POLİTİKA - 26 Mayıs 2017 Cuma 13:22

Bakan Bozdağ: "4 bini aşkın Fethullahçı Terör Örgütüyle irtibatı, iltisakı, üyeliği nedeniyle meslekten uzaklaştırılan hakim ve savcı oldu"

A
A
A
Bakan Bozdağ: "4 bini aşkın Fethullahçı Terör Örgütüyle irtibatı, iltisakı, üyeliği nedeniyle meslekten uzaklaştırılan hakim ve savcı oldu"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türk yargısı içinde 4 bini aşkın FETÖ terör örgütü ile bağlantısı nedeniyle meslekten uzaklaştırılan hakim ve savcı oldu.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türk yargısı içinde 4 bini aşkın FETÖ terör örgütü ile bağlantısı nedeniyle meslekten uzaklaştırılan hakim ve savcı oldu. HSYK incelemelerini bitirdi şu anda incelenmedik hakim ve savcı kalmadı" dedi.


Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ’20. dönem adli yargı ve Cumhuriyet savcıları kura töreni’nde yaptığı konuşmada, “Hakim ve savcılarımız eğer verdiğiniz karardan sonra ayrıca basına yazılı veya sözlü bir açıklama yapma ihtiyacı duyuyorsanız bilin ki kararınız ya eksiktir ya yanlıştır. Çünkü doğru karar verdiğiniz zaman o kararın gerekçesini okuyanlar akıllarına gelen bütün soruların cevabını o kararın gerekçesinde bulurlar. Eğer bulamıyorlarsa biz işimizi eksik yapmışız demektir. Onun için kararlarınızın gerekçelerine çok ama çok önem verin. Kararlarınızın gerekçelerini lütfen ama lütfen emek vererek yapın, kendiniz yazın katiplere bırakmayın. İddianamelerle ilgili de aynı şeyi söylüyorum. Savcılarımız iddianameleri tanzim ettiği takdirde o iddianameyi okuyanlarda; hakkında iddianame tanzim edilen kişilerle ilgili o kişiye istinat edilen suçla onun faillik durumu hakkında somut bir kanaate mutlaka ulaşması lazım. İddianameler ve kararlar Manas Destanına döndü. Binlerce sayfalık iddianame, karar olmaz. Nereden kaynaklanıyor bu bilgisayardan kaynaklanıyor. Kopyala, kes, yapıştır ve emek vermeyi de azaltıyor. Bunu yaparken de hakikatin binlerce sayfa arasında kaybolmasına izin vermememiz lazım. Onun için gerekçeli kararlarınızı kes kopyaladan ziyade kendiniz bizzat yazarsanız o dosyaların içerisindeki her şeyi kendiniz halledersiniz, ben eminim ki çok önemli kararlar çıkacak ve bu kararlar yargıya olan güveni de ayakta tutacak adalete olan inancı arttıracak” diye konuştu.



“Bu sosyal medya denen canavarı kullanmayın”


Bazı hakim ve savcıların sosyal medya üzerinden siyasal paylaşımlar veya gündelik hadiselere dair paylaşımlar yaptığına değinen Bozdağ, “Sizi herkes izliyor. Sizin o paylaşımlarınızı gören kişiler sizin belli konulardaki kanaatlerinizi öğrendikten sonra davalarınızın size gelmesinden, dosyalarının sizin soruşturmanızdan endişe duyarlar. Sosyal medyada çalakalem her konuda yazıp ve gündelik siyasal tartışmaların tarafı olma size güç katmaz sizin elinizdeki gücü alır ve sizi zayıflatır. Kendinizi zayıflatmayın. Elinizdeki gücü kaybetmeyin. Bütün arkadaşlarımdan görevde olan hakim ve savcılarımıza da buradan hitap ediyorum, onlara da diyorum ki bu sosyal medya denen canavarı kullanmayın. Ben bunu söyleyince de bazıları diyor ki ‘düşünce özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne karşı.’ Hayır ben ona karşı çıkmıyorum. Benim dediğim şey milletin yargıdan beklentileri var. Ben kendim 7/24 bana söven birisinin önüne benim dosyamın gitmesini istemem. Sosyal medyadan bakıyorum adam çakıyor. Birde sorup öğreniyorsun hakim savcı. Ne yaparsınız, siz rahat eder misiniz, o hakime savcıya güvenir misiniz? Onun için diyorum ki, bu sosyal medya denen yolu yöntemi lütfen dikkatle kullanın ve siyasal şeylerin içerisine sosyal medya üzerinden lütfen girmeyin. Kendinizi, adaleti, hukuku, milletin yargıya yargı görevi yapanlara olan güvenini zedelememek için girmeyin. Medya ile olan ilişkilerde de hakim ve savcılarımızın çok dikkatli olmasında fayda var” ifadelerini kullandı.


