SPOR - 27 Kasım 2025 Perşembe 12:39

Eşitliğin Kimyası, Buse Tosun Çavuşoğlu ile Olimpiyat yolunda

A
A
A
Eşitliğin Kimyası, Buse Tosun Çavuşoğlu ile Olimpiyat yolunda

Yalova’dan dünyaya açılan 3 büyük kimya şirketi Aksa, Akkim ve Aksa Carbon toplumsal cinsiyet eşitliğini odağına alan ’Eşitliğin Kimyası’ projesi çerçevesinde önemli bir adım daha attı. 3 şirket, Avrupa ve Dünya Şampiyonu Milli Güreşçi Buse Tosun Çavuşoğlu ile ana sponsorluk anlaşması imzaladı.


Akkök Holding’in kimya sektöründe faaliyet gösteren şirketleri Aksa Akrilik, Akkim Kimya ve Aksa Carbon, Eşitliğin Kimyası projesi çerçevesinde güç birliği yaptı. Üç şirket, Avrupa ve Dünya Şampiyonu Milli Güreşçimiz Buse Tosun Çavuşoğlu ile ana sponsorluk anlaşması imzaladı. Türkiye’yi uluslararası arenada başarıyla temsil eden Yalovalı sporcu, Eşitliğin Kimyasını mindere taşıyor. Bu stratejik iş birliğiyle, kadın sporcuların desteklenmesi ve kız çocuklarının spora erişiminin artması yönünde uzun soluklu bir farkındalık oluşturulması amaçlanıyor. Eşitliğin Kimyası böylece eğitim ve iş yaşamının yanı sıra sporda da eşit bir gelecek için ilham verici adımlar atacak.



Uzun soluklu bir dayanışmaya dönüşecek


Sponsorluk töreni Aksa Akrilik Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Didem Tunçbilek, Akkim Kimya Genel Müdürü Veysi Küçük ve Aksa Carbon Genel Müdürü Gürcan Koman’ın katılımı ile Aksa Akrilik fabrikasında gerçekleşti. Üç şirket, kadınların her alanda güçlenmesini destekleyen yaklaşımının somut bir yansıması olarak konumlanan iş birliği ile Buse Tosun Çavuşoğlu’nun olimpiyat yolculuğunda yanında olmayı ve bu süreci uzun soluklu dayanışmaya dönüştürmeyi amaçlıyor.



Kadın gücü minderde "Eşitliğin Kimyası" olimpiyat yolunda


İmza töreni sonrası görüşlerini paylaşan Buse Tosun Çavuşoğlu, kendisine duyulan güvenin önemine vurgu yaparak şunları söyledi:


"Yalova’dan dünyaya açılan üç büyük kimya şirketiyle birlikte bugün ana sponsorluk imza törenimizi gerçekleştirdik. Desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Bu destek, yalnızca benim değil, hayalleri için mücadele eden tüm kız çocuklarının yanında olunduğunu gösteriyor. Her başarı bir inançla başlar, ben de bu inancı, Eşitliğin Kimyası ailesinin desteğiyle çok daha güçlü hissediyorum. Önümüzde yeni Avrupa Şampiyonası, Dünya Şampiyonası ve tabii ki Los Angeles Olimpiyatları var. Hedefimiz birlikte Olimpiyat Şampiyonluğu kazanmak ve yeni Avrupa, Dünya Şampiyonlukları elde etmek. Ben aynı zamanda 2024 Paris Olimpiyatlarında ülkeme bronz madalya kazandırmıştım. Şimdi güreş branşında olimpiyat altın madalyamız eksik. Bütün kadın güreş milli takımımızın hedefi olimpiyat altın madalyasında diyebilirim. Ben de bu bana vermiş olduğu destekle birlikte hedefime bir adım daha yaklaştığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Umarım hedefimize birlikte başarıya imza atarız diyorum."


Günde çift antrenman ile şampiyona hazırlıklarını sürdürdüğünü ifade eden Çavuşoğlu, "Olimpiyatlarda her sporcun hayali madalya almak. Ben o hayalimi gerçekleştirdim. Şimdi en büyük hayallerimden birisi de olimpiyat şampiyonu olmak. Avrupa Dünya ve olimpiyat şampiyonu Buse Tosun Çavuşoğlu olarak adımın tarihe altın harflerle geçmesini istiyorum" diye konuştu.


