GENEL - 29 Nisan 2012 Pazar 10:51

BAŞKAN GÖKÇEK`TEN KARIŞ KARIŞ DENETİM

A
A
A
BAŞKAN GÖKÇEK`TEN KARIŞ KARIŞ DENETİM

Başkentlilere, önümüzdeki iki yılın projeler açısından çok daha hareketli geçeceği müjdesini veren Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bürokratlarıyla birlikte sahaya inerek, çalışmaları yerinde inceledi.
Başkan Gökçek, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Kamil Kılıç, Genel Sekreter Yardımcısı Balamir Gündoğdu, EGO Genel Müdürü Necmettin Tahiroğlu, ASKİ Genel Müdürü İrfan Kaya, Fen İşleri Daire Başkanı Vedat Üçpınar, Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Hatice Akgül, Emlak ve İstimlak Daire Başkanı Osman Özbayrak, İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ömer Faruk Erciyes, Zabıta Daire Başkanı Mehmet Ercan, Kent Estetiği Daire Başkanı Ömer Öksüz ve ANFA Genel Müdürü Ferhat Ertürk ile birlikte denetim yaptı.
Hacı Bayram`da başlayarak Sincan`da sona eren gezide kaldırımlardan, yama gerektiren asfalta, parklardan AOÇ Bulvarı gibi dev projelere kadar pek çok noktada inceleme yapan Başkan Gökçek, işlerin daha hızlı ve sorunsuz bitirilmesi için yapılması gerekenler konusunda bürokratlarına talimatlar verdi, eksikliklerle ilgili notlar aldı. Hacı Bayram Cami avlusunda başlayan denetim turunda, çalışmalar hakkında bilgi alan Başkan Gökçek, ardından bürokratlarıyla otobüse binerek, Hıdırlıktepe Ofisi`ne geçti. Eski
bir Ankara evinin restorasyonuyla yapılan ofiste Başkan Gökçek, Altındağ`daki çarpık yapılaşmaya hançer vuracak kentsel dönüşüm projelerinde daha hızlı yol kat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.
"HER GÜN BİR PARK"
Otobüsle sürdürülen denetim gezisinde İstanbul Yolu boyunca kaldırım, asfalt, alt ve üst geçit ile yeşil alanların daha da estetik hale getirilmesi için bürokratlarına talimatlar veren Başkan Gökçek, Hayvanat Bahçesi`ndeki kalabalıktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, uzun vadede Ortadoğu`nun en büyük tema parkına kavuşacak turistik bölgede kısa vadede yapılması gereken değişikliklere dikkat çekti. AOÇ Hemzemin Geçit`e yapılan üst geçit ve yeni yapılacak bulvara bağlantı yollarında da inceleme
yaparak, bilgi alan Başkan Gökçek, ilgili bürokratlarından çalışmalarla ilgili her gün rapor vermelerini istedi. Gezisine devam eden Başkan Gökçek, hafta sonu tatili nedeniyle oldukça kalabalık bir gün yaşayan Göksu Park`ta da Başkentlilerle sohbet edip, bol bol fotoğraf çektirerek, yaz boyunca 60 parkı "Her gün bir park" sloganıyla açmayı düşündüklerini müjdeledi.
SİNCAN`A SPOR TESİSİ
Sincan sınırlarında, Belediye Başkanı Mustafa Tuna`nın da katılımıyla sürdürülen denetim gezisinde bir sonraki durak ise inşaatı yarım kalan Fatih Yüzme Havuzu oldu. Sincan Belediyesi tarafından yapımına başlanan ancak hukuki sıkıntılar nedeniyle bitirilemeyen ve Büyükşehir Belediyesi`ne devredilen inşaatta incelemeler yapan Başkan Gökçek, yan tarafta bulunan futbol sahası ile birlikte genişleyen alana neler yapılabileceği konusunda görüş alışverişinde bulundu. Başkan Gökçek, hukuki sıkıntıların
giderilerek bir an önce bu alanda spor tesisleri ve çok amaçlı salonların yapılması için talimat verdi.
