KÜLTÜR SANAT - 07 Şubat 2025 Cuma 12:05

Anadolu’da ki Gladyatör arenası gün yüzüne çıkartılacak

A
A
A
Anadolu’da ki Gladyatör arenası gün yüzüne çıkartılacak

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde bulunan, geçmişte gladyatörlerin savaştığı Sebastapolis Antik Kenti, başlatılan çalışmalarla tamamen gün yüzüne çıkartılacak.

Kazı başkanlığını yürüten Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akın Temür, antik kentin tamamen açığa çıkarılması için kazının daha uzun sürelere yayılması gerektiğini, kazıya yeterli destek sağlanması durumunda kentin açığa çıkartılarak bilim dünyasına kazandırılmasının mümkün olacağını söyledi.

Anadolu’da ki Gladyatör arenası gün yüzüne çıkartılacak

Kentle ilgili yapılan ilk çalışmaların 1980'li yıllara kadar uzandığını belirten Doç. Dr. Akın Temür, bu çalışmaların Tokat Müzesi Müdürü Birsel Özcan tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti. 20 yıl ara verildikten sonra 2010 yılında Fransız bir ekip tarafından ve son olarak 2013-2018 yılları arasında ise Şengül Dilek Ful tarafından kazılara devam edildiğini söyledi. 2021 yılında tekrar Tokat Müzesi başkanlığında ve bilimsel danışmanlığında başlayan Sebastapolis Antik Kenti kazısının 2023 yılından itibaren kendisinin başkanlığında Cumhurbaşkanlığı kararnameli kazılar statüsünde devam ettiğini belirten Doç. Dr. Temür, kazıya yeterli destek sağlanması durumunda kentin açığa çıkartılabileceğinin altını çizdi.

Anadolu’da ki Gladyatör arenası gün yüzüne çıkartılacak

"Büyük bütçeler gerekmektedir"
Kentte şu anda kazısı yapılan 2 yapının olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akın Temür, "Bunlardan bir tanesi Roma Hamamı, diğeri de Bizans Kilisesi'dir. Önceki yıllarda ağırlık olarak buralarda çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Biz de aynı yapılarda kazılara devam ediyoruz. Bu iki yapının dışında kentin kitabelerinden, gymnasium, stadium, Herakles, Zeus, Hadrian ve Traian'a adanan tapınakların, tiyatro, agora, asklepion, nekropol alanları ve sur duvarlarının olduğunu biliyoruz. Tabi bunların hepsi modern Sulusaray Kenti'nin altında bulunduğu için kazmak uzun bir zaman alacak. Çünkü üzerinde modern yerleşim bulunuyor. Bunların kamulaştırılması, mevcut evlerin yıkılması ve kazıların genişletilmesi gerekiyor. Bu noktada büyük ölçüde iş yerel yöneticilere ve iş adamlarına düşüyor. Kazılar için en önemli şey hiç şüphesiz kaynak teminidir. Şu ana kadar devam eden kazılar, hep Özel İdarenin ve Kültür Bakanlığı'nın vermiş olduğu bütçe ile gerçekleştirilmiş durumdadır. Kazıların daha uzun soluklu olması ve restorasyon sürecinin başlayabilmesi için daha büyük bütçeler gerekmektedir. Antik kent, yakınından geçen Çekerek Irmağı'nın taşkın alanında kaldığı için yer yer 10 metreyi bulan toprak dolgusunun altında bulunmaktadır. Bu durum kentin korunma düzeyini artırmakla birlikte beraberinde büyük bir iş yükü, çok fazla işçi ve zaman gerektirmektedir. Kentte elde edilen keşifler yerleşimin MÖ 3 binden günümüz modern yerleşimine kadar, sürekli iskân geçirdiğini göstermesi açısından oldukça önemli veriler sunmaktadır. Kazıya yeterli destek sağlanması durumunda kentin açığa çıkartılarak bilim dünyasına kazandırılması ve bu sayede bölge turizm potansiyelinin artırılması mümkündür" dedi.

Furkan Abrek Ünal - Yasin Kıras

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.