GENEL - 20 Şubat 2021 Cumartesi 14:31

AİÇÜ ile Ankara Üniversitesi, YÖK Anadolu Projesi’nin ilk toplantısını yaptı

A
A
A
AİÇÜ ile Ankara Üniversitesi, YÖK Anadolu Projesi’nin ilk toplantısını yaptı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Anadolu Projesi kapsamında eşleşen Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) ile Ankara Üniversitesi arasındaki koordinasyon toplantısı, online olarak gerçekleştirildi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Anadolu Projesi kapsamında eşleşen Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) ile Ankara Üniversitesi arasındaki koordinasyon toplantısı, online olarak gerçekleştirildi.


Korona virüs nedeniyle çevrim içi gerçekleştirilen toplantıya AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, rektör yardımcıları ile iki üniversitenin projede görev alan öğretim üyeleri katıldı.


AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yakından takip ettiği, YÖK Başkanı Prof. Dr. M.A. Yekta Saraç Hocanın öncülüğünde genç üniversitelerin gelişiminin desteklenmesi amacıyla hayata geçirilen YÖK Anadolu Projesi’nde Ankara Üniversitesi ile eşleşmekten dolayı mutlu olduklarını belirtti. Prof. Dr. Karabulut, iki üniversite arasındaki toplantıların belirli periyotlarla gerçekleştirileceğini söyledi.


Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, “Proje kapsamında Eczacılık Fakültesi, İslami İlimler Fakültesi, Eğitim Fakültesi’nden Okul Öncesi Eğitimi Bölümü, Sağlık Yüksekokulu’ndan Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Yabancı Diller Yüksekokulu’ndan Mütercim Tercümanlık Bölümlerinde okuyan öğrencilerimiz, bazı derslerini Ankara Üniversitesi’ndeki deneyimli hocalarımızdan alacaklar, bu da öğrencilerimizin başarısına önemli katkı sağlayacaktır. ‘Doğudan yükselen ışık’ parolası ile çıktığı yolda ‘Bilimin sevgiyle bütünleştiği üniversite’ anlayışı ile bilim alanındaki gelişimini her geçen gün üst sıralara taşıyan Üniversitemiz, Ankara Üniversitesi ile yapılan paydaşlıkla birlikte daha iyi noktalara gelecektir” diye konuştu.


Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Türkiye ve dünya biliminde önemli bir yere sahip olan üniversitelerinin uzun yıllara dayanan birikimini AİÇÜ ile paylaşacak olmanın heyecanını yaşadıklarını, Ankara Üniversitesi’nin deneyimlerinden, deneyimli hocalarından AİÇÜ’deki öğrencilerin istifade etmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Çekmeköy’de, taksi plakası satışı için anlaştığı şahıs tarafından vurularak öldürüldü İstanbul’da, taksi plakası satın almak için internet üzerinden tanıştığı şahısla buluşan kişi, şahsın ’akrabalarımı mezarlıktan alacağız’ demesi üzerine şahıs ile beraber Çekmeköy’de mezarlığa gitti. Taksi plakasını satacağını iddia eden şahıs, yanındaki kişiyi otomobil içinde silahla vurup öldürdü, ardından yanında bulunan altınları alıp kaçmaya çalıştı. Çevrede bulunan belediye görevlileri tarafından fark edilen şahıs, ’ağabeyimi vurdular’ dese de olay yerinde polis tarafından yakalandı. Olay, geçtiğimiz Salı günü saat 16.20 sıralarında Çekmeköy’de Ekşioğlu Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre taksi plakası satın almak isteyen 4 çocuk babası Recep Dindi(38), internet üzerinden tanıştığı şahıs ile görüşüp taksi plakası satışı konusunda anlaştı. Dindi, M.A.K adlı şahıs tarafından, Pendik’teki evinden eşi Fadime Dindi ile beraber alınarak kuyumcuya götürüldü. M.A.K.’nin’ ’satışı bugün yapamayız, cenazemiz var’ demesi üzerine Recep Dindi, satışta kullanacağı altınları kuyumcuda