GÜNDEM - 20 Kasım 2023 Pazartesi 11:37

Soğuyan havalarla birlikte kömür satışlarında artış oldu

A
A
A
Soğuyan havalarla birlikte kömür satışlarında artış oldu

Tokat’ta havaların soğuması ve kış mevsiminin etkili olmasıyla birlikte kışlık odun ve kömür satışlarında artış oldu.


Ülke genelinde ve Tokat’ta havaların soğuması ve kış mevsiminin yaklaşmasıyla beraber vatandaşlar kış hazırlıkları yaparak kömür ve odun almaya başladı. Tokat’ın Niksar ilçesinde 32 yıldır kömür ve odun satışı yapan Demir Aybak, mevsimin gelmesiyle birlikte kömür ve odun satışlarında hareketlilik olduğunu söyledi. Aybak, son yıllarda özellikle yeni yapılan konutlarda kışın yakıt olarak doğal gaz kullanılırken, kırsal kesimde ikamet eden vatandaşlar, odun ve kömür yakarak kış mevsimini geçirdiğini belirti.



"3 bin 500 ile 4 bin lira arasında gidiyor”


Yerli kömüre olan ilginin daha az olduğunu belirten Demir Aybak, "32 senedir bu sektörle uğraşıyorum. Hep odun satıyorduk sonra bu kömür işleri yeni çıkmıştı. Baktık yeni bir sektör, biz de ya nasip bismillah diye başladık işimize, 32 senedir de devam ediyoruz. Önce yerli kömürler satıyorduk, şimdi ithal kömüre döndük. Yerli kömürler biraz daha kalorisi düşük olduğu için pek rağbet görmüyor. Bir de kül ve dumanı fazla, onun için şu anda ithal kömür satıyoruz. Kömür fiyatları, geçen yılla bu yıl arasında pek fark yok. Biraz dolar bazında düştü kömür fiyatları, geçen sene 6 bindi. Bu sene 7 bin liraya satıyoruz. Nakliye geçen sene 3 bin liraydı, şimdi 7 bin liraya geliyor kamyon nakliyesi ama yapacak bir şey yok. Fiyatların düşüşü dolarla alakalı. Dolar olarak düştüler yani, Rusya’da enerji fiyatlarında düşüklük var. Geçen sene bu savaştan dolayı biraz kısıtlama oluyordu. Ondan dolayı kurum fiyatları çok yüksekti, bu sene normal. Kömürün kalitesi iyi dediğim gibi 6 bin kaloriden aşağı ithal edilmiyor. Hepsi 6 binin üzerinde, 7 bin ila 7 bin 500 arasında kalori değerleri. Oduna gelince çevremizde çok fazla odun fabrikası var. Sunta, kontra gibi üretim yapılıyor. Onlardan dolayı odun fiyatı biraz yüksek. 3 bin 500 ile 4 bin lira arasında gidiyor" dedi.



"Genelde gelir seviyesinin düşük müşterilerimiz geliyor"


Havaların soğumasıyla birlikte satışların yükselmeye başladığını belirten Aybak, "Vatandaşın odun, kömür alırken illa ki şikayetleri oluyor ama kış sezonu geldiği için mecbur yakacak bunu. Kırıyor, sarıyor yine de alıyor. Biz de belli bir taksit imkanı sunuyoruz. Zaten memleketimizin geneli doğal gaza döndüğünden, kirada oturanlar evine kombi falan alamıyor pahalı olduğundan, bize de genelde biraz gelir seviyesinin düşük müşterilerimiz geliyor. Onları da biz idare ediyoruz. Odun kömür satışları genelde 10. ve 11. ayda biraz daha yoğun oluyor. Biraz da köylerimizde nüfus çoğalmaya başladı. Köylere de bayağı sevkiyatımız olmaya başladı. Eskiden büyük şehirlerde durmuş, emekli olmuş ağabeylerimiz, büyüklerimiz geliyor köylere yerleşiyor. Biz de onların ihtiyaçlarını götürüyoruz. Köylerdeki satışlarımız bayağı iyi yani. Allah herkesin işini rast getirsin. Herkesin işi zorlaştı. Çünkü maliyetler bayağı yükseldi. Yani işçi çalıştıramıyoruz, işte gelen nakliyeler pahalı tutuyor ama yapacak bir şey yok. Hayat devam ediyor. Allah hepimize kolaylıklar versin" diye konuştu.



