GENEL - 06 Ekim 2018 Cumartesi 12:42

Dolandırıcılar, milli sporcunun Porsche’sini satışa sundu

A
A
A
Dolandırıcılar, milli sporcunun Porsche’sini satışa sundu

Yalovalı milli bisikletçinin lüks arabasının fotoğrafını çeken dolandırıcı aracı bir internet sitesinde satışa sundu.

Yalovalı milli bisikletçinin lüks arabasının fotoğrafını çeken dolandırıcı aracı bir internet sitesinde satışa sundu.


Bu yetmiyormuş gibi olayı fark ederek kendisini müşteri gibi arayan milli sporcudan bir de kaparo istedi. Yalovalı milli bisikletçi Bahadır Düner’in lüks arabasının fotosunu çeken sahtekarlar bir internet satış sitesi üzerinden pazarlayarak vatandaşı dolandırmaya başladı. 2012 model piyasa değeri 500 bin lira civarında olan spor Porsche Panemera marka 77 BD 111 plakalı aracın fotoğrafını Yalova’da çeken Sinan Gürbüz adını kullanan kişi site üzerinden arayanlardan kapora isteyerek aracı satmaya çalıştı. Olayı milli sporcunun oğlu fark etti. Aracının satışa çıktığını duyduğunda kulaklarına inanamadığını vurgulayan Düner, “Oğlum bana, ‘baba arabanı mı satıyorsun’ deyince şok oldum. Müşteri gibi arayınca, görmek istediğimi söyledim. Arabamın çeşitli yönden fotoğrafını çekip satış sitesine koymuş. Kendi arabası olarak göstermiş. Ben de arayınca, almak istiyorsan vereceğim hesaba kapora yatır dedi. Arabamın piyasa değeri 500 bin lira. O ilanına 290 bin lira fiyat koymuş. Neden normal fiyatın altında satıyorsunuz diye sorunca da hafif kazalı dedi. Arabayı görmek isteyince, ‘çok isteyen var’ dedi. Ciddi alıcı olduğumu göstermem için hesabına para yatırmamı istedi. Hatta bedelinde indirim de yapabileceğini söyledi. Uyanmaması için kendisini tekrar arayacağımı söyledim ve telefonu kapattım” dedi.


Polisten de kapora istedi


Telefon görüşmesi sonrasında durumu polise bildiren Yalovalı milli bisikletçi Bahadır Düner, “Durumu karakola ve savcılığa gidip bildirdim. Hatta polis bile müşteri gibi aradı onlardan da kapora istemiş. Belli ki kaporta isteyerek insanları dolandırıyor. İyi bir arabayı ve sahte ruhsatı satış listesinde görenler dolandırılacağını düşünmüyor. Sahte araç ruhsatı, Tekirdağ Şarköy noterliğinden çıkartılmış gibi düzenlenmiş. Tabii ki Photoshop da düzenlenmiş. Polis dolandırıcının peşinde" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.