YEREL HABERLER - 20 Mart 2012 Salı 11:16

GÖKTAŞ, DİVAN TOPLANTISINI DEĞERLENDİRDİ

A
A
A
GÖKTAŞ, DİVAN TOPLANTISINI DEĞERLENDİRDİ

Saadet Partisi (SP) Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Gökhan Göktaş, Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Genişletilmiş İl Divan toplantısını değerlendirdi.
SP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Gökhan Göktaş yaptığı yazılı basın açıklamasında, Saadet Partisi’nin Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın katıldığı Zonguldak İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Divan toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda SP Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunduğunu belirten Göktaş, ”Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Genişletilmiş İl Divan toplantısını Genel Başkanımız Prof. Mustafa Kamalak’ın katılımıyla gerçekleştirdik. Genel başkanımız özellikle 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunmuştur. Kamalak konuşmasında ülkemizin güncel meselesi olan 4+4+4 konusu ile ilgili olarak demiştir ki “Biz Saadet Partisi olarak 4+4+3 ü seçim sürecinde söylemiştik. 4+4+4 de olabilir. Ama ikinci 4’te yani ortaokul kısmı normal ortaokul, meslek lisesi ve Kur’an Kursu olarak tercihe açık olmalı öğrenci ve onu doğurup bugünlere getiren, yediren, içiren velisi de bunlardan birini tercih edebilmelidir. Hatta bunlar arasında öğrencinin tercih değiştirme hakkı olmalıdır. Daha sonraki 4 de liseler birleştirilebilir. Bu ülkede yeni yetişen nesil ne yazık ki Çanakkale de şehit olan dedelerimizin mezar taşlarını okuyamazken, onları şehit eden İngiliz ve Fransızların mezar taşlarını rahatlıkla okuyabilmektedir. Biz bize bu ülkeyi emanet eden o şehitlerin ve bu ülkenin yüzde 99 unun inandığı din olan müslümanlığın en temeli olan Kur’an ın bu ülke evlatları tarafından okunabilmesini istiyoruz, yanlış mı istiyoruz? İngilizce’nin zorunlu okutulduğu ülkemizde evlatlarımızın Kuranı okuyabilmesi için en azından Kuran derslerinin seçmeli olarak okullara konulmasını istiyoruz. Bu isteğimiz haksız bir istek mi diye sordu? Toplantı sonucunda bir soru üzerine kısaca kendini tanıtan sayın Kamalak, “Köyümüzde okul olmadığından komşu köyde ilkokulu okudum, gurbete o yaşta çıktım. Yazları çobanlık yaptım. İlkokulu 4 senede, 7 sene olan imam hatip lisesini 6 senede bitirdim. Üniversite için imam hatibin denkliği kabul edilmediğinden sınavla normal lise diploması da aldım. Hukuk fakültesinde Profesör oldum. Siyasi Bilimler Fakültesinde doktora yaparak Doçent oldum. Yani çift lise diplomam ve çift doktoram var, üniversitede Dekanken Erbakan Hocamızın isteğiyle istifa edip 2 Dönem milletvekilliği yaptım dedi. Kamalak’ın konuşması sırasında hiç ‘ben’ kelimesini kullanmaması, çok nazik biri oluşu ve alçakgönüllülüğü dikkat çekti” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Dereler ıslah edilecek Akçaabat genelinde bulunan dereler, Trabzon Devlet Su İşleri Müdürlüğü tarafından ıslah edilecek. Akçaabat’ın alt yapı sorunlarını çözüme kavuşturarak şehri her yönüyle daha da geliştirmeyi hedefleyen Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, Trabzon DSİ Şube Müdürü Ahmet Alper Kaya ile birlikte Akçaabat’ta bulunan derelerin Islah Projeleri için incelemelerde bulundu. Akçaabat İlçe Merkezi Dereleri Islahı 2. Kısım ihalesi kapsamında bulunan Kiraçhane