POLİTİKA - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:27

TBMM BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUN TEKLİFİ YASALAŞTI

A
A
A
TBMM BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUN TEKLİFİ YASALAŞTI

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi, kabul edilerek yasalaştı.
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Meclis Teşkilatını yeniden yapılandıran, çalışanlara yönelik yeni düzenlemeler getiren TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi, kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, ’’TBMM Genel Sekreterliği Teşkilatı’’nın adı ’’TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı’’ olarak değişti. TBMM Başkanı’na yardımcı olmak üzere 5 başkan başmüşaviri, 15 başkan müşaviri ile 15 müşavir atanabilecek. Başkan başmüşaviri, başkan müşaviri ve müşavir kadrolarına, her biri kadro unvanının toplam
sayısının yüzde 40’ı oranında, istisnai memuriyet hükümlerine göre açıktan veya naklen atama yapılabilecek. Başkanlık Divanı, siyasi parti gruplarının personel ihtiyacını tespit edecek. Divan, ayrıca dolu kadrolarda derece ve sınıf değişikliği ile boş kadrolarda, sınıf, unvan ve derece değişikliği ile sınıflar arası atama yapabilecek.
Genel sekreter ya da genel sekreter yardımcılığı için üniversitelerin 4 yıllık eğitim veren fakültelerinden veya YÖK tarafından kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olma ve en az 12 yıl kamu veya özel sektörde çalışma şartı aranacak. Memuriyette ilk defa idari teşkilat kadrolarında başlayacak olanlar, ÖSYM tarafından yapılan sınavda başarılı olanlar arasından sınavla seçilecek.
TBMM harcamalarının dış denetimi, her yıl Sayıştay tarafından görevlendirilen üç denetçiden oluşan bir komisyonca yalnızca hesaplar ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak yapılacak.
TBMM Genel Sekreterliği Kanunlar ve Kararlar, Bütçe ve Araştırma Merkezi Müdürlükleri ve Tutanak Müdürlüğünde müdürlük veya müdür yardımcılığı yapmış ya da yapmakta olanlar Yasama ve Denetimden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığına atanabilecek. TBMM Genel Sekreterliğinde uzman unvanlı kadrolarda bulunanlardan, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğünde görevli olanlar, yasama uzmanı kadrolarına atanabilecek.
15 Ocak 2012 tarihinden önce Meclis kadrosunda bulunun personel, Meclisin mali ve sosyal haklarına ilişkin eski hükümlerden yararlanmaya devam edecek.
İDARİ TEŞKİLATTA ÇALIŞTIRILACAK PERSONEL SINAVLA ALINACAK
İdari teşkilatta toplam kadro sayısının yüzde 20’sini geçmemek üzere, sözleşmeli ve geçici personel de sınavla alınmak koşuluyla çalıştırılabilecek. İdari teşkilat kadrolarında herhangi bir personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına atanmasına ihtiyaç duyulması ve Başkanlık Divanında bu konuda karar alınması halinde, atamaya ilişkin talep, TBMM Başkanlığı tarafından Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmek üzere Başkanlığa gönderilecek. Devlet Personel Başkanlığı, personelin atanacağı kurum ve kuruluş
ile kadro görevini tespit edecek. İdari teşkilat personeli, Başkanlık tarafından uluslararası kuruluşlarda görevlendirilebilecek.
DANIŞMANLARA İLİŞKİN DÜZENLEME
TBMM faaliyetleri ile ilgili Meclis Başkanı’na danışmanlık yapmak üzere, kadro şartı aranmaksızın ve diğer kurumların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlere bağlı olmaksızın, sözleşmeli olarak 5 TBMM Başkan danışmanı çalıştırılabilecek. Milletvekilleri için 1 danışman, 2. danışman ve ilave bir personel sözleşmeli olarak çalıştırılabilecek.
Her siyasi parti grubunda 10 grup danışmanı, 25 büro görevlisi, partilerin milletvekili sayısının yüzde 10’u oranında ek büro görevlisi; yasama faaliyetlerinde milletvekillerine yardımcı olmak üzere her milletvekili için bir danışman, bir danışman yardımcısı ve ek bir personel sözleşmeli olarak çalışabilecek. Danışmana 83500, ikinci danışmana 73000, diğer personele ise 63000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık sözleşme ücreti ödenecek.
