GÜNDEM - 26 Ocak 2025 Pazar 13:29

Erbaş, Kur’an Kursu açılışına katıldı

A
A
A
Erbaş, Kur’an Kursu açılışına katıldı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Karadeniz Ereğli ilçesinde yapımı tamamlanan Mustafa Çınar Kuran Kursu’nun açılış törenine katıldı. Erbaş, Kur’an-ı Kerim’in önemine dikkat çekerek "Protokollerimiz hep iyi insan yetiştirmek üzeredir. Cenabı Hakkın takdiri ve Kuran’ın hedefi amacı da iyi insan yetiştirmektir" dedi.


Kepez Mahallesi Mustafa Akay Sokak’ta hayırsever işadamı tarafından yaptırılan Mustafa Çınar Kur’an Kursu’nun açılışı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tarafından yapıldı. Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan törende açılış konuşmaları gerçekleştirildi. Törende konuşan Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, hayırlı bir iş için bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti.


Kuran’ın en hayırlıları öğrenenlerin de öğretenlerin de açılışı yapılan kurs binasında olacağını ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, şöyle dedi:


"Kuran’ın en hayırlıları burada olacak, öğrenenler de öğretenlerde burada olacak. En hayırlı kulların bulunacağı bir binanın açılış merasimi de en hayırlı merasimlerden birisidir. Hem de Miraç gecesi. Miraç gecesinin gününde bu açılışın yapılıyor olması inşallah Mustafa Çınar Kuran Kursumuzun daha bereketli eğitimler yapmasına vesile olur. Kuranın eğitiminin yapıldığı yere melekler sürekli rahmet indiriyorlar. Peygamber efendimiz bu müjdeyi veriyor nerede Kuran’dan bahsediliyorsa Kuran merkeze alınıyorsa o mekanın, o beldenin üzerine Allah’ın melekleri kanatlarını gerer ve rahmet yağdırırlar. Şu mahalle Kuran kursu sayesinde meleklerin kanatlarından dökülen rahmete kavuşacaklar. Ne mutlu, ne güzel, vesile olan herkesten Allah razı olsun."



"Kur’an-ı Kerim’in iniş amacı insanları karanlıktan aydınlığa çıkartmaktır"


Kur’an-ı Kerim sayesinde insanların karanlıklardan aydınlığa çıktığına dikkat çeken Erbaş şöyle devam etti:


"Medeniyetimizin temeli ilme, hikmete dayanır. Kur’an-ı Kerim’in iniş amacı insanları karanlıktan aydınlığa çıkarmaktır. Nice insanlar karanlıklardan aydınlığa çıkmıştır Kuran sayesinde. Kuran’ı daha iyi anlayabilmek için bazı ilimler gerekiyor. Tefsir, hadis, kelam ilmi sadece bunlar mı sosyal, psikoloji, biyoloji ilmi, bir insan ne kadar güzel biyoloji bilirse Kuran’ı daha iyi anlar. Bir insan astronomiyi iyi bilirse Kuran’ı daha iyi anlar. Milli Eğitim Bakanlığımızla hatta Gençlik, Aile Bakanlığımız ile yaptığımız protokollerimiz hep iyi insan yetiştirmek üzeredir. Cenabı Hakkın takdiri ve Kuran’ın hedefi amacı da iyi insan yetiştirmektir. Allah iyileri sever, iyi insanları sever. Defalarca Kuran’ı Kerim’de geçiyor Allah iyileri, iyi insanları sever. Hidayete eren başımızın üzerindedir ama inancı düşüncesi, fikri ne olursa olsun insanlar iyilik içerisinde birbirleri ile en güzel bir şekilde geçim içerisinde yaşamalılar. Bütün peygamberlerin izlediği yol, metot budur. İnsanlar birbirlerine kötülük yapmasınlar, zulüm etmesinler, haksızlık yapmasınlar, adil olsunlar. Farklı inançlarda olsa bile birbirleri ile iyi geçinsinler, birlikte yaşama tecrübesini dünyaya öğreten Kuran’dır. Hazreti Muhammet Mustafa efendimizdir. Bunu Medine sözleşmesi ile ölümsüzleştirmiş, dünyanın ilk toplumlar arası birlikte yaşama tecrübesini yazıya geçiren ve halen yaşayan metin Allah Resulü efendimizin Medine sözleşmesidir. Bundan daha eskisi yoktur. O yüzden burada Peygamber Efendimizin ahlakı ile ahlaklanan bir nesil yetiştirmeye gayret edeceğiz. Ahlak Kuran’ın ifadesi ile öyle buyuruyor rabbimiz, şüphesiz sen en yüce bir ahlak üzerisin ve Peygamber efendimiz de bu ayeti açarak tefsir ederek ’ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim’ buyuruyor, ahlak. Bütün Kuran’ın hedefi efendimizin hedefi ahlaklı insan yetiştirmektir. Onun için buyuruyor ki Peygamber efendimiz, kıyamet günü günahlar sevaplar iyilikler, kötülükler tartılacak, o tartıda en ağır basan iyilik, güzellik en ağır basan sevap güzel ahlak olacak buyuruyor. İşte biz neslimizi çocuklarımızı güzel ahlakla yetiştirirsek toplum olarak kurtuluruz. Birbirini seven birbirine saygı gösteren düşüncesine, inancına saygı gösteren bir toplum komşuluk ilişkileri o zaman millet olarak biz daha iyi durumlara geliriz."


