GENEL - 01 Şubat 2020 Cumartesi 12:19

28 Şubat mağduru Prof. Dr. Ömer Karahan: "Bin sene devam edecek dediler ama sonuç alamadılar"

A
A
A
28 Şubat mağduru Prof. Dr. Ömer Karahan: "Bin sene devam edecek dediler ama sonuç alamadılar"

28 Şubat postmodern darbe döneminde Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinde görev yapan Prof.

28 Şubat postmodern darbe döneminde Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinde görev yapan Prof. Dr. Ömer Karahan o süreçte yaşadığı zor günleri anlatarak, “28 Şubat sürecinde mağdur olan sadece kadınlar değil, o süreç Türk milletinin inancına taalluk eden bir saldırıdır. Allah o günleri bir daha yaşatmasın, ‘bin sene devam edecek’ dediler ama sonuç alamadılar” dedi.


Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında görev yapan Prof. Dr. Ömer Karahan, 1988-2001 seneleri arasında Selçuk Üniversitesinde görev yaptığı sırada, 28 Şubat postmodern darbe dönemindeki başörtüsü yasağına tepki gösterdiği gerekçesiyle, yayınladığı basın açıklaması üzerine kamu görevinden ihraç edildi. Uzun yıllar boyunca üniversite dışında görev yapmak zorunda kaldığını belirten Karahan, 2006 yılında çıkan disiplin affı yasasına rağmen görevine dönemedi. Prof. Dr. Karahan, bunun üzerine başlattığı hukuk mücadelesinin 2019 yılında lehine sonuçlandığını ancak yaşadığı zor günleri unutamadığını dile getirerek, “Allah o günleri bir daha yaşatmasın” dedi.



“Bin sene devam edecek dediler, yanıldılar”


Karahan, postmodern darbe sürecinde uygulanan başörtü yasağının zulüm olduğunu ve zulme boyun eğmeyerek mücadele ettiğini kaydetti. Karahan, “28 Şubat süreci, daha çok başörtülü kızlarımızı, öğrencilerimizi ilgilendiriyor gibi görülüyor ama o süreçte mağdur olan sadece kadınlar değil. Aslında bakarsanız Türk milletinin inancına taalluk (ilgili) eden bir saldırıdır. Bin sene devam edecek iddiasındalardı ama sonuç alamadılar. O zamanlar ben dedim ki, ‘Burası Konya, burası Selçuk Üniversitesi, başörtüsü yasağı bize yakışmaz’ diyelim. Ortaya ona göre bir tavır koyalım istedim. ‘Bu günler kara günler olarak anılacak’ dedim. Ama kabul etmedi arkadaşlarımız. Ben çeşitli açık mektuplarla, basın toplantılarıyla başörtüsü yasağının bir zulüm olduğunu ve bu zulmün bize yakışmadığını ifade ettim. Sonucunda ise ‘kamu görevinden ihraç’ cezasıyla cezalandırıldım“ şeklinde konuştu.



“Oğluma hocalık yapma hakkımı elimden aldılar”


Sürecin kendisini oldukça yıprattığını dile getiren Karahan, hayatında derin izler bırakan yansımaların olduğunu belirterek, “Ben üniversite dışında 11 sene çalışmak mecburiyetinde kaldım. Üniversiteden ayrılınca özel hastanede görev yapmak durumunda kaldım. Ama çok derin iz bırakan şeyler de oldu. Bunlardan birisi, benim ihraç edildiğim dönemde oğlum da tıp fakültesi öğrencisiydi. Benim, oğluma hocalık yapma hakkımı elimden aldılar. Bugün bile ağrıma gidiyor. Benim çocuğuma ders anlatacağım senede beni ihraç ettiler. 2006 yılında disiplin affı yasası çıktı. Ama af çıkmış olmasına rağmen ben yine üniversiteye geri dönemedim. O zamanki FETÖ işbirlikçisi rektör ve tıp fakültesi dekanı beni üniversiteye geri döndürmediler” dedi.


O dönemde unvanlarının geri alınmasına ilişkin çıkan haberleri reddeden Karahan, “O dönem ‘unvanın geri alınması’ diye, hukukta yeri olmayan bir şey gündeme geldi. Ama unvanı geri almak diye bir şey söz konusu değil, kanunda böyle bir şey yok” ifadelerine yer verdi.



“Süreci yüz akıyla tamamladık”


Karahan davanın 19 yıl gibi uzun bir aradan sonra sonuç verdiğini anlatarak, “Ben 6 yıl sonra, 2012 yılında mahkeme kararıyla ancak dönebildim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) bu konuda bir dava açtık. Maalesef 2019 yılında karar alınabildi. 3 bin avro tazminat ile dava lehimize hükmedildi. O dönemde ben başta eşim olmak üzere aile fertlerime çok teşekkür ediyorum. Aile olarak çok büyük şeyler yaşadık, travmalar atlattık. Ama süreci yüz akıyla tamamladık. Allah o günleri bir daha yaşatmasın” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da mandıra çöktü: 750 küçükbaş hayvan göçük altında kaldı Aksaray’da şiddetli yağış nedeniyle mandıra çöktü. 750 küçükbaş hayvanın göçük altında kaldığı mandıra enkazında kurtarma çalışması başlatıldı. Aksaray’da 3 gündür aralıklarla devam eden şiddetli yağış birçok olumsuzlukları da beraberinde getirirken, sel ve su baskınlarının ardından bugün de içerisinde 750 küçükbaş hayvanın bulunduğu bir mandıra çöktü. Aksaray’ın merkeze bağlı Yeşilova beldesinde yaşanan göçük nedeniyle vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezine haber vermesi üzerine olay yerine İl Afet Acil Durum (AFAD), Aksaray Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine intikal eden ekipler iş makinelerinin de desteğiyle kurtarma çalışması başlattı. Mandıra enkazında kurtarma çalışmaları halen devam ederken İl Afet Acil Durum Müdürü Kadir Çelik, “Yeşilova beldemizde aşırı yağışlar sonucu bir ahırın çöktüğü ihbarı üzerine iki ekiple olay yerine geldik. Şu anda telef olan hayvanlar var. Toplam hayvan sayısının 750 olduğu söyleniyor. Kurtarma çalışmaları devam ediyor. Kurtarma operasyonumuz bittikten sonra net sayı belli olacak” dedi. Yeşilova Köseli Mahalle Muhtarı Kemal İlgün ise “Bölgede 3 gündür yağış devam etmekte. Bizim burada mandıramızın çökmesinden dolayı 750’ye yakın küçükbaş hayvanımız göçük altında kaldı. Ağıl altında kalan hayvanlardan ne kadar zayiat verdiğini bilmiyoruz. Zayiat sabah sayımında çıkacak. Allah izin verirse burayı kurtarmaya çalışıyoruz. Yağışlardan dolayı mandıra çöktü” diye konuştu.