Söz konusu sözleşmeli personel ile ilgili düzenleme, 15 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girecek. Sınavlarda yasama uzman yardımcılığı için 35, stenograflık için ise 30 yaşını geçmeme şartı aranacak. TBMM Genel Sekreteri de diplomatik pasaport alabilecek.
MECLİS BAŞTABİPLİĞİ, SAĞLIK BAKANLIĞI’NA DEVREDİLECEK
Meclis Baştabipliği, Sağlık Bakanlığı’na devredilecek. Sağlık hizmetleri, TBMM Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında yapılacak protokol çerçevesinde, bakanlığa bağlı eğitim ve araştırma hastanelerince ve bu hastanelerin TBMM yerleşkesi içinde kuracakları yataklı veya yataksız sağlık birimlerince verilecek. Özel sağlık kurumlarında da sağlık hizmeti alınabilecek.
MECLİSİ, POLİS KORUYACAK
TBMM’nin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri, TBMM Başkanlığı eliyle düzenlenecek. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet, İçişleri Bakanlığı tarafından TBMM Başkanlığı’na tahsis edilecek. Böylece, Meclisin güvenliği yalnızca polis tarafından sağlanacak. Meclisteki Tabur Komutanlığının görev süresi sona erecek. Kanun yürürlüğe girdikten sonra Mecliste görevlendirilecek polis memurları, Meclisin mali haklarından yararlanamayacak.
ERKEN EMEKLİ OLMAK İSTEYENLERE YÜZDE 30 İLE 50 ARASINDA FAZLA İKRAMİYE
Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı, Daire Başkanı, 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkan Yardımcısı, Müdür, Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü, İdari Şube Müdürü, Saray Müdürü ve Müdür Yardımcısı, Grup Başkanı, İşletme, Fabrika ve Personel müdürlükleri unvanlı kadrolarda bulunanların görevleri sona erecek. Aynı unvanlı bu kişiler, TBMM Başkanlığınca ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilebilecek. rat kadrolarında herhangi bir personel
TBMM Genel Sekreterlik kadrolarında görev yapanlardan, emekli aylığı bağlanmaya hak kazanan ve bu tarihten itibaren 4 ay içinde emeklilik başvurusunda bulunanlara emekli ikramiyesi; yasanın yayımı tarihi itibariyle yaş haddinden emekliliğine en fazla 3 yıl kalanlara yüzde 30, 3 yıldan çok 6 yıldan az kalanlara yüzde 40, 6 yıldan fazla kalanlara yüzde 50 oranında fazla ödenecek. Bu şekilde emekli olanlardan boşalan toplam kadro sayısının yüzde 40’ı, hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilecek.
Genel Sekreterlikte geçici personel olarak görev yapan ve kanun yürürlüğe girdikten sonra emekli aylığı bağlanmasına hak kazananlara iş sonu tazminatları ise emekli aylığı bağlanmasına hak kazanılan tarihi aşan süresi 10 yıl ve üstü olanlara yüzde 30, 5 ile 10 yıl arasında olanlara yüzde 40, 5 yıldan az olanlara yüzde 50 oranında fazla ödenecek.
İDARİ TEŞKİLATTA 4-C STATÜSÜNDE ÇALIŞANLARA ÖNCELİK
İdari teşkilata personel alımında 4-C statüsünde çalışanlara öncelik verilecek. Alınacak toplam personelin yüzde 20’si, 4-C’li çalışanlardan olacak. 4-C’li personelin atanmasında, kurum içindeki sınavlarda başarılı olma şartı aranacak. İdari teşkilatta norm kadro ilke ve standartları uygulanacak. Meclisteki personel sayısı norm kadro sayısına düşünceye kadar personel alınmayacak. Personelde aranacak nitelikler, norm kadro ilke ve standartları dikkate alınarak Başkanlık Divanınca belirlenecek.
