POLİTİKA - 08 Nisan 2018 Pazar 13:37

Başbakan Yardımcısı Bozdağ: “Kılıçdaroğlu’nun genel kurul ve Meclis grup toplantılarında sarf ettiği küfür ve hakaretler nedeniyle hakkında açılmış pek çok dava var"

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Bozdağ: “Kılıçdaroğlu’nun genel kurul ve Meclis grup toplantılarında sarf ettiği küfür ve hakaretler nedeniyle hakkında açılmış pek çok dava var"

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Eğer hakaret edilir, küfür yapılırsa bu tazminata konu olabilmektedir.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Eğer hakaret edilir, küfür yapılırsa bu tazminata konu olabilmektedir. Şu anda da Kılıçdaroğlu genel kurul ve Meclis grup toplantılarında sarf ettiği küfür ve hakaretler nedeniyle hakkında açılmış pek çok dava vardır. Hani diyor ya; ’Ben gidip burada kendimi savunacağım.’ Bildiğiniz gibi buna imkan vardır. Tazminat davası açıldığında da sayın genel başkan gidip orada söylediklerinin yalan olmadığını, eğer yalan değilse ki yalan söylüyor, küfür değilse, küfür ediyor, küfür olmadığını mahkemeye anlatabilir. Buna yasal ve anayasal engel yoktur" dedi.


Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yozgat’ta basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna doğruları söylemediğini ve her şeyi çarpıttığını söyleyen Bozdağ, “Bildiğiniz gibi TBMM Genel Kurulunda toplantı salonlarında yapılan konuşmaların tamamı kürsü masuniyeti kapsamındadır. Yani Meclisin grup genel kurulunda, parti grubunda konuşma yaptığı zaman milletvekili, genel başkanları bunun kürsü masuniyeti vardır. Bunun anlamı şu; o kürsüden sözle hangi suçu işlerse işlesin o soruşturulamaz, kovuşturulamaz ve cezalandırılamaz. Bunun amacı yasama faaliyetlerinin her türlü korku ve baskıdan uzak, özgürlük içerisinde yapılabilmesi için getirilmiş anayasal bir teminattır. Ama burada eğer hakaret edilir, küfür yapılırsa bu tazminata konu olabilmektedir. Şu anda da Kılıçdaroğlu genel kurul ve Meclis grup toplantılarında sarf ettiği küfür ve hakaretler nedeniyle hakkında açılmış pek çok dava vardır. Hani diyor ya; ’Ben gidip burada kendimi savunacağım.’ Bildiğiniz gibi buna imkan vardır. Tazminat davası açıldığında da sayın genel başkan gidip orada söylediklerinin yalan olmadığını, eğer yalan değilse ki yalan söylüyor, küfür değilse, küfür ediyor, küfür olmadığını mahkemeye anlatabilir. Buna yasal ve anayasal engel yoktur. Tazminat davasında da kendisi ispat yapabilir haklılığı konusunda. Kaldı ki Kılıçdaroğlu’un Meclis Genel Kurulu ve Meclis faaliyetleri dışında yaptığı konuşmalarda sarf ettiği küfür ve hakaretler nedeniyle yapılmış şikayetler var. Bu şikayetler dokunulmazlık kapsamında olduğu için bunlarla ilgili dokunulmazlık kalktıktan sonra ne yapılacaktır, savcılar çağıracak ifadesine başvuracaktır. Sayın Kılıçdaroğlu kamuoyunu buradan aldatmaktadır. Hakkında savcının çağırıp ifadesine başvurabileceği pek çok hakaret, küfür, iftiraya dayalı soruşturmalar var ama dokunulmazlığı olduğu için savcı çağıramıyor. ’Bana dava açsınlar, ceza soruşturması için şikayette bulunsunlar gidip anlatayım’ diyor. Yalan söylüyor, hakkında bu konuda açılmış pek çok yapılmış şikayet var. Bununla ilgili dosyalar TBMM Anayasa Komisyonunda bekliyor. Oraya baktığınızda onlarca hakaret ve iftira dosyası var, Sayın Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığı olduğu için savcılar çağıramıyor. Kalktığında gidecektir. Öte yandan deminde söyledim Meclis Genel Kurulu ve grup genel kurulunda kürsüde söyledikleri bizim anayasamıza göre suç olsa dahi suç kabul edilemediği için soruşturma ve kovuşturma kapsamı dışında tutulmaktadır. Kılıçdaroğlu da hakaretlerin büyük bir kısmını bu anayasanın hükmünü bildiği için kürsüde yapıyor, Meclis kürsüsünde, grup kürsüsünde yapıyor. Dışarıda yaptığı ile ilgili zaten soruşturmalar var” dedi.