ASO 1. Organize Sanayi Bölgesini de ziyaret eden Başkan Gökçek, çocuk oyun grupları, spor aletleri, açık alan mobilyaları yapan bir şirketi ziyaret ederek, çeşitli konularda örnek çalışmalar istedi. Başkan Gökçek inceleme gezilerini sürdürüyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Velilerden "İTÜ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kapatılmasın" açıklaması Beşiktaş’ta bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin (İTÜ MTAL) kapatılmasına karar verilmesi üzerine veliler, yaptıkları basın açıklamasıyla kararın geri çekilmesini istedi. İstanbul Beşiktaş’ta bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin (İTÜ MTAL) kapatılmasına karar verilmesinin ardından veliler tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasında veliler okulun kaliteli bir eğitim verdiğini ve sektöre yetenekli elemanlar yetiştirmek amacıyla kurulduğunu belirtti. Okulun kapatılmasını istemeyen veliler kararın geri çekilmesini istedi. Okulda bulunan öğrencileri ve onların velileri adına hazırlanan basın metnini okuyan Aysel Güzeldemirci, “Okulumuz İstanbul Teknik Üniversitesinin sektöre nitelikli eleman yetiştirmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve İTÜ arasında imzalanan protokol ile 2019 yılında eğitim hayatına başlamıştır. Bilişim Teknolojileri, Elektrik elektronik ve Denizcilik adı altında üç bölümden öğrenci almaya başlamıştır. “Lisede meslek sahibi olun, üniversitede uzmanlaşın” sloganı ile LGS sınavlarında yüzde 1’lik dereceye giren nitelikli ve başarılı öğrencileri bünyesine katmıştır. 5 yıllık eğitim-öğretim sürecinde öğrencilerimiz yurtiçi yurtdışı sayısız projeyi, etkinliği ve diğer okullara ilham olacak yenilikçi pek çok çalışmayı hayata geçirmişler, TEKNOFEST gibi dünyanın önemli organizasyonlarında yer almışlardır. Türkiye genelindeki proje okullar arasında ilk sıraya yerleşen İTÜMTAL aynı zamanda geçmişin birikimiyle geleceği inşa edecek olan öğrencilerine büyük Türkiye hayalleri kurma ve bunları gerçekleştirme ümidi vermiştir. Bu kararın ivedilikle geri çekilmesini ve okul kapatma seçeneği yerine gerekçelerin ortadan kaldırılması yoluna gidilmesini istiyoruz. Sizleri de kamuoyu oluşturmaya ve bu olayı gündemde tutmaya davet ediyoruz. Böylece Türkiye için önemli bir eğitim kurumu olan İstanbul Teknik Üniversitesi Mesleki Teknik Anadolu Lisesinin ve gelecek vaad eden öğrencilerinin aynı isim altında, aynı yerleşke içerisinde zaman kaybetmeden eğitim öğretim hayatına kaldığı yerden devam etmesini, yaşatılan bu mağduriyetin son bulmasını ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan: “Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim” Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi. Tutuklu yargılanan Ayhan Bora Kaplan, "Bir vatandaşa devletin memurlarının kumpas kurmaması gerekir. Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim” dedi. Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın da aralarında bulunduğu 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma başlamadan önce avukatları Bora Kaplan’a firari gizli tanık Serdar Sertçelik’in İletişim Tespit Tutanağı (Tape) kaydını dinletti. Edinilen bilgiye göre kayıtta, Sertçelik’le görüşmeler yapan, tutuklanan emniyet müdürü Şevket Demircan’ın Mahkeme Başkanı’na ilişkin ifadelerinin olduğu öğrenildi. "Terörist kadar kıymetimiz yok" Ardından mahkeme başkanından söz isteyen sanık Cemil Kumaşçıoğlu, "Hücrede kalıyorum. Televizyon istiyoruz vermiyorlar. Abdullah Öcalan’a bile televizyon verdiler, bize vermiyorlar. Terörist kadar kıymetimiz yok. Psikolojim bozuldu” dedi. “Paraları bölüştüklerine kadar biliyorum ama gündem olmasın” Tutuklu sanık Muhammed Kaplan, “Bu işler olmadan önce ben herkesin ismini vermiştim. Şimdi hepsi gözaltında. Daha çok şey biliyorum paraları nasıl bölüştüklerine kadar ama gündem olmasın” ifadelerine yer verdi. “Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim” Mahkeme heyetinden söz isteyen tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan, "Bir vatandaşa devletin memurlarının kumpas kurmaması gerekir. Bana ‘bakanlarla, bürokratlarla ilgili ifade ver’ dediler vermedim. Bu bir kumpastır. Bunların başında bir savcı vardır. Mazlumların ahını aldılar. Allahtan korkmuyorlar. Kuldan utanmıyorlar” diye konuştu. Sanık avukatları gizli tanık beyanlarının dosya kapsamı dışına alınmasını ve "Ü5W1G8K6L3"in mahkeme salonuna getirilerek dinlenilmesini talep etti. Mahkeme başkanı taleplere ilişkin ara karar kurmak üzere duruşmaya ara verdi. Daha sonra mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, gizli tanık Ü5 ve M7’nin beyanlarının dosyadan çıkarılması şeklindeki talepler ile bir kısım kolluk görevlilerinin dinlenilmesi taleplerinin reddini istedi. Ara kararı açıklayan mahkeme başkanı da, gizli tanık M7’nin ifadelerinin dosyadan çıkarılması yönündeki talep ile gizli tanık Ü5’in yeniden dinlenilmesi yönündeki talebin reddedildiğini bildirdi. Haklarında soruşturma yürütülen Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polislerin tanık olarak dinlenilmesi şeklindeki talep ile Ayhan Bora Kaplan davasının soruşturma aşamasında operasyon yapan kolluk görevlilerinin tanık olarak dinlenilmesi şeklindeki talepler de, yargılamanın esasına katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddedildi. Verilen 1 saatlik aranın ardından mahkeme başkanı tanık dinleneceğini bildirdi. Mahfuz Tatar cinayeti çerçevesinde mahkemece dinlenen M.A. olaya ilişkin şu ifadelere yer verdi: “Olay günü çok büyük bir tartışma oldu. Öldürülen kişi çok alkollüydü, küfürler etti. Küfürleri eden Mahfuz Tatar’dı, kavganın sebebi içeri alınmamasıydı. Kapıda bekleyen otoparkçılar çok uyardı, küfür etme dediler. Ayhan Bora’yı biz bilmeyiz. Orada ona benzeyen birini çok kısa bir süre gördüm. Oradaki otoparkçılar bile o kadar küfre rağmen bir şey yapmadılar. İki bayan arkadaşım daha vardı, yanımızda vurulunca hemen kaçtık.” Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma salonuna katılan tanık C.K., Murat Yanar’ın vurulma olayı hakkında bilgi sahibi olduğunu belirtti. Murat Yanar’ı Serdar Sertçelik’in vurduğunu söyleyen C.K., tüm konuşmalara şahit olduğunu iddia etti. “Murat Yanar’ı, Bora Kaplan vurdurmuştur” Yaşanan olayda Serdar Sertçelik’in, Murat Yanar’ı tek başına vuramayacağını söyleyen tanık, “Abisi Ayhan Bora Kaplan yaptırmıştır. Diğer olaylara hakim değilim sadece duyumlarım var. Muhammed Kaplan’ın da Cevheri Güven isimli yurtdışında bulunan gazeteciyle mesajlaştığını gördüm. Ses kayıtları ve somut deliller var kimseye güvenemediğim için veremedim” diye konuştu. Duruşma müşteki ve tanık beyanların ardından yarın devam edilmek üzere ertelendi.