Bozdağ, 16 Nisan’da anayasanın bazı maddelerinin değiştiğini ve yargının bağımsızlığının yanına tarafsızlığı ilkesinin anayasal güvenceye kavuştuğunu anlattı.


Bozdağ, “Türk yargısı içerisinde Fethullahçı Terör Örgütü’nün ve bu örgüt mensuplarının yaptığı tahribat sadece yargı içinde değil, aynı zamanda ordumuz içinde, aynı zamanda emniyetimiz içinde, aynı zamanda devletimizin diğer bütün organları içerisinde yaptığı tahribat çok ama çok büyük. Bugüne kadar hiçbir terör örgütü Türkiye Devletine böylesine tahribat yapamamıştır. Devletin organlarına böylesine büyük bir zarar verememiştir. Sebep bu tarafsızlık, bağımsızlık ve teminat kurallarının mensup oldukları örgütün talimatlarını yerine getirmek için bir kılıf, kalkan olarak kullanmaları neticesinde bunlar ortaya çıkmıştır. O nedenle elinizdeki olan gücün ve bu gücün doğru kullanılmasının milletimize devletimize kazandıracağı ve kaybettireceğinin herkesten ama herkesten önce sizlerin farkında olması lazım. FETÖ’ye mensup hakim ve savcılar vicdanlarını anayasa kanun ve hukuk yerine FETÖ terör örgütüne ve örgütün talimatlarına bağlayınca bu ülkeye, millete, devlete hem yargı içinde hem emniyet hem ordu içinde hem de devletin diğer kurumlarında olanlar nasıl büyük bir ihanette bulundular hep beraber yaşadık. Tahribatları ortada. Bunun kaldırılmasının uzun yıllar alacağı da tartışmasız bir gerçektir” dedi.



“Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurumuza özel teşekkürlerimi sunuyorum”


16 Nisan’da anayasa değişikliğiyle beraber Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun adı Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak değiştirildiğini hatırlatan Bozdağ, “22 olan üye sayısı 13’e indirildi. 3 olan daire sayısı 2 olarak yeniden düzenlendi. Yürürlüğe girdi. 12 Ekim 2014’te seçilen kurul üyelerimiz, anayasa gereği 7 Haziran’da görevi bırakacaklar. TBMM’den seçilen ve Cumhurbaşkanı tarafından seçilen üyelere görevlerini devredecekler. Bugün burada özellikle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurumuzun değerli başkan vekiline, başkanlarına, üyelerine her birine kurul başkanı olarak Adalet Bakanı olarak, hükümet mensubu olarak, milletimiz ve devletimiz adına özel teşekkürlerimi sunuyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Anayasamıza kanunlarımıza, hukukumuza, milletimize ve devletimize hizmetin en güzelini yaptılar büyük bir cesaretle büyük bir özveri ile görev ifa ettiler” diye konuştu.



“Marifet bugün konuşmak değil, marifet 17 Aralık’ta adam gibi durup, adam gibi konuşmaktı”


Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:


“Türkiye’nin en zor zamanında seçilen kurul üyeleridir. Fetullahçı Terör Örgütü’nün devlet içerisine sızdırdığı örgüt mensupları ile adeta devlete hareket edemez hale getirmeye teşebbüs ettiği, yargı, emniyet ve ordu içerisindeki mensuplarının iş birliği ile kumpas davalarla yargıçlar eliyle 17-25 Aralık sürecinde darbe teşebbüsüne kalkışıldığı bir dönemde ve Türkiye’nin her tarafında bu kumpas çetesinin iftira çetesinin terör örgütünün ve onun yandaşlarının estirdiği rüzgardan korkan, çekinen, tırsanların olduğu bir dönemde görev başına geldiler. Gerçekten zor şartlar altında görev başına geldiler. Şimdi FETÖ hakkında ağzına açıp konuşan bir sürü insan görüyorsunuz. Medyada, siyasette başka yerde. Marifet bugün konuşmak değil, marifet 17 Aralık’ta adam gibi durup, adam gibi konuşmaktı. O gün konuşan var mıydı? Şimdi herkes kılıcı eline almış şu FETÖ’cü, bu FETÖ’cü diye kesmeye bakıyor. FETÖ’cü diye kesmeye kalktıkları 17 Aralık’ta, 25 Aralık’ta sonrasında FETÖ’cülere karşı en önde mücadele eden insanlar.”