“Bu kadar yalanı duble yol da, otoyol da kaldırmaz”


Bozdağ, “Sizin mahkemeye gidip ifade vermenize veya haklılığınızı ispat etmenize engel şu anda anayasa hükmü yok, yasa hükmü yok. Tazminat davaları ne diye açılıyor? Sen hakaret ettin diye, iftira ettin, yalan söyledin diye açılıyor. Daha doğru bir Türkçe’yle sen hakaretçisin, küfürbazsın, yalancısın diye açılıyor. O zaman iftiracı olmayan, yalancı olmayan, küfürbaz olmayan gidip mahkemeye ’ben küfürbaz, yalancı, iftiracı değilim, dediklerim doğrudur, işte delillerim’ deyip mahkemeye ibraz etmesi lazım. Buna bir engel yok ama maalesef her zaman olduğu gibi yalan söylemekte son vites yola devam ediyor. Bu gidişle çok feci bir kaza olacak. Bu kadar yalanı duble yollar da kaldırmaz, otoban yollar da kaldırmaz, Türk milleti hiç kaldırmaz” şeklinde konuştu.



“Yıl 2018 olmuş gene sattırmayız diyorlar”


CHP tarafından Çorum’da düzenlenen ‘özelleştirmeye hayır’ mitinginde CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “şeker fabrikalarını sattırmayacağız” açıklamasına ilişkin ise Bozdağ, “1983 seçimleri öncesinde rahmetli Turgut Özal dedi ki; ben köprüyü satacağım. Rahmetli Necdet Calp da ben sattırmam dedi. Tartışmalar aldı gitti ve rahmetli Özal’ı aziz milletimiz iktidar yaptı. Özal, köprüyü sattı ve yanına yeni bir köprüyü yaptı. Şimdi CHP gördüğümüz kadarıyla bu açıklamalarda gösteriyor ki hala Özal’ın bıraktığı yerde duruyor. Bir milim kıpırdama, bir milim ilerleme yok. O zaman da sattırmayız diyordu, şimdi yıl olmuş 2018 gene sattırmayız diyor. Aynı hamam aynı tas yola devam ediyor. Bugün dünyanın ileri ülkelerinin tamamında özelleştirmeler yapılmış, hatta Rusya komünizmden vazgeçen bir ülkedir. Orada dahi özelleştirmelerin çok büyük oranda tamamlandığını görüyoruz. Devlet fabrikatör değildir. Devlet yatırım yapanların önünü açacak, onlara destekler verecek ve özel sektör güçlenecektir. Dünyada devletin güçlü olduğu bir ekonomi neredeyse yok gibi. Ekonomide özel sektörünüzü güçlendirirseniz daha güçlü olacaktır. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi milletimizin de, devletimizin de, pancar üreticimizin de, fabrikada çalışan işçilerimizin de yararınadır. Şuanda işçilerin herhangi birisinin kaybı yok. Tamamı 4/B kapsamında kamuya geçiriliyorlar. Devlet garantisinde işlerine devam edecekler. Fabrikalar çalışmaya 5 yıl süreyle devam edecek. Ondan sonra da çalışacaklarını düşünüyoruz. Çünkü ortaya konan rakamları gördüğünüzde bu fabrikaların çalışacağı çok aşikardır. Çalışma garantisi var. Kotaların azaltılması söz konusu değil. Kotayı iki yıl kullanmayan bir fabrikanın kotası iptal edilecek, Hazine’ye geçecek ve o kota yine başka fabrikalara verilecektir. Yozgat’taki çiftçilerimiz diğer İllerimizdeki pancar üreticilerimiz, bugün ne kadar pancar üretimi yapıyorsa yarın da o kadar ekmeye, üretmeye devam edecek. Pancar üretim alanlarında bir daralma olmayacaktır” dedi.



