KÜLTÜR SANAT - 25 Ekim 2023 Çarşamba 23:43

Cumhuriyet’in 100. yılı için hazırlanan “Mahsusa Trablusgarp” dizisinin ön gösterimi yapıldı

A
A
A
Cumhuriyet’in 100. yılı için hazırlanan “Mahsusa Trablusgarp” dizisinin ön gösterimi yapıldı

TRT uluslararası dijital platformu Tabii, Cumhuriyet’in 100. yılı için hazırlanan “Mahsusa: Trablusgarp” dizisinin ön gösterimini gerçekleştirdi. Gösterime katılan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Bu ortamda büyük ve güçlü Türkiye mazlumların yanında zalimlere karşı büyük bir mücadele veriyor” dedi.


TRT uluslararası dijital platformu Tabii, Cumhuriyet’in 100. yılını kutlanacağı 29 Ekim 2023’te orijinal yapımı olan “Mahsusa: Trablusgarb” dizisini yayınlayacak. Cumhuriyet’in 100. yılına özel olarak hazırlanan dizi, aralarında o tarihlerde Kurmay Binbaşı olan Enver Paşa ile Mustafa Kemal Atatürk’ün de olduğu Osmanlı subaylarının Trablusgarb’ın İtalya tarafından işgaline karşı direnişini anlatıyor. İtalya’nın 1911’deTrablusgarb’ı işgal etmesine sessiz kalamayan bir avuç gönüllü Osmanlı subayının, Libyalı Müslümanlarla ittifak ederek sergilediği direnişin hikayesini anlatan Mahsusa dizisi, 3 sezon 26 bölüm olarak hazırlandı.


Dizinin senaryosunu Ozan Bodur ve Enes Şengönül yazarken dizinin yönetmen koltuğunda Şafak Bal oturuyor. Dizide Enver Paşa’yı Baran Akbulut, Mustafa Kemal Atatürk’ü Abdulbaki Çiftçi canlandırıyor. Oyuncu kadrosunda Ali Ersan Duru, Uğur Pektaş, Kenan Çoban ve Öykü Çelik gibi isimler yer alıyor.


Ön gösterimde dizi hakkında bilgi veren yapımcı Uğur Veli, “Hem biz ‘Mahsusa’yı gerçekleştirdiğimiz için heyecanlıyız. Hem de bu işin cumhuriyetimizin 100’üncü yılında yayına giriyor olması bizim için ayrı bir heyecan. Bütün kadromuzlar buradayız ve 29 Ekim’de seyirci ile buluşmak için can atıyoruz. 3 yıllık bir emek var. Çok uzun bir çekim süreci var. Dönemi ve Trablusgarp’ı iyi hazırladığımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.


İki yıl önce yola çıktıklarını söyleyen yönetmen Şafak Bal ise dizi hakkında, “Mahsusa bir hayal projesiydi ve bugüne gelmek bizi çok heyecanlandırdı. İki yıl önce biz yola çıktık ve 2 yılda geldiğimiz nokta ve geçtiğimiz aşamalar bizi her dakikasında çok heyecanlandırdı. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, 29 Ekim’de böyle bir proje ile tabii ekranlarında olmak bize ayrı bir gurur verdi. Anlattığımız hikaye bir kahramanlık destanı, tarihimizin önemli destanlarından bir tanesi ve tarihimizde iz bırakmış önemli komutanlarımızın hikayesi” şeklinde konuştu.