emanet bıraktı. M.A.K bir gün sonra tekrar Recep Dindi’yi evinden otomobille aldı. Fadime Dindi’nin de gelmek istemesi üzere M.A.K ’önce mezarlığa gidip akrabalarımı alacağız, arabada yer yok sen gelme’ diyerek Fadime Dindi’yi almadı. Recep Dindi ile M.A.K kuyumcuda emanet bıraktıkları altınları geri aldıktan sonra Çekmeköy’de bulunan bir mezarlığın önüne gitti. M.A.K., Dindi’yi burada otomobil içinde gasp etmeye çalıştı. Taraflar arasında arbede çıkması üzerinde M.A.K. tabancayla Dindi’yi otomobil içinde vurdu. Şahıs, Dindi’nin üzerinde bulunan altınları alıp yaya olarak kaçmaya çalıştı. Çevrede bulunan bir tesiste görevli belediye çalışanları tarafından fark edilen şahıs, kendisine ne olduğunu soran çalışanlara ’ağabeyimi vurdular’ dedi. M.A.K. olay yerine gelen polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan Dindi ise hayatını kaybetti. Yapılan çalışmalarda, M.A.K.’nin Dindi’yi evinden aldığı otomobilin kiralık olduğu tespit edildi. Olayla ilgili konuşan Recep Dindi’nin yeğeni Ali Dindi, "Amcam internet üzerinden taksi plakası satın almak istiyor. Adamları buluyor, adamlarla Cuma günü görüşüyor. Cuma günü adamın yanında yengem olduğu için bir bahane uydurup cenazemiz var diye iki gün sonraya erteliyor. Pazartesi günü amcam arıyor. Bugün olmazsa yarın diyor karşı taraf. Yarın adam tekrar geliyor amcamı evden alıyor. Yengem de arabaya binmek istiyor yalnız yengemi almıyor. Arabanın dolu olduğunu söylüyor. Amcasını götüreceğini söylüyor, arabaya almıyor. ’Dönüşte seni alalım notere öyle gidelim’ diyor. Amcamla beraber evden çıkıyorlar kuyumcuya gidiyorlar. Kuyumcudan altınları alıyorlar. Oradan da amcam yengemi almak için yengemi arıyor. Kuyumcudan altınları alıyorlar çıkıyorlar. ’Sen notere git, sıra al. Biz de geliyoruz’ diyor. Ondan sonra amcamın telefonuna hiçbir şekilde ulaşılmıyor. Aradan 2 saat geçtikten sonra Çekmeköy Polis karakolundan bizi arıyorlar. Hastanede ağır yaralı olduğunu söylüyorlar" dedi. Recep Dindi’nin eşi Fadime Dindi, "O amca ile beraber geldiler, parayı alıp gittiler. ’Abla amcamı bırakıp geleyim seni de alıp notere gideriz. Şu anda yer yok araba dolu, daha sonra taksi plakasına ait olan arabayı alıp geleceğiz’ dedi. Ben de daha bir şey diyemedim onun arabasını atladılar gittiler." şeklinde ağlayarak anlattı. Recep Dindi, dün Pendik’te bulunan Velibaba Merkez Camii’nde düzenlenen cenaze ile son yolculuğuna uğurlandı. Ailesi ve yakınlarının katıldığı cenazenin ardından Dindi’nin naaşı Yeni Şeyhli Mezarlığına defnedildi. Cenazede olayı anlatan ağabey Efendi Dindi, "Yaklaşık 12 gün önce bu mesele başladı. 12 gün önce fiyatta anlaşıldı. Şahıs sonra ’amcamın hanımı hastanede’ dedi. Bir iki gün öyle erteleme yaptı. Ondan sonra ’amcamın hanımı vefat etti’ dedi. Yine erteledi. Perşembe günü de kardeşim hanımıyla beraber kuyumcuya gitti, hanımıyla olunca bir gün daha erteleme yaptı kendisi. En son salı günü bu kişi geldi, kardeşimi evinden aldı. Hanımı notere gönderdi, ’yenge sen notere git sana yer yok annemi vesaire almaya gideceğiz’ dedi. Kardeşimin hanımı noterde beklerken onlar Sancaktepe’de kuyumcuya gidiyor kuyumcudan altınları tekrar tartarak alıyor. Plaka sahibi ’annem Çekmeköy’de mezarlıkta amcamın hanımının kabrini ziyaret ediyor’ diyor ve mezarlığa götürüyor. Olan orada oldu. Bu olayın bir kişi meselesi olduğunu düşünmüyoruz. 10-12 günlük bir zamana yayıldı, bir çete olduğunu bir grup halinde yapıldığını düşünüyoruz. Kardeşimin 4 tane çocuğu geride kaldı. 38 yaşında kardeşim, devletten bu konuda gereğini yapmasını bekliyorum" dedi. Öte yandan Recep Dindi, eşi Fadime Dindi ve şahsın kuyumcuya gelip altınları bıraktığı, daha sonra Recep Dindi ile şahsın kuyumcuya gelerek altınları geri aldığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
