POLİTİKA - 04 Ağustos 2016 Perşembe 17:04

Başbakan Yıldırım’dan Yenikapı için Kılıçdaroğlu’na davet

A
A
A
Başbakan Yıldırım’dan Yenikapı için Kılıçdaroğlu’na davet

Başbakan Binali Yıldırım, 7 Ağustos Pazar günü Yenikapı’da yapılacak olan Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ni hatırlatarak, "Buraya parti rozetiyle değil, herkes ay yıldızlı bayrağıyla gelecek. MHP Genel Başkanı katılacak. Ümit ediyorum ve bekliyorum ki Sayın CHP Genel Başkanı da orada olsun ve böylece ülkemizde darbe süreciyle ortaya çıkan birlik, kardeşlik, dayanışma ruhu orada da zirveye çıkmış olsun" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, oda ve borsa başkanları ile Çankaya Köşkü’nde bir araya geldi. Yapılan istişare toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Başbakan Yıldırım, "Türkiye’nin kalkınmasında, büyümesinde çok büyük emeği olan müstesna toplulukla bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu salonda 81 il, 160 ilçe, 365 borsa temsilcimiz var. Sizler, üreten, istihdam oluşturan, reel ekonominin temsilcilerisiniz. Yatırımı yapıyorsunuz, üretiyor, ihracat yapıyorsunuz, Türkiye’nin daha kalkınmış bir ülke olması için risk alıyor, akıl ve alın teri döküyorsunuz. Esnaf ve sanayicilerimizi temsil ediyorsunuz. Türkiye’nin bütün kazanımlarında sizin ve temsil ettiğiniz kesimlerin çok büyük emeği var. Açılan yollarda, yapılan hızlı trenle de sizin hisleriniz, akıl teriniz, alın teriniz var. Bu emek ve fedakarlığınız için sizlere şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, 15 Temmuz’un Türk siyasi tarihi için bir dönüm noktası olduğunu belirterek, "Bir anlamda ikinci kurtuluş mücadelesinin zaferle sonuçlandığı günün adıdır. O gece, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) dehşet saçan girişimine şahit olduk. Hainler Cumhurbaşkanlığını ve TBMM’yi milli istihbarat teşkilatımızı, Özel Harekat Polis Merkezi’ni, Genelkurmay’ı, daha birçok yeri bombaladılar. Masum insanları öldürdüler, yaraladılar. Milletimize, devletimize, kardeşliğimize kurşun sıktılar. Bu caniler, bu teröristler 238 canımızı kalleşçe katletti. 2 bin 190 vatandaşımızı da yaraladılar. Bu vesileyle 15 Temmuz demokrasi mücadelesinde hayatını kaybeden şehitlerimize, PKK terör örgütüne karşı hayatını ortaya koyan şehitlerimize rahmet diliyorum. Şehitlerimizi ve onların bize bıraktıkları mesajı hiç ama hiç unutmayacağız. Onlar sayesinde millet İzmir Konak Meydanı, Batman Meydanı aynı duyguyla buluştu. Onlar sayesinde bu ülkenin işvereni, işsizi aynı meydanda demokrasi nöbetine başladı. Onlar sayesinde ülkenin bütün renkleri beraberce yeni bir destan yazdı. Bu gözü dönmüş katiller darbe sonrası için her şeyi ince ince hesaplamışlar, milli iradeyi hesaba katmamışlar. Ankara’ya İstanbul’a bomba yağdıranlar Cumhurbaşkanımızı nasıl öldüreceklerini inceden hesap etmişler ama Türkiye’de İstiklal ruhunun dip diri olduğunu hesap edememişler. Ülkesini vatanını seven Ömer Hasdemir’i hesap edememişler. Her şeyi hesap etmişler ama şahadet şerbetini içen kardeşim Abdullah ve Erol Olçak’ı hesap edememişler. Milletin istiklaline, istikbaline nasıl çıkacağını bir türlü hesap edememişler. İhanet, hiçbir hainin yanına kar kalmaz. Bir Ömer gelir ve alnından vurur o haini. O gece hainler tama bu sefer başardık derken Cumhurbaşkanımızın çağrısına cevap veren milyonlar sokağa koştu" şeklinde konuştu.