TBMM Başkanvekili Meral Akşener, gece saatlerinde teklifin yasalaşmasının ardından birleşimi saat 14.00’de toplanmak üzere kapattı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Milli Eğitim Bakanı Tekin’den CHP’ye: "Biz sizin yıllardır kağıt üzerinde dolaştırdığınız modeli kayıt dışılıktan çıkartıp hukuki bir zemine oturttuk" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CHP’nin mesleki eğitimle ilgili eleştirilerine ilişkin, "Biz sizin yıllardır kağıt üzerinde dolaştırdığınız modeli kayıt dışılıktan çıkartıp hukuki bir zemine oturttuk. Denetimi güçlendirdik, çocuğun emeğini devletin güvencesi altına aldık. Siz geçmişinizle yüzleşmek yerine slogan üretmeyi tercih ediyorsunuz. Biz bu ülkenin alın teriyle büyüyen üretimini mesleki eğitimle buluşturmanın derdindeyiz" dedi. TBMM Genel Kurulunda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor. Genel Kuruldaki bütçe görüşmelerinde konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye’nin ikinci yüzyılının kendilerinin temel motivasyonunu oluşturduğunu söyleyerek, "Cumhuriyetimizin ikinci asrında bireyden topluma, bilimden teknolojiye, diplomasiden ekonomiye, spordan kültüre dek bütün alanlarda iyi, güzel ve doğru olanı şekillendirdiği bir ideal olarak Türkiye Yüzyılı’nın maarif çağı olarak şekilleneceğine yönelik inancımız tamdır. Bakanlık olarak tüm politikalarımızı bu güçlü inanç ekserinde şekillendiriyor. Attığımız, atacağımız her somut adımı bu sorumlulukla ve Türkiye Yüzyılı idealine uygun düşecek şekilde tanzim etmeye çaba sahip ediyoruz" ifadelerini kullandı. Tekin, şöyle konuştu: "Başörtüsü yasağının kaldırılması, katsayı adaletsizliğinin giderilmesi, müfredatın daha kapsayıcı hale getirilmesi, farklı inanç ve kültürel kimliklere saygılı bir eğitim ikliminin tesis edilmesi, her biri toplumun geniş kesimlerinin on yıllar boyunca taşıdığı adalet ve eşitlik talebine verilen somut cevaplardır. Biz AK Parti iktidarları olarak eğitim hakkını ideolojik kabul ve tasniflerin değil, Anayasa’nın ve temel insan hakları ilkelerinin kapsamı içerisinde görüyor ve o şekilde değerlendiriyoruz. Hangi kimlikten, hangi bölgeden, hangi aileden gelirse gelsin, okulun kapısından içeri giren her çocuğun kendisini yekdiğeriyle eşit görmesini ve devletin de herkese eşit mesafede durduğunu hissedebilmesini istiyoruz. Öğretmenlerimiz başta olmak üzere eğitim alanındaki tüm diğer aktör ve paydaşlar için de aynı hissiyatı taşıyoruz. Ve bu hissiyatımızın bir gereği olarak eğitimi her türlü ideolojik prangadan kurtarmaya, toplumsal barışın, farklılıklarla bir arada yaşamanın ve insan haklarına dayalı demokratik bir toplum düzeninin temeli olarak yapılandırmaya devam edeceğiz. Müsaadenizle tam bu noktada bir hakikati kayda geçirmeyi hem bir devlet görevi hem de bir vefa borcu olarak görüyorum. Militarizmin sivil siyaset üzerindeki egomanyasını tasfiye eden, eğitimde demokratikleşmeyi sağlayan, milletimizin değer dünyasını kamusal alanda teminat altına alan, adalet ve eşitlik taleplerini siyaset alanında karşılıksız bırakmayan mücadele çizgimiz Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve vizyonu altında şekillenmiştir ve şekillenmeye devam edecektir." Bakan Tekin, mesleki eğitimin Türkiye’nin hem iktisadi hem ahlaki omurgalarından biri olduğunu söyleyerek, "Hepimizin bildiği gibi bu alandaki pek çok tartışmanın arka planında 28 Şubat’la birlikte zihinlere yerleştirilen kırılmalar mevcut. Bir dönem katsayı uygulamalarıyla meslek, imam hatiplerin kapısını kapatan anlayış, bugün başka kavramlar üzerinden aynı kurumsal yapıları yıpratmaya çalışıyor. O dönem gençlerimizi