Soğuyan havalarla birlikte kömür satışlarında artış oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Ayhan: "Türkiye’de hayvancıların yüzde 95’i ruhsatsız çalışıyor" Antalya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı İlhan Ayhan, Türkiye’de hayvancılık yapan üreticilerin işletmelerinin yüzde 95’inin ruhsatsız olduğunu söyledi. Ayhan, "Bizim üreticilerimiz ruhsatlı işletmeler yapmak istiyor ama Büyük Ova Koruma Alanı Projesi’nden dolayı üreticilerimiz ruhsat almakta çok büyük sıkıntı çekiyor" dedi. Antalya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı İlhan Ayhan, Türkiye’de hayvancılık, hayvancıların yaşadığı ruhsat sorunu ve Kurban Bayramı öncesi hayvan alımı hususunda dikkat edilmesi gereken özellikler hakkında konuştu. Başkan İlhan Ayhan, toprak kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ilan edilen, "Büyük Ova Kıyı Koruma Alanı Projesi"nde hayvancılık yapan üreticilerin koruma alanında bir engel teşkil etmeyeceğini iddia etti. Hayvancılık da tarıma dahil Yerli üreticinin desteklenmesi yönünde çağrıda bulunan Başkan İlhan Ayhan, hayvancılık yapan işletmecilerin Tarım ve Orman Bakanlığı’na ruhsat için başvurduğunda "Büyük Ova Projesi"nin karşılarına çıktığını kaydetti. Ayhan, "Büyük Ova, tarımsal arazilerimizi korumak demek. Tarım arazilerimizin korunması gerekiyor ama hayvancılık da bir tarım ürünü olduğu için, bakanlıkta nedense yetki verilmiyor, izin verilmiyor. Büyük ova Türkiye genelinde var. Arkadaşlarımız, işletmelerine ruhsat almakta çok ciddi sıkıntı çekmektedir. Bizim ülkemizdeki üreticilerin işletmelerinin yüzde 95’i ruhsatsız. Bizim üreticilerimiz ruhsatlı işletmeler yapmak istiyor ama bakanlıktan izin alamadığı Büyük Ova Koruma Alanı Projesi’nden dolayı üreticilerimiz ruhsat almakta çok büyük sıkıntı çekiyor" diye konuştu. Ruhsatlara onay çağrısı Başkan İlhan Ayhan, hayvancılar dışında birçok işletmenin kolayca ruhsat alabildiğine dikkat çekerek, "Örneğin bir otel, lokanta, restoran faaliyete geçecek olsa ruhsat alımı bu kadar zor değildir. Büyük Ova Koruma Alanı Projesi ile ilgili acilen tarım ve hayvancılık yapılabilecek kişilerin ruhsatları, bakanlığımız tarafından onaylanması gerekmektedir. Koruma alanlarında, hayvancılığın yapılmasında bir sıkıntı olmadığını düşünmekteyim. Hayvancılık da bir tarım ürünü olduğu için, bunun ruhsatlandırılması gerekiyor, bu kapsamda bizlerin kolaylıkla izin alması gerekiyor. Ruhsat için, yedi tane resmi kuruldan yazı alıyoruz, biz ruhsatsız yapmak istemiyoruz ama tarım il müdürlüğü gelsin bizim yerimizi incelesin. Bir otel ruhsatı almak için belediyeye giderek iş halledebiliyorsa bizim de hayvan ahırların ruhsatlarını tarım ilçe müdürlüğüne, belediyeye giderek alabilmemiz gerekli. Maalesef ki, işletme ruhsatını almak çok ciddi şekilde sıkıntılar doğuruyor" dedi. Tek çare yerli üretici Hayvancılıkta geçmişe kıyasla birçok sorunun aşıldığına işaret eden İlhan Ayhan, hayvan ithalatının et fiyatının düşmesi konusunda çözüm olmadığını söyledi. Ayhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hayvancılığın sürdürülebilmesi için para kazanmamız lazım. Geçtiğimiz yıllarda çok ciddi zarar ettik, hatta Ankara’ya yürüyoruz demiştik. Çünkü o günlerde zarar ederken feryadımızı kimseye duyuramamıştık, bugün gelmiş olduğumuz ortamda şu an da hayvancılık para kazanıyor ama bizim sıkıntılarımız bitmiyor. İşletmelerimizdeki girdi maliyetlerinin çok yüksek olması, beslemiş olduğumuz hayvanları bulmakta. Geçen sene 600 bin hayvan ithal edilmesine rağmen hala ateşin nabzı çözülmedi, ithalle hiçbir yere varamayacağımızı düşünüyorum. Daha önceki yıllarda da bunların denemesi oldu, bizim tek