ÇEVRE - 07 Temmuz 2025 Pazartesi 13:02

Bakan Tunç: "Dikkat ve tedbirsizlik sebebiyle orman yangınına sebebiyet verildiğinde 3 yıla kadar hapis cezası söz konusu"

A
A
A
Bakan Tunç: "Dikkat ve tedbirsizlik sebebiyle orman yangınına sebebiyet verildiğinde 3 yıla kadar hapis cezası söz konusu"

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Dikkat ve tedbirsizlik sebebiyle orman yangınına sebebiyet verildiğinde 3 yıla kadar hapis cezası söz konusu. Kasten orman yangınına sebebiyet verilmişse 10 yıla kadar, terör amacıyla gerçekleştirilmişse müebbet hapis cezası söz konusu" dedi.



Tarım ve Orman Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında hükümlü ve yükümlülerin istihdam edilmesi üzerine iş birliği protokolü imzalandı. İmza törenine ise Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç katıldı. Hükümlülerin istihdamının konu alındığı videonun izlenmesinin ardından Bakan Yumaklı ile Bakan Tunç, hükümlülerin hayata kazandırılmaları kapsamında hayata geçirilecek olan projeleri açıkladı. Aynı zamanda Bakan Tunç, dikkat ve tedbirsizlik sebebiyle orman yangınına sebebiyet verenin 3 yıla kadar, kasten sebebiyet verilmişse 10 yıla kadar, terör amacıyla gerçekleşmişse müebbet hapis cezasının verileceğini bildirdi.



"Orman varlığını artıran ülkeler arasında, Avrupa’da 1’inci, dünyada 6’ncı sıradayız"


Pençe-Kilit operasyon bölgesinde metan gazından şehit olanlar ile orman yangınlarında mücadele edip şehit olanları rahmetle anan Bakan Yumaklı, "Bildiğiniz gibi son 10 gündür, önemli orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. ‘Bu yanan yerler ne olacak’ gibi dezenformasyonla karşılaşıyoruz. Kanun gereği ağaçlandırmadan başka bir şey yapılmadığına, mutlaka takip eden yılın sonuna kadar buraların fidanla ve tohumla buluşturulduğunu her seferinde ifade ediyoruz. Her yıl 500 milyon fidan ve tohumu toprakla buluşturuyoruz. Türkiye en çok orman varlığını artıran ülkeler arasında, Avrupa’da 1’inci, dünyada 6’ncı sırada. FAO tarafından yayımlanan Küresel Orman Kaynakları Değerlendirmesi raporuna göre Türkiye, ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 4’üncü sıradadır. Adalet Bakanlığımız ile Ceza İnfaz kurumlarındaki hükümlülerin ağaçlandırma faaliyetlerine dahil olması için bir iş birliği protokolü imzalamıştık. Son 6 yılda 400 bin hükümlü ve yükümlü, 81 ilimizde 922 ilçemizde; ağaçlandırma faaliyetleri, ormanların bakımı, fidan yetiştirilmesi ve yeşil vatanın korunmasına ve geliştirilmesine önemli katkı verdiler" diye konuştu.



"Dikkat ve tedbirsizlik sebebiyle orman yangınına sebebiyet verildiğinde 3 yıla kadar hapis cezası söz konusu"


Caydırıcılık açısından mecliste geçen yasama dönemlerinde cezalarda önemli artışlar sağlandığını belirten Bakan Tunç, "Dikkat ve tedbirsizlik sebebiyle orman yangınına sebebiyet verildiğinde 3 yıla kadar hapis cezası söz konusu. Kasten orman yangınına sebebiyet verilmişse 10 yıla kadar, terör amacıyla gerçekleştirilmişse müebbet hapis cezası söz konusu. Bu protokolle ülkemizin ağaçlandırılması ve erozyon kontrolü çalışmalarına destek olmak amacıyla İş Yurdu Müdürlüklerine ait tesis ve arazilerin etrafının ağaçlandırılması da söz konusu olacak. Bu kapsamda 620 adet adalet ormanı oluşturduk.2 milyon 829 bin ağaç diktik. 3 milyon 900 bin ağacın da bakımını gerçekleştirdik. Tüm bu ağaçlandırma çalışmalarımıza 400 bin civarında hükümlü katılmış oldu. Hükümlüler, denetimli serbestlik adı altında yapılan uygulama çerçevesinde ormanların bakımında çalışıyor" şeklinde konuştu.



"Yılda ortalama 60 binden fazla tutuklu ve hükümlü aktif olarak çalışıyor"


İmzalanacak olan protokolde neler olacağına dair açıklamalar yapan Bakan Tunç, "Ağaçlandırma çalışmalarının yanında İş Yurtlarında gıda, tarım, hayvancılık ve el sanatları alanlarında çalışan personelle hükümlü ve tutuklulara hijyen ve gıda güvenliği konusunda eğitimler verilecek. Tarım, hayvancılık, el sanatları ve iş makineleri operatörlüğü gibi alanlarda mesleki kurslar düzenlenecek. Bitkisel ve hayvansal üretim süreçleri ile ıslah çalışmaları geliştirilecek. Veteriner hizmetleri, bitki sağlığı, gıda ve yem kanunu konularında ortak çalışmalar yürütülecek. Her iki kurumun ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlerin karşılıklı olarak temini sağlanacak. Tüm bu hedefler hem ceza infaz sistemimizin onarıcı yaklaşımını güçlendirecek hem de ülkemizin üretim ve istihdam politikalarına katkı sunacak. Türkiye genelinde 400 Ceza ve İnfaz Kurumu’muzda, 374 İş Yurdu Müdürlüğü’nde, 200’den fazla iş kolunda, bin 700 atölye ve tesisimiz bulunuyor. Yılda ortalama 60 binden fazla tutuklu ve hükümlü aktif olarak burada çalışıyorlar. Üretim faaliyetlerinin arasında gıda, tarım ve hayvancılık alanında önemli bir yer teşkil ediyor" ifadelerini kullandı.



Bakan Tunç: "Dikkat ve tedbirsizlik sebebiyle orman yangınına sebebiyet verildiğinde 3 yıla kadar hapis cezası söz konusu"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.