O gece bütün siyasetçilerin demokrasiye sahip çıktığını belirten Yıldırım, "İş dünyamız, sizler demokrasiye sahip çıktınız. Sizlere milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum. O gece Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, bütün Türkiye darbecilere karşı bir, beraber oldu, ayağa kalktı. Bu darbe girişimine milletçe, devletçe anında cevabımızı verdik. Daha sonra her akşam meydanlardaki demokrasi nöbetinde de yerinizi aldınız. Oda ve borsalarımızdan da beklenen budur. Zira, esnafımızın tüccarımızın hamuru millet ve vatan sevgisidir" diye konuştu.
Darbecilerin hızla tespit edilmesi ve adalete teslim edilmesi amacıyla olağanüstü hal’n ilan edildiğini anlatan Yıldırım, "Aslında biz olağanüstü hali millete değil, kendimize ilan ettik. Çünkü, ülkeyi büyük bir tehlikenin eşiğine getiren bu ihanet şebekesini ülkenin bütün kurumlarından, kılcal damarlarından atmak için böyle bir olağanüstü hale ihtiyacımız vardı. Ekonomik ve sosyal hayat aynen devam ediyor. Hatta eskisinden daha fazla canlanarak devam edecek" açıklamasında bulundu.
"İş hayatını ilgilendiren kanunları çıkardık"
"Bayram öncesinde sizlere müjdemiz oldu, ancak bu hain örgüt darbe girişimiyle bunların önüne geçeceğini düşündü" diyen Yıldırım, "Dedik ki bu milletin muasır medeniyetler seviyesi yolcuğunu durduramazsınız. Meclisimizi çalıştırmaya devam ettik, iş hayatını ilgilendiren kanunları çıkardık. Damga vergisinde indirimlere gittik. Şirket kuruluşlarını, gerekiyorsa tasfiyelerini kolaylaştırdık. Çek konusunda yeni düzenlemeyi yaptık. Yurt dışına hizmet veren şirketlere vergi istisnası getirdik. Muhtasar ile sigorta artık birlikte verilecek, ayrı beyannameye gerek yok. Yatırımların üzerindeki her türlü vergiyi kaldırıyoruz. Yepyeni bir yatırım teşvik sistemini hayata geçiyoruz, ürün bazında bir projeniz var, bunu getireceksiniz, oturacaksınız ilgili bakanlarla ihtiyacınız olan her türlü teşviği sağlayacağız. Özellik arzeden bölgesel kalkınmaya katkı sağlayan yatırımlara sınırsız özel destek var. yani konfeksiyon işi değil, terzi işi destekler geliyor. İhtiyacı olana göre destek geliyor. Biz karar vermeyeceğiz, siz karar vereceksiniz. O iş için hangi işe ihtiyaç olacağınızı oturup konuşacağız, o destekleri sağlayacağız. Üretme ihtiyacımız var. İstihdam oluşturamazsak, ürettiklerimizi satıp refahımızı artıramazsak maalesef teşvikleri getireceğiz. vergi prim borçlarını da 36 aya kadar taksitlendiriyoruz. Ayrıca, vergi ile ilgili dava ortadan kaldırıyor. Bütün dosyalarda el sıkışacağız, uzlaşacağız, oturacaksınız maliyeyle anlaşacaksınız ve yeni bir sayfa açacaksınız. Birikmiş vergi cezalarının tamamını kaldırıyoruz. Matrah artırımını getiriyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bizim maliyeciler yazınca, anlamadınız"
Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçmişe sünger çekiyoruz, yeni bir sayfa açıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. İşletme kayıtlarını düzeltme imkanı veriyoruz. Ne demek bu? Anlamadınız. Bizim maliyeciler yazınca anlamadınız. Stoktan gelen farklar bunların hepsini hallediyoruz. Gizli saklı bir şey yok. Malınızla rüsva olmayacaksınız. Beyan edecek, helalleşeceğiz, olup bitecek ama ondan sonra aynı işe devam yok. Varlık barışı içeride, dışarıda para var, bu paraya bakamıyorsunuz aman çalınır mı alınır mı, getirin ortaya çıkarın para da işe yarasın. Siz de param varsa derdim var, derdinden kurtarın. hiç değilse para gelsin bir işe yarasın. Orada duruyor sizi de huzursuz ediyor, bizi de huzursuz ediyor. Gelin olması gereken yerde olsun. Daha fazla üretim. Devlet, size işlerinize karşı hafiyelik yapmayacak. İşlerinizi nasıl büyüteceksiniz, gelip size destek verecek. Bir bakış açısı değişikliğine gidiyor, şüpheci bakış açısından güvenen ve destekleriyle yanında olan bir yönetim anlayışı."