"Türkiye’nin tarihi, bu aziz milletin tarihi aslında birlik olmak üzerine yükselen bir mücadele ve zaferler tarihidir"


Ön gösterime katılan TRT Genel Müdür Mehmet Zahid Sobacı, dizi ve dijital platform Tabii hakkında, “Cumhuriyetimizin 100. yılında, Türkiye Yüzyılı’nda, 29 Ekim’e sadece birkaç gün kalmışken, 29 Ekim’e özel olarak hazırladığımız ‘Mahsusa’ dizimizin galasını sizlerle birlikte gerçekleştirmekten ve Türkiye’nin uluslararası dijital platformu Tabii’de bu diziyi yayımlamaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Türkiye’nin tarihi, bu aziz milletin tarihi aslında birlik olmak üzerine yükselen bir mücadele ve zaferler tarihidir. Bu millet hangi şart altında olursa olsun mücadelesini hiçbir zaman bırakmamıştır. Bu anlamda hem cumhuriyetin 100 yıllık serüveninin hem de bundan sonraki süreçte Türkiye Yüzyılı’nın idrak edilmesi açısından kıymetli bir proje olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu proje içerisinde hem ulusal hem de uluslararası kamuoyuna çok kıymetli bir mesajı içeriyor. Bu mesajda şudur aslında, Türkiye’nin mücadelesi, yüzyıllar boyunca ortaya koyduğu irade aslında hiçbir zaman sadece kendisi için olmamıştır. Deyim yerindeyse yeraltı kaynaklarını insanın ve insanlığın üstünde tutan ve kendisi dışındaki kişileri sömürülecek, yönetilecek, köleleştirilecek kitleler olarak gören bir zihniyete ve yaklaşıma ilişkin mücadeledir Türkiye’nin mücadelesi” ifadelerine yer verdi.


TRT hakkında yapılan eleştirilere cevap veren Sobacı, “Bizde Türkiye’nin kamu yayıncısı olarak bu mücadeleyi ve duruşu Türkiye’nin tarihindeki şanlı sayfaları ekrana getirmeyi öncelikli sorumluluğumuz ve borcumuz olarak biliyoruz. Biz bu borcu popülizme yaslanarak ifa etmiyoruz. Son dönemde medyada İsrail-Filistin meselesi itibari ile yaşanan insani dram nedeniyle sadece ve sadece bir tane konseri ile bir tarihe ertelemenin üzerinden, konuyu manipüle ederek TRT’ye duruş ve cumhuriyet öğreten bir güruh peyda oldu. Ben şimdi o peyda olan güruha bugün ve bundan sonrası için TRT’nin kanallarını izlemeye davet ediyorum. Çünkü TRT 100. yıla yaraşır bir mahiyette tüm kanalları, radyoları ve dijital platformları ile çok önemli içerikler üretti ve bu içerikler gerek ulusal ölçekte gerekirse uluslararası ölçekte cumhuriyetimizin 100 yıllık serüvenini ve bugün geldiği noktayı milletimize ve uluslararası kamuoyuna anlatacak içerikler” şeklinde konuştu.



Ön gösterime katılan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun dizi hakkında, “Mahsusa projesinin ön gösteriminin yapıldığı bugün Türkiye’nin esas itibariyle derin bir stratejik tarihinin olduğunu görme imkanına sahip olacağız. Mahsusa Trablusgarp projesi tabii platformunun bir projesi ve bu nedenle bu platformun ne kadar değerli olduğunu vurgulamak istiyorum. Tabii bir dijital platform olarak sadece Türkiye’ye değil aynı zamanda bölgesine ve bütün dünyaya hitap eden nitelikli içerikler oluşturmaya başlayan bir proje. Bu dizide aslında bu coğrafyada uzun yıllardır varlık ve adalet mücadelesi verdiğimizi ortaya koyuyor. Trablusgarp savaşı yıllarına baktığımızda görüyoruz ki yine bir tarafta sömürenler ve sömürge siyaseti güdenler bir tarafta ise bu siyasete direnerek istiklalini muhafaza etmeye çalışan toplumlar var. Bu istiklalini muhafaza etmeye çalışan toplumlar bugün itibariyle Türkiye Cumhuriyetini kuran o iradenin de temsilcisi. Trablusgarp savaşı yıllarına baktığımızda oradaki iradenin Milli Mücadeleyi başlatan ve cumhuriyeti kuran irade olduğu çok net bir şekilde görüyoruz” ifadelerini kullandı.



