EKONOMİ - 12 Ocak 2021 Salı 10:21

Gedik Piliç, Çin’e 50 günde 70 konteyner tavuk gönderdi

A
A
A
Gedik Piliç, Çin’e 50 günde 70 konteyner tavuk gönderdi

Türkiye’de kanatlı eti sektörünün öncü firmalarından Gedik Piliç, Çin’e ilk kez gerçekleştirdiği tavuk ihracatlarına hız kesmeden devam ediyor.

Türkiye’de kanatlı eti sektörünün öncü firmalarından Gedik Piliç, Çin’e ilk kez gerçekleştirdiği tavuk ihracatlarına hız kesmeden devam ediyor. Gedik Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Osman Gedik, Çin’e 50 günde 70 konteyner tavuk gönderdiklerini belirtti.


1968 yılından bu yanana kanatlı sektörünün lider beyaz et üreticilerinden birisi olan Gedik Piliç, ihracat alanını genişleterek Çin’e ilk kez tavuk ihraç etmeye başlamıştı. Kasım ayından beri Çin’e tavuk ihracatı yapan Gedik Piliç’te Yönetim Kurulu Başkanı Osman Gedik, 50 gün içerisinde 70 konteyner tavuk gönderdiklerini ve önümüzdeki günlerde yedinci sevkıyatın ulaşacağını ifade etti. Osman Gedik, “Şuana kadar gönderdiğimiz konteyner sayısı 70 oldu. 50 gün içerisinde 70 konteyner gönderdik Çin’e. Dördüncü sevkiyatımız Çin’e ulaşmış oluyor. Önümüzdeki hafta da yedinci sevkiyatımızı sarıyoruz. Bu ticaretimiz uzun soluklu devam edecektir. 1-2 yıllık ticaret değil yani. İnşallah bir aksilik olmazsa önümüzdeki günlerde daha da gelişecektir. Biz Çin’le olan ihracatımızı ilk medya ile paylaştığımızda 25 milyon dolardan bahsettik. Benim ön görüm, bu rakam daha da fazla olacak, öyle görünüyor” dedi.



“Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bize çok ciddi bir katkısı oldu”


Sözlerine devam eden Osman Gedik, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu ticarette çok ciddi bir katkısı olduğunu belirtti. Gedik, “Ben her zaman söylüyorum, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bize çok ciddi bir katkısı oldu. Tabii ilk başta konuştuğum gibi burada 2-3 tane firma denetlendik. Bunların içerisinde şartlara en uygun, Çin Tarım Bakanlığı Gedik Piliç’i buldu. Biz de söylediğim gibi kasım ayının başından beri açıldık ve ihracatımıza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.