“O gece darbecilere en büyük yenilgiyi HSYK ve yargı vurdu”


“Konuşmak, 15 Temmuz’dan sonra daha da kolay oldu” diyen Bozdağ, “ Ama marifet o gün konuşmaktı. Herkesin gerçeği gördüğü bir zamanda herkesle eş zamanlı gerçeği gören ileri görüşlü değildir, marifet herkesin gerçeği göremediği bir noktada görebiliyorsanız siz ileriyi görebiliyorsunuz demektir. İşte HSYK üyelerimiz bu anlamda gerçekten FETÖ terör örgütüne karşı Türkiye’de gerçeği doğru zamanda gören ve bu çerçevede adımlar atan çok önemli ama çok önemli kararların altına imza attılar. Yargı içinde öbeklenmiş, bu örgüt mensuplarının hemen hemen büyük bir kısmı hakkında daha 15 Temmuz başlamadan önce pek çok soruşturmalar açıldı, pek çok kişi açığa alındı. Şimdiye kadar olmadığı şekilde hem de bunlar yapıldı. Ama Anayasaya kanuna uygun bir biçimde yapıldı. Her şey hukuk içinde hukuka uygun biçimde yapıldı. Eğer 15 Temmuz darbe teşebbüsü gerçekleştiği gece savcılardan bazısı Cumhurbaşkanını, Başbakanın, Bakanların ve bazı kişilerin tutuklanması yönünde talepte bulunsaydı, hakimlerin bazıları da bu talebe uygun kararlar vermiş olsaydı Türkiye bu gün başka bir noktada olurdu. Ama o gece Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bu terör örgütüne Türkiye adına, hukuk adına, devlet ve millet adına en büyük ve en büyük ağır yenilgiyi tattıracak darbeyi HSYK, yargı vurmuştur. Onun için HSYK üyelerimizi ve yargı mensuplarımızı özellikle buradan milletim adına devletim adına bir kez daha kutluyorum” açıklamasında bulundu.



“Türk yargısı ezber bozdu"


Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:


“O gece daha henüz darbenin başarısız olduğunun belli olmadığı saatlerde pek çok kişinin nasıl bir pozisyon alayım diye kafa yorduğu vakitlerde pozisyonunu demokrasiden yana, hukuktan, adaletten yana Türk yargısı ve onun idari kurulu HSYK koymuştur. Yakalanan sıkı yönetim komutanları ve üst düzey görevlendirmelere ilişkin darbecilerin yayınladıkları belgeler üzerine darbeye karşı hukuk yoluyla en büyük darbe vurulmuştur. Onların adeta nefesi kesildi. Bunu Türk yargısı yaptı ve büyük cesaretle yaptı. Hakimlerimiz, savcılarımız, kurul üyelerimiz, her türlü olumsuz sonucu ölüm dahi olan sonucu göze alarak o gün gerçekten büyük fedakarlıklar yaptılar. Büyük bir cesaret ortaya koydular. O nedenle ben yargı görevi yapan herkese demokrasimize sahip çıktıkları için hukukumuza sahip çıktıkları için milletin iradesine ve hükümetine sahip çıktıkları için buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Yargı bu anlamda ezber bozmuştur. Çünkü bundan önceki darbelere darbe teşebbüslerine baktığınız zaman biatçıların en önünde yüksek yargı başkanlarını, yargıyı, kurulu ve savcıları-hakimleri görürdünüz. Ama ilk defa Türkiye’de ezber bozdu Türk yargısı ezber. Onun için bu ezberi bozan yargının kurulu işte bu Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun üyeleri ve onların yaptığı atamalarla göreve gelen hakim ve savcılarımızdır. Allah hepsinden razı olsun diyorum.”