“İki tane şeker fabrikamız satılmıştır”


Bozdağ, “Hatırlarsanız bunlar başka şeyler de söylediler; ‘Anlaştılar, nişasta bazlı şekerin kotasını arttıracaklar. Gizli kapılar ardında pazarlık yaptılar’ dedi. Kılıçdaroğlu grup genel kurulunda konuştu. Biz nişasta bazlı şekerin kotasını yüzde 10’dan yüzde 5’e çeken adımı attık. Hani nişasta bazlı şeker üreticilerini kolluyordu, çiftçiyi kollamıyordu. Bu tamamen kamuoyunu aldatmaya, insanlarımızı hükümetimizin aleyhine döndürmeye dönük bir yalandan ibarettir. Biz nişasta bazlı şekerin kotasını aşağıya çekmek suretiyle şeker pancarından şeker üretimine ayrıca bir destek verdik. Bundan sonra daha güçlü bir şekilde üretim devam edecektir. Milletimizin, devletimizin, çiftçimizin yararınadır. Bundan bir zarar olması söz konusu değildir. İki tane fabrika satılmıştır. Tahmini bedellerin çok çok üzerinde satılmıştır. Satış şeffaf yapılmaktadır. Canlı yayında verilmektedir. Herkesin gözü önünde kim en yüksek rakamı verirse onlar bunu almaktadır. Milletin hakkı, hukuku son kuruşuna kadar korunmaktadır. Bundan sonra da aynı şeye devam edeceğiz. Şeker fabrikalarını özelleştirilmesi milletimizin hayrınadır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Başkan Yalım net konuştu 31 Mart Yerel seçimlerinde rekor farkla Uşak Belediye Başkanlığını kazanan ve AK Partili yönetimden görevi devralan CHP’li Özkan Yalım; TBMM’de konuşma yapan AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş’e cevap verdi. Güneş’in konuşmasına yaptığı atıfta “Sayın Güneş hak ve hukuk kavramlarından bahsediyor, bizi 31 Mart’tan sonra haksızlık hukuksuzluk yapmakla itham ediyor” diyen Başkan Yalım; Güneş’e sert sözlerle karşılık verdi. “Hak ve hukuktan bahseden Sayın Güneş’e sesleniyorum” diyen Yalım; “Vatandaşımızın ödediği vergilerin bu derneklere nasıl harcandığı, Uşak Belediyesi’nin mülklerinde bu derneklerin ve vakıfların nasıl bedava oturtulduğu, giderlerinin belediye tarafından karşılandığı aşikârdır ve apaçık ortadadır. Eğer hak hukuk istiyorsanız bir an önce bu mülklerde bedava oturan, vatandaşın ödediği vergilere kene gibi yapışan bu derneklerden hep birlikte kurtulalım. Siz de bunların öncülüğünü yapıp mecliste sözcüsü olmayın. Ben Uşak Belediye Başkanı olarak halkımın parasını koruyacağım ve bu sistemi durdurmak için gerekli kararı da en kısa sürede meclisten çıkarttıracağım” dedi. Kamuoyunu yanıltan iddiaların aslını açıkladı Öncelikle Gediz Uluyolunda bulunan TÜGVA binasının önünde konuşan Başkan Yalım; Uşak Belediyesi’ne ait olan bu binanın 7 Ağustos 2017 yılında TÜGVA’ya tahsis edildiğini, 7 yıl boyunca bu vakfın hiçbir ücret ödemeden bu binayı kullandığını anlattı. -Kamu malına bilerek zarar verdiler Seçimi kazandıktan sonra binanın bağlı olduğu birim müdüründen bilgi istediklerini ve binaya geldiklerinde gördükleri manzara karşısında şok olduklarını ifade eden Başkan yalım; “Buraya gelince karşılaştığımız ortam maalesef çok kötüydü. Binada bulunan her şeyi, tavandaki lambadan dolaplara, raflardan masalara, kombiden peteklere kadar aklınıza gelebilecek her şeyi kırmış ve dağıtmışlardı. Açıkçası kamu malını ve vatandaşın vergileriyle yapılan yatırımları bu şekilde tahrip etmeleri bizi çok üzdü. Daha sonra biz yetkilere açıklama yapınca olayın kamuoyuna yansımasıyla birlikte TÜGVA yetkilileri buraya gelip