YEREL HABERLER - 08 Nisan 2012 Pazar 15:31

KADIN YAŞAM DERNEОİ`NİN 1. OLAОAN KONGRESİ YAPILDI

A
A
A
KADIN YAŞAM DERNEОİ`NİN 1. OLAОAN KONGRESİ YAPILDI

Adıyaman Kadın Yaşam Derneği`nin 1. olağan kongresi gerçekleştirildi.
Divan Başkanlığını Hediye Kılınç`ın yaptığı genel kurulda Bedriye Polattaş ve Emine Çiftçi divan üyesi oldu. Adıyaman Kadın Yaşam Derneği (AKAY-DER) Başkanı Semra Karadağ, tek liste halinde girdiği genel kurulda yeniden başkanlığa seçildi.
Semra Karadağ, kadının cins bilincini geliştirmek, şiddete karşı dayanışmayı sağlamak, sosyal kültürel ve ekonomik faaliyetlerle kadınları güçlendirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Karabük’te okuma seferberliği kitap dağıtımı ile başladı Karabük’te ’Eğitim Kenti Karabük’ projesi bünyesinde başlatılan okuma seferberliğine yönelik 10 bin kitap dağıtılacak. ’Eğitim Kenti Karabük’ projesi çerçevesinde Karabük’te okuma seferberliği başlatıldı. Program bünyesinde Vali Mustafa Yavuz ve İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nda öğrencilere kitap dağıttı. Öğrencilere okumanın öneminden bahseden Vali Yavuz, gazetecilere yaptığı açıklamada, 8 ayrı projenin uygulandığını belirterek, "Bu projelerden birisi de ’Okuyorum Öğreniyorum’ projesidir. Karabük’te 204 okulumuz var. Yaklaşık 3 bin 300 öğretmenimizin gözetiminde bin 999 sınıfta 37 bin öğrencimiz eğitim ve öğretim görüyor" ifadelerini kullandı. Projesinin başlangıcının Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’ndan yapıldığını anlatan Yavuz, "İlk etapta 10 bin kitap dağıtacağız. Bugün ikinci ve dördüncü sınıflarımızda kitaplarımızı dağıtarak projemizi başlatmış olduk. Önümüzdeki günlerde şehrimizde 10 bin kitap dağıtımıyla ilk etabı başlatıyoruz. 37 bin öğrencimizin tamamına kitaplarımızı dağıtacağız. Amacımız çocuklarımızın kitapla buluşması, okuyarak öğrenmeleri, hem hayata hazırlanmaları hem akademik hem de sosyal ve kültürel anlamda öğrenmelerini sağlamak" diye konuştu. Bir kelebek etkisi oluşturmayı planladıklarını dile getiren Yavuz, "Çocuklarımıza birer kitap veriyoruz. Öğretmenlerimizden istediğimiz bu kitapları sınıftaki öğrencilerimiz arasında değişimini sağlayarak, sınıftaki her çocuğumuzun farklı farklı kitaplara ulaşmasını ve erişmesini sağlamak. Böylece bir kelebek etkisiyle ilimizde bir okuma seferberliği başlatarak çocuklarımızın okumasını, düşünmesini ve öğrenmesini sağlayacağız" dedi. Yavuz "Bugün Okuyorum Öğreniyorum projesi kitap seferberliğini başlatıyoruz. Önümüzdeki günlerde 10 bin kitabı kısa bir sürede dağıtacağız. Arkasından da peyderpey bunu 37 bine tamamlayacağız. Tüm Karabük’teki hemşehrilerimizi, öğretmenlerimizi ve öğrencilerimizi okumaya davet ediyorum. Okuma seferberliği şehrimize hayırlı olsun. İnşallah çocuklarımızın hayata hazırlanması noktasında bu seferberlik katkı sağlayacaktır" ifadelerine yer verdi.