Deresi, Söğütlü Deresi, Sera Deresi Yan Kol, Akçakale Gökçekaya Deresi Yan Kol, Hamam Deresi, Kof Deresi Mansap Kısmı, Şehit Deresi Mansap kısmı ve Karantina Deresi tek tek gezilerek incelendi. Olası bir doğal afet durumunda önlemin şimdiden alınması gerektiğine vurgu yapan Başkan Ekim, “Akçaabat’ımızın her açıdan daha yaşanılabilir, daha temiz ve daha güvenli bir şehir olması için gayretle çalışıyoruz. Çevre Mühendisi bir Belediye Başkanı olarak, kentleşmenin mevcut alanda bulunan dereler üzerindeki olumsuz etkilerini çok net tahlil edebiliyorum. Bu sebeple Akçaabat’ımızda kentleşmenin dereler üzerindeki olumsuz etkilerini giderebilmek adına Trabzon Devlet Su İşleri Şube Müdürlüğümüz ıslah çalışmaları gerçekleştirecek. Olası bir doğal afet durumunda yaşanacak olan maddi ve manevi hasarı en aza indirmek hatta ortadan kaldırmak için çalışacağız. Herkesin malumu 19 Haziran 1990 tarihinde Akçaabat’ta büyük bir sel felaketi yaşandı ve 21 kişi hayatını kaybetmişti. Geçmişimizde böyle bir yaşanmışlık varken önümüzdeki senaryoları tek tek değerlendirmeli ve hem şehrimizi hem de hemşehrilerimizi en iyisi için hazırlamalıyız. Şehrimiz için çok önemli gördüğüm dere ıslahı çalışmalarımız Allah’ın izniyle çok yakın zamanda başlayacak” dedi.
Mardin Kalça çıkığı hastaya kısaltmalı kalça protezi ameliyatı yapıldı Mardin’de doğuştan kalça çıkığı olan hastaya 6 hafta arayla ikinci kısaltmalı kalça protezi ameliyatı yapıldı. Nusaybin Kaymakamı Ercan Kayabaşı ve Mardin İl Sağlık Müdürlüğü desteğiyle Nusaybin Devlet Hastanesinde kalça çıkığı olan hastaya ikinci kısaltmalı kalça protezi ameliyatı yapıldı. Nusaybin Devlet Hastanesinde ziyaret ettiği Selma Sağat’ın hikayesinden etkilendiğini belirten Kaymakamı Ercan Kayabaşı, "Kıymetli gazimizin kızı Selma hanım 5 ay önce yanımıza geldiğinde kalça çıkıklığı problemi ile uzun yıllardır mücadele ettiğini anlattı. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak dezavantajlarından bahsetmişti. Bu noktada devletimizden çözüm bulması konusunda kaymakamlığımızı ziyarette bulunmuştu. Biz incelemelerimizi yaptık. Kardeşimiz birçok hastanede tedavi yöntemlerini aramıştı. Özel hastanelerde tedavi masrafları çok yüksek olduğu ile karşılaşınca devlet hastanemizde hem başhekimimiz hem de ilgili alandaki doktorumuzla yaptığımız toplantıda epey bir kafa yorduk bu noktada. Hastamızı nasıl tedavi edebiliriz, normal hayatına nasıl döndürebiliririz devlet hastanemizde yapabilir miyiz noktasında birçok fikir alışverişinde bulunduk. Bu tür faaliyetler cesaret isteyen icraatlardır” dedi. Nusaybin İlçe Devlet Hastanesinde hem fiziki kapasitesi ile hem de doktor ve uzman kadrosuyla bu işin altından kalkabileceklerine inanıp harekete geçtiklerini belirten Kaymakam Kayabaşı, “Bu noktada gerekli girişimleri kıymetli uzman doktorumuz ile birlikte süreci başlattık. Bugün gelinen noktada yaklaşık dört aylık bir süreçte hastamızın iki operasyonu gerçekleştirildi. Eski halinden eser kalmadı. Kendi rahatsız olduğu fiziksel engeller kıymetli doktorumuzun önderliğinde hastanemizin ev sahipliğinde tamamen bertaraf edilerek sağlığına kavuştu. Bu sadece fiziksel bir sağlığa kavuşma değil. Aynı zamanda psikolojik ve mental sağlığını da çok hızlı bir şekilde olumlu seyrettiğine bizzat şahit olduk. Öncelikle kıymetli kardeşimize ve ailesine geçmiş olsun dileklerimi diliyorum. Bir parantez açarak