üstün körü temizleyip kırılan dökülen eşyaları düzeltmeye çalışmış. Hatta içeride bulunan bir panoya “Bir gün elbet geri döneceğiz” diye yazılmış. Bunlar hiç hoş şeyler değil. Ben buradan açıkça diyorum ki, dönemeyeceksiniz. Uşak halkı size bir daha milletin malını har vurup harman savurma hakkını vermeyecek” dedi. -Eski yönetim yıllarca faturayı belediyeye ödetmiş TÜGVA binasının ardından hemen ilerisinde bulunan ÖNDER İmam Hatipliler Derneği binasının önüne giden Başkan Yalım; daha önce Uşak Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün kullandığı bu binanın 2 Ağustos 2021 yılında bu derneğe tahsis edildiğini söyledi. Aynı şekilde bu derneğin de hiçbir ücret ödemeden binayı kullandığını hatırlatan Başkan Yalım, “Maalesef bu giderlerin hepsi Uşaklı vatandaşlarımın ödediği vergilerle karşılanmış” dedi. -Asıl tecavüz vatandaşın ödediği vergilere yapılmıştır AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in TBMM içerisinde yaptığı açıklamada kamuoyunu yanıltacak bilgiler verdiğini ifade eden Başkan Yalım; “Ben Sayın Güneş’e buradan sesleniyorum; bunca yıllık tecrübeli bir milletvekili olarak önce beni arayıp bu konu hakkındaki gerçekleri öğrenip ondan sonra konuşması gerekirdi. Kendisinin iddia ettiği gibi ekiplerimiz bu binalara tecavüz etmedi. Tam tersi ortada bir tecavüz varsa o da TÜGVA ve ÖNDER’in Uşak halkının ödediği vergilere ettiği tecavüzdür” dedi. Açıklamasında ÖNDER yetkililerine de seslenen Başkan Yalım; “Bu bina Uşaklı vatandaşlarımındır. Ben bu binayı halkıma açacağım ve halkımın rahatça kullanabileceği şekilde bir kreş yapacağım. Bir an önce bu binayı boşaltın” dedi.
Edirne Vali Sezer’den hastanedeki yangına ilişkin açıklama: "Büyük oranda kontrol sağlanmış durumda" Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin çatı katında çıkan yangının kontrol atına alındığını, soğutma çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Edirne Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çatı katında çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Bölgeye itfaiye AFAD ekipleri sevk edildi. Hastanenin 9. katında bulunan hastalar tahliye edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi ile kontrol altına alındı. Vali Yunus Sezer ve beraberindekiler bölgeye gelerek inceleme yaptı. Ekiplerden bilgi alan Vali Sezer, yangının büyük oradan kontrol altına aldığını ve soğutma çalışmalarının devam ettiğini aktardı. 9. katta çocuk servisi olduğunu söyleyen Sezer, “Burada risk almamak adına onlara alt katlara rektörümüzle başhekimimizle alt katlara aldık. Altı tane çocuğumuz da devlet hastanesine o sevk edildi. Herhangi bir yaralama, herhangi bir hastalara etki eden bir durum yok. Şu an itibariyle de büyük oranda yangınla ilgili kontrol sağlanmış durumda. Ama soğutma devam ediyor. Sebebiyle ilgili olarak tabi yangın bittikten sonra itfaiyemiz gerekli raporu düzenleyecektir. Şu an itibariyle yani yangını söndürmesiyle daha çok meşgul oluyorlar. Yani belki oradaki elektrik aksamından olabilir ya da başka şey olabilir. Onunla ilgili net bir şey rapor sonucunda ortaya çıkacak” dedi. Rektör Erhan Tabakoğlu’da hastaların yangından etkilenmesi söz konusu olmadığını ifade ederek, "Biz sadece en üst katı tedbir amaçlı olarak alt katlara tahliye ettik. Şu an hastalarımız etkileyen bir durum söz konusu değil” dedi.