yüksek öğretimden dışlayan bu zihniyet, şimdi mesleki eğitimi bir sorun ağırlığı gibi göstererek Türkiye’nin üretim damarını kesmeye çalışıyor. Bizim son 20 yılda yaptığımız iş, bu tarihi kırılmayı onarmak, meslek eğitimini yeniden itibar ve güven eksenine taşımaktır. Mesela kökleri 1977’ye uzanan çıraklık eğitimini örgün eğitimin bir parçası haline getiren bir program türüdür. Ortaokul mezunu ve 14 yaşını doldurmuş gençlerimiz, bir yandan zorunlu orta öğretim sürecine devam ederken, diğer yandan sigortalı, sözleşmeli bir biçimde usta öğretici ve öğretmen gözetiminde hem okulda hem işletmede beceri kazanmakta, devletin doğrudan zorunlu altında eğitim görmektedir. Bu uygulamayı yaparken anayasamız, ulusal mevzuatımız, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler, ahlaki ilkelerimiz ve kültürümüz rehberimiz olmuştur. Bu metinlerde mesleki eğitimle çocuk işçiliği arasında kesin çizgilerle ayrıştırma yapan bir düzenleme mevcuttur" şeklinde konuştu. Bakan Tekin, iş sağlığı ve iş güvenliğinin Anayasa’dan başlayarak 6331 sayılı Kanun ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’yla güvence altında olduğunu hatırlatarak, "Bizler de her çocuğumuzun emanet olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Bunu ucuz iş gücü olarak gören her türlü yaklaşım bizim için hem hukuken hem de vicdanen kabul edilemezdir. Bugün karşımızda mesleki eğitimde yürütülen her çabayı görmezden gelip okulla, atölyeyle, sigortayla, sözleşmeyle yürütülen bir süreci tek kelimelik etiketlere indirgeyen bir tip kullanıyorsunuz. Eğitimle emek arasındaki köprüyü güçlendirmeye çalıştığımız her adımı, sanki gençlerimizi ucuz iş gücü haline getiren bir düzen kuruyormuşuz gibi sunan bu yaklaşım, hakikati de, istatistiği de, pedagojiyi de göz ardı ediyor. Oysa bizim için asıl mesele bir meslek öğretmenin ötesinde gencin hayat yolculuğunu güvenli, saygın ve denetimli bir zeminde kurabilmektir. Bakınız bir öğrencinin bir işletmeye yerleştirilmesi Milli Eğitim Bakanlığı’nın tek başına verdiği bir karar değildir" dedi. AK Parti hükümetleri döneminde çok fazla Milli Eğitim Bakanı değiştirildiği şeklindeki eleştiriye ilişkin de Tekin, "23 yıllık süreç içerisinde ben 9. bakanım. Şu soruyu soruyorum Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlara. 23 Nisan 1920’den 14 Mayıs 1950’ye kadar kaç tane Milli Eğitim Bakanı çalıştı biliyor musunuz? Ortalama çalışma süresi, Hasan Ali Yücel’i dışarıda tutarsak 13.5 ay. Cumhuriyet Halk Partisi tek parti döneminden bugüne uzanan süreçte kendi muhasebelerini yapmadan, yıllarca adaletsiz zihniyetinizle yüzleşmeden bugün burada bahsedemezsiniz" diye konuştu. Bakan Tekin, eğitimde sürekli değişikler yapıldığı eleştirileri hakkında da şunları söyledi: "2002 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçim bildirgesi; zorunlu eğitimi 5 artı 3 artı 4 olmak üzere 12’ye çıkaracağız demişsiniz. ’Tüm ortaöğretim kurumlarını 4 yıllık çok amaçlı, çok programlı lise olarak örgütleyeceğiz. Öğrenciler ilk 2 yılda genel kültür derslerini aldıktan sonra genel veya meslek eğitim programlarına yönlendirilecek bir düzen kuracağız.’ Kim diyor bunu? Kim demiş; Cumhuriyet Halk Partisi. 2007 seçim bildirgesi. Diyorsunuz ki ’Zorunlu kesintisiz eğitimi 10 yıla çıkaracağız. 8 artı 2 artı 2 yapacağız. 10 yılı tamamlayanlar eğitim temel eğitim diploması alacak. Bu eğitimin son 2 yılında bütün öğrencilerin üçte ikisi temel eğitim sonrası takip edecekleri eğitim konusunda meslek eğitimine, üçte biri genel eğitime yönlendirilecek.’ 2023 seçim beyannamesi. Sakin olun, sakin. 