İzmir Şehit gazeteci Hasan Tahsin unutulmadı 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in işgali sırasında, işgal kuvvetlerine karşı ilk kurşunu atarak ulusal direnişi başlatan ve şehit edilen Gazeteci Hasan Tahsin, ölümünün 105. yılında Konak’taki anıtı önünde anıldı. Gazeteci Hasan Tahsin, 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in işgali sırasında işgal kuvvetlerine karşı ilk kurşunu atarak ulusal direnişi başlatmış ve ardından şehit edilmişti. Şehit Hasan Tahsin için İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) tarafından Konak’taki anıt önünde anma töreni düzenlendi. Törene; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Karabağlar Belediye Başkanı Emine Helil İnay Kınay, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, gazeteciler ve Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Ortaokulu öğrencileri katıldı. Törende, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından anıta çelenk bırakıldı. “Hasan Tahsin’in sıktığı ilk kurşun esarete karşı atılmıştı” “İşgale karlı direnicin ilk kıvılcımını çakan, ilk karşılığını veren ve gazeteci kimliğiyle bugün burada öncelikle gazetecilerin sahiplenmesiyle hatırladığımız sevgili Hasan Tahsin’ini anmak için bir aradayız diyerek anma törenindeki konuşmasına başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, şunları söyledi: “O tarihte yazdığı yazılarla, yaptığı haberlerle tarihe not düşen bir gazeteci Hasan Tahsin. Hukuku Beşer Gazetesi yazarı olarak, 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgaline karşı tüm ulusun vicdanında oluşan o tepkiyi bir kurşuna döndüren ve o ilk karşılığı veren yiğit ve kahraman bir insan olarak hatırlıyoruz kendisini. 15 Mayıs’tan tam 4 gün sonra 19 Mayıs gün ve 4 gün sonra bayram olarak kutlayacağımız o günde Atatürk’ümüz Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı’mızı başlatmıştı. O savaşın belki başladığı nokta olan İzmir’in liman bölgesi, bu alan yine Kurtuluş Savaşı’nın, Milli Mücadele’nin 9 Eylül’de burada Hükümet Konağı’na çekilen bayrakla birlikte sonuçlandığı yer olarak ülkemizin tarihinde her zaman hatırlanacak bir alan olarak hafızalarımıza kazındı. Bu zafer ülkemizi bir Cumhuriyet’in kuruluşuna götürdü. Bu nedenlerle İzmir, hem ilk işgale uğrayan ama aynı zamanda kurtuluş ateşinin ilk yakıldığı şehir ve kuruluşun şehri olarak ülkemizin gurur kentlerinden birisi oldu. İzmirli gazeteciler ulusal bağımsızlık için canını feda eden Milli Mücadeleyi başlatan meslektaşlarının izinden gittikleri için ne kadar gurur duysalar yeridir. Hasan Tahsin’in sıktığı ilk kurşun esarete karşı atılmıştı. O ilk kurşun, karanlığa karşı sıkılmıştır. Tıpkı bugün Hasan Tahsin’in izinden giden cesur gazetecilerin karanlıkları kalemleriyle aydınlığa çıkarmaya çalışması gibi. Ülkemizin demokrasi mücadelesinde fikir ve ifade özgürlüğü için her daim gazetecilerle omuz omuza olmaya devam edeceğiz. Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’i saygıyla, rahmetle ve minnetle anıyorum” dedi. “Fikri isyanlarımızı kalemlerimizle tamim etmeye devam edeceğiz” Törende konuşan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ise “105 yıl sonra bizler tıpkı, Hasan Tahsin gibi, susmayacağız ve durmayacağız. Gerçeklerin peşinden koşmaya, halka gerçekleri ulaştırmaya, topluma zarar veren her şeyi ortaya çıkarmaya, belgeli habercilik yapmaya devam edeceğiz. Güçlünün değil, haklının yanında ve yanlışların karşısında durmayı sürdüreceğiz. İşgale karşı sessiz kalın diyen yetkililer tarihin karanlık sayfalarına gömülürken İnandığı değerler için mücadele eden gazetecilerin toplumun yüreğindeki yeri her zaman kalıcıdır. Hasan Tahsin’i sadece bugün değil, 365 gün yüreğimizle, çalışmalarımızla her yerde yaşatacağız. İlk kurşunu atan Hasan Tahsin’i, “Reddi İlhak Cephesini”, 105 yıl önce burada şehit olanları ve ulusumuza vatan armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını saygı, minnet ve özlemle anıyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da haykırıyoruz; Fikri isyanlarımızı kalemlerimizle tamim etmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Eskişehir Sanayi sorunları belirlendi, çözüm önerileri oluşturuldu Eskişehir Sanayi Odası (ESO) bünyesinde bulunan Meslek Komiteleri ve üyeleriyle gerçekleştirdiği