Manisa Başkan Zeyrek’ten Kula çıkarması Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Kula’ya gelen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’yı ziyaret ederek yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Jeopark Belediyeler Birliği toplantısına da katılan Başkan Zeyrek, ilçedeki son programında mahalle muhtarları ile bir araya geldi. 31 Mart 2024 mahalli idareler yerel seçimlerini kazandıktan sonra ilk kez Kula’yı ziyaret eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, ilk olarak Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanı’nda Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez, beraberindeki heyet ve belediye personelleri tarafından karşılanmasının ardından Başkan Dönmez’i ziyaret etti. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin tüm ilçelere eşit bir şekilde hizmet edeceğini dile getiren Başkan Dönmez, birim sorumluları ile görüşüp ilçenin en acil ihtiyaçlarının bir an önce belirlenmesi ve en kısa sürede bu ihtiyaçların giderilmesi gerektiğini söyledi. Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez ile de ilçenin sorunları hakkında görüş alışverişinde bulunan Başkan Zeyrek, ülke genelinde en ulaşılabilir bir büyükşehir belediye başkanı olacağını ve her zaman halkın içinde olacağının sözünü verdi. Başkan Zeyrek, belediye ziyaretinin ardından beraberindeki heyet ile birlikte Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Zafer Kalkınma Ajansı ve Kula Belediyesi işbirliğinde kurulan Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’yı ziyaret edip yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı. 120 milyon lirayı aşkın bölgenin en büyük yatırımlarından biri olan bu sera ile ilçe halkının istihdam edilmesinin yanı sıra üretime ve ülke ekonomisine büyük katkılar yapılacağının altını çizen Başkan Zeyrek, serada yürütülen çalışmaların yakın takipçisi olacağını söyledi. Başkan Zeyrek, Jeopark Belediyeler Birliği Başkanı olarak seçildi Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’yı ziyaret eden Başkan Zayrek, daha sonra Kula Belediyesi Ek Hizmet Binası Toplantı Salonu’nda düzenlenen Jeopark Belediye Birliği Toplantısına katıldı. Burada yapılan toplantıda Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Jeopark Belediyeler Birliği’nin yeni Başkanı olarak seçilirken, başkan vekilliklerine Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez ve Salihli Belediye Başkanı Mazlum Nurlu seçildi. Birlik meclis üyeleri, plan bütçe ve komisyon üyeleri ve ilgili üyeliklerin de seçiminin yapıldığı toplantı, gündem maddelerinin görüşülmesiyle son buldu. Başkan Zeyrek, Kula’daki son programında ilçenin tüm mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya muhtarlara hayırlı olsun dileklerini ileterek başlayan Başkan Zeyrek, 5 yıllık görev sürecinde ilçeler ve mahallelerinde yapmayı hedeflediği projelerini anlattı. Mahalle muhtarlarının sorularını da tek tek yanıtlayan Başkan Zeyrek, muhtarların kendisine ilettiği sorunları tek tek not alarak en kısa sürede çözüme kavuşturma sözünü verdi. Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından Başkan Zeyrek tüm mahalle muhtarlarına çalışmalarında başarılar dileyerek Kula’dan ayrıldı.
Ankara FETÖ’ye yönelik 17 ildeki ‘KISKAÇ-14’ operasyonlarında 36 şüpheli yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 17 ilde FETÖ’ye yönelik olarak düzenlenen ‘KISKAÇ-14’ operasyonlarında 36 şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 17 ilde FETÖ’ye yönelik olarak düzenlenen “KISKAÇ-14” operasyonlarında 36 şüpheli yakalandı. FETÖ’cülere göz açtırmayacağız. Aziz Milletimizin duası ve destekleriyle terör örgütleri ve onların iş birlikçilerinin nefeslerini keseceğiz” ifadelerine yer verdi. Operasyon hakkında Bakan Yerlikaya şu bilgileri paylaştı: "Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlükleri TEM Şube Müdürlüklerince; Konya, Gaziantep, Hatay, Batman, Nevşehir, Ankara, İstanbul, Antalya, İzmir, Adana, Hakkari, Denizli, Manisa, Kocaeli, Osmaniye, Bursa ve Ordu’da FETÖ’ye yönelik düzenlenen ‘KISKAÇ-14’ operasyonlarında şüphelilerin: Örgütün sözde ‘Askeri Mahrem Yapılanması, Emniyet Mahrem Yapılanması ve Güncel Yapılanması’ içerisinde faaliyette bulundukları, örgütün kripto haberleşme programı ‘ByLock’ kullanıcısı oldukları, örgüt içerisinde sorumlu şahıslarla operasyonel hatlar üzerinden irtibatlı oldukları, terörizmin finansmanı suçu kapsamında faaliyet gösterdikleri, ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları, münferit sınav soruşturmaları kapsamında mülakatlarda avantajlı olarak kodlandıkları ve ifade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.” Operasyonlar sonucunda çok miktarda döviz ve Türk Lirası ile çok sayıda dijital materyal ve dokümanlara el konulduğunu açıklayan Yerlikaya, "Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle" dedi.
