan sonra da yanınızda olmaya devam edeceğiz. Hocalarımıza, sporcu arkadaşlarımıza ve yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Şehrimiz için hayırlı olsun” şeklinde konuştu. Başkan Altay’a teşekkür ettiler Konya Büyükşehir Belediyespor Basketbol Takımı oyuncuları ve teknik ekibi de kendilerine her zaman destek olan Başkan Altay’a teşekkür ederek, Konya’yı en iyi şekilde temsil etmek için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Manisa Alaşehir’de kitap okuma etkinliği düzenlendi 2023/2024 eğitim öğretim yılında Alaşehir İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından Cumhuriyetin 100. yılında hayata geçirilen projeler kapsamında, Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılı nedeniyle 100 öğrencinin katıldığı ve hazırlanan 14 projeden birisi olan ’Okuyorum, geleceğimi dokuyorum’ kitap okuma yarışmasında her kategoride okul birincisi olan öğrenciler ve onlara eşlik eden öğretmenlerin katıldığı kitap okuma etkinliği yapıldı. Alaşehir Kongre Parkı’nda yapılan etkinliğe Alaşehir Kaymakamı Alper Faruk Güngör, Alaşehir Belediye Başkan Yardımcısı Erol Kacar, Alaşehir Cumhuriyet Başsavcısı Aydın Tuncay, Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Güneş, Esnaf Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Fatih Çataldere katılarak, kitap okumaya destek verdi. Öğrencilere kitap okumayı sevdirebilmek ve kitap okuma alışkanlığı kazandırabilmek, çocukları biraz olsun sosyal medya bağımlılığından uzaklaştırmak, Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanma becerilerini geliştirmek, amacıyla 2023/2024 eğitim öğretim yılında Alaşehir İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından Cumhuriyetin 100. Yılında hayata geçirilen, 14 projeden biri olan ’Okuyorum, geleceğimi dokuyorum’ kitap okuma yarışmasına her kategoride okul birincisi öğrenciler ve onlara eşlik eden öğretmenlerle birlikte kitap okuma etkinliği ilkokullarda 3. ve 4. sınıf, ortaokullarda 5. ve 6. sınıf, liselerde ise 9. ve 10. sınıflar seviyesinde eğitim gören öğrenciler arasında, 2023 yılı aralık ayı içerisinde komisyondaki öğretmenler tarafından her kategori için seçilen ikişer kitabı okudu ve her okul kendi bünyesinde yarışma yaparak okulu temsil edecek okul temsilcisi öğrencileri seçti. Seçilen öğrenciler, öğretmenler ve sivil toplum örgütleri etkinlikte kitap okudu. Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Güneş, "Okulların seçtiği bu öğrencilerimiz, müdürlüğümüz tarafından öğrencilere kitap okumayı sevdirebilmek ve kitap okuma alışkanlığı kazandırabilmek, çocukları biraz olsun sosyal medya bağımlılığından uzaklaştırmak, Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanma becerilerini geliştirmek amacıyla Alaşehir Kongre Parkı’nda kitap okuma etkinliği yaptık. Etkinliğe okullarını temsilen katılan öğrencilerimiz öncülük ederek örnek oldu." dedi. Öğrenciler ise kitap okuyarak, okumaya öncülük ettikleri için çok mutlu olduklarını söyledi.
Samsun Her acıkma aslında acıkma değil SAMSUN (İHA) – Diyetisyen Cemre Balkan, her acıkmanın fiziksel acıkma olmadığını, birçok faktörün insanları yemek yemeye yönelttiğini bunun da kilo almaya yol açtığını söyledi. Açlık, vücudun hareket etmesi, nefes alması ve diğer hayati işlevleri yerine getirmesi için ihtiyaç duyduğu enerjiyi almasını sağlayan güdüdür. Açlık, fiziksel, psikolojik veya her ikisinin birleşimi olabilir. Uzmanlar, gerçek fiziksel açlık ile yemeğe duyulan duygusal özlem arasında ayrım yapmanın zor olduğunu ifade ederken, Medicana Sağlık Grubu diyetisyenlerinden Cemre Balkan, açlığı önlemenin püf noktalarını aktardı. Açık çeşitlerini fiziksel ve psikolojik-duygusal açlık olarak ayıran Medicana International Samsun Hastanesi diyetisyenlerinden Cemre Balkan, “Fizyolojik anlamda açlık, vücudun işlevlerini yerine getirmesi için gıdaya ihtiyaç duyduğu anlamına gelir. Ancak açlık, aynı zamanda duygusal boşluğun da bir işareti olabilir. Üzüntüden, can sıkıntısından ya da mutluluktan dolayı kişiler gıda tüketmek isteyebilir. Yaşa ve kiloya bağlı olarak