“Türk yargısı içinde 4 bini aşkın Fethullahçı Terör Örgütüyle irtibatı, iltisakı, üyeliği nedeniyle meslekten uzaklaştırılan hakim ve savcı oldu”


FETÖ ile Türkiye’de ilk mücadeleye başlayan yer Türk yargısı olduğuna dikkat çeken Bakan Bozdağ, “Çünkü kendi içerisinde örgüt mensuplarının yaptıkları haksızlığı, hukuksuzluğu, tehdidi yakından yaşayıp görenler yargı mensupları oldu. HSYK seçiminden sonra da bu mücadele hukuka uygun bir biçimde devam etti ve Türk yargısı içinde 4 bini aşkın Fethullahçı Terör Örgütüyle irtibatı, iltisakı, üyeliği nedeniyle meslekten uzaklaştırılan hakim ve savcı oldu. HSYK incelemelerini bitirdi şu anda incelenmedik hakim ve savcı kalmadı. Elbette ki bu örgütün yapısı nedeniyle bunan sonra başka incelemeler olmaz deme imkanı yok. Çünkü karşımızda çok farklı bir terör örgütü var” değerlendirmesinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Okul müdürü ve oğlu otobüste darp etmişti: O yaşlı adam hayatını kaybetti Mersin’de geçen yıl sonunda otobüste okul müdürü ve oğlu tarafından darp edilmesiyle gündeme gelen çiftten engelli yaşlı adam hayatını kaybetti. 15 Aralık 2023’te Mersin Şehir Hastanesine giden otobüste, Tarsus ilçesinde bir lisenin müdürü olduğu öğrenilen İsmet T. ile oğlu A.O.T. (17), kalp pili takılı olan, felçli olduğu için vücudunun sağ kısmını tam olarak kullanamayan ve böbrek yetmezliği çeken Ramazan Polat (77) ve eşi Hamdiye Polat’ı (71) darp etmişti. Güvenlik kamerasına yansıyan olayda mağdur olan 77 yaşındaki Ramazan Polat’tan bugün acı haber geldi. Yaklaşık 2 haftadır Mersin Üniversitesi Hastanesi’nde yoğun bakımda olan Polat, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Otopsi işlemlerinin ardından kesin ölüm nedeni belirlenecek olan Polat’ın daha sonra cenazesinin defin edileceği belirtildi. Olayın geçmişi Olay, 15 Aralık 2023’te merkez Toroslar ilçesinde Mersin Şehir Hastanesine giden otobüste meydana geldi. Tarsus ilçesinde bir lisenin müdürü olduğu öğrenilen İsmet T. ile oğlu A.O.T. (17), kalp pili takılı olan, felçli olduğu için vücudunun sağ kısmını tam olarak kullanamayan ve böbrek yetmezliği çeken Ramazan Polat (77) ve eşi Hamdiye Polat ile (71) tartışmış, bu sırada önce A.O.T., ardından da babası yaşlı çifte saldırmıştı. Otobüsün güvenlik kamerasına saniye saniye yansıyan olayın ardından 17 Ocak 2024 tarihinde okul müdürü İsmet T. tutuklanırken, 28 Şubat 2024 tarihinde darpla ilgili görüntülerin ortaya çıkmasının ardından müdürün oğlu A.O.T. tekrar gözaltına alınmış ve emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü de olayla ilgili Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bilgi verilmesini müteakip adı geçen okul müdürünün 17 Ocak itibarıyla açığa alındığını ve idari tahkikat başlattırıldığını bildirmişti. Baba 3 yıl 1 ay 15 gün ceza almıştı Daha sonra görülen davanın duruşmasında tutuklu sanıklardan okul müdürü İsmet T., 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılırken, tutuklulukta geçirmiş olduğu süre nazara alınarak tahliyesine karar verilmişti. Oğlu A.O.T. için ise 2. Çocuk Mahkemesinde açılan dava devam ediyor.