Erzurum Şehit karakol komutanı törenle memleketine uğurlandı Erzurum’da geçtiğimiz yıl kavgaya müdahale ettiği sırada yaralanan ve uzun süredir hastanede tedavi gören Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Mustafa Yaşar şehit oldu. Şehidin cenazesi düzenlenen törenin ardından memleketi Hatay’a uğurlandı. Erzurum Pasinler İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde 22’nci Jandarma Trafik Tim Komutanı olarak görevli Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Mustafa Yaşar, Pasinler Merkez Jandarma Karakol Komutanlığına vekalet ederken 3 Temmuz 2023 tarihinde Taşağıl Mahallesinde aileler arasında meydana gelen kavga olayına müdahale esnasında yaralanmıştı. Tedavi süreci devam eden Astsubay Kıdemli Başçavuş Mustafa Yaşar, yaralanmasına bağlı beyinde su toplaması rahatsızlığı nedeniyle 24 Nisan 2024 tarihinde Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniğinde yatırılarak tedavi altına alınmasına rağmen yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit oldu. Şehit Astsubay Mustafa Yaşar için bugün İl Jandarma Komutanlığı’nda tören düzenlendi. Cenaze törenine; Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, 9’uncu Kolordu Komutanı Tümgeneral Tevfik Algan, İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Metin Düz, İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, protokol üyeleri, m silah arkadaşları, askerler ve polisler katıldı. Şehit Mustafa Yaşar’ın cenazesi daha sonra Erzurum havalimanından toprağa verilmek üzere Hatay’a gönderildi. Şehit için düzenlenen törende eşi ve çocukları gözyaşlarını tutamadı.
Hatay Boğazına bozuk para kaçan yeğenini Heimlich manevrasıyla kurtardı Hatay’ın Antakya ilçesinde boğazına madeni para kaçan çocuk, amcasının sürücü kursunda öğrendiği Heimlich manevrasını uygulamasıyla kurtarıldı. Amcanın yeğenini kurtardığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Hatay’ın Narlıca Mahallesi’nde evlerinin bahçesinde oyun oynayan 3 yaşındaki Ömer Arslan’ın boğazına 1 TL’lik madeni para kaçtı. Bahçede dinlenmek için oturan 23 yaşındaki Adnan Arslan, yeğeni Ömer’in nefes almakta güçlük çektiğini fark etti. Sürücü kursundan öğrendiği Heimlich manevrasını uygulayan Arslan, 7. denemede madeni parayı yeğeninin boğazından çıkarmayı başardı. Amca Arslan’ın ölümle burun buruna gelen 3 yaşındaki yeğenini kurtardığı anlarsa saniye saniye anlar güvenlik kamerasınca görüntülendi. Görüntülerde 3 yaşındaki çocuğun salıncakta sallanırken boğazına paranın kaçması ve amcası Adnan’ın Heimlich manevrasıyla yeğenini kurtardığı anlar yer aldı. "Heimlich manevrasıyla yeğenimin hayatını kurtardım” Heimlich manevrasıyla yeğeninin hayatını kurtaran Adnan Arslan, “Bahçede dinlenmek için oturuyordum, o esnada yeğenim salıncakta sallanıyordu. Elinde bozuk paralarla sallanırken boğazına kaçtı. Ben otururken yeğenim yüzü kırmızı şekilde yanıma geldi. İlk önce fark etmedim ama sonra nefes alamadığını fark ettim. Hemen sırtını kendime doğru çevirip Heimlich manevrasına başladım. 7 manevradan sonra boğazından 1 TL metal para çıktı. Ondan sonra derin bir nefes aldım. Sürücü kursundaki derslerden öğrendim. Sosyal medyalardan gördüğüm Heimlich manevrası videolarını izlerken öğrendim. Heimlich manevrasıyla yeğenimin hayatını kurtardım” dedi.