GENEL - 06 Ocak 2019 Pazar 10:25

(Özel) Manda boynuzundan takı yapıyor

A
A
A
(Özel) Manda boynuzundan takı yapıyor

Devlet sanatçısı Mehmet Atışan’ın manda boynuzundan yaptığı takılar göz kamaştırıyor.

Devlet sanatçısı Mehmet Atışan’ın manda boynuzundan yaptığı takılar göz kamaştırıyor.


Mesleğe 16 yaşındayken Güneyköy’de düşük ayarlı altın üzerine çalışmalar yaparak başladığını söyleyen Devlet sanatçısı Mehmet Atışan, "Boynuz tarihin her döneminde kullanılmış. Gerek kama, gerek bıçak sapları, barutluk, tarak ve zihgir olarak kullanılıyordu. Hatta oka yön vermek için şehadet parmağına takılan yüzük yapılırdı. Bu yüzük Osmanlı zamanında kullanılıp atılan hiçbir okun boşa gitmemesini sağlıyordu. Tarihin her döneminde kullanılan boynuz, bilhassa Kuzey Kafkasya kültüründe vardır’’ dedi.


Atışan, pırlanta işçiliğini de boynuza uyguladığını, ortaya çıkan eserlerin gayet güzel ve enfes ürünler olduğunu belirterek, ’’Benim kullandığım sığır boynuzu. Çok nadir manda boynuzu kullanıyorum. Kullanılan bir sığır boynuzunun bir dokusu ve rengi farklı. Cenab-ı Allah insanları nasıl tek yaratmışsa, parmak izleri farklıysa, hayvanın kafasının üstündeki boynuzun dokuları da değişik ve birbirine benzemiyor. Her yapılan bir ürün dünya üzerinde tektir’’ diye konuştu.


Mezbahadan temin ettiği boynuzları önce et, deri ve kokudan arındırdığını anlatan Atışan, şunları kaydetti:


"Boynuzların soğan çuvalları içerisinde, çatı arasında 8 ay kuruması gerekiyor. Yoksa doku hareketli, tahtayla boynuz aynıdır. Boynuzu hemen işlerseniz kısa süre sonra eski formunu alıyor. Eski bombeli şeklini alıyor ve takı bozuluyor. Boynuzun 8 ay hava alan bir yerde gölgede kuruması gerekiyor. Boynuz ısı ve kaynatılan suyla düzeltildiğinde, kalsiyum olduğu için yağ oranı yüksektir, ezilme ve yayılma yapıyor. Bunun eski halini alması da bir ayı alıyor. Anında gümüş aksamla işlediğinizde boynuz çeker. Gümüşler kenarından sırıtma dediğimiz tabirle birer milimetre gözükme yapar. Bu da ikinci işlemi ister. İkinci işlemi yapmamak için boynuzu dinlendirmeye alıyoruz."


