ASAYİŞ - 05 Eylül 2025 Cuma 15:46

Boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürülen kadının ailesinden aldatma iddialarına yalanlama

A
A
A
Boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürülen kadının ailesinden aldatma iddialarına yalanlama

Ankara’da boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürülen kadının ailesi, aldatma iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Saldırganın mal paylaşımı yapmamak için boşanmak istemediğini ileri süren aile, hukuk mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.


Olay, dün akşam 18.00 sıralarında Keçiören ilçesi Sancaktepe Mahallesi Sivaslılar Caddesi’ndeki bir apartman dairesinde meydana geldi. Alınan bilgilere göre, Hüseyin Ünal (53), boşanma aşamasındaki eşi Müesser Ünal’ın (42) ikamet ettiği eve gitti. Evin önüne pusu kuran Hüseyin Ünal, kendisini aldattığını iddia ettiği eşine, kızının da evde bulunduğu esnada pompalı tüfekle ateş etti. Daha sonra kendisini polise ihbar eden Ünal, eşini öldürdüğünü söyledi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Hayatını kaybettiği belirlenen Müesser Ünal’ın cenazesi çalışmaların ardından Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Silahıyla birlikte yakalanan Hüseyin Ünal’ın ise emniyetteki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. Adli Tıp Kurumundaki işlemlerin ardından cenazesi ailesi tarafından teslim alınan Ünal için Sincan’da yer alan Cimşit Mezarlığı Camisi’nde öğle namazını müteakip cenaze namazı kılındı. Ünal’ın naaşı namazın ardından gözyaşları arasında toprağa verildi.



Aileden aldatma iddialarına yalanlama


Olayla ilgili konuşan Müesser Ünal’ın yakınları, aldatma iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve iftiradan ibaret olduğunu belirtti. Saldırganın mal paylaşımı yapmamak için boşanmak istemediğini iddia eden aile, kızlarının iki buçuk yıldır ayrılmak için mücadele verdiğini ifade etti. Eşinden, maddi durumunun iyi olmasına rağmen eve destek sağlamadığı için boşanmak istediği öğrenilen Müesser Ünal’ın, geçimini sağlamak için iki ayrı işte aynı anda çalıştığı öğrenildi. Öte yandan, Hüseyin Ünal’ın hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen kararı ihlal ettiği, eşiyle aşağılayıcı biçimde konuştuğu, sürekli ölüm tehditlerinde bulunduğu ve hakaret ettiği ileri sürüldü.



"Kızım ‘ben korkak bir kadın olmayacağım’ dedi ve gitti


Olayla ilgili konuşan Ünal’ın annesi Semra Becerir, "Kızım bir türlü kocasının elinden kurtulamadı. Yapamıyordu artık. Kocası çok cimriydi. Evine hiç destek olmazdı. Evlerine ben yiyecek götürürdüm. Kocasının 4 evi olmasına rağmen, kızım geçinmek için bizden gizli temizliğe gidermiş. Kocasından boşanmak istiyordu. Biz ilk başta karşı çıkmıştık ama keşke karışmasaydık. Babası kendi oğlunu kandırdı. Ona ev ve araba vereceğini söyleyerek sürekli annesine karşı kışkırtmış. Torunum, annesini dövmeye kalkıştı. Bizi tehdit etti. Küfürler savurdu. Hep babası yüzünden böyle oldu. Damadımızın ve torunumuz hakkında uzaklaştırma vardı. Baba bu kez de kızıyla konuşmuş. Eve kim gelirse bilgi vermesini istemiş. Kızım korktuğunu söylüyordu. Ben de kızını alıp yanıma gelmesini söyledim. Bir hafta yanımızda kaldı. Kaldığı eve dönmemesini istedim, uyarılarda bulundum. ‘Ben korkak bir kadın olmayacağım’ dedi ve gitti" diye konuştu.