Çorum İsmet Taşdemir: “Bu sonuç hiçbir şeyin garantisi değil” Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, Çorum FK ile oynanan maçla ilgili, “Bu sonuç hiçbir şeyin garantisi değil” dedi. Trendyol 1. Lig Play-Off yarı final ilk maçında Çorum FK, sahasında karşılaştığı Bodrum FK ile 1-1 berabere kaldı. Müsabakanın ardından değerlendirmede bulunan Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, maçın zor olduğunu belirterek, lige bu yıl renk katan iki takım arasında iyi bir mücadele olduğunu söyledi. Kırmızı karta kadar seyri çok keyifli bir maç olduğunu anlatan Taşdemir, “İki kalede pozisyonlar, geçişler, iyi savunmalardan dolayı iki takımı da tebrik ediyorum. Bunlar 180 dakikalık maçlar. Şu anda biz ilk yarısını bitirdik ve berabere sona erdi. İkinci yarısını ben de merakla bekliyorum. Çok iyi futbol oynayan iki takımdan birisine yazık olacak. Futbolun kuralı bu. Dolayısıyla bir 90 dakikamız kaldı. Dört günlük bir süre var. Orada da maça iyi hazırlanıp turu geçerek finale kalmak istiyoruz. Ama bizim kadar turu geçmek ve finale kalmak isteyen bir takımla karşılaşacağız. İşimiz kolay değil ve zoru başarmaya çalışacağız” diye konuştu. Daha önce Çorum FK’da teknik direktörlük görevinde bulunduğu hatırlatılan Taşdemir, “Burada güzel günlerim geçti. Pandemi döneminde güzel işler yaptık ancak sonunu getiremedik. Buradan gittiğimden beri kalbimin bir tarafı burada diyebilirim. Güzel dostluklarım var. Halen görüştüğüm insanlar var. Burada kötü hiçbir şey yaşamadım. Geldik rakibimiz. Sporun doğasında var” ifadelerini kullandı. "Çorum’da alınan sonuç mutlu etti mi?" yönündeki soruya ise Taşdemir, “Bu sonuç yenilmekten iyidir. Ama hiçbir şeyin garantisi değil. Turu geçmiş olmanın garantisi değil. Çorum FK ve Bodrum FK bu lige renk katan iki takım. Ne oynadığını bilen iki takım var. Mücadele gücü yüksek iki takım. Kendi adımıza söyleyeceksek bizim bu lige çıktığımızdan beri mücadele gücümüzü en üst seviyede tutmak zorundayız. Mücadele gücümüz düşük olursa çok sorun yaşarız. Bugün buradaysa bundan dolayı buradayız. Oyuncularımız sakınmıyor. Neyi var, neyi yok ortaya koyuyorlar” yanıtını verdi.
İstanbul Kadıköy’de metruk bina alev alev yandı Kadıköy’de yıkılmak için boşaltılan 5 katlı binanın çatısı, madde bağımlıları tarafından ateşe verildi. Yangında ölen veya yaralanan olmazken, itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Yangın, Kadıköy İlçesi, Osmanağa Mahallesi, Teyfik Gelenbe sokak üzerinde saat 21.30’ta yaşandı. İddiaya göre, daha önce kentsel dönüşüm için boşaltılan 5 katlı bina, madde bağımlıları tarafından ateşe verildi. Yangın bir anda büyüyerek tüm çatıyı sardı. Yangında herhangi bir can kaybı yaşanmadı. Çevredeki vatandaşlar tarafından itfaiye ekiplerine haber verildi. Durumum bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri alev topuna dönen çatıyı yaklaşık 1 saat uğraşlar sonunda söndürmeyi başardı. Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı. Esnaf Yavuz Özkaya, "Burada bir sürü bina yıkılıyor. Bir tek burası değil, burada var, yukarıda var, her yerde yıkılacak. Boş niye bekletiliyor? Bakın şu anda benim aracım tam önünde. Yani herhangi bir şey olsa, bir can kaybı olsa nasıl olacak burada bu durum? Yani mümkün değil. Böyle bir kanun olmaz. Boşaltıldı. Içi boşaldı, hemen yıkacaklar. Yani giriyor tinerciler. Giriyor başıboş insanlar, yakıyor. Yan binaya sıçrasa orada insanlara bir şey olsa ne olacak? Kadıköy’ün göbeği burası. Burada ilgililer gelip hiçbiri mi ilgilenmiyor? Yani burada gelip de bu kadar insanların yaşadığı bir yerde böyle etrafını bir demir çevirip, sadece demirle kapatıp sorun çözüldü mü oluyor yani?" dedi.