çaremizin yerli üretici olduğunu düşünüyorum." Hayvan almak için, bayramı beklemeyin Kurban bayramı öncesi vatandaşlara hayvan alımı öncesi dikkat etmesi gereken özellikler hakkında da konuşan İlhan Ayhan, tüketicilerin hayvanlarını bayram gününe bırakmaması yönünde uyarıda bulundu. Ayhan, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Kurban Bayramı yaklaşıyor, bütün üreticilerimiz hazırlıklarını yaptı. Satışlar başladı, çok fazla hayvanda sıkıntı çekilebileceğini düşünmüyorum. Herkes kurbanlığını bulabilir ama tüketicilerin de son zamanı beklememeleri, uygun gördükleri yerlerden çiftliklerden hayvanlarını bir an evvel almalarını dilerim. Son zamanı bekleyip de hayvan fiyatlarını düşecek diye bir düşünceye girenler varsa istedikleri hayvanları bulamazlar, belki fiyatlar daha da yüksek olabilir. Bir de istenilen sağlıklı hayvanları bulmakta sıkıntı çekebilirler. Dikkat etmesi gereken hususlar; büyükbaşta tüylerinin parlak olmasına, hayvanın sağlık durumuna, kulak gözünde burnu akıntı olmamasına dikkat ederek, hayvanlarını almasını tavsiye ederim."
Samsun Kafatası ameliyatından 5 bin yıl sonra yapılan sağlık zirvesi Samsun’da 5 bin yıl öncesine ait kafatası ameliyatından esinlenerek adını alan ’İkiztepe Sağlık Zirvesi’, yoğun katılımla başladı. 200’ün üzerinde yabancı alım heyetinin katıldığı İkiztepe Sağlık Zirvesi’nde Türk sağlık sektörü de görücüye çıktı. Samsun’da 3 gün sürecek ’2. Uluslararası İkiztepe Sağlık Zirvesi’ bir otelde düzenlendi. Yerli ve yabancı sağlık kuruluşlarının yoğun ilgi gösterdiği zirvenin açılışı yapıldı. Açılış töreninde sırasıyla konuşan ASKON Samsun Şube Başkanı Ahmet Alp Doğru, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yetkin Bulut, SAMÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Nihat Soğuk, CHP Samsun Milletvekili Murat Çan ve Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, zirvenin sağlık sektörü ve sağlık turizmine olumlu katkılar sunması temennisinde bulundu. Zirvenin Samsun ve Türkiye açısından sağlık sektörü alanında çok önemli olduğunu ifade eden Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Onur, gurur ve coşkuyla kutladığımız bu önemli haftada Milli Mücadele’nin şehri Samsun’umuzda Uluslararası İkiztepe Sağlık Zirvesi’nin düzenlenmesini anlamlı buluyorum. Ben kendi adıma burada yapılan sunumlardan, konuşmalardan faydalandım. Ben özellikle Samsun’umuzda eğitimden sağlığa, altyapıdan kültür ve turizme her alanda verdikleri desteklerden dolayı Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Cumhurbaşkanlığı kabinesinin çok kıymetli bakanlarımıza, Samsun milletvekillerimize özellikle şükranlarımı, teşekkürlerimi huzurlarınıza ifade etmek istiyorum. Çünkü sağlıkta yapılan değişim ve dönüşüm merkezi hükümetimizin Samsun’a verdiği güç ve öncelikle hayata geçti. Özellikle sağlık sektöründe çalışan hekimlerimize, yardımcı personelimize ve insan sağlığını o güzel kalpleriyle yürekleriyle saran tüm sağlık çalışanlarına huzurlarınıza şükranlarımı sunuyorum” dedi. Aksoy: “Mal ihracatında 256 milyar TL, hizmet ihracatında ise 102 milyar dolar seviyesine geldik” Türkiye’nin yaptığı çalışmalar ile son yıllarda özellikle mal ihracatında önemli bir seviyeye geldiğinin altını çizen Ticaret Bakanlığı Hizmet İhracatı Daire Başkanı Tarık Aksoy, “Bildiğiniz üzere ülkemiz 1980’li yıllardan itibaren ihracata dayalı bir büyüme, iktisadi büyüme modeli benimsedi ve bu anlamda da ihracat ülkemizin ekonomik sürdürülebilirliği anlamında en önemli konulardan birisi. Özellikle 2023 yılında mal ihracatında 256 milyar dolarlık bir seviyeye geldiğimizi görüyoruz. Hizmet ihracatında ise 102 milyar dolarlık bir ihracat yaptığımızı görüyoruz. Tabii bunlar nominal değerler. Nominal değerlerin ötesinde bakmamız gereken dünyadaki pastadan pazardan aldığımız paydır. Buna baktığımız zaman da mal ihracatında küresel pazardan yüzde 1,1 pay aldığımızı görüyoruz. Hizmet ihracatına baktığımızda ise yüzde 1,3 pay aldığımızı görüyoruz. 