POLİTİKA - 22 Kasım 2023 Çarşamba 11:42

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: “Yeni engelli atamalarının yapılacağının müjdesini de sizlerle ve milletimizle paylaşmak isterim”

A
A
A
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: “Yeni engelli atamalarının yapılacağının müjdesini de sizlerle ve milletimizle paylaşmak isterim”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Kısa bir süre içerisinde yeni engelli atamalarının yapılacağının müjdesini de sizlerle ve milletimizle paylaşmak isterim” dedi.


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2024 yılı bütçesinin görüşüldüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bakan Göktaş, “2024 yılı bütçe teklifimiz 334 milyar 349 milyon 925 bin Türk lirasıdır. Bakanlığımız merkez ve taşra birimlerinin personel giderlerine 28,4 milyar, sosyal güvenlik giderlerine 4,3 milyar, mal ve hizmet alım giderlerine 13,7 milyar, cari transferlere 283,5 milyar, sermaye giderlerine 4,1 milyar, sermaye transferlerine 5,2 milyon Türk lirası bütçe tahsis edilmektedir” ifadelerine yer verdi.



“Aile Enstitüsü ve Bilim Kurulu kuracağız”


Aile yapısının ve değerlerinin güçlendirilmesi için çalışmaya devam ettiklerini söyleyen Bakan Göktaş, “Ailenin risk ve tehditlerden korunması, aile bireylerinin psikososyal durumlarının iyileştirilmesine ilişkin politikalarımıza yön verecek Aile Enstitüsü ve Bilim Kurulu kuracağız. Enstitü ile Bakanlığımız politikalarına yön verecek akademik çalışmalar gerçekleştirecek ve personelimizin mesleki bilgi ve becerilerini artıracak nitelikli eğitim programları oluşturacağız. Bilim Kurulu ile Bakanlığımız çalışma alanlarına ilişkin veri temelli, bilimsel ve bütüncül bir perspektifle daha güçlü politikaların hayata geçmesini sağlayacağız” dedi.



“Aile ve Gençlik Fonu ile yeni evlilikleri teşvik ederek gençlerimize destek olacağız”


Aile ve Gençlik Fonu hakkında bilgi veren Bakan Göktaş, “Petrol, doğalgaz ve maden gelirleriyle kurulan ‘Aile ve Gençlik Fonu’ ile yeni evlilikleri teşvik ederek gençlerimize destek olacağız. Ayrıca fon aracılığıyla gençlerin girişimlerine, gelişimlerine ve sosyal risklerden korunması projelerine de destek olacağız. Fonun kurulmasına dair kanun teklifi komisyonda kabul edildi. Genel Kurulda ise görüşmeleri devam ediyor. Kanun teklifinin Meclisimizden geçmesinin hemen ardından 2024’ün ilk yarısında pilot uygulamalarını deprem bölgesinden başlatacağız. 150 bin liralık desteği 48 ay vadeli, 2 yılı geri ödemesiz olacak şekilde gençlerimizin istifadesine sunacağız” dedi.



“Mahalle odaklı kreş modelini başlatıyoruz”


Çocukların Korunması ve Gelişiminin Sağlanması Programı’na 2023 yılında ayrılan bütçenin 14 milyar lirayken, 2024 yılında yüzde 90 oranında bir artışla bu programa 26,5 milyar lira ödenek tahsis ettiklerine dikkati çeken Göktaş, “0-3 yaş dönemi çocuklara bakım ve eğitim hizmeti veren kurumların sayısını artıracak çalışmalar yapıyoruz. Bu çerçevede mahalle odaklı kreş modelini başlatıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında yaygınlaştıracağımız bu modelle özellikle kadınların ev veya iş hayatı arasında bir tercih yapmak zorunda olmalarının önüne geçmeyi hedefliyoruz. 164 bin çocuğu ailelerinin yanında ve sosyal çevresinden koparmadan ‘Sosyal ve Ekonomik Destek Programı’ ile takip ediyoruz. Psikososyal destek ihtiyacı olanlara sosyal hizmet, maddi zorluk yaşayan ailelere aylık 3 bin 571 lira maddi destek sağlıyoruz” diye konuştu.