2023 diyorsunuz ki; ’Zorunlu eğitimi bir yıl okul öncesi, 5 yıl ilkokul, 4 yıl ortaokul, 3 yıl lise olmak üzere 1 artı 5 artı 4 artı 3 yapacağız’ diyorsunuz. Şimdi arkadaşlar biz iktidardayken yaptığımız her şeyin arkasındayız. Siz daha iktidara gelmeden ne söylediğinizin bilincinde, farkında bile değilsiniz arkadaşlar. Peki sadece bu mu? Başka bir şey daha söyleyeyim. Mesela sınavlarla ilgili. SBS, TEOG ya da benzeri sınavlarla ilgili demişsiniz ki bakın 2007’de ’Liseyi bitiren öğrencilerin üniversite kapılarında çektikleri çileye son vereceğiz. ÖSS’yi kaldıracağız’ demişsiniz. Sonra 2015 ’Akademik liselerde merkezi lise bitirme sınavını uygulamaya koyacağız.’ Bakın sınavı kaldırmak bir tarafa, başka bir şey diyorsunuz. Bitirme sınavı getiriyorsunuz. ’Ortaöğretim başarı puanını akademik ortalama ve merkezi sistem sınav sonucuna göre tekrar belirleyeceğiz. Üniversiteye yerleştirmede etkisini artıracağız.’ Yani merkezi sınavı kaldırmak bir yana lise bitirme sınavı, akademik ortalama yerleştirme etkisi gibidir. Çok daha karmaşık bir sistem öneriyorsunuz. 2023’te ne yapmışsınız? ’Üniversiteye girişte yılda bir defa yapılan sınavların yerine çok sayıda sınav yapacağız.’ Şimdi soruyorum arkadaşlar. Gerçek düşünceniz ne? Art arda üç seçimde birbirine tamamen zıt öneriler. Bu nasıl bir tutarlılık anlayışıdır? Bu nasıl bir siyaset anlayışıdır" ifadelerini kullandı. MESEM ile ilgili eleştirilere ise Tekin şöyle cevap verdi: "MESEM’le ilgili de şimdi bakın mesleki eğitimde çocukları işverenin insafına bıraktığımızı, çocuk işçiliğini özendirdiğimizi, mesleki eğitimi sermayeyle birlikte planladığımızı iddia ediyorsunuz. Mesleki teknik eğitimi ve erken yaşta baştan staj uygulamalarını eleştiriyorsunuz. İddialarınızın asılsızlığını bir kenara bırakarak size bu konuda ne yaptığınızın, neye itaat ettiğinizin altını çizmek istiyorum. Bakın 2002, 2007, 2011, 2015, 2018, 2023’te neler söylüyorsunuz ben size söyleyeyim. 2002’de diyorsunuz ki; ’Öğrencilerin üçte ikisini meslek eğitime yönlendireceğiz. İlk iki yıl genel kültür eğitimi aldıktan sonra çocuklar meslek eğitimi ve genel liseye olmak üzere ayıracağız’ demişsiniz. 2007’de demişsiniz ki; ’Piyasanın talebine göre eğitim vereceğiz.’ Bunu kim demiş arkadaşlar? Devam ediyorum. 2007’de yine diyorsunuz ki; ’İş piyasasının talepleri doğrultusunda esnek bir yapı oluşturacağız’ demişsiniz. O seferlerde ’Çıraklık eğitim merkezleri kuracağız’ demişsiniz. ’Meslek liselerini tam zamanlı sigortalı yapacağız’ demişsiniz. ’İş dünyası okul yönetiminde yer alacak’ demişsiniz. Siz demişsiniz. Şimdi OSB’lerde yatılı meslek lisesi dediniz. ’Meslek liselerini tam zamanlı sigortalı yapacağız’ dediniz. ’Çıraklık ve kazançlı iş birleştirme modelleri kuracağız’ dediniz. Şimdi çıkıp bize parmak sallarken aynı zamanda kendi metinlerinize de parmak sallamış oluyorsunuz. Bunu yapabilmeniz için önce şu kürsüde millete dönüp ’Biz yıllarca bunları savunduk ama özür dileriz yanlış şeyleri savunduk’ diye vazgeçmeniz gerekir. Bunu yapmadan önce organize sanayi bölgesinde meslek öğrenen gencin emeğini çocuk işçiliği diye kriminalize edemezsiniz. Biz sizin yıllardır kağıt üzerinde dolaştırdığınız modeli kayıt dışılıktan çıkartıp hukuki bir zemine oturttuk. Denetimi güçlendirdik, çocuğun emeğini devletin güvencesi altına aldık. Siz geçmişinizle yüzleşmek yerine slogan üretmeyi tercih ediyorsunuz. Biz bu ülkenin alın teriyle büyüyen üretimini mesleki eğitimle buluşturmanın derdindeyiz." Bakan Tekin’in konuşmasından sonra TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Duybay’ın hayatını kaybettiğini söyledi. Siyasi parti grupları da başsağlığı dilediler.