Elazığ Piyasada ölü balık tedirginliği Elazığ’ın Keban ilçesinde somon ve alabalık üreten işletmeci Samettin Tokgöz, kilo maliyeti 150 lira olan somon balığının bazı yerlerde 130 liraya satıldığını kaydederek, ’’Bu balıklar ya dip balık ya da ölü balıktır. Bu insan sağlığına da, sektöre de zararlıdır’’ dedi. Keban Baraj Gölü üzerinde somon ve alabalık üreten Samettin Tokgöz, bazı balıklarda düşük fiyatlara dikkat çekti. Somon balığının şu anda kilogram başına 100 lira yem maliyeti, 25 lira yavru maliyeti, 20 lira civarı da işçilik, aşı, ilaçlama gibi maliyetlerinin olduğunu kaydeden Tokgöz, somonun 140 ila 150 lira arasında kilo maliyetinin olduğunu söyledi. Tokgöz, "Bugün Türkiye’de Karadeniz somonu, somon ya da alabalık tezgahlarda 100, 120, 130 lira gibi rakamlarla satılmaktadır. 150 lira maliyeti olan bir balık bu fiyatlara nasıl satılabilir? Bu konuya ilgili kurumların çok dikkat etmesi gerekmektedir. Bununla ilgili şu bilgiyi vereyim; 150 lira kilo maliyeti olan bir balık nasıl olur da 100-130 lira arasında satılabilir. Türkiye’de Karadeniz Bölgesi, Trabzon, Rize, Samsun, Sinop bölgesi büyük somon üreticilerinden. Aynı zamanda Keban Baraj Gölü’nde de somon üreticileri var. Şu anda somon üreticilerinin kafeslerine günlük olarak dalgıçlar dalıyor, o gün içerisinde birikmiş olan ölü balıklar toplanıyor, bunlar paketlenerek Türkiye’nin her tarafına gönderiliyor. Elazığ, Diyarbakır, Batman, Bingöl’e, Doğu illerine arabalara yüklenerek buralara gönderiliyor. Burada kilosunu 50-60 liraya piyasaya sürüyorlar. Vatandaşlarımız da tabii bu konuyu bilmedikleri için ucuz olduğu düşüncesi ile 150 lira maliyeti olan bir somon balığını 100 liraya, 120 liraya görünce alıp götürüp yiyor’’ diye konuştu. ’’Kafeslere günlük olarak dalgıç gönderiliyor, ölü balıklar toplanarak piyasaya sürülüyor’’ Aynı şekilde Keban Baraj Gölü çevresinde de somon üreticilerinin olduğunu hatırlatan Tokgöz, ’’Yani bu bölgede ilgili yetkilileri çağırırken, yalnız bizim bölgemiz ile ilgili değil Türkiye geneli yapılması gerekir diyorum. Şu anda Türkiye’de balık tezgahlarında 200 liranın altında Karadeniz somonu veya somon vatandaşımız görüyorsa bilsin ki dip balığıdır, ölü balıktır. 160 ila 200 liranın altında da alabalık görüyorsan yine bilsin ki dip balığı, ölü balıktır. Bu şu demektir; günlük olarak kafeslere sabah erken saatlerde somon üreticisi olan büyük firmalarda dalgıçlar dalıyor, o gün ölen balıklar toplanıyor. Bunlar ciddi rakamlardır, bahsettiğimiz gibi 5-10 kilogram değil büyük kafeslerin her birinde 150-200 ton balık vardır. Bunun içerisinde her birinde 100-200 kilogram balık öldüğü zaman Türkiye genelinde çok ciddi bir rakama tekabül ediyor. Karadeniz Bölgesi’nde adam Samsun’dan, Sinop’tan aracını yüklüyor, Diyarbakır’a, Elazığ’a, Bingöl’e, Batman’a 50-60 liraya teslim ediyor. Dün Ankara’da balık fiyatlarını sordurduk, Kızılay’daki balık satıcılarında Karadeniz somonunun kilosu 220 lira, alabalık fiyatı da 160-180 lira arasında. Aynı Karadeniz somonu, aynı alabalık Diyarbakır’da, Elazığ’da, Batman’da veya Türkiye’nin herhangi bir yerinde 100 liraya, 120 liraya satılıyorsa bu dip balığıdır, ölü balıktır. Nettir bu, hem sağlık açısından hem sektör açısından tehlikelidir. Bu şekilde balıkçılık sektörü de ölür’’ şeklinde konuştu.