iki ayrı panelde Eskişehir sanayisinin sorun alanlarını ve bunlara ilişkin çözüm önerilerini değerlendirdi, 2024’ün ekonomik gelişmelerini mercek altına aldı. Tüm tüm gün süren 2 ayrı panele gazete köşe yazarları da katıldı. Celalettin Kesikbaş; “Problemler ortak sorunumuz” Panellerin açılışında konuşan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, “ESO olarak komite toplantılarında, meclis toplantılarımızda yaptığımız değerlendirmeler ve analizlerin sonuçlarıyla ilgili raporlarımızı hazırlamıştık. Her değerlendirme toplantısı sonuna bu raporlarımızı güncelliyoruz. Her mecrada sanayicilerimizin sesi olmaya çalışıyoruz. Bugün özellikle Türkiye’nin kıymetli gazetecilerin olduğu bir ortamda konuşalım ki kamuoyu oluşturalım istedik. Güncel iş hayatımızda birçok problemimiz var ve bunların dillendirilmesi son derece önemli diye düşünüyoruz. Bu nedenle diyoruz ki; daha hızlı gelişen ve daha problemsiz Türkiye için yılmak yok, yola devam.” dedi. Ekonomi, alt yapı, ihracatın artırılması, finansmana erişim, vize problemleri gibi sanayici çok zorlayan sıkıntılar olduğuna vurgu yapan Kesikbaş, “Hepimiz çalışıyoruz, üretiyoruz, ar-ge ve ihracat yapmaya çalışıyoruz, dertlerimiz maksimum seviyede. Karşılaştığımız problemler hepimizin ortak sorunları. Bu sorunlarımızı çözmek için hep birlikte hareket etmeliyiz.” diye konuştu. Hakan Güldağ; “İnovasyon olmazsa olmaz” Panelde konuşan Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı, Köşe Yazarı Hakan Güldağ imalat sanayinde değişim olacağını belirterek, şunları kaydetti; “Türkiye bölgedeki imalat sanayi ihracatının üçte birini tek başına yapıyor. Önümüzdeki dönemde olacak şey bu imalat sanayindeki gücümüzü yeni zamanın ruhuna uygun olarak dönüşmesi. Yeniden şekillenmekte olan bütün dünyaya ayak uydurmalıyız. Sanayi dünyasının içinden geçtiği bu zor zamanlardan kurtulması için inovasyon olmazsa olmaz. Kısa vadede yapılması gerekenler ise şirketlerimizin varlıklarının yüzde 63’ü dönen varlıklardır. Bunun yüzde 40’ı alacaklar ve stoklardan oluşur. İlk aşamada buralarda iyileşme yapmaya çalışacaksınız. İkincisi duran varlıklar tarafında mümkün olduğunca aktif temizliği yapılacak. Bunlar satılıp sermayeye eklenecek.” Şeref Oğuz; “Rekabetçiliğe ihtiyaç var” Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı, Köşe Yazarı Şeref Oğuz, Eskişehir’de rekabetçiliğe ihtiyaç olduğunu dile getirerek, şunları söyledi; “Eskişehir’e baktığımızda yerel kabiliyetler anlamında bir şeyin eksik olduğunu düşünüyorum. O da iyiler ittifakı yeterli değil bu kentte. Herkesin aynı sayfadan konuşması gerekiyor. Rekabetçiliğe ihtiyacı olan bir kent. Burayı zıplatacak olan kabiliyetleri bir arada davranması. Eksiği budur Eskişehir’in. Fazlalığı inanılmaz bir şekilde kafasını yukarıya doğru vermiş bir kent. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde 2026 - 2027 yıllarında ekonominin daha yukarıya doğru çıkacağını öngörüyorum. Doğası gereği daha aşağı gitme ihtimali kalmadığı için. Şahsi kanaatim 2028 yılına bu enflasyonla halkın verdiği sinyalle beraber gidilecek gibi değil.” Ali Ağaoğlu “Türkiye’ye bir para girişi var” Ekonomist, Köşe Yazarı Ali Ağaoğlu panelde yaptığı değerlendirmede ülkemize para girişi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti; “Türkiye yabancı para cinsinden kamu ve özel sektör borçları toplamı itibarıyla dünyanın en düşük borçlu ülkelerinden biridir. Gelişmiş ülkelerde bu rakamlar çok yüksek. Kamu net borcu toplam yüzde 152 ile dünyanın en borçlu ülkesi Japonya. Almanya yüzde 115, ABD yüzde 121. Türkiye’de toplam dış borç kamu borcu artı özel sektör borcu yüzde 70’lerdeyiz. Kamu borcu yüzde 37. Son bir yıldır yavaş yavaş Türkiye’ye bir para girişi var. Nedeni güven. Bu güveni tesis ettiğinizde çok rahat ülkeye para girişini sağlayabilirsiniz. Kısa vadede yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 42. Kurun da 40’ın altında olması yönünde. Kurun baskılayarak yavaş yavaş enflasyonun kontrol altına alınacağını düşünüyorum.” Açılış konuşmalarının ardından ekonominin güncel durumu değerlendirildi, iş dünyasında yaşanan son gelişmeler, sektörel büyüme ve ekonomideki yeni trendler konuşuldu. Katılımcıların ekonomi ve iş dünyasıyla ilgili merak ettikleri panelistler tarafından yanıtlandı.