Samsun Trendyol Süper Lig: Samsunspor: 0 - RAMS Başakşehir: 2 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Samsunspor, sahasında RAMS Başakşehir’e 2-0 yenildi. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 66. dakikada Eyüp’ün hatalı pasında ceza sahası dışında topla buluşan Shomurodov’un şutunda top filelerle buluştu. 0-1 74. dakikada Holse’nin pasında altıpas üzerinde kaleci Muhammed ile karşı karşıya kalan Polat’ın şutunda Muhammed topu kornere çeldi. 83. dakikada Shomurodov’un ara pasında topla buluşan Bertuğ’un şutunda top kaleci Okan’ın bacaklarının arasından ağlara gitti. 0-2 Stat: 19 Mayıs Hakemler: Oğuzhan Aksu, Bahtiyar Birinci, Murat Altan Samsunspor: Okan Kocuk, Zeki Yavru, Lubo Satka, Rick van Drongelen, Soner Gönül (Soner Aydoğdu dk. 75), Antoine Makoumbou, Carlo Holse (Marius Mouandilmadji dk. 75), Olivier Ntcham (Eyüp Aydın dk. 57), Emre Kılınç (Logi Tomasson dk. 67), Anthony Musaba (Polat Yaldır dk. 57), Cherif Ndiaye Yedekler: Albert Posiadala, Efe Üstün, Toni Borevkovic, Yunus Emre Çift, Tahsin Bülbül Teknik Direktör: Thomas Reis Başakşehir: Muhammed Şengezer, Onur Bulut, Leo Duarte, Jerome Opoku, Christopher Operi, Umut Güneş (Onur Ergün dk. 87), Olivier Kemen, Abbosbek Fayzullayev (Nuno Da Costa dk. 67), Amine Harit (Ivan Brnic dk. 77), Eldor Shomurodov (Ousseynou Ba dk. 87), Davie Selke (Bertuğ Yıldırım dk. 67) Yedekler: Doğan Alemdar, Festy Ebosele, Ömer Ali Şahiner, Berat Özdemir, Jakub Kaluzinski Teknik Direktör: Nuri Şahin Gol: Shomurodov (dk. 66), Bertuğ (dk. 83) (Başakşehir) Sarı kart: Reis (Teknik Direktör) (Samsunspor)
İstanbul İbrahim Üzülmez: "4 maçta 10 puanlık periyot yakaladık" Iğdır FK Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, Pendikspor deplasmanının zor olduğuna dikkat çekerek, "İyi hazırlandık, iyi analiz ettik, iyi mücadele ettik. Belki kazanabilirdik ama kazanamadık, kaybetmedik. 4 maçta 10 puanlık bir periyot yakaladık" dedi. Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında Iğdır Futbol Kulübü, deplasmanda karşılaştığı Pendikspor ile 1-1 berabere kaldı. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Iğdır FK Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez, "Zor bir deplasman. Zor bir maç olacağını biliyorduk. Sezon başından itibaren iç saha maçlarında bir sistem içerisinde oynamaya çalışan bir rakibimize karşı hafta içinde iyi hazırlandığımızı düşünüyorum. İki gol yemiş, hiç mağlup olmamış, özellikle öndeki oyuncularla beraber skor üreten oyunculara sahip bir takım. Bugün oyuncularımla gurur duydum. 3 galibiyetten sonra bugün kaybetmemiz gerekiyordu. Aslında maçı kazanacak pozisyonlarımız da vardı. İkinci yarı Fofana, Mendes, Bruno hatta sonradan Koita’nın girmesiyle beraber olgunlaştırdığımız ama olgunlaştıramadığımız pozisyonlar da oldu. Daha sonra ikinci yarı rakibimizin baskısını da hissettik ama çok kolay değil. Bu lig mücadele edilen bir lig. Gayret göstermemiz gerekiyor. Çok yol aldık. Oyuncularım saha içerisinde zaman zaman acı da çekiyor. Zaman zaman hareketli oynayarak, bir sistem içerisinde rakipleri şaşırtan da bir rakibimiz; Pendik. İyi hazırlandık, iyi analiz ettik, iyi mücadele ettik. Belki kazanabilirdik ama kazanamadık, kaybetmedik. 4 maçta 10 puanlık bir periyot yakaladık. Bundan dolayı da mutluyuz. Önümüzdeki hafta oynayacağımız Sivasspor maçı ve Amed deplasmanı da çok önemli. Rakibimizi tebrik ediyorum. Oyuncularımla gurur duyuyorum, gösterdikleri mücadeleden ötürü teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra da Iğdır camiası adına daha mücadeleci bir takım görüntüsü içerisinde olmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.