Milli güreşçinin gösterdiği kararlılık, disiplin ve başarısıyla Türkiye’ye ve dünyaya örnek bir sporcu olduğunu söyleyen Aksa Akrilik Genel Müdürü Didem Tunçbilek, "Buse Tosun Çavuşoğlu, hem güreş branşındaki başarıları hem de genç kızlara cesaret veren duruşuyla Eşitliğin Kimyası vizyonumuzun güçlü bir karşılığı. Kadınların hayatın her alanında güçlenmesini destekleyen bir şirket olarak, onun olimpiyat hedeflerinde yanında olmak bizim için büyük bir gurur" dedi.


Akkim Kimya Genel Müdürü Veysi Küçük, toplumsal eşitlik odağını vurgulayarak şöyle konuştu:


"Toplumsal cinsiyet eşitliği uzun süredir öncelik verdiğimiz bir alan. Buse Tosun Çavuşoğlu’nun hikayesi ve başarıları, azmin ve emeğin cinsiyet tanımadığını kanıtlıyor. Bu sponsorluk, genç kızlara ‘sen de yapabilirsin’ mesajımızı güçlendiren bir adım."


Aksa Carbon Genel Müdürü Gürcan Koman ise iş birliğinin değerine dikkat çekerek şöyle devam etti: "Buse Tosun Çavuşoğlu, azmi ve başarılarıyla Türkiye’nin gururu, genç nesiller için ilham kaynağı bir sporcu. Onun yanında olmak, sporda eşitlik bilincine katkı sunarken geleceğin güçlü kadınlarına cesaret vermek açısından da bizim için özel bir anlam taşıyor. Bu yolculuğun ülkemize yeni başarılar kazandıracağına tüm kalbimle inanıyorum."



Eşitliğin Kimyası hakkında


Yalova’dan dünyaya açılan üç kimya şirketi Aksa Akrilik, Akkim Kimya ve Aksa Carbon, toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek amacıyla geçtiğimiz yıl "Eşitliğin Kimyası" projesiyle güçlerini birleştirdi. Projenin ilk adımı, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) iş birliğiyle hayata geçirilen "Hayat Dolu Buluşmalar" oldu. Bu kapsamda, Yalova’da 18 yaş üstü kadınlara okuryazarlık, matematik ve yaşam becerileri eğitimleri sunulurken, 14-18 yaş arası kız çocuklarına yönelik "Genç Hayat Dolu Buluşmalar" programıyla eğitim ve yaşam becerilerinin gelişimine destek veriliyor. Üç şirket, bununla birlikte, bölgeye uzun yıllardır eğitim, kültür ve sosyal alanlarda yaptıkları kalıcı yatırımlar ve projelerle değer katmayı sürdürüyor.