Atışan, boynuzun kokudan arındırılmasının çok önemli olduğunu dile getirerek, “İnsanlara mantar geçebilir diye dezenfekte işlemini yapıyoruz. Son işlem kristal soda. Eskiden annelerimizin çamaşır yıkarken kullandıkları kristal soda ile kaynayan suyun içerisine boynuzu koyup son işlemini yaparız’’ dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Ersoy: “Son 22 yılda 5 bin 450 eseri restore ettik” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Restorasyon ve ihya projelerimiz de tüm hızıyla devam etmektedir. Son 22 yılda yaklaşık 8 milyar liralık bir harcamayla 5 bin 450 eseri restore ettik” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Vakıf Haftası 100. Yıla Özel 201 Eser Toplu Açılış Töreni”nde konuştu. “Milletimiz, devletimiz; asırlardır vakıf sahibi atalarına vefa göstermiştir” Vakıf müessesi Türk toplumunda inanç, düşünce ve kültür evreni için önemini belirten Bakan Ersoy, “Temelinde iyilik, şefkat ve yardımlaşma vardır. Bizim medeniyetimiz, bir yanıyla da vakıf medeniyetidir. Vakıf kültürümüz; insana dair bütün iyi hasletlerden beslenip, eserlerde somutlaşmıştır. Aziz milletimizin asırlardır sahip olduğu bu yüce değerler, bugün de dün olduğu kadar güçlüdür. Bu topraklar, vatanımız, ne mutlu ki bir merhamet toprağıdır. Vakıf müessesesi, diğer yanıyla da çok ciddi bir hukuk manzumesine dayanmaktadır. Her vakıf, vakıf senedi, bağlayıcılığı çok güçlü hükümlerle gelecek nesillere verilmiş bir sözdür. Bir vakfı yaşatmak, onu gelecek nesillere, başlangıçta verilen söze bağlı kalarak ulaştırmak çok önemlidir. Milletimiz, devletimiz; asırlardır vakıf sahibi atalarına vefa göstermiştir. Ülkemizin pek çok yerinde yapılmış, varlığını sürdürüp hâlâ da hizmet veren hastaneler, çeşmeler, hamamlar, kütüphaneler ve daha nice eser, bu sadakatin bir göstergesidir. İşte, böylesi değerli bir mirasın bugünkü varisleri olarak bizler, vakıf müessesinin sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi için canla başla çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Zat-ı Devletlerinizin öncülüğünde, vakıfların kuruluş amacına en uygun ve verimli şekilde hayatiyetini sürdürmesi noktasında birçok iyileştirme gerçekleştirildi. İlgili mevzuatta devrim niteliğinde düzenlemeler yapıldı” ifadelerini kullandı. “Son 22 yılda 5 bin 450 eseri restore ettik” Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün hem yurt içinde hem de yurt dışındaki vakıf eserlerine sahip çıktığını ve koruduğunu aktaran Bakan Ersoy, “İhtiyaç sahibi her kademeden öğrencilere burs, öksüz, yetim çocuklar ve en az yüzde 40 engeli bulunanlara muhtaç aylığı, ailelere kuru gıda yardımı, imarethanelerde sıcak yemek hizmeti, bağışlanan adak ve kurban etleriyle yemek ve kavurma dağıtımı bu destek kalemlerimizden bazılarıdır. Afetlerde de Vakıflar Genel Müdürlüğü yaraları sarabilmek için ilk andan itibaren daima sahada olmaktadır. Restorasyon ve ihya projelerimiz de tüm hızıyla devam etmektedir. Son 22 yılda yaklaşık 8 milyar liralık bir harcamayla 5 bin 450 eseri restore ettik. Sadece son iki yılda; Unesco Dünya Miras Listesinde yer alan eserlerden İstanbul Kariye Camii, Hz. Cabir Camii, Beyazıt Medresesi, Beyazıt Hünkâr Kasrı, Kasımpaşa Mevlevîhanesi, Sivas Divriği Ulu Camii, İstanbul Terra Santa Kilisesi gibi 119 vakıf kültür varlığının onarımları tamamlandı. Yine, 6 Şubat depreminde hasar gören çok sayıda ibadethane de onarıldı” diye konuştu. “Yurtdışına ilgimiz sadece tarihî eserlerle de sınırlı değil” Bakan Ersoy, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ibadethanelerin