Ağrı Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’dan Eleşkirt’e ’teşekkür’ ziyareti Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 31 Mart 2024 yerel seçimler sonrası Ağrı’nın Eleşkirt ilçesine teşekkür ziyaretinde bulundu. Erbakan, Eleşkirt’te esnafı ziyaret etti. İlk olarak Eleşkirt ilçesi Yüce kapı beldesini ziyaret eden Erbakan’ı Belediye Başkanı İlhami Zeyrek ve belde sakinleri karşıladı. Bir süre vatandaşlarla sohbet eden Erbakan, belediye başkanlığı binasında başkan Zeyrek ve belde encümenleri ile bir araya geldi. İlhami Zeyrek’ten proje ve çalışmaları hakkında bilgi alan Erbakan, vatandaşlarla hatıra fotoğraflarının çekilmesinden sonra ilçe merkezine geçti. Erbakan, Eleşkirt ilçesinde, il ve ilçe yönetimi ile bir süre sohbet ettikten sonra Cumhuriyet Caddesinde bulunan esnafı ve kahvehaneleri ziyaret ederek vatandaşlarla selamlaşıp sohbet etti. Cumhuriyet Caddesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erbakan, Eleşkirt ziyareti ile ilgili şu ifadelere yer verdi: "Genel merkezden heyetimizle birlikte Eleşkirt’te, Ağrı’da ve Erzurum’un ilçe ve beldelerinde teşekkür ve tebrik ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Hamur ilçemize, Yücekapı beldemize gittik. Şimdi Eleşkirt’teyiz buradan da yayla düzü beldemize geçtikten sonra Erzurum’da kazanmış olduğumuz ilçe ve beldelerde ziyaretlerimizi gerçekleştireceğiz. Bu ziyaretlerimiz hem milletimize teveccühünden dolayı bir teşekkür ziyareti hem de belediye başkanlarımıza bir tebrik ziyareti olarak bu ziyaretlerimizi bu maksatla gerçekleştiriyoruz. Belediye başkanlarımıza başarılar muvaffakiyetler ve hayırlı hizmetler diliyorum. İnşallah milli görüş belediyeciliği ile milletimizi yeniden kavuşturacaklar". 1994 yılında Necmettin Erbakan’ın Eleşkirt ziyaretinin hatırlatılması üzerine, Fatih Erbakan, "Bu bölge yıllardan beridir milli görüşe destek veren, sahip çıkan Rahmetli Erbakan hocamız döneminden beri milli görüşü ve Erbakan hocamızı bağrına basan bir bölge bu günde aynı şekilde bizim yeniden Refah Partisini kurduğumuz günden beri bizlere teveccühünü ilgisini eksik etmeyen bir ilçe. Bizde bu bölgeye daha da çok ilgi göstererek daha da ziyaretlerimizi sıklaştırarak aynı Erbakan hocamız gibi bu bölge insanı ile kucaklaşmaya hemhal olmaya devam edeceğiz. Öncelikle almış olduğumuz belediyelerimiz hizmet için önemli. O belediyeler aracılığı ile bu bölge insanına sevgimizi muhabbetimizi yapacağımız hizmetlerle inşallah ortaya koyacağız. Kayıtlayacağız, arkasından da inşallah milli görüş iktidarıyla en hayırlı hizmetleri bu bölge insanına gerçekleştireceğiz" dedi. Açıklamaların ardından Cumhuriyet Caddesinde esnaf ziyareti devam etti. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın ziyaretinde, Yeniden Refah Partisi MKYK üyesi Süleyman Erim, Gençlik ve Spor eski bakanı YRP genel başkan yardımcısı Suat Kılıç, YRP Ağrı İl Başkanı Aydın Kuruş, 28.donem Ağrı 1.sıra mv. adayı, YRP Ağrı Seçim işleri Başkanı Av. Oğuzhan Yami, YRP Eleşkirt ilce başkanı Edip Karataş, Yayladüzü Belediye Başkanı Selahattin Aysu, Yücekapı belediye başkanı İlhami Zeyrek. Şafi Erim, Cesim Hasar ve YRP Ağrı il teşkilatından bir çok isim katıldı.