Samsun Samsun’un resimli elektrik trafoları şehri renklendirdi Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), Atakum sahilinde yer alan trafo duvarlarını resimlendirerek toplumsal konularda farkındalık oluşturdu. Samsun, Ordu, Çorum, Amasya ve Sinop illerinde yaklaşık 3 milyon aboneye elektrik dağıtım hizmeti veren Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), üstlendiği toplumsal sosyal sorumluluk projeleri ile farkındalık oluşturdu. 2023 yılında başlatılan projede şu ana kadar toplamda 10 tane trafo duvarı, resimlerle renklendirildi. Resimlenen her bir trafo duvarında farklı mesajlar veren YEDAŞ, trafoları gören insanlar tarafından olumlu dönüşler aldı. Sahil boyunca sıralanan trafolar, kent estetiğine değer katarken bunun yanı sıra, toplumsal konularda da farkındalık oluşturdu. Trafolar üzerine çizilen resimler YEDAŞ tarafından belirlenirken, resimler Samsunlu bir resim öğretmeni vasıtasıyla, trafolarda yerini aldı. Samsun’un önemli değerlerinden biri olan Samsunspor’un konu alınması ile başlayan projede, Cumhuriyet’in 100. yılı, hayvan hakları, kadın hakları, Dünya Engelliler Günü, Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı, trafik güvenliği, çevre temizliği gibi pek çok temaya yer verilirken Barış Manço, Selda Bağcan gibi değerli sanatçılar da resmedildi. Toplumsal farkındalık için kaynaklarımızı en iyi şekilde değerlendiriyoruz YEDAŞ Genel Müdürü Yunus Emre Bilgi, proje ile ilgili “YEDAŞ olarak, temel sorumluluklarımızın yanı sıra toplumsal konularda da aktif rol almayı önemseyen bir şirketiz. Bu kapsamda her yıl toplumu ilgilendiren konularda sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyoruz. Daha önceki yıllarda çevre temizliği, otizm farkındalığı, hayvan hakları gibi farklı konularda çalışmalarımız oldu. 2023 yılında başlattığımız “Trafoları Boyuyoruz” projesi ile ise bir adım daha ilerleyerek aynı anda farklı konularda mesajlar vermeye odaklandık. Trafoları resimlendirirken, özellikle sosyal olarak kalabalık olan bölgelerdeki trafoları tercih ettik, bu sayede daha fazla insana ulaşmayı hedefledik.” dedi. Projenin geri dönüşlerinin büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu belirten Yunus Emre Bilgi gelecekte de benzer projeler geliştirmeyi planladıklarını belirtti.
Samsun Çocuk nörolojisi uzmanı uyardı: "Çocuklarda teknolojik cihaz kullanımına sınır konulmalı" Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Aydın, "Okul öncesi dönemde teknolojik cihazının günlük kullanım süresi 1 saati geçmemelidir. İlk ve ortaokul döneminde ise hafta içi okul günlerinde 1 saat, tatil günlerinde ise 2 saati aşmamalıdır" dedi. Liv Hospital Samsun Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Aydın, çocuklarda teknolojik cihaz kullanımı hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Ömer Faruk Aydın, zorunlu durumlar dışında belli kurallar çerçevesinde ve belirli sürelerle çocukların teknolojik cihazları kullanmasına izin verilmesinin uygun olabileceğini söyledi. 2 yaşından küçük çocukların teknolojik aletlerin kullanmasının önerilmediğini vurgulayan Prof. Dr. Aydın, “Çünkü dil, zihinsel, hareket ve sosyal-duygusal becerilerin gelişimi için anne-baba ve diğer yetişkinlerle sosyal etkileşim gereklidir. Okul öncesi dönemde, günlük kullanım süresi 1 saati geçmemelidir. İlk ve ortaokul döneminde ise hafta içi okul günlerinde 1 saat, tatil günlerinde ise 2 saati aşmamalıdır” diye konuştu. "Uykudan önce kullanılmamalı" Uykudan önceki 1 saatlik zaman diliminde dijital elektronik aletlerin kullanımının önerilmediğini belirten Prof. Dr. Aydın, “Ayrıca, kullanılacak sürenin bölünerek birkaç seferde kullanılması uygun olabilir. Ancak eğitim amaçlı kullanımlar, görüntülü görüşmeler veya konuşmalar bunun dışında tutulabilir” şeklinde konuştu. "Uygun sınırlar konulmalıdır" Günümüzde, çocuklar ve ergenler arasında dijital elektronik aletlerin yaygın kullanılmasının, bu araçların eğlence aracı haline gelmesine ve özel dillerin oluşmasına yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Aydın, “Ayrıca, sosyal iletişimde önemli bir rol oynamakta ve teknolojiyle olan bağlantılarını sağlamaktadır. Özellikle okul öncesi dönemde, anne-baba etkileşimine açık ve doğru programlarla teknolojik aletlerin çocuklar üzerinde olumlu etkileri olabilir. Uygun kullanım kuralları ve sınırlamalar çerçevesinde bu araçların faydalı olabileceği unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.