"Kocası kilolu oluşuyla sürekli dalga geçerdi"


Saldırganın tuhaf tavırlar içerisinde olduğunu dile getiren anne, "Kızım, kocasının aracını evinin önünde görmüş ve savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. ‘Ailemi ve beni tehdit ediyorlar’ demiş. İki gün sonra da bu olay olmuş. Kızım eve girmeye çalışırken vurulmuş. Bu adam içeriden çıkmasın, ömür boyu hapiste kalsın. Kadın cinayetlerinden bıktık artık. Biz de artık yaşamak istemiyoruz. Bitik haldeyiz. Kocası, kızımın kilolu oluşuyla sürekli dalga geçerdi. Aşağılardı. Kızım da kilo vermeye başladı. Bu kez de kocası ‘beni aldattığın için kilo veriyorsun’ diye iftira attı" ifadelerine yer verdi.



"Kızıma iftira atmaya çalışmış"


Kızına iftira atıldığını söyleyen baba Necati Becerir de, "Kızım uzaklaştırma kararı aldırmıştı. Koruyamadılar onu. Saldırgan kızımın yatak odasına girmiş. İç çamaşırlarını aramış. İftira atmaya çalışmış kızıma. Kızıma ekmek parası dahi vermezdi. Her hafta bir kasa ekmek bırakırdım evine. Hayatta en zor yetişen şey insandır. Kızım gitti, artık yok" dedi.



"Saldırganın uzaklaştırma kararı vardı"


Ünal’ın kuzeni Gamze Toker ise saldırganın ölüm tehditlerinde bulunduğu iddia ederek, "Kuzenim işten çıkıp evine gelmiş. Kocası da bir köşeye gizlenip onu bekliyormuş. Pompalı tüfekle ateş etmiş. Kurşunlar kuzenimin yüzünü parçalamış. O sırada kızları içerideymiş. Annesini o halde görmüş. Saldırgan kızına ‘kapıyı kapat’ diye bağırmış. Kocası malları paylaşmamak için boşanmak istemiyordu. Kuzenim çocuklarının geleceği için mahkemenin vereceği karara uyacağını söylüyordu. İki buçuk yıldır ayrı yaşıyorlardı. Saldırganın uzaklaştırma kararı vardı. Bu kaçıncısıydı bilmiyoruz. Olaydan bir gün önce yine savcılığa suç duyurusunda bulunmuştuk. Kimse kurtaramadı kuzenimi. Kocası sürekli tehditler savuruyordu. Öldüreceğini söylüyordu. Ben çok korkuyordum başına bir şey gelecek diye. Sürekli telefonda konuşuyorduk. Neler yaptığını soruyordum" ifadelerini kullandı.



"Bir gün önceden planını yapmış zaten"


Hüseyin Ünal’ın cinayeti önceden planladığını ileri süren Toker, "Saldırgan bir gün önce evin önüne gelmiş. Aldatma gibi bir durum asla yoktu. Saldırgan takıntılı ve hasta birisiydi. Bir gün önceden planını yapmış zaten. Pusu kurmuş. Kuzenim, kocası cimri olduğunu için boşanmak istiyordu. Geçimini sağlamak için garsonluk yapıyordu. Kocası maddi olarak hiç destek olmuyordu. Geçinmek için çift iş yapıyordu kuzenim. Kocası iftira atıyor. Kuzenim çok iyi, yardımsever birisiydi. Cömertti, eli açıktı. Saldırganın en ağır cezayı almasını istiyoruz" dedi.



"İki el silah sesi duyduk"


Komşulardan Mehmet Karademir, "Akşam saatlerinde bir kişinin eşini vurduğunu öğrendik. Etraf çok kalabalıktı. Ekipler gelmişti. Vefat eden kadının kız kardeşi fenalık geçirmişti. Ağlıyordu ve bağırıyordu. Çok korkunç bir olaydı. İki el silah sesi duyduk. İçeri çok fazla kana bulanmış ve olay çocukların yanında olmuş. Daha önce böyle bir olaylarına denk gelmemiştik. Polis saldırganı yakaladı ve götürdü" diye konuştu.



Boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürülen kadının ailesinden aldatma iddialarına yalanlama

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.