hasar alması durumunda yeniden inşası için projeler geliştirdiğini dile getirerek, şu ifadelere yer verdi: “Kamuoyunda belki fazla bilinmeyen bazı çalışmalarını da hatırlatmak isterim. Mesela, Ayasofya Cami’nin ‘Bütüncül Proje’sini hazırladık. Muhtemel bir afette Ayasofya’ya bir şey olsa, onu eski haliyle yeniden inşa edecek bir proje yoktu. Umarım kullanmamız hiçbir zaman gerekmez ama bu proje artık var. Sivas Divriği Ulu Camii’nde, yapının statik olarak dengede olduğunu gösteren, çok özgün bir sistem unsuru olan ‘Denge Sütunu’nu da tekrar işlevsel hale getirdik. Aynı camide havuz zarar görmüştü, o da eski haline kavuşturuldu. Gönül Coğrafyamızla ilgili çalışmalarımız çerçevesinde de Bosna-Hersek, Kosova, Makendonya, ve KKTC’de Osmanlı döneminden kalma 28 eserin restorasyonunu tamamladık, 13’ünün çalışması ise sürüyor. Yurtdışına ilgimiz sadece tarihî eserlerle de sınırlı değil. Hudutlarımız dışındaki vakfiyelerde yer alan hayır şartlarını yerine getirme amacıyla gıda dağıtımı da yapmaktayız. 2013-2024 yılları arasında Bosna Hersek, Bulgaristan, Filistin, Karadağ, KKTC, Kosova, Kuzey Makedonya, Ukrayna ve Yemen’e kuru gıda yardımı gerçekleştirdik. İşte, bütün bu çalışmalarla vakıf gibi kadim, tarihsel bir müesseseyi güncelle buluşturuyoruz. Vakıf kültürünü, yardımlaşmanın, dayanışmanın güzelliğini hayatın içinde diri tutuyor, yeni nesillere aktarıyoruz.”
Kocaeli Sokak köpekleri yavru köpeği ve kediyi parçaladı: O anlar kamerada Kocaeli’nin İzmit ilçesinde sürü halindeki başıboş sokak köpekleri yavru köpeği parçaladı. Aynı bölgede yaşanan diğer olayda ise motosikletin brandasına saklanan kedi, iki sokak köpeği tarafından parçalandı. Mahalleli sokağa çıkmaya korkarken, dehşet anları ise cep telefonu ve güvenlik kamerasınca kaydedildi. Geçtiğimiz günlerde Alikahya Fatih Mahallesi Hekimoğlu Sokak’ta meydana gelen olayda, 7 başıboş sokak köpeği bir yavru köpeğe saldırdı. Saldırı sırasında kaçmaya çalışan fakat etrafı sokak köpeklerince çevrilen yavru köpek feci şekilde parçalanarak telef oldu. Olayın ardından sokak boyunca dolaşan ve havlayan köpekler ise etrafta panik oluşturdu. Aynı bölgede yer alan Yuvam Akarca sitelerinde yaşanan bir diğer olayda ise iki köpeğin kovaladığı bir kedi üzeri branda ile örtülen motosiklete saklandı. Kaçmaya çalışan kedi, köpekler tarafından parçalandı. "Küçük çocuklar tek başına dışarıya çıkamayacak hale geldi" Alikahya Fatih Mahallesi’nde başıboş köpekler sebebiyle dışarda dolaşmakta zorlandıklarını söyleyen vatandaş, "Burada birçok köpek birbirine saldırıyor. Her gece insanları uyutmadan sabahtan akşama kadar kavga ediyorlar. İnsanlar bu durumdan mağdur, okula giderken köpekler bize dik dik bakıyor, saldırmaya çalışıyorlar. Yaşı küçük çocuklar tek başına dışarıya çıkamayacak hale geldi" dedi. "Yavru köpeği ve iki yavru kediyi parçaladılar" Köpeklerin bölgeyi sahiplendiklerini söyleyen vatandaş, "Eskiden daha azdı şimdi köpek sayısı yaklaşık 40 oldu. İnsanlar da evlerinden çıkamıyorlar. Sürü halinde geziyorlar, arada kavga ediyorlar, arada bir ortak oluyorlar. Yavru köpeği ve iki yavru kediyi parçaladılar. Dışarıya çıktığımız zaman ’Acaba buradan geçebilecek miyiz?’ diye düşünüyoruz. Stres oluyorum. Mahalledeki insanlar da şikayetçi. Kaç kez dilekçe verildi, şikayetçi olduk. Toplamaya geldiklerinde köpekler kaçıyor" ifadelerini kullandı.