alınması gerekenden daha fazla kalori alımına neden olduğu için kilo kontrolünü zorlaştırabilir” dedi. “Her yemek isteği vücudun fiziksel yiyecek ihtiyacından kaynaklanmaz” Acıkmanın her zaman fiziksel olarak gerçekleşmediğine değinen Cemre Balkan, “Her yemek yeme isteği vücudun fiziksel yiyecek ihtiyacından kaynaklanmaz. Gerçek açlık veya vücut açlığı, daha fazla besine olan fizyolojik bir ihtiyaçtır; vücudun daha fazla besine ihtiyacı olduğu anlamına gelir. Bu mesaj, midedeki bükülme veya boşluk gibi fiziksel duyumlar aracılığıyla gönderilir. Bunun dışında fiziksel açıdan aç olunmaması durumunda, genellikle stres faktörleri ya da alışkanlıklardan söz edilmesi mümkündür. Bu açlığı önlemenin yolları ise küçük ve sık öğünler, lif içeren gıdalar tüketmek, aralıklı oruç, protein tüketimi, bol sıvı tüketimidir. Ayrıca stres, daha fazla yemek yemeye neden olabilen bir faktördür. Bazı kişiler stresli olduklarında atıştırmalık tüketme eğilimindedir. Yemek, bu stresli duyguların ortadan kaldırılmasına ya da stresin daha az şiddetli hissedilmesine yardımcı olabilir. Stresten kaçınılması için meditasyon gibi yöntemlerden yararlanılabilir” diye konuştu. Sağlıklı yaşam tarzı ve düzenli egzersizin önemi Sağlıklı yaşam tarzı ve düzenli egzersizin de açlığa iyi geldiğini ifade eden Balkan, “Sağlıklı bir yaşam tarzı yeterince uyumayı da gerektirir. Sürekli yorgun olan kişiler enerji içecekleri, yağlı içecekler, şekerli atıştırmalıklar gibi enerjiyi yükseltecek yiyecek ve içecekleri tüketmeye yönelebilir. Bunlar, hızlı bir destek sağlasa da aynı hızla etkisini kaybeder. Kişiler, bu durumda daha fazla şeker ve kafeine ihtiyaç duyabilir. Yeterli uyku ise hızlı enerji veren yiyeceklere duyulan ihtiyacı ve dolayısıyla sürekli aç hissetmeyi azaltabilir. Düzenli egzersiz daha iyi sağlığı teşvik ederken kilo kaybına katkıda bulunabilir. Ayrıca kilonun korunması için gereklidir. Bununla birlikte iştahı ve açlık seviyesini de etkileyebildiği için egzersize verilen tepkinin anlaşılması önemlidir. Egzersize yanıt olarak yeme alışkanlıklarının ayarlanması, açlığın kontrol edilmesine yardımcı olabilir” şeklinde konuştu.
Mersin Balıkçılar ‘vatandaş uygun fiyata balık yesin’ diyerek ihracata kısıtlama istedi Akdeniz’de balık avının sona ermesinin ardından denizde kurulu olan çiftliklerde yetiştirilen balıkların fiyatlarında yapılan artışların diğer balıkların da fiyatını yükselttiğini söyleyen balıkçılar, ihracata kısıtlama istedi. Akdeniz’de 15 Nisan’da başlayan av yasağı 15 Eylül’e kadar devam edecek. Av yasağının başlamasından 3 hafta sonra özellikle denizde kurulu olan çiftliklerde yetiştirilen ve balıkların fiyatının belirlenmesinde etkin olarak kabul edilen levrek ve çipura türlerine yüzde 30 civarında zam geldi. Ortada balık fiyatlarının artmasına neden olacak bir gelişme olmadığına değinen balıkçılar, artışa tepki gösterdi ve tavukta olduğu gibi balıkta da ihracatın kısıtlanmasını istedi. 15 Nisan itibarıyla av yasağının başladığını hatırlatan Mersin Balıkçılar Derneği Başkanı Adnan Polat, "Uluslararası avcılık dediğimiz 12 milden sonra avcılığımız serbest, yine balık çeşitliliğimiz sürüyor" dedi. "Şu anda 250 TL’ye satmak zorunda kalıyoruz" Balık çeşitlerinde azalma olduğuna da dikkat çeken Polat, "30-40 çeşit balığımız varken şu an 10-15 çeşide düştü. Tazelik devam ediyor, çipura, levrek özellikle bu kültür balığına halkımız kılçıksız olması sebebiyle çok alıştı. Ancak sabah itibarıyla yüzde 30-40 zam yedik. Normalde 150 liraya aldığımız balık 200 liraya çıktı, 40-50 lira zam getirdiler. Bir hafta öncesine kadar 170 liraya 180 liraya çipura, levrek satıyorduk, şu an 250 liraya satmak zorunda kalıyoruz. Fiyatları duyan müşterilerimizin çoğu geri çekiliyor. ’Ben bir hafta önce 50 liraya aldım, birden 50 lira zam olur mu’ diyorlar" şeklinde konuştu. Polat, çipura ve levrek fiyatlarının diğer balık fiyatlarını belirlemede etken olduğunu, sardalyanın kasasını 300-400 TL’ye aldıklarını ancak onların da 700 TL’ye çıktığını kaydederek ihracatın kısıtlanmasını istedi.