EKONOMİ - 23 Ocak 2018 Salı 09:20

2,5 yapraklı organik yeşil çay için dünya sıraya girdi

A
A
A
2,5 yapraklı organik yeşil çay için dünya sıraya girdi

Türkiye’de ilk kez Trabzon’un Of ilçesinde faaliyet gösteren özel sektöre ait bir çay firması tarafından üretilen 2,5 yapraklı organik yeşil çaya yurtdışından başta Fransa olmak üzere ABD ve Japonya gibi ülkelerden yoğun talep geliyor.

Türkiye’de ilk kez Trabzon’un Of ilçesinde faaliyet gösteren özel sektöre ait bir çay firması tarafından üretilen 2,5 yapraklı organik yeşil çaya yurtdışından başta Fransa olmak üzere ABD ve Japonya gibi ülkelerden yoğun talep geliyor. Firma, gelen talepleri karşılamak için fabrikalarının kapasitesinde artırıma gidiyor.


Konuyla ilgili İHA muhabirine bilgiler veren Özçay Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Genel Müdürü ve Of Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erdal Saral, bahçeden tek tek elle toplanan 2,5 yapraklı organik yeşil çayın çok zahmetli bir aşamadan sonra işlenerek tek tek paketlendiğini söyledi. Ürünün ilk defa 2016 yılında deneme üretimine başladıkları ve geçtiğimiz yıl Fransa’ya ihraç ettiklerini ifade eden Saral, Türkiye’de ilk organik çay imalatı yapan fabrikalardan biri olduklarını belirtti.


Saral, “Of’ta faaliyette bulunan yaklaşık bin 280 ortaklı bir çay üretim kooperatifiyiz. Fabrikamız, Türkiye’de ilk organik çay imalatı yapan fabrikalardan bir tanesi. Organik yeşil çayı farklı nasıl değerlendiririz düşüncesiyle yola çıkarak bu ürünü geliştirdik. Ürünümüz tamamıyla organik. Bahçelerden tek tek elle toplanan iki buçuk yapraklı organik yeşil çayın işlenmesi sonucunda ortaya çıkan bir ürün. İlk defa 2016 yılı yaş çay sezonunda deneme üretimlerine başladık. Ürettiğimiz ürünü geçtiğimiz yıl yurtdışına satma şansına sahip olduk. Şu anda iki buçuk yapraklı organik yeşil çayı bütün dünyaya satıyoruz. Bu şekilde üretimini ilk defa biz yaptık. Firmamızın almış olduğu organik ürün sertifikası tüm dünyada akredite olmuş durumda. Ürün sertifikası olduğu için hiç problemsiz Avrupa Birliği ülkelerine, dünyanın her tarafına ABD’ye, Japonya gibi ülkelere satma şansına sahibiz” dedi.



"Talep miktarına göre kapasitemizi arttıracağız"


Şu anda dünyanın farklı ülkelerinden sipariş aldıklarını ve bu siparişlerin daha da yoğunlaşmasını beklediklerini belirten Saral, “Başlangıçta ihracat için bu tarzda bir düşünceyle yola çıktık ve ihracat hedeflerimizi gerçekleştirdik. Geçen seneki üretimimizin tamamını sattık. Bunun haricinde yurt içinden de talepler gelmeye başladı. Tek tek elle toplanan organik yeşil çayı belli bir işlemden geçirerek bu hale getiriyoruz. Kullanışı çok pratik. Sadece sıcak su bardağı içerisine ürünü koyarak organik yeşil çayın içimini elde etmiş oluyorsunuz. Yeşil çay sağlık için çok önemli. Biz bunun organiğini üreterek tüm dünyaya ve Türkiye’de satma şansına sahibiz. Beklediğimizin üzerinde çok yoğun bir talep gelmesi halinde kapasitemizi artırmayı planlıyoruz. Bu yıl üretimimizi geçen yıl ki üretimin 2-3 katı gibi bir rakama çıkaracağımızı düşünüyorum. Yeşil çayın üretildiği ve en çok tüketildiği ülkelerden biri Japonya. Japonya’dan bu ürüne yoğun talep geldiğine göre demek ki biz doğru yoldayız” diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ürettikleri yeşil çayı tatmasını çok arzu ettiklerini ifade eden Saral, “Sayın Cumhurbaşkanımız bu çayı tatmasını çok isteriz. İnşallah kendisine en kısa zamanda bu ürünü tattırabilme şansına sahip oluruz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.