Erbaş, açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından kurs binasını gezdi. İlçedeki açılışın ardından Zonguldak’a hareket eden Diyanet İşleri Başkanı; Zonguldak Valiliği’ni ziyaret etti. İl protokolü tarafından karşılanan Erbaş, şeref defterini imzaladı.



Erbaş, Kur’an Kursu açılışına katıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İçişleri Bakan Yardımcısı Turan: "Sorunları görmezsek orta siyaset tuzağına düşeriz" İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, "Sorun var görmezsek, sorun var çözmezsek, risk var aşmazsak, yani ‘orta siyaset tuzağına düşersek’ en büyük hatayı yapmış oluruz. Hata yapma lüksümüz yok, durağanlıktan çıkıp daha güzel iş yapma görevimiz var" dedi. Bakan Yardımcısı Turan, Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) 81 il üniversite teşkilatı buluşma programına katıldı. Program’a Turan’ın yanı sıra, TÜGVA Başkan Yardımcısı Burak Sarman, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Özcan Aygün, Kızılcahamam Kaymakamı Dr. Nuri Mehmetbeyoğlu ile çok sayıda davetli katıldı. TÜGVA Başkan Yardımcısı Sarman, Diriliş Kamplarının ikincisini yaptıklarını belirterek, bu seneki temanın, ‘Dün Ayasofya, Bugün Emevi, Yarın Aksa’ olduğunu söyledi. "Hata yapma lüksümüz yok" Turan, Türkiye’nin zor zamanlardan geçtiğini ve dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Ekonomide orta gelir tuzağı vardır. Bir yere saplanırsın, bocalarsın ne yukarı çıkabilirsin ne aşağı inebilirsin. Uzun yıllar aynı yerde kalırsın ve buna orta gelir tuzağı derler. Bizim için en büyük riskte orta siyaset tuzağıdır. Sorun var görmezsek, sorun var çözmezsek, risk var aşmazsak yani orta siyaset tuzağına düşersek en büyük hatayı yapmış oluruz. Hata yapma lüksümüz yok, durağanlıktan çıkıp daha güzel iş yapma görevimiz var. Bakın millet bizden kopmadı, yerel seçimlerde sıkıntı yaşadık ama rakamlar ortada. Bu millet bizi bırakıp da başka partiye oy vermedi, bu millet bize kızdı ve sandığa gitmedi. ‘Hala sana güveniyorum, hala seni seviyorum ve başka yere gitmiyorum ama yanlış yapıyorsun beni ihmal ediyorsun. O yüzden seni uyarmak için sandığa gitmiyorum’ dedi. Kimin ne eksiği varsa, kimin ne hatası varsa bunu revize etmek ve kendi ruhumuza dönmek en büyük görevimiz. Bunu başkaları yapmayacak, partilere, kurumlara hasbelkader gelen, tepeden gelen, hak etmeden gelenler yapmayacak. Kurumuma zarar verir miyim, vermez miyim endişesi olmayan, hiçbir şey üretmeyen, her adımıyla, her yaklaşımıyla, yaşantısıyla, açıklamalarıyla kurumlarına zarar verenler bunu yapmayacak. Bunu siz yapacaksınız" dedi. "Üçlü masanın da adayı belli milleti oyalıyorlar" Turan, ana muhalefet partisinin aday belirleme politikasını da eleştirerek, şu ifadeleri kullandı: "Biz bu 23 yılı konuşurken, hatta daha iyi olalım derken, 87 yıldan beri bu hesaplaşmayı yapamayan yapılarda var. Dün 27 Mayıs darbecileriyle masa kuranlar, dün 28 Şubat vesayetçileriyle masa kuranlar, dün altılı masa kuranlar, bugünde üçlü masa tiyatrosu oynuyor. Yahu üç lider yok ki orda ne zirvesi ne masası. Üç genel başkan yok ki orada. Düşünsenize Tayyip Erdoğan, iki tane belediye başkanı alacak yanına ve ‘büyük zirve’ diyecek, güleriz. Sen Genel Başkansın, tabi ki belediye başkanlarını eksiksiz çağıracaksın, gelecekler ve toplantı yapacaksın. Neden iki başkan, boy sıra mı? Kavga sırası mı? Niye üç değil, dört değil, beş değil? Altılı masanın ilk gününde aday belliydi. İki yıl milleti oyaladılar. Üçlü masanın da adayı belli. Güya; ön seçimle milleti oyalayacaklar. Yap atamanı hakkını ver işin. Kimi kandırıyorsunuz? Bir adayı ön seçime sokacaklar, güya seçim olacak. Peki seçim bitti, aday belli zaten, ondan sonra 20 tane milletvekili çıkıp bir başka adayı gösterirse, siz bunu göstermeyecek misiniz? O yüzden bu tam bir tiyatro. Bu bir defa ön seçim değil, olsa olsa temayüldür. Temayülde de birden fazla aday varsa kıymeti olur. Zaten biri çekildi öbürü kaldı. Şimdi tavşan aday bulacaklar birkaç tane, onlarla beraber seçim yapacaklar. Bu halkı kandırıp dalga geçmektir.