1980’lerden itibaren yaklaşık 40 yıllık süreçteki çalışmaların neticesinde özellikle son yıllarda mal ihracatında yüzde 0,80-0,90’lık seviyelerden yüzde 1’lik seviyeye geldiğimizi düşündüğümüz zaman sadece 10 yıllık bir süreçte yapılan çalışmalar neticesinde mal ihracatıyla hemen hemen dünyadan aynı payı alıyor olmamız hizmet ihracatının ülkemiz için ne kadar önemli, ülkemizin bu konuda ne kadar potansiyel olduğunu gösteriyor” dedi. Rektör Ünal: “Zirve, tedavi ve sağlık gereksinimlerinin maliyetinin düşürülmesi açısından önemli” Yaşlanan dünyada sağlık alanındaki gereksinimlerin ve ihtiyaçlarının maliyetinin düşürülmesi için yapılan çalışmaları desteklediklerini vurgulayan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Bugün İkiztepe’yi sembolleştiren cerrahi müdahaleler bugün bizim gurur kaynağımız. Bu topraklarda yapılmış ve onların üzerinden de bu değeri sürdürmek istiyoruz. Ancak bunu sürdürebilmek için bunun AR-GE’sinin ıskalanmaması gerektiğini, her halükarda yönetilmesi, yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Dünya yaşlanıyor, hepimiz yaşlanıyoruz. Birey olarak yaşlanıyoruz ama aynı zamanda dünya da yaşlanıyor. Dünya fiziki olarak da yaşlanıyor. Sadece insan yaşı itibariyle değil yaşlandığında bu müdahale biraz daha zorunlu hale geliyor. Yani buradaki bugünkü zirve açısından baktığımızda sağlık harcamalarının hızlı bir şekilde artacağı anlamına geliyor. Ama dünyadaki yapılanmayı da dikkate aldığımızda yani örgütlenmeyi devletler, bloklar bu örgütlenmeyi de dikkate aldığımızda aslında zirvenin önemi burada ortaya çıkıyor. Zirvenin yaptığı şey doğrudan üretenler, en azından bir elde tüketen, bir elde taşıyan buradaki oluşumları bir araya getirmesi, özellikle de dünya üzerinde hakim olan, kendi ürettikleri marka, ürettikleri algı dışında hiçbir şeyin kullanımına, hiçbir şeyin gün yüzüne çıkmasına izin vermeyen, biraz da örgütlü ve ideolojik yapılanma karşısında bu zirvenin çok önemli bir anlamı var. Bu zirve buluşturuyor. Bu zirve aslında artan sağlık gereksinimi, tedavi ve benzeri gereksinimlerin maliyetini düşürmesi açısından son derece önemli” diye konuştu. Programda konuşan ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın ise “Türkiye inşallah bugün sağlık sektöründe de Türkiye’nin ülkenin dünyanın en önemli pazarlarından biri olacak ve Samsun’da şüphesiz ki Türkiye’de bu işi en önde taşıyan, flama taşıyan şehri olacaktır. Bugün gelinen noktada 200’ün üzerinde dünyadan yabancı hem alım heyetlerinin hem de yabancı bugün işte 3 gün boyunca sürecek yabancı misyonerlerin burada bu alandaki konuşmalarını yapacağını görüyoruz. 2023 yılına bakıldığında 404 tane yatırım teşvik belgesi ile birlikte toplam 2023 yılında sadece 62 milyar TL’lik bir yatırım yapıldı Türkiye’de. Bu yatırımların da beraberinde doğal olarak meyvesinin 11 binin üzerinde istihdama direkt katkısının olduğunu görmekteyiz. Bu ekosistemin, bugün hayalini kurmuş olduğumuz ilk 10 ekonomi arasında hayalini gördüğümüz Türkiye’nin inşallah sağlık alanındaki yapılacak bu ihracatlar ile birlikte bizim ivme alacağımız, vitesi artıracağımıza olan inancımız tam” ifadelerini kullandı. Açılışın ardından katılımcılar, otel içerisinde stant kuran sağlık kuruluşlarının temsilcilerinden bilgiler alarak, ürünlerini incelediler. İkiztepe Sağlık Zirvesi 18 Mayıs Cumartesi günü sona erecek.