POLİTİKA - 26 Kasım 2025 Çarşamba 15:00

Bakan Bak: "Gençleri bugünün ortağı ve karar süreçlerinin doğal paydaşı olarak görüyoruz"

A
A
A
Bakan Bak: "Gençleri bugünün ortağı ve karar süreçlerinin doğal paydaşı olarak görüyoruz"

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, gençleri sadece ‘geleceğin hazırlayıcısı’ olarak değil, bugünün ortağı ve karar süreçlerinin doğal paydaşı olarak gördüklerini belirterek, "Gençlerin yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde karar alma süreçlerine katılımı, fırsat eşitliği temelinde eğitime, istihdama, gönüllülüğe ve spora erişimi, demokratik hayata ve gönüllülük kültürüne aktif katkısı Bakanlığımızın ana öncelikleri arasındadır" dedi.


Avrupa Komisyonu Youth Wiki Platformu Ulusal Temsilciler Toplantısı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ev sahipliğinde Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Youth Wiki projesinin Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinde özel bir yere sahip olduğunu belirterek, "Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri gençlik, eğitim ve spor alanlarındaki iş birliği açısından her zaman en yapıcı ve en canlı alanlardan biri olmuştur. Gençlik politikalarına ilişkin ortak projeler ülkelerimiz arasındaki diyaloğu güçlendirirken, toplumlarımızın birbirini daha iyi anlamasına da katkı sunuyor. Bu platform, ülkelerimizin gençlik politikalarını şeffaf ve karşılaştırılabilir hale getiriyor, politika yapımını bilgi ve kanıta dayandırmamıza imkan tanıyor, ortak değerlerimizi ve hedeflerimizi somut veriler üzerinden konuşmamızı sağlıyor" ifadelerini kullandı.



"Gençleri karar süreçlerinin doğal paydaşı olarak görüyoruz"


Türkiye’nin genç nüfusuyla Avrupa’nın en dinamik toplumları arasında yer aldığını vurgulayan Bakan Bak, "Gençleri sadece ‘geleceğin hazırlayıcısı’ olarak değil, bugünün ortağı ve karar süreçlerinin doğal paydaşı olarak görüyoruz" diye konuştu.



"Youth Wiki, gençlerin ihtiyaçlarının belirlenmesi ve yol gösterilmesi açısından kritik bir role sahip"


Bakan Bak, Youth Wiki’nin gençlerin ihtiyaçlarının belirlenmesi ve yol gösterilmesi açısından kritik bir role sahip olduğunu kaydederek şöyle konuştu:


"Gençlerin ihtiyaçlarını, karşılaştıkları engelleri ve politika alanındaki boşlukları daha net görmemize yardım eden güçlü bir bilgi altyapısı olmadan, gençlerin gerçek anlamda söz sahibi olmasını sağlamak mümkün değildir. Youth Wiki, tam da bu nedenle gençlerin katılımını destekleyen arka plandaki görünmez ama çok güçlü bir mekanizma olarak değerlendirilebilir. Gençlerimizin sesi ne kadar güçlenirse, AB-Türkiye ilişkilerinin uzun vadeli zemini de o kadar güçlenecektir. Gençlerin yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde karar alma süreçlerine katılımı, fırsat eşitliği temelinde eğitime, istihdama, gönüllülüğe ve spora erişimi, demokratik hayata ve gönüllülük kültürüne aktif katkısı Bakanlığımızın ana öncelikleri arasındadır. Bakanlığımız bünyesindeki gençlik merkezleri, gençlik ofisleriyle gençlerimizle sürekli irtibat halindeyiz. Onların projelerine destek veriyoruz. Ülkeler arası gençlik değişimlerini önemsiyoruz. Bakanlığımız gençlik politika belgesini tamamlamak üzereyiz. 81 ilimizde gençlerle bir araya gelerek, yeni ve güncel bir gençlik politikası kazandırmak konusunda son aşamaya geldik. Bunu yakında açıklayacağız."



"Hedefimiz, gençlerimizi desteklerken, aynı zamanda ülkelerimiz arasında ortak değerleri güçlendirmektir"


Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak uluslararası projelerde proaktif bir rol üstlenmeye çok önem verdiklerini belirten Bakan Bak, "Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlarla yürüttüğümüz iş birliklerinde hedefimiz, gençlerimizin kişisel, sosyal ve mesleki gelişimini desteklerken, aynı zamanda ülkelerimiz arasında güveni, karşılıklı anlayışı ve ortak değerleri güçlendirmektir. Gençlik çalışmaları, gönüllülük, spor, dijital dönüşüm, istihdam ve sosyal içerme gibi alanlarda geliştirilen programlar, aslında Youth Wiki’de yer alan bilgilerin sahadaki yansımalarıdır. Youth Wiki’den elde edilen veriler ve karşılaştırmalar; ulusal gençlik politikalarımızın gözden geçirilmesi, yeni önceliklerin belirlenmesi ve gençlerin karar alma süreçlerine daha etkin katılımının sağlanması açısından bizim için önemli bir referans noktasıdır" açıklamasında bulundu.


Bakan Bak, iki gün sürecek değerlendirme toplantılarının faydalı geçeceğine inandığını vurgulayarak, "Ankara’da Youth Wiki ağının 10 yıllık birikimini değerlendirecek, geleceğe yönelik öncelikleri tartışacak ve ülkelerinizden getirdiğiniz deneyimleri birbirinizle paylaşacaksınız. Gençlerin karar süreçlerine katılımı, fırsat eşitliği, sosyal içerme ve demokrasi kültürü gibi başlıklarda yapılacak bu tartışmaların hem Youth Wiki’nin geleceğine hem de Avrupa gençlik politikalarının şekillenmesine katkı sağlayacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.


Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen Avrupa Komisyonu 14. Youth Wiki Ulusal Temsilciler Toplantısı iki gün sürecek. Toplantıda açılış ve genel çerçeve sunumlarının ardından platform güncellemeleri, 2026-2027 çalışma dönemi hazırlıkları, yöntem/standartlar oturumları, ülke paylaşımları ve değerlendirme bölümleri yapılacak. Toplantı sonunda alınacak kararlar, gençlik alanındaki ulusal yapı, politika ve uygulamaları Youth Wiki tarafından karşılaştırılabilir biçimde derlenerek, karar alıcılar, araştırmacılar ve uygulayıcılar için ortak bir referans olarak sunulacak. 2025 yılının genel değerlendirilmesinin de yapılacağı toplantılarda, 2026-2027 dönemine ilişkin çalışma planının netleştirilmesi, veri toplama, doğrulama ve editoryal süreçlerde ortak standartları pekiştirilmesi, platformun görünürlüğünün artırılması hedefleniyor.


Toplantıya Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın yanı sıra, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Gençlik ve Spor Bakanlığı Uluslararası Organizasyonlar ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Ahmet Temurci, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Enes Efendioğlu, Avrupa Komisyonunda projenin koordinasyonundan sorumlu bürokratlar, Youth Wiki platformunda yer alan 33 Avrupa ülkesinin ulusal temsilcileri katıldı.


Youth Wiki, Avrupa’daki ulusal gençlik politikalarına ilişkin güvenilir ve güncel bilgiyi bir araya getiren çevrim içi bir başvuru kaynağı olarak görülüyor.



Bakan Bak: "Gençleri bugünün ortağı ve karar süreçlerinin doğal paydaşı olarak görüyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.
Erzincan Erzincan’da 111 bin tuz çalısı toprakla buluşturuldu Erzincan’da 3 köyde 1000 dekarlık mera alanına dikilen tuz çalısı, erozyonla mücadele ve hayvancılıkta kaba yem ihtiyacına katkı sunacak. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında, kent genelinde mera kalitesini artırmak ve hayvancılıkta kaba yem açığını azaltmak amacıyla bir çalışma hayata geçirildi. Bu kapsamda Erzincan’da 3 köyde toplam 1000 dekarlık mera alanına 111 bin adet Atriplex Halimus (Tuz Çalısı) fidanı dikildi. Son yıllarda hem hayvan beslenmesinde hem de erozyonun önlenmesinde etkin şekilde kullanılan tuz çalısı bitkisi, özellikle kurak ve tuzlu topraklara uyum sağlamasıyla dikkat çekiyor. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü de bu özelliklerinden dolayı tuz çalısını meraların ıslahında yaygınlaştırarak, hayvancılığın sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı hedefliyor. Proje kapsamında Mollaköy Mahmutlu Mahallesi’nde 300 dekarlık alana 33 bin 300 adet, Pınarönü köyünde 450 dekarlık alana 49 bin 950 adet ve Aydoğdu köyünde ise 250 dekarlık alana 27 bin 750 adet tuz çalısı fidanı toprakla buluşturuldu. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından finanse edilen projenin toplam maliyeti ise 2 milyon TL olarak açıklandı. Proje sahasında incelemelerde bulunan Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Alper Koçaker, Erzincan’ın yüzölçümünün yaklaşık üçte birinin meralardan oluştuğunu belirterek, bu alanların verimliliğinin artırılmasının hayvancılık açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Hayvancılık sektörünün ihtiyaç duyduğu kaba yemin önemli bir bölümünün meralardan karşılandığını vurgulayan Koçaker, özellikle küçükbaş hayvancılığın meralara bağımlı olduğuna dikkat çekti. Erzincan’da her yıl ortalama 3 meranın ıslah ve amenajman projelerine dahil edildiğini belirten İl Müdürü Koçaker, tuz çalısı projelerinin de bu çalışmaların önemli bir parçası olduğunu söyledi. Tuz çalısının derin ve kazık kök yapısı sayesinde toprağı tutma kapasitesinin yüksek olduğunu ifade eden Koçaker, bu özelliğiyle erozyonla mücadelede etkili bir bitki olduğunu kaydetti. Koçaker açıklamasında, "Tuz çalısı kuraklığa dayanıklı, iklim değişikliği ve çölleşmeye karşı dirençli, sorunlu ve tuzlu topraklarda bile yetişebilen çok önemli bir bitkidir. Kış mevsiminde yaprağını dökmemesi ve yoncaya eş değer besin değerine sahip olması hayvancılık açısından büyük avantaj sağlamaktadır. Hayvanlar tarafından sevilerek tüketilen tuz çalısı, tuzlu yapısı sayesinde hayvanların tuz ihtiyacını da doğal yoldan karşılamaktadır. Mahmutlu, Pınarönü ve Aydoğdu köylerimizde 111 bin adet tuz çalısı fidanını toprakla buluşturduk" ifadelerini kullandı. Hayata geçirilen proje ile birlikte Erzincan’da meraların verimliliğinin artırılması, erozyonun azaltılması ve hayvancılıkta sürdürülebilir yem kaynaklarının güçlendirilmesi hedefleniyor.