"Bu alçak darbe girişimi Türkiye’nin ekonomisini sarsamamıştır" diyen Yıldırım’ın, "Darbe girişimini olduğu günde vatandaşlarımız 11 milyar dolar dövizi Türk parasına çevirdiler. Vatandaş hem darbeyi önledi hem de ekonomiyi yoluna koydu. Bu millet ayakta alkışlanır, böyle bir milletiz" ifadeleri üzerine konuklar ayağa kalkarak Başbakan Yıldırım’ın bu sözlerini alkışladı.
Bankacılık ve finans sektörünün tıkır tıkır işlediğine dikkat çeken Yıldırım, "Dışarıdaki değerlendirme kuruluşları, çok bilen adamlar, rakamlara takla attıran adamlar, faizler fırlar, enflasyon uçar ne senaryolar. pazartesi açtık dükkanı her şey tıkır tıkır. Para istemediğin kadar, bankalar tıkır tıkır çalışıyor. Borsayı darmadağın ettiler, ona rağmen borsa da açıldı. Yabancılar mutsuz oldular. Varsın onlar mutsuz olsunlar, 79 milyon mutlu olduktan sonra gerisi teferruat. Büyük darbe girişiminin ekonomimize etkisi, Rusya’yla uçak krizi olduğu kadar. Merkez Bankası, bir kuruş piyasaya para verme ihtiyacı bile duymadı" şeklinde konuştu.
Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ülkesine inanan, ülkesinin yönetimine güvenen, Cumhurbaşkanına güvenen 79 milyon vatan evladı var. Sizin ne söyleyeceğiniz önemli değil, bizim kaderimizi hariçten gazel okuyanlar değil, bu millet belirler. İlk gün dolarda ufak oynama oldu, sonra tekrar dengeyi buldu. Borsa da benzer kıpırdanmalar oldu, her şey yoluna girdi. Demokrasisine sahip çıkan bu aziz millet dolarlarını bozdurdu, piyasayı rahatlattı. Merkez Bankası diğer bütün kurumlarımız alınması gereken tedbirleri aldı. Hiçbir nakit problemi yaşamadık. Faizlerde anormal artış gördünüz mü? Biz siyasi istikrarın ekonomik kalkınmayı da beraberinde getireceğini söyledik. Milli iradeyi hedef alanlar aynı zamanda Türkiye’nin büyümesinin, kalkınmasının önüne geçmek istediler. Büyüyen Türkiye’yi tankla, tüfekle, uçakla geriye götüreceklerini sandılar. Allah’a şükür başaramadılar. Türkiye’de demokrasi daha da güçlenmiştir. Siyasi istikrar ve hukukun üstünlüğü daha da pekişmiştir. Türkiye ekonomisin geleceği parlaktır. Artık, devletin bütün birimleri milli iradeye kurşun atan zihniyetten temizleniyor. Sizden önemli istirhamım, is dünyası, sanayicimiz, borsacılarımız olarak kendi insanımıza bomba atacak kadar alçaklaşmış terör unsurlarına yer vermeyin, bunları temizleyin."