“Bu coğrafyada zalimler asla kendilerine yer bulamayacaklar”


Bugünde coğrafya üzerine mücadelenin devam ettiğini söyleyen Altun, “Bugün bu coğrafyada bir tarafta adalet mücadelesi verenleri bir tarafta yine varlık mücadelesi verenlerin yer aldığını öbür tarafta ise bu coğrafyanın insanını, kültürünü, bütün kaynaklarını sömürmeye çalışan sömürgecilerin olduğunu görüyoruz. Türkiye bugün bu ortamda çok şerefli bir yerde, mazlumların yanında durarak dünya sömürge siyasetine ve sistemine meydan okuyor. Cumhurbaşkanımın Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği bu mücadele her şeyden önce bir adalet mücadelesi. Biz bugün gerçekten çok özel bir dönemi yaşıyoruz. Cumhuriyetin 100’üncü yılını şanla ve şerefle kutluyoruz. Cumhuriyetin 100’üncü yılı bizim için sadece bir takım anma programları ile geçiştirilecek bir şey değil. Cumhuriyetin 100’üncü yılını biz bir bölgesel güç ve küresel aktör olarak yaşıyoruz. İçine kapatılmış küçük meselelerle uğraşan bir ülke olarak değil, büyük bir küresel oyuncu olarak yaşıyoruz. Bugün gerçekten coğrafyamızda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılarda gördüğümüz üzere ciddi saldırılarla karşı karşıyayız. Bu ortamda büyük ve güçlü Türkiye mazlumların yanında zalimlere karşı büyük bir mücadele veriyor. Bugün sayın Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmasında bunu bir kez daha dünyaya ilan etti. Ne olursa olsun bu coğrafya haklıların ve adaletten yana olanların coğrafyasıdır. Bu coğrafyada zalimler asla kendilerine yer bulamayacaklar. Evet bir hak ve batıl mücadelesinden bahsediyoruz. Bugün ön gösterimi yapılan bu projede ise ben bir hak-batıl mücadelesinin bir sembolünün karşımıza çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece Belediyesi’nden sosyal tesis ve anıt açılışı Büyükçekmece Belediyesi tarafından Demokrasi Parkı Çınaraltı Sosyal Tesisi ile Adalet ve Özgürlük Anıtı’nın açılışı yapıldı. Büyükçekmece Belediyesi tarafından Büyükçekmece Sahil’nde Demokrasi Parkı Çınaraltı Sosyal Tesisi açılışı ve Büyükçekmece Belediye Meclisi tarafından ilan edilen 2026 yılı Adalet ve Özgürlük Yılı kapsamında, ‘Adalet ve Özgürlük Anıtı’ açılış törenleri gerçekleştirildi. Törene, Büyükçekmece Belediye Başkanvekili Hakan Çebi, hakkında açılan soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılan ve cezaevinde tutuklu bulunan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün eşi Hatice Akgün ve çok sayıda vatandaş katıldı. İlk olarak Çınaraltı Sosyal Tesisi açılışı kurdele kesimi ile yapıldı. Ardından Adalet ve Özgürlük Anıtı açılışı gerçekleştirildi. Açılışta Hasan Akgün tarafından cezaevinden gönderilen mektup okundu. Açılış töreninde konuşan Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Hakan Çebi, "Büyükçekmece Belediye Meclisimizde aldığımız kararla 2026 yılını ‘Adalet ve Özgürlük Yılı’ ilan ettik. Bugün burada açılışınızı yaptığımız bu eser işte bu ortak değerlerin ortak vicdanın somut ifadesindir. Bu heykelin kanatları kapalıdır. Çünkü özgürlük her zaman uçmak değildir. Bazen dimdik ayakta durmak sabırla beklemek inandığın yoldan sapmamaktır. Bu heykel susmayanları vazgeçmeyenleri zor zamanlarda adalet talebini diri tutan halkın duruşunu temsil ediyor. Bu heykel özgürlükten ve halkın iradesinden yana olan herkesin simgesidir. Bugün burada bir de sandığımız var. Bu sandığa mektuplarınızı atarak kendi sesinizi kendi yüreğinizi umutlarınızı doğrudan bu meydanda görünür kılabilirsiniz. Bu sandık halkın iradesinin adalet ve özgürlük talebinin yaşayan bir simgesidir" dedi.