“Kısa bir süre içerisinde yeni engelli atamalarının yapılacağının müjdesini de sizlerle ve milletimizle paylaşmak isterim”


Engellilerin kamuda istihdamı konusunda çalışmaya devam ettiklerini söyleyen Bakan Göktaş, “Engelli kardeşlerimiz için eğitim, bakım, rehabilitasyon, istihdam ve erişilebilirlik başta olmak üzere her alanda önemli politikalar hayata geçirdik. Bu yıl Engellilerin Toplumsal Hayata Katılımı ve Özel Eğitim Programı’na yüzde 71 artış oranıyla 72,3 milyar lira bütçe ayırdık. 2002’den bu yana 68 bin 108 engelli vatandaşımızı kendileri için uygun olan kadrolara atadık. Bu yıl şubat ayında 2 bin 323 engelli vatandaşımızın atamalarını gerçekleştirmiştik. Bu vesileyle kısa bir süre içerisinde yeni engelli atamalarının yapılacağının müjdesini de sizlerle ve milletimizle paylaşmak isterim. Çalışma ortamlarını engellilerin ihtiyaçlarına göre düzenleyen korumalı iş yerlerine kaynak aktardık” şeklinde konuştu.



Yaşlılarla alakalı alana iki müstakil genel müdürlük geliyor


Yaşlılara yönelik yapılan çalışmalar hakkında da açıklama yapan Göktaş, “2016 yılında başlattığımız Yaşlı Destek Programı’yla yaşlıların temel bakımlarını evlerinde yapıyoruz. Bu kapsamda belediyelere proje bazlı kaynak aktarıyoruz. Programla 87 bin 479 hanede 128 bin 148 yaşlıya hizmet götürdük. Engelli ve yaşlıların toplumsal hayata katılımlarına destek olmak için şehir içi toplu taşımadan ücretsiz olarak yararlanmalarını sağladık. Bu kapsamda 2015 yılından bugüne kadar 1,9 milyar lira ödeme yaptık. Araç başına yaptığımız ödemeyi bu yıl yüzde 100’den fazla artırdık. Yaşlıların dijital okuryazarlığını geliştirmek için ‘Dijital Bahar Odaları’ kurduk. Yaşlılar için Üçüncü Yaş Üniversitelerini yaygınlaştırıyoruz. TÜİK ile Yaşlı Profili Araştırması yapıyoruz. Yaşlılara yönelik politikalarımızın seyrini belirleyecek bu araştırmanın ön sonuçlarını 2024’ün Mart ayında kamuoyu ile paylaşacağız. Yaşlı ve engelliler için yürüttüğümüz çalışmalarımızın kapsamını daha da genişletiyoruz. Yeni dönemde hizmetlerimizin önem ve yoğunluğunu göz önüne alarak bu alanı iki müstakil genel müdürlük olarak yeniden düzenleyip, çalışmaları daha spesifik hale getireceğiz” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "İyilik Elçisi" Projesi gençlere yardımlaşma ve tarih bilinci aşılıyor Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında Beydağı Anadolu Lisesi öğrencilerine yönelik anlamlı ve farkındalık dolu bir program düzenlendi. Programda gençlere yardımlaşma, paylaşma ve toplumsal dayanışmanın önemi anlatılırken, sosyal sorumluluk bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Yeşilyurt Belediyesi, "iyiliğin izinde, bilinçle büyüyen gençler" yetiştirmek amacıyla sosyal, kültürel ve eğitici projelerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında gerçekleşen gezi ve inceleme ziyaretine katılan Beydağı Anadolu Lisesi öğrencileri, Yeşilyurt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Hayır Çarşısını ziyaret etti. Burada yürütülen yardım faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan öğrenciler, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan desteklerin nasıl organize edildiğini yerinde görme fırsatı buldu. Emanet Çarşı’nın, dayanışma kültürünü güçlendiren ve iyiliği çoğaltan bir sosyal hizmet modeli olduğuna dikkat çekildi. Programın devamında öğrenciler için Savaş Müzesi, Tekstil Müzesi ve Cezaevi Müzesi gezileri düzenlendi. Gerçekleştirilen müze ziyaretleriyle gençler, Malatya’nın ve ülkemizin yakın tarihine, kültürel ve sosyal mirasına yakından tanıklık etti. Savaş Müzesi’nde milli mücadele ruhu ve fedakârlık duygusu ön plana çıkarken, Tekstil Müzesi’nde kentin üretim kültürü ve emeğin değeri anlatıldı. Cezaevi Müzesi gezisinde ise geçmişten günümüze toplumsal hafıza ve insan hikâyeleri üzerinden önemli mesajlar paylaşıldı. ‘İyilik Elçisi’ Projesi ile öğrencilerin hem sosyal sorumluluk bilinci kazanması hem de tarih ve kültürle bağ kurarak bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedefleniyor. Program sonunda öğrenciler, yardımlaşmanın ve paylaşmanın toplumsal birlikteliğin temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha idrak ederken, tarih bilinciyle geleceğe daha güçlü adımlarla yürümenin önemini kavradı.