Her şeyin açık konuşulacağına dikkati çeken Yıldırım, "Konuşuluyor, konuşuyoruz. Çünkü, süreci bundan sonra birlikte yürüteceğiz. Ülkenin bekası için bir, beraber olduk, birlikte Türkiye olduk, bundan sonra da tasada da sevinçte de hep beraber olacağız. Türkiye uçurumun kenarından dönmüştür. Bir büyük vesayet odağını yok ettik. Vatandaşlarımızın arasına nifak tohumu eken bir örgütün belini kırdık. himmet adı altında araç toplayan, soruları çcalan, şantaj yapan, insanları dinleyen bu küresel örgüt bundan sonra bu topraklarda yaşam hakkı bulamayacak. Bu örgütle bölücü terör örgütü arasında zerre kadar fark yok. İkisinin de düğmesi aynılarının elinde. İkisinin de amacı Türkiyeyi bölmek, parçalamak, Türkiye’nin gücünü azaltmak. Bu, gün ışığı gibi ortaya çıkmıştır. Allah’a şükür ki gereğinde işini gücünü yapan ama ihtiyaç olduğunda da bayrakları kapıp meydanları dolduran bu Aziz millet var. Bunların kamuda iş dünyasında yaptıkları zulümler bundan sonra tamamen bitmiş olacak" diye konuştu.
"Bu örgüt hayır hasenatta önde giden milletimizin ahını aldı" diyen Yıldırım, "Bu çete, bu şebeke inancımızı, mukaddesatımızı çaldı. Milli ve manevi kavramlarımızı da zedeledi. Bu örgütü bu millet asla affetmeyecek. Bu örgüt 1 amerikan dolarına canavarlaştırdı. Bu örgüt, dinini, diyanetini öğrensin, vatanına milletine hizmet etsin diye kendisine teslim edilen masum insanları kanına girdi. Bundan böyle toplumsal dayanışmamızı artıracağız, her zamankinden çok birbirimizin hukukuna sahip çıkacağız. Türkiye’nin geleceği daha parlak, daha aydınlıktır. Bu terör örgütünden arınmış Türkiye yoluna daha güçlü devam edecek. Türkiye ekonomisi şaha kaldıran, ihracatımızı kat kat artıran, AK Parti iktidarı bundan sonra da aynı kararlılıkla yatırımlara devam edecek. Ülkemizin 2023 hedeflerine hız kesmeden devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.
Başbakan Yıldırım, "Ne FETÖ, ne bölücü PKK, büyük Türkiye hedefinden bizi asla vazgeçiremez. Biz terör gündeminin tutsağı olmayacağız. Bulunduğumuz zamana mahkum olmuyor, gelecek hedeflerimize güven içinde ilerliyoruz" dedi.
Çatışmayı değil kardeşliği esas alan politikalara önem verdiklerini anlatan Yıldırım, yapılan reformlarla yatırım ortamının daha da iyileştirildiğini ifade etti. Bireysel emeklilik sistemi kapsamında 90 milyar liralık tasarrufun hedeflendiğini söyleyen Yıldırım, "Bu hafta Meclis’e sevkettik. Bunun anlamı şu, Türkiye tasarruflarını artırmak mecburiyetinde. Türkiye Varlık Fonu kuruyoruz. Bu fon Türkiye’nin büyük projelerinin kesintiye uğramaması için kullanılacak. Para politikaları, sıkı mali disiplinden taviz verilmeyecek. İlave bir kaynakla, üretimin, yatırımcının sanayicinin ihtiyacı olan fonları buradan temin edeceğiz. Bu, ülkemizin ekonomik yapısını uzun vadede daha da öngörülür hale getirecek. Konjonktürel şoklara karşı, bölgesel krizlere karşı ekonomimizi daha da dayanıklı hale getirecek. Bu ekonomide çok büyük bir dönüşümdür. Tek kanaldan değil, ayrı bir kanal daha oluşturarak tehditleri azaltacak bir mekanizmaya geçiyoruz. Özellikle yatırımların hız kesmeden devam etmesini sağlıyoruz" şeklinde konuştu.