Eşitliğin Kimyası, Buse Tosun Çavuşoğlu ile Olimpiyat yolunda

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanı Güler: "Sosyal yardım bütçesi, genel bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir" TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "Sosyal yardım bütçesini 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu tutar bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir" dedi. TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin tümü üzerine görüşmeler devam ediyor. Bütçe üzerine söz alan TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "Küresel ekonomik dengelerin yeniden şekillendiği, siyasi risklerin derinleştiği bir dönemden geçiyoruz. Enerji arz güvenliğinden gıda tedarikine, finansal piyasalardan jeopolitik dengelere kadar hemen her alanda yeni bir düzen arayışı yaşanmaktadır. Dijital dönüşümün getirdiği belirsizliklerden iklim krizine, göç dalgalarından artan refah eşitsizliklerine birçok etken sadece ülkeler için değil, küresel ölçekte öngörülemezlik ortamını da maalesef çok kötü bir hâle getirmektedir. Küresel büyüme hızının yüzde 3’ün altına düştüğü, borç yükünün 310 trilyon doları aştığı bir dünyadayız. İşte tam da bu ortamda Türkiye, ülkemiz, üstelik hem sıcak savaşların hem de konjonktürel belirsizliklerin jeopolitik olarak tam da ortasında olan bir ülke olarak üretimini artıran, sosyal harcamalarını koruyan, bütçe disiplinini bozmadan büyüyen az sayıdaki ülkeden biri olmayı başarmıştır" şeklinde konuştu. AK Parti’nin tüm iktidarları boyunca günü kurtarmaya değil, geleceği kurma vizyonuna göre hareket ettiğini dile getiren Güler, "Daha önceki hükümetler gibi sadece günü kurtarma politikalarıyla günü geçirebilir, hatta kolay olanı seçip ülkemizi bir belirsizlik çukuruna götüren birçok işlere imza atabilirdi ama biz yeni bir vizyon belirledik. Yarının Türkiye’sini kurmak için atacağımız her adımını bugünün Türkiye’sini de güçlü kılacağını bilerek hareket ettik. 2023 vizyonumuz da, 2053 vizyonumuz da, 2071 vizyonumuz da bu iddianın tam karşılığıdır. AK Parti hükümetleri olarak hazırladığımız bütün bütçeler bir yanıyla uygulayacağımız maliye politikalarının önceliklerini belirleyen metinlerdir ama aynı zamanda bu iddiamızın da sayısal ölçekleridir. Dolayısıyla 2026 yılı bütçemiz Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 8’inci bütçesi olarak istikrar ve güven içinde büyüyen ve Türkiye Yüzyılı hedefine doğru emin adımlarla yürüyen ülkemizin kararlılığının göstergesi olması bakımından da son derece önemlidir" dedi. "2002 yılından beri eğitimi en öncelikli meselemiz olarak gördük" 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ni istikrar ve refah bütçesi olarak tanımlayan Güler, "Hazırlanan bütçe teklifinde toplumun hiçbir kesimi dışlanmadan her bir vatandaşımızın büyümenin sağlayacağı imkânlardan adil biçimde yararlanması esas alınmıştır. Kalkınma planı ve orta vadeli programımız ışığında fiziki altyapının güçlendirilmesi, beşeri sermayenin geliştirilmesi ve üretken kapasitenin artırılması bu yılki bütçe teklifimizin ana eksenini oluşturmaktadır. 2026 yılı bütçesi, emeğin değerini koruyan, sosyal adaleti gözeten ve çalışma hayatının tüm paydaşlarını destekleyen bir yaklaşım temelinde hazırlanmıştır. Kadınların ve gençlerin ekonomik yaşama tam katılımını destekleyen politikalar kapsayıcı büyüme vizyonumuzun ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. Değerli başkanım, saygıdeğer milletvekilleri 2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde bütçe giderlerinin 18 trilyon 929 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 16 trilyon 216 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. 2026 yılı bütçemizde afet risklerinin azaltılması, depremlerin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi, deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları ve depreme dayanıklı şehirlerin inşası için bugüne kadar 3.6 trilyon TL harcanmıştır. Bu yıl ise toplam 653 milyar lira kaynak ayırıyoruz. 2002 yılından beri eğitimi en öncelikli meselemiz olarak gördük. Merkezi yönetim bütçesinden 2002’de yalnızca 9,4 seviyesinde pay alan eğitime 2026 yılında yüzde 15,3 oranında pay ayırıyoruz. Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığının bütçesi, 2026 yılında 1 trilyon 944 milyar liraya yükselecektir. Yükseköğretimi de dâhil ettiğimizde eğitim bütçemizi 2026 yılında 2 trilyon 896 milyar liraya yükseltmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu. "Sosyal yardım bütçesini 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu tutar bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir" Vatandaşların sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 2026 yılında 1 trilyon 594 milyar lira kaynak ayırdıklarını söyleyen Güler, "Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları ile Sosyal Güvenlik Kurumunda yapılacak sağlık harcamaları dikkate alındığında sağlık alanında kamu kaynaklarına ayrılan toplam tutarın 3 trilyon 307 milyar liraya ulaşmasını bekliyoruz. Sosyal devlet ilkesiyle ülkemizin sahip olduğu refahı toplumun bütün katmanlarına yaymaya kararlıyız. Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olarak sosyal yardım bütçesini 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu tutar bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir. 2002 yılında yüzde 0,4 olan sosyal yardım ve desteklerin gayrisafi yurt içi hasılaya oranını 2026 yılında yüzde 1,2’ye yükseltmiş bulunuyoruz. Ülkemizde tarımsal hasıla 2002 yılında toplam 36 milyar 9 milyon lira iken, 2024 yılında 2 trilyon 428 milyar liraya çıkmıştır. Dünya Bankası tarımsal hasıla verilerine göre ülkemiz Avrupa’da 2002 yılında 24,5 milyar dolar ile İtalya, Fransa ve İspanya’nın arkasında 4’üncü sırada iken, 2024 yılında 74 milyar dolar ile 1’inci sıraya yükselmiştir. 2026 yılında bütçemizden tarıma 888 milyar lira kaynak ayırıyoruz. 2026 yılında savunma harcamalarında kullanılmak üzere 1 trilyon 202 milyar lira, iç güvenlik için 953 milyar olmak üzere toplam 2 trilyon 155 milyar lira ödenek öngörülüyor" dedi. "Türkiye, AK Parti döneminde bugüne kadar yaklaşık 282 milyar dolar doğrudan yatırım çekmiştir" Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırma yönündeki kararlılığını sürdürmekte olduğunu belirten Güler, "Bunun somut göstergesi olarak milli gelirimiz de artmaya devam ediyor. Ekonomik büyüklüğümüz 2024 yılı itibarıyla 1,3 trilyonun üzerine çıkmıştır. Sayın başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye artık Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyon ve Cumhur İttifakı’nın güçlü dayanışması sayesinde hedeflerini birer birer aşmakta ve önemli başarılara imza atmaktadır. 2003’ten önceki otuz yılda sadece 15 milyar dolar yatırım alan Türkiye, AK Parti döneminde bugüne kadar yaklaşık 282 milyar dolar doğrudan yatırım çekmiştir. 2002 yılında ülkemizde yalnızca 5 bin 600 uluslararası sermayeli şirket faaliyet gösterirken, bugün ise 87 binden fazla çok uluslu şirkete ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye artık bu şirketlerin üretim faaliyetlerinin araştırma geliştirme merkezleri, tasarım ekipleri, satın alma ofisleri, lojistik üsleri ve bölgesel üretim merkezleriyle desteklendiği bir ekonomik merkeze dönüşmüştür. Hükümetlerimizin uyguladığı politikalar sayesinde sayıları 369’u aşan organize sanayi bölgeleri ve 52 endüstri bölgesiyle Türkiye artık üretim üssü hâline gelmiştir" diye konuştu. "Türkiye’yi küresel sanayi ve ticaret merkezlerinden biri hâline getirdik" Türkiye Yüzyılı’nda yerli ve milli, yenilikçi ve yeşil üretim ekonomisi anlayışıyla, milli teknoloji hamlesinin desteğiyle sanayiden tarıma her alanda dünyadaki rekabet gücünü artıracaklarını ifade eden Güler, "Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri 2025 Raporu’na göre Türkiye, tarihinde ilk kez en büyük 20 patent ofisi arasında yer almıştır. Sıralamada 23’üncü sıradan 18’inciliğe yükselen Türkiye, tarihinde ilk kez dünyanın en büyük 20 patent ofisi arasına girdi. Bu gurur verici bir durum. Aynı rapora göre 2024 yılında yapılan 10 bin 4 yerli patent başvurusuyla dünya sıralamasında 12’den 10’uncu sıraya yükseldik. Yine, aynı yıl 41bin 875 yerli tasarım başvurusuyla dünya 3’üncüsü olduk. Ayrıca patent iş birliği anlaşması kapsamında yüzde 26,1’le kadın buluşçu oranında dünyada ilk sırada yer aldık. İleri teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli, istihdamı artıran üretim alanlarını destekleyerek Türkiye’yi küresel sanayi ve ticaret merkezlerinden biri hâline getirdik. Sayın başkanım, değerli milletvekilleri; size gelişmiş ve gelişmekte olan bazı ülkelerin bütçe büyüklükleri, ayrılan paylar ve karşılaştırılan bazı rakamlardan bahsetmek istiyorum. Öyle ya, 2020 yılından itibaren gerek tedarik zincirinin bozulması gerekse de pandemi sürecini yaşadık. O günden bugüne Almanya, Japonya, Güney Kore, Arjantin ve Türkiye kıyaslamasını sizlere izah etmeye çalışıyorum. Türkiye’de ve diğer ülkelerde 2020 ve 2026 yılları arasında yani Almanya, Japonya, Güney Kore, Arjantin, Güney Afrika arasında ABD doları cinsinden bütçe büyüklüklerinin değişimine bakıldığında, Türkiye’nin bütçe büyüklüğünü 2020 yılından bu yana yüzde 164,6 oranında artırdığını ve bütçe artışı bağlamında bu ülkelerin önünde olduğunu görüyoruz. Yine, seçilmiş ülkelerde 2026 yılı bütçesinde eğitime en fazla kaynak ayıran 2’nci ülke yüzde 15,3 payla Türkiye olmuştur" dedi.