Kastamonu Tuvalette doğurduğu bebeği çöpe atmıştı, hakim karşısındaki ifadesi kan dondurdu Kastamonu’da tuvalette doğum yaptıktan sonra yeni doğmuş bebeğini çöp poşetine sarıp çöp konteynerinin yanına bırakan genç kadının yargılanmasına başlandı. Duruşmada kendisini savunan kadın, "Çocuğumu ölü doğdu sandım. Doğduğunda 10 dakika başında bekledim. Hiç hareket etmedi. Çocuğu çöp poşetine koydum ve babama verdim. Babama, ’evde çöpler var’ diyerek, bunları çöpe at dedim, o da gidip çöpe attı” dedi. Olay, 2 Kasım 2023 tarihinde Kastamonu il merkezi Kuzeykent Mahallesi’nde Karadut Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, vatandaşlar tarafından çöp konteynerinin yanında çöp poşetine sarılı vaziyette bebek bulundu. Sağlık ekipleri tarafından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ilk müdahalesinin ardından yeni doğan bebek hayata döndürüldü. Olayın ardından Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalar neticesinde, çöpte bulunan bebeğin annesinin Cansu Ç. olduğu tespit edildi. Ailesinden habersiz tuvalette doğum yaptığı belirlenen Cansu Ç. tutuklandı. Tedavi altına alınan bebeğin ise Ankara’daki tedavisinin ardından sağlığına kavuştuğu öğrenildi. Yargılanmaya başlandı Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde, Cansu Ç. (18) hakkında “kendini savunamayacak yakın akrabayı öldürme” suçlamasıyla açılan dava görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığı ile katılan Cansu Ç. savunma yaptı. “Babam zihinsel engelli, çocuğu çöp poşetine koydum ve ona verdim" Hamile olduğunu ailesinden sakladığını belirten Cansu Ç., “Çocuğum ölü doğdu sandım. Doğduğunda 10 dakika başında bekledim. Hiç hareket etmedi. Hamile olduğumu ailem fark etmedi. Karnım çok az şişmişti. Tuvalette doğum yaptım. Benim adet dönemlerim ağrılı geçiyordu, bu sebeple doğum yaparken bağırmadım. Babam zihinsel engelli, çocuğu çöp poşetine koydum ve ona verdim. Poşetin ağzı açıktı, babam dışarı çıkınca poşetin ağzını kapatmış olabilir. Doğum yaparken üstüm kan oldu. Üzerimi çıkartıp çocuğu da üzerimdeki kıyafetlere sardım ve babama verdim. Baba, ’evde çöpler vardı’ diyerek, bunları çöpe at dedim, o da gidip çöpe attı” dedi. “İnternetten doğum videoları izledim, tek başıma doğum yaptım” İnternetten doğum videoları izleyerek doğum yaptığını kaydeden sanık, "Canlı doğsaydı, aileme söyleyecektim. Annem doğan çocuğu görseydi, o sırada bir şey yapacaklarını sandım. O sırada Ercan ile nişanlıydım. Fakat çocuk Kenan’dandı. Kenan’ı arayıp düşük yaptığımı söyledim. Çocuğun doğduğunu söylemedim. Bana baskı yapıp hakaret ediyordu. Ben, Kenan ile tanıştığımda daha 14 yaşındaydım. Çocuğu aldırmak istedi. Ben izin vermedim. Ercan ile hemen evlenip çocuğumu sağlıklı bir şekilde büyütmek istedim. Dışarıdan yargılanmak istiyorum. Tahliyemi istiyorum. Her şey için çok pişmanım. Çocuğumu çok seviyorum. Onu görmek istiyorum” diye konuştu. “Bana çocuğun düştüğünü söyledi” Duruşmada tanık olarak dinlenen çocuğun babası Kenan G. (40) ise, “Azdavay’da 2022 yılında tanıştık. Geçen yıl Nisan ayının başında Cansu’nun hamile olduğunu öğrendim. Cansu bana adet olamadığını söyledi. Ben de eczaneye gidip doğum testi aldım ve hamile olduğunu öğrendik. Geçen yıl Temmuz ayında bir kavga sonucu ben cezaevine girdim. 2 ay cezaevinde kaldım. Sonra çocuğun düştüğünü söyledi. Ondan sonra bir daha da görüşmemiz olmadı. Bana,’ sen olmasan da ben bu çocuğu büyütürüm’ dedi. Cansu’nun bilinçli bir şekilde çocuğu çöpe bıraktığını düşünmüyorum. Ailesinden korkmuş olabilir, bana çocuğun ölü doğduğunu ve panikle çöpe attığını söyledi” şeklinde konuştu. “Genellikle Cansu bol giyiniyordu, hamileliği belli olmuyordu” Cansu Ç.’nin eski nişanlısı olan ve duruşmada tanık olarak dinlenen Ercan K. de, “Geçen yıl Nisan ayında nişanlandık. O tarihte Cansu Ç. hamileymiş. Benim, doğum aşamasından haberim olmadı. Genellikle bol kıyafetler giyiyordu, hamileliği belli olmuyordu. Ben Allah’ın emriyle gidip istettim. Başka biriyle ilişkisi olduğunu bilseydim istetmezdim. Düğünümüzü erkene çekmek için aileleri ikna etmeye çalışıyordum. Benim Cansu’nun hamileliğinden ya da çocuktan hiç haberim olmadı” dedi. Duruşmada Cansu Ç.’nin annesi Halime Ç. ise tanıklıktan çekildi. Mahkeme heyeti, Cansu Ç.’nin tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.