15 Temmuz sonrası yurdun her köşesinde vatandaşların şenlik havası içinde çalıştığına dikkati çeken Yıldırım, "Bunun bir zirvesi pazar günü inşallah İstanbul’da olacak. İstanbul’da demokrasi ve şehitler buluşması var. Burada tam bir birlik, kardeşlik ruhu yeniden canlanacak. Buraya parti rozetiyle değil, herkes ay yıldızlı bayrağıyla gelecek. MHP Genel Başkanı katılacak. Ümit ediyorum ve bekliyorum ki Sayın CHP Genel Başkanı da orada olsun ve böylece ülkemizde darbe süreciyle ortaya çıkan birlik, kardeşlik, dayanışma ruhu orada da zirveye çıkmış olsun. Sizleri ve camianızı bu önemli toplantıya davet ediyor, katılımlarınıza da özellikle istirham ediyorum" dedi.
Yıldırım, demokrasi şehitleri ve gaziler için düzenlenen yardım kampanyasını hatırlatarak konuşmasını sonlandırdı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ÜNİPERSEN Başkanı Güzel: "Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini söylüyoruz. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" dedi. ÜNİPERSEN, memur ve emeklilerin artan hayat pahalılığı karşısında yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek amacıyla eylem süreci başlattığını açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada; açıklanan maaş artış oranlarının kira, gıda, ulaşım, enerji ve temel yaşam giderlerindeki artışın gerisinde kaldığı belirtildi. Her geçen gün kamu çalışanları ve emeklilerin hayat pahalılığı karşısında duramadıklarını vurgulayan ÜNİPERSEN, bu konuya dikkat çekmek amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir eylem gerçekleştirdi. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri ile vatandaşın çarşıda ve pazarda karşılaştığı enflasyon arasında fark olduğunun altını çizen ÜNİPERSEN, bu tablo karşısında sessiz kalmayacaklarını belirterek adil bir maaş düzenlemesi olana kadar Ankara’da birtakım eylemler gerçekleştireceklerini açıkladı. Ayrıca ÜNİPERSEN, 9 Ocak 2026 tarihinde iş bırakma kararı alacaklarını duyurdu. "Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk" Memur ve emeklilerin enflasyon karşısında mağdur olduğunu ve bu durumdan dolayı yetkililerden destek beklediklerini belirten ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) inisiyatif alması gerektiğini söylüyoruz. Meclis 2 buçuk aydır çalışıyor. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi. Çalışma hayatının öncüsü olan bakanlığa bakıyoruz. Bırakın ek protokolü, konuya konuya ilişkin bir açıklama dahi gelmedi. Yaklaşık 1 aydır 2026 bütçesi Mecliste görüşülüyor. Tüm bakanlıklar ve bağlı kuruluşların bütçeleri karara bağlanıyor. Bu bütçenin memura refah getirmesi için bir adım var mı? Maalesef o da yok. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri üzerinden yapılan artışlar tüm kamu çalışanlarının ev kirasını bile ödeyemez hale getirmiş, 4 milyon memur, 2 milyon memur emeklisi maaşları yattığı gün bile yakınlarından borç ister hale gelmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir" diye konuştu. "Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor" Memur ve emeklilere yapılan zam teklifinin enflasyonla örtüşmediğinin altını çizen Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Memurun ne durumda olduğunu şu önümüzdeki koliler çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor. Devletin memuru, yardım kolisine muhtaç hale geldi. Biz memurlar olarak istiyoruz ki her gün kirayı nasıl ödeyeceğimizi düşünmeyelim. Kredi kartının asgarisini ödemek için bu ay kimden borç borç para isteyelim diye düşünmeyelim. Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk. Tek isteğimiz insanca yaşanacak ücret. Şu an ilçelerde bile kiralar 20 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Büyükşehirlerde maaşının yarısını kiraya veren bir memur nasıl geçim sağlayacak? 