Samsun Öğretmen eşini öldüren koca adliyeye sevk edildi Samsun’da boşanma aşamasındaki İngilizce öğretmeni eşini tabancayla öldüren büfeci koca, polisteki sorgulanmalarının ardından adliyeye sevk edildi. Olay, Samsun’un İlkadım ilçesi 19 Mayıs Mahallesi’nde gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İlkadım ilçesinde bulunan Belediye Ortaokulu’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Saadet Çay (43) ile büfeci eşi Adem Çay (48) boşanma aşamasında oldukları için ayrı yaşamaya başladılar. Adem Çay, 2 çocuk annesi eşi Saadet Çay’ı kendi kafasına silah dayamış halde görüntülü arayarak ‘intihar edip kendini öldüreceğini’ şeklinde mesaj attı ve söyleyip son kez görmek istediğini söyledi. Saadet Çay da kendisini öldürmesin diye yardım etmek için yanına erkek arkadaşı ve 2 çocuğunu da alarak konuşmak için Adem Çay’ın depo olarak kullandığı eve gitti. Saadet Çay ile Adem Çay arasında Atakum ilçesinde bulunan yazlık evin kime kalacağı konusunda tartışma çıktı. Yan odada bulunan Saadet Çay’ın erkek arkadaşı silahın doldur boşalt sesini duyunca kendini evden dışarı atıp bekçilerden yardım istedi. Polis ve bekçiler evin kapısını kırıp içeri girdiklerinde İngilizce Öğretmeni Saadet Çay’ı silahla öldürülmüş olarak buldular. Evde bulunan Adem Çay, Samsun Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kasten yaralama, tehdit, yağma, görevli memura mukavemet gibi suçlardan 19 suç kaydı bulunan Adem Çay, polisteki sorgulanmalarının tamamlanmasının ardından geniş güvenlik önlemi altında bugün Samsun Adliyesine sevk edildi.
Muş Emanet kitapla öğretmen olan Tümay, Malazgirt’te çocukları sevindirdi MUŞ (İHA) – Tümay Tüm Çocukların Derneği Başkanı Yusuf Tümay, köy ziyaretleri kapsamında Muş’un Malazgirt ilçesindeki çocuklara okul ve giyim malzemesi hediye etti. Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde öğretmenlik yapan Yusuf Tümay (47), 23 yıl önce komşusunun verdiği kitap ile gittiği dershaneden sonra üniversiteyi kazanarak öğretmen olduktan sonra yaşadığı zorlukları unutmayarak öğrencilere el uzatmaya devam ediyor. Okuldan arta kalan zamanlarında köy köy gezerek maddi durumu iyi olmayan öğrencilere sosyal medyadan topladığı kitap, kırtasiye malzemesi, oyuncak, şeker, ayakkabı ve giyim malzemesi dağıtan Tümay, bu sefer ise Malazgirtli çocukların yüzünü güldürdü. Çocukları çok sevdiği için onlar adına Tümay Tüm Çocukların Derneğini kurduğunu ifade eden Yusuf Tümay, Malazgirt ilçesindeki iki köy, ADEM kreşi ve rehabilitasyon merkezinde eğitim gören çocuklara çeşitli hediyeler ve spor ayakkabısı dağıttığını belirtti. Okuldan arta kalan zamanlarında il il, ilçe ilçe ve köylere gittiğini ifade eden Tümay, “Tümay Tüm Çocukların Derneği kurucusu ve başkanıyım. Biz tüm köyleri geziyoruz. Her hafta bir ile gidiyoruz. Geçen sene 13 bin çocuğumuza ulaştık. Bizim hedefimiz, tüm çocuklar gülene kadar Türkiye’yi dolaşacağız. Malazgirt ilçemizde Aynalı Hoca ve Hasretpınar köylerinde 150 çocuğumuza ayakkabı ve hediye getirdik. Ayrıca ilçe merkezimizde eğitim gören özel birey çocuklarımız ve kreşteki çocuklarımıza çeşitli hediyeler dağıttık. Bizler bir çocuk gülsün, dünya değişsin diye yola çıktık. Tüm çocuklarımız gülene kadar da yola devam diyoruz. Bizim amacımız çocuklara yardım etmek değil, çocukları mutlu etmektir” dedi. Tümay Tüm Çocukların Derneğini Malazgirt ilçesine davet eden Bir Umutta Sen Ol Derneği Başkanı ve Muhtar Hasan Başaran ise “Kardeş derneğimiz bizi kırmadı. Davetimiz üzere ilçemize geldi. İlçemizde çeşitli hediyeler dağıttılar. Ayrıca engelli bir çocuğumuza da tekerlekli sandalye getirdiler. Kendilerine çok teşekkür ederim” diye konuştu.