Düzce Düzce Belediyesi’nden musiki ziyafeti Düzce Belediyesi, Türk sanat müziğinin yaşayan efsanesi Amir Ateş’i sanatseverler ile buluşturdu. Konserde, Ayşe Taş şefliğindeki Türk Sanat Müziği Korosu ile birlikte sahneye çıkan Amir Ateş, sevilen bestelerini seslendirerek, sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Türk musikisinin yaşayan en önemli bestekarlarından Amir Ateş’in birbirinden kıymetli eserleri, Ayşe Taş Sanat Akademisi Türk Sanat Müziği Korosu’nun icrasıyla Düzce’de sanatseverlerle buluştu. Prof. Dr. Erol Güngör Kültür Merkezi’nde düzenlenen konser, izleyenlere unutulmaz bir musiki gecesi yaşattı. Konsere; Vali Selçuk Aslan, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Ayşe Taş Sanat Akademisi Korosu Başkanı Birgül Devrim, onur konuğu Amir Ateş ve eşi ile çok sayıda davetli katıldı. Ayşe Taş şefliğinde sahne alan koro, Türk sanat müziğinin yaşayan çınarı, son mevlidhan ve bestekar Amir Ateş’in hafızalara kazınan eserlerini seslendirdi. Sahneye davet edilen Amir Ateş koroya eşlik ederken, sanatseverler usta bestekârı canlı dinlemenin mutluluğunu yaşadı. Konserin ardından Düzce Valisi Selçuk Aslan ve Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü tarafından Ayşe Taş ve Amir Ateş’e çiçek takdim edildi. Programda konuşan Düzce Valisi Selçuk Aslan, Amir Ateş’i Düzce’de ağırlamaktan büyük gurur duyduklarını belirterek, "Amir Ateş hocamızı bugün Düzce’mizde misafir etme noktasında gösterdiği özveri ve ev sahipliği noktasında Sayın Başkanımız Dr. Faruk Özlü’ye teşekkür etmek istiyorum. Gelişen büyüyen bir Düzce’miz var, iddialıyız. Türkiye’de birçok sosyo ekonomik parametrede önde giden bir vilayetiz. Kültür sanat noktasında da Düzce Belediyemizin, sayın bakanımızın liderliğinde kültüre, sanata, estetiğe vermiş olduğu değer her türlü takdirin üzerinde ve alkışı hak eden bir değerdir. Ben tekrar Amir Ateş hocamıza vilayetimize hoş geldiniz diyor, emek veren Ayşe Taş hanımefendiye, Birgül Devrim Hanımefendiye ve koroda ve sazende heyette yer alan arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum" dedi. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ise Amir Ateş’i Türk sanat müziğinin günümüzde yaşayan en büyük ustalarından biri olarak nitelendirerek, "Hocamız yaşayan son hafız bestekar, çok kıymetli, çok değerli. Hocam Düzce’mize şeref verdiniz, sağ olun" ifadelerini kullandı. Ayşe Taş, Amir Ateş’in eserlerini seslendirmenin kendileri için büyük bir onur olduğunu vurgulayarak, sanata ve sanatçıya verilen destekten dolayı teşekkür etti. Geceye duygusal sözlerle katkı sunan Amir Ateş ise, Düzce’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Musikimizi seven, destekleyen insanlar oldukça Türk Sanat Müziği yeniden güçlenecek ve ülkemizin dört bir yanına yayılacaktır" dedi. Sanatseverlerin yoğun ilgisiyle gerçekleşen konser, izleyicilerden aldığı uzun süreli alkışlarla taçlandı. (ALI-