da hem Nusaybin Devlet Hastanemize hem yöneticilerine hem de bu operasyonu büyük bir özveriyle gerçekleştiren saygıdeğer uzman hocama tüm Nusaybinli hemşerilerim adına şükranlarımı sunuyorum. Nusaybin Devlet Hastanemiz bütün kadrosuyla birlikte Nusaybinli hemşerilerimize hizmet etmeye devam edecektir” diye konuştu. Nusaybin Devlet Hastanesi Başhekimi Mehmet Selim Ünverdi ise hastanın dört ay önce kaymakam Kayabaşı talimatıyla kendilerine geldiğini söyledi. Ünverdi, "Kalça çıkığı tanısı konuldu. Ortopedi uzmanımız Abdurrahim Navat ve ekibi ile değerlendirdik. Hastanemizde bu operasyonları gerçekleştirdik. Bu ilimizde ilk defa yapılan bir operasyon. Başarılı bir şekilde geçti. Hastamızın 15 gün içerisinde taburcu edeceğiz” şeklinde konuştu. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Abdurrahim Navat, doğuştan kalça çıkış şikayetiyle hastanelerine başvuru yapıldığını belirterek, "Yürüme topallama bel çukurunda belirginleşmeye çok büyük sıkıntılıydı. Hastamız daha önce hem devlet hastanesinde hem de özelde imkanları zorlamış. En son buraya geldiğinde gerekli malzemelerin temininde sorun olduğunu ilettik. Kaymakamımız Ercan Kayabaşı, başhekimimiz ve il sağlık müdürlüğümüz el birliği ile bu işi çözdüler. Ben ve daha önce aynı hastanede çalıştığımız Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Dr. Deniz Akbulut ile beraber yaklaşık 6 hafta arayla yapılan iki ameliyatla her iki kalçasını normal olması gereken yerine yerleştirip protez koyduk. Böylece hastanın boyu 6 santimetre uzamış oldu. Bel çukurunda bulunan belirginlik sorunu çözüldü ve kalça eklem hareket açıklığı neredeyse normal insan açısına kavuştu. Ameliyat içinde ve sonrasında herhangi bir komplikasyon olmadı. Hastanın normal yürümesi ve normal hayata dönmesini bekliyoruz” dedi. Ameliyatına katkıda bulunan herkese teşekkürlerini ileten Selma Sağat, Nusaybin Kaymakamı Ercan Kayabaşı sayesinde inancını yitirmediğini belirtti. Sağat, "Bugüne kadar inancımı ve umudumu hiçbir zaman yitirmedim. Çalmadığım kapı kalmadı bugüne kadar. En son Nusaybin Kaymakamımız Ercan Kayabaşı’nın kapısını çaldım. Allah razı olsun kaymakam bey beni geri çevirmedi. Kaymakamımızın ilk söylediği cümleyi unutamıyorum. Biz elimizden gelen her şeyi yaparız dedi. Oradan çıkıp eve gittiğimde o inancım daha da arttı. Allah hepsinden razı olsun. Doktorumun çok büyük emeği var. Bu 3 insanın her zaman bende değeri olacak ve hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
İzmir Hastalığını yendi ve çok sevdiği hemşireliği bırakmadı Türkiye’ye Rusya’dan gelen Maral Hanedan, burada televizyondan Türkçeyi öğrendikten sonra çok sevdiği hemşirelik mesleğini de yapmaya devam etti. Bu sırada geçirdiği hastalık ve ameliyatlara rağmen Maral hemşire mesleğinden vazgeçmedi. Hanedan, "Çalışarak kendimi daha iyi hissediyorum. Hastalarıma şefkatle ve sevgiyle yaklaşmak hem bana hem onlara hastalığı unutturuyor" dedi. Ahıska Türkü olan ve Rusya’da doğup büyüyen Maral Hanedan, yaklaşık 30 yıllık Rusya hayatının ardından evliliği sebebiyle Türkiye’ye yerleşti. Anadili Rusça olan Hanedan, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) aracılığıyla Türkçeyi öğrendi. Rusya’da hemşirelik mesleğini yapan Hanedan, gerekli prosedürleri tamamladıktan sonra çok sevdiği mesleğini Türkiye’de de yapmaya başladı. Ufak yaşlardan beri miyom büyümesi rahatsızlığı olan