3600 ek gösterge sözü verildi ve kararı alındı. Bütçede onu da göremiyoruz. Kamuda mülakatlar her gün adaletsizlik oluşturuyor. Memurların tamamı ocak zammında refah payı bekliyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarıyla geçim sağlamak mümkün değildir. Bu nedenle her hafta refah payı talebimiz için mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Samsun Dayısının reddettiği miras borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konuldu Samsun’da bir tekstil fabrikasında servis şoförü olarak çalışan iki çocuk babası Mithat Aydemir, vefat eden dayısının banka borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konulduğunu öne sürerek mağduriyetinin giderilmesi için yetkililerden yardım istedi. Samsun’un Canik ilçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde ikamet eden Mithat Aydemir (51), Muğla’nın Milas ilçesinde 8 Şubat 2024 tarihinde hayatını kaybeden dayısı Orhan Demir ile hiçbir bağının bulunmadığını, cenazesine dahi katılmadığını belirtti. Dayısının bankaya olan borçları nedeniyle hakkında icra takipleri başlatıldığını ifade eden Aydemir, bu süreçte maaşının dörtte birine haciz konulduğunu, ardından evine de haciz işlemi uygulandığını ileri sürdü. Aydemir, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava sonucunda dayısının mirasını yasal süresi içerisinde reddettiğini ve bu durumun 2024/1461 Esas, 2024/1608 karar sayılı dosya ile 19 Temmuz 2024 tarihinde kesinleştiğini belirtti. Redd-i miras kararına rağmen ilgili banka vekili tarafından Bursa Banka Alacakları İcra Dairesi üzerinden farklı dosya numaralarıyla hakkında icra takiplerinin sürdürüldüğünü iddia eden Aydemir, her seferinde bu dosyalara itiraz etmek zorunda kaldığını söyledi. Sürecin kendisini ve ailesini psikolojik, maddi ve manevi olarak yıprattığını ifade eden Aydemir, icra takiplerinin kötü niyetli şekilde sürdürüldüğünü öne sürerek ilgili banka avukatı hakkında suç duyurusunda bulundu. Aydemir, hazırladığı dilekçeyi Samsun Adliyesi’ne sunarak Bursa Adliyesi’ne gönderilmesini talep etti. Şikayet dilekçesinde, reddedilen miras nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacağının açık olmasına rağmen yapılan icra işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu savunan Aydemir, avukatlık görevini kötüye kullanma, görevi ihmal, resmi belgede sahtecilik ve kişiyi mağdur etme suçlarının işlendiğini iddia etti. Aydemir, yetkililerden yaşadığı mağduriyetin giderilmesini ve sorumlular hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istedi.
Bitlis Bitlis’te karla mücadele toplantısı gerçekleştirildi Bitlis’te kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte İl Özel İdaresi araç parkında, karla mücadele çalışmaları öncesinde kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, il genelinde yürütülecek kar temizleme ve yol açma çalışmalarının planlaması ele alınırken, ekiplerin görev dağılımları, kullanılacak iş makineleri, araçların teknik durumları konuşuldu. Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’nın da katıldığı karla mücadele toplantısında muhtemel yoğun kar yağışı ve buzlanma durumlarına karşı alınacak tedbirler de değerlendirildi. Özellikle kırsal bölgelerde ulaşımın aksamaması için ekiplerin 7/24 esasına göre görev yapılacağını belirten Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Artık bilindiği üzere kış mevsiminin başlarındayız ve bütün ekiplerimiz karla mücadele için hazırlıklarını tamamladılar. İnşallah yaz aylarında yapılan hizmetlere benzer şekilde kışın da vatandaşımızın yollarının açık tutulması için elimizden gelen gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Tabii bunun için iyi bir hazırlık dönemi gerekiyor. Bu çerçevede bizim malumunuz merkez ile birlikte 7 ilçemiz var ve bu 7 ilçemizde 10 şantiyemizle bu hizmetleri yerine getireceğiz" dedi. 92 personel ve 70’in üzerinde iş makinasıyla 354 köyde karla mücadeleyi en iyi şekilde sürdüreceklerini ifade eden Vali Karakaya, "Karla mücadeleye İl Özel İdaremiz hazır durumda. Bildiğiniz üzere 354 köyümüz var ve 288 mezramız var. Şu an itibariyle yol ağımız yaklaşık 3 Bin 365 kilometredir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve teknik personel kış aylarında karla mücadelede kullanılacak olan araç ve ekipmanları tanıttı.