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.
Gaziantep Baba-oğul kalaycılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor Gaziantep’te kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden Ömer Çetinkaya, oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Kentte yaşayan 59 yaşındaki Ömer Çetinkaya, son yıllarda az sayıda ustanın ayakta tutmaya çalıştığı kalaycılık mesleğini 23 yaşındaki oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte sürdürüyor. Çelik mutfak eşyalarının kullanımının yaygınlaşması ve teknolojik yenilikler karşısında çok az kişinin yaptığı meslekler arasında yer alan kalaycılığa çocuk yaşında 45 yıl önce Şahinbey ilçesindeki tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda çırak olarak adım atan Ömer Çetinkaya, kalfalık ve ustalık sürecinin ardından kendi iş yerini açtı. Mesleğini oğlu Halil İbrahim Çetinkaya’ya öğreten Ömer Çetinkaya, oğlu ile birlikte kale altındaki iş yerinde mesleğini yaşatmaya çalışıyor. İlkokul öğrencisi olduğu dönemden bu yana babasına destek olan ve okuldan arta kalan zamanlarda da iş yerinde çıraklık yapan Halil İbrahim Çetinkaya, babasından mesleğin tüm inceliklerini öğrendi. Oğluna mesleği yaşatmaları için nasihatler veren ve aynı zamanda da mesleği her yönüyle uygulamalı olarak öğreten Çetinkaya, oğlu ile birlikte müşterilerden gelen bakır eşyaları kalaylıyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini yaşatmaya çalışan baba-oğul, birlikte hem ekmek paralarını kazanıyor hem de mesleklerini ayakta tutup gelecek nesillere aktarmanın mücadelesini veriyor. Yıllardır aynı çatı altında omuz omuza ocak başında bakır eşyaları kalaylayan baba-oğul, mesleklerini geleceğe taşımak için adeta bir köprü görevi görüyor. 45 yıldır mesleğini severek yapan Çetinkaya, çocuğuna adeta miras olarak bıraktığı mesleğini 15 yıldır oğluyla beraber devam ettiriyor. Mesleğinde çırak bulamazken oğluyla aynı işi yapıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Ömer Çetinkaya, başkalarının çocuklarına miras olarak para bıraktığı bir devirde kendisinin oğluna meslek bıraktığını söyledi. 45 yıl önce kendi iş yerini açtığı mesleğe aralıksız devam ettiğini belirten Ömer Çetinkaya, "1980’de bu mesleğe başladım. Bu meslekte çok değerli bir ustam vardı, mesleğimi ustamdan öğrendim. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Ustamın benim üzerimde büyük emeği var. Mesleğimiz kalaycılık ve bakır eşyaları kalaylıyoruz. Meslekte 40-45 yıl geride kaldı. İlkokulu bitirdim, 1980 yılında başladığım mesleğimi yıllardır severek yapıyorum. 1980 yılından beri Allah’a çok şükür başka bir meslek yapmadım. Bu meslekte bir çırağın yetişmesi için 15-20 yıl geçmesi lazım. Eleman sıkıntısı olduğundan dolayı ben de oğlumu getiriyordum. Yıllardan beri oğlumla beri beraber çalışıp mesleğimize devam ediyoruz" dedi. Babasının yetiştirdiği Halil İbrahim Çetinkaya da ilkokul öğrencisi olduğu dönemden beri babasının yanında çalıştığını belirterek, "Ben 8-9 yaşından beri bu meslekteyim. Okuldan sonra gelir babamın yanında çalışırdım. Tatillerde babamın yanında çalışırdım. Mesleği babamdan öğrendim. Babamın bana öğrettiği mesleği devam ettiriyorum. Eleman yoktu. Bende babamı yalnız bırakmak istemedim. Liseye kadar okudum. Lisedeyken okulu bıraktım. Babamla birlikte mesleğimize devam ediyoruz. Çok şükür bir ekmeğimizi yiyoruz. Kalay yapıyoruz. Çaydanlık, sürahi ve eski bakırları kalaylıyoruz. Baba mesleğini yapmak güzel. Babama yardımcı olduğum için çok mutluyum. Babamla birlikte güzel bir şekilde çalışıyoruz. Mesleğimiz çok güzel" diye konuştu.