Hanedan, hastalığının tekrarlamasının ardından evi gibi kabullendiği İzmir Medical Point Hastanesi’nde başarılı bir ameliyat geçirdi. Yine de çevresindekilerin ‘hemşireliği bırak’ sözlerini dinlemeyen Maral hemşire, bir kez daha çok sevdiği mesleğine dönüp hastalara şifa dağıtmaya başladı. "Evlilik sebebiyle Türkiye’ye geldim" İEÜ Medical Point Hastanesi’nde görev yapan Hanedan, yaşadığı zorlu süreçleri anlattı. Hanedan, "Ahıska Türküyüm ancak Rusya’da doğup büyüdüğüm için anadilim Rusça’ydı. Evlilik sebebiyle Türkiye’ye geldim. Pandemi döneminde eşimin çocuğu 1. sınıfa gidiyordu. Onunla birlikte ben de okuma yazma öğrendim. Süreçleri tamamladıktan sonra yeniden hemşirelik yapmaya başladım. Kolay olmadı. Çünkü dil konusu büyük problem. Çalışma yöntemleri Rusya’da da aynı ama yani buna alışmak burada zor oldu ama hepsini aştım. İnsan isteyince her şeyi başarıyor" dedi. "Hastalarımız ailemizden biri oluyor" 2014 yılından beri miyom büyümesi rahatsızlığının olduğunu ifade eden Hanedan, "Rusya’da iki defa ameliyat olmuştum. Hastalığımın tekrarlaması üzerine yeni evimde İEÜ Medical Point Hastanesi’nde başarılı bir ameliyatla sağlığıma kavuştum. Ameliyat sonrası ailem çok destek oldu. Arkadaşlarım da hep yanımdaydı. Mesleğe dönüp dönmeme konusunda şüphelerim vardı. Çevremdeki bazı insanlar yeniden mesleğe dönmemem gerektiğini söylüyordu. Ancak mücadelemle, sabrımla bu mesleği tekrar devam etmek istedim. İyi ki de yapmışım. Çünkü kendimi bu mesleğe ve buraya ait hissediyorum" ifadelerini kullandı. "Çalışarak kendimi daha iyi hissediyorum" Hemşirelik mesleğine devam ederek hem iyileştiğini hem de iyileştirdiğini belirten Hanedan, "Bu mesleği yapmazsam iyileşemeyeceğimi de anladım. Çalışarak kendimi daha iyi hissediyorum. Hastalarıma şefkatle ve sevgiyle yaklaşmak hem bana hem onlara hastalığı unutturuyor. Hemşirelik özveri gerektiren bir meslek. Hastalara şefkatle yaklaşmanız gerekiyor. Hastalarımız bizim ailemizden bir parça gibi oluyor. Onlar iyileşip taburcu olunca bizler mutlu oluyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.
İstanbul Eyüpsultan’da eski öğrencisi tarafından öldürülen Okul müdürünün son görüntüleri ortaya çıktı Eyüpsultan’da özel bir okulda müdür olan 74 yaşındaki İbrahim Oktugan, 5 ay önce okuldan atılan Iraklı öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürülmüştü. Eski öğrencisi tarafından silahla vurulan İbrahim Oktugan’ın son görüntüleri ortaya çıktı. Eyüpsultan’da 7 Mayıs’ta meydana gelen olayda yabancı uyruklu öğrenci Y.K. (17), okuduğu özel liseden atılmasından sorumlu tuttuğu ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediği okul müdürü İbrahim Oktugan’ı odasında silahla vurarak ağır yaralamıştı. Hastaneye kaldırılan Oktugan hayatını kaybederken, olayın ardından yakalanan Y.K. gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen Y.K., daha sonra çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Saldırı sonrası görüntüler ortaya çıktı Eski öğrencisi tarafından silahlı vurulan okul müdürü İbrahim Oktugan’ın son görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde koşar adımlarla müdürün odasına giren öğrencinin saniyeler içinde aynı şekilde koşup dışarı çıktığı görülüyor. Silahlı saldırı sonrası yaralanan Okul Müdürü İbrahim Oktugan’ın ise yaralı halde odasından çıktıktan sonra yere yığılıp yardım istediği o anlar yer alıyor.