Gaziantep Sanayici Kamil Şerbetçi’nin 26. vefat yıl dönümü Gaziantep Sanayi Odası’nın 1990-1998 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yapmış merhum Kamil Şerbetçi, vefatının 26. yıl dönümünde anılıyor. GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Sanayi Odası’nın İkinci Dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yapmış merhum Kamil Şerbetçi’yi saygı, rahmet ve şükranla andıklarını ifade etti. Ünverdi yayımladığı mesajında, merhum Kamil Şerbetçi’nin kent sanayisinin bugünlere gelmesinde çok büyük hizmetleri olduğunu söyledi. Şerbetçi’nin ülke ve kent sanayisine kattığı değer ve yaptıklarının unutulmayacağını kaydeden Ünverdi, “Merhum Kamil Şerbetçi, Gaziantep Sanayi Odamızın İkinci Dönem Yönetim Kurulu Başkanlığını yapmış, öngörüsü ve icraatlarıyla şehrimiz ve ülke sanayimizin gelişmesine çok büyük katkılarda bulunmuştur. Gazi şehrimiz, merhum Kamil Şerbetçi gibi cesur adımlar atan cesur yürekli insanların attığı adımları takip ederek bugün parmakla gösterilen bir üretim ve ticaret üssü olmuştur. Bu vesile ile merhum kamil Şerbetçi ile birlikte alın teri ve büyük emeklerle şehrimiz sanayisinin temellerini atan büyüklerimizi bir kez daha saygıyla anıyorum. Bizler de büyüklerimizin bizlere bıraktığı değerler ve hedefler doğrultusunda daha çok çalışacak, şehrimizi geleceğe emin adımlarla taşıyacağız. Bu duygularla merhum Kamil Şerbetçi’yi vefatının 26. yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum” ifadelerini kullandı.
Gaziantep Prof. Dr. Aslan’dan Hz. Peygamber’in örnekliği konferansı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Aslan tarafından Hz. Peygamber’in Örnekliği Konferansı verildi. GAÜN Bilgi ve Değerler Topluluğu öğrencilerinin İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda hazırladığı etkinlik, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Etkinliğin açılışında konuşan GAÜN İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Aksoy, programın Mevlid-i Nebi Haftası nedeniyle Peygamber Efendimizi daha yakından tanımak ve sevmek amacıyla düzenlendiğini söyledi. Konuşmasında Hz. Peygamber’in örnekliğini günümüzün nesline, kuşaklarına aktarmamız gerektiğini belirten İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Aslan, “Gençlerimizin, öğrencilerimizin iyi bir Kur’an tarihi ve Siyer bilgisi okumaları gerekiyor. Bu anlamda da Resulullah’ın örnekliğinde nasıl bir aile reisi, devlet lideri olduğunu tüm yönleriyle yeni kuşaklara aktarmamız gerekiyor. Kur’an- Kerimde de Allah O’nu alemlere rahmet olarak gönderdiğini söylüyor. Resulullah’ın hem rahmet boyutu hem de insanlığa getirdiği Medeniyet Projesi açısından hayatımıza yansıması gerekiyor. Bunu yaparsak Resulullah’ın örnekliğini anlamış oluruz” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Aslan, “Resulullah’ın insan olarak peygamber olarak çok sayıda özeliği var. Bize bıraktığı en önemli miraslardan birisi emanet mirasıdır. Müslümanın güvenilir olması ve o güvenilirliğin hayatımızın her tarafına yansıması gerekir. İkincisi de toplumu bıktırmamak, müjdeleyici olmak lazım. İslam’ın tebliğini anlatırken insanlığa bir uyarıcı aynı zamanda müjdeleyici olarak O’nun hayatını örnek almalıyız” diye konuştu.