SAĞLIK - 20 Mart 2017 Pazartesi 12:24

Ensede ağrı, tansiyon ve kalp rahatsızlıkları belirtisi

A
A
A
Ensede ağrı, tansiyon ve kalp rahatsızlıkları belirtisi

Acıbadem Adana Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof.

Acıbadem Adana Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, ensede ortaya çıkan ağrının, her ne kadar akla boyun fıtığını getirse de çok az hastada tanının boyun fıtığı olduğunu belirtti.


Yanlış tedavilerle geri dönüşümsüz hasarların ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Şen, ensede ortaya çıkan ağrının hangi hastalıklara işaret ettiği konusunda bilgi verdi.


Migren, tansiyon, duruş bozuklukları, osteoporoz, boyun fıtığı, kaslarda oluşan spazm gibi birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkan ense ağrılarının yaşam kalitesini düşüren en yaygın ağrıların başında geldiğini ifade eden Prof. Dr. Şen, omzun sağ ve sol bölgelerine ve kollara da yayılabilen ağrıların hareket kısıtlılığına da sebep olacağı için müdahale edilmediği takdirde kişinin günlük yaşamını da ciddi anlamda olumsuz yönde etkilenebildiğini vurguladı.


Prof. Dr. Orhan Şen, genellikle boyun fıtığı zannedilen her ağrının boyun fıtığının habercisi olmadığına işaret ederek bu sorunun doğru tespit edilerek tedavi edilmesini engellediğini hatırlatarak ense ağrısı tedavisinde öncelikle altta yatan etkenlerin araştırılması gerektiğini söyledi.



Ağrının kaynağı tansiyon olabilir


Tansiyon yüksekliğinin, ensede ağrı yaratan ve zaman kaybedilmemesi gereken etkenlerden olduğunu dikkat çeken Prof. Dr. Şen, tansiyona işaret eden ense ağrılarını hakkında şunları kaydetti:


“Hasta, enseden başlayarak başın tepe noktasına kadar ilerleyen bir ağrıdan söz eder ve ağrı bölgesine masaj yapma ihtiyacı duyar. Ağrıyla birlikte hasta kulaklarda çınlamadan da şikayet eder. Böyle bir durumda yüksek tansiyondan şüphelenmek ve hastanın tansiyonun takip edilerek değişikliklerin izlenmesi gerekir. Takiplerde yüksek tansiyon tespit edilmesi durumunda ise mutlaka kardiyoloji ve nefroloji uzmanından görüş alınması gerekmektedir.”



Kas spazmı da ense ağrısına neden olur


Ense ağrısını, kolunda herhangi bir ağrı şikayeti olmadan, sadece boynunu sağa veya sola çevirirken yaşayan hastalarda ayırıcı tanı için bazı kontrollerin yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Orhan Şen, böyle bir hastada tansiyon normal seviyelerde ise ve nörolojik muayenesinde kuvvet ve duyu kaybı yaşanmıyorsa ağrının kas spazmı kaynaklı olduğunu kabul ederek tedaviye başlanabileceğini kaydetti.


Prof. Dr. Orhan Şen, uygulanacak tedaviyle ilgili şu bilgileri verdi:


“Bu hastalarda, öncelikle ağrı kesici ve kas gevşeticileri içeren ilaç tedavisine başlanır ve ağrının birkaç gün içerisinde geçmesi beklenir. Bu süre sonunda hasta boyun hareketlerini rahatlıkla yapabilmesi gerekir. Ağrı geçtikten sonra da tekrarlanmasını engellemek için hastanın düzenli boyun egzersizleri yapmasını öneririz. Tüm bunlara rağmen ağrısı geçmeyen hastalarda ileri tetkik yaptırmak gerekir.”



Kalbe bağlı bir sorun olabilir


Ağrının şiddeti hasta yürüdüğünde, koştuğunda ya da herhangi bir efor sarf ettiğinde artıyorsa mutlaka kardiyolojik muayene yapılması gerektiğini savunan Prof. Dr. Şen, bu sayede kalbe bağlı yaşanabilecek herhangi bir tehlikeli durumun da önüne geçilebileceğini söyledi.


Ense ağrısında en çok şüphe duyulan boyun fıtığının varlığı durumunda hastanın yaşayabileceği sıkıntılar ve izlenecek yol konusunda Prof. Dr. Orhan Şen, şunları belirtti:


“Hastanın enseden gelen ve kola vuran bir ağrısı varsa ve bu ağrıya kuvvet ve duyu kaybı eşlik ediyorsa boyun fıtığı söz konusu olabilir. Böyle bir durumda, hastanın boyun fıtığı veya boyun bölgesinde spinal kanal darlığı, spinal tümör olabileceği düşünülerek servikal MRyapılması, MR bulgusunda tanı netleştiğinde ise tedaviye bu doğrultuda devam edilmesi gerekiyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.