SAĞLIK - 09 Nisan 2024 Salı 17:16

Quick Finans Genel Müdürü Nihat Karadağ: “Finans alanında dönüşüme imza atıyoruz”

A
A
A
Quick Finans Genel Müdürü Nihat Karadağ: “Finans alanında dönüşüme imza atıyoruz”

Quick Sigorta, Quick Finans ve Qcar 22 Mart Cuma ve 23 Mart Cumartesi günlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve İstanbul Dişhekimleri Odası organizasyonuyla gerçekleşen İstanbul Buluşması’nda yerini aldı.


Quick Sigorta, Quick Finans ve Qcar ekipleri İstanbul Dişhekimleri Odası’nın organizasyonuyla bu yıl ikincisi düzenlenen “İstanbul Buluşması”na katıldı. İstanbul Dişhekimleri Odası üyelerinin ücretsiz katıldığı, 22 Mart Cuma ve 23 Mart Cumartesi İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen organizasyona standıyla dahil olan Quick Finans ve Quick Sigorta, katılımcılara oluşturdukları finansal sigorta ekosistemini ve finansal sigorta ürünlerini birebir aktarma imkanı bulurken, geçtiğimiz yıl faaliyetlerine başlayan Qcar da hizmetlerini tanıtma şansı elde etti.


Katılımcılardan gelen soruların da yanıtlandığı stantlarda; hizmet ya da ürünlere dair güncel bilgiler, yeni uygulama ya da dijital gelişmeler de paylaşıldı. İstanbul Dişhekimleri Odası üyelerine ilaveten çok sayıda değerli bilim insanının konferans, panel ve kurslar aracılığıyla katkı sağladığı organizasyona katılım hayli yüksek oldu.


Beyazıt Salonu, Emirgan Salonu ve Beylerbeyi Salonunda devam eden Bilimsel Program ile Maçka ve Hamidiye Salonlarında devam eden kurslara kayıtlı olarak 3 binin üzerinde dişhekimi etkinliğe ilgi gösterdi. Ziyaretçi hedefi ile beraber toplamda 10 bin diş hekiminin organizasyona katılım sağladığı tahmin ediliyor.



Quick Finans Genel Müdürü Nihat Karadağ: “Finans alanında dönüşüme imza atıyoruz”


Geniş katılımlı etkinlikle ilgili konuşan Quick Finans Genel Müdürü Nihat Karadağ şunları söyledi:


“Diş hekimlerimizin muayenehane açarken, özellikle yüksek teknoloji ürünlerinin önemli düzeyde finansman ihtiyacına karşın, finansmana erişimin zorlaştığı bir dönemde İstanbul Diş Hekimleri Odası’nın düzenlediği bu Kongrede yeni bir anlayış ve yaklaşımları içeren finansman çözümlerimizi sunma fırsatı bulduk. Özellikle genç diş hekimlerimizin meslek yaşamına yeni başlarken, muayenehane açarken ciddi ölçüde finansmana ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Yeni nesil finansman şirketi vizyonumuz ve kapsayıcı finansman yaklaşımlarımızla genç diş hekimlerinin finansman ihtiyaçlarını yenilikçi ve bütünleşik finansman çözümlerimizle kesintisiz şekilde karşılamayı hedeflemekteyiz. Diş hekimlerimizin ihtiyaç duyduğu kredi çözümlerimize, risklerden korunma ve risk yönetiminde kullanılan bir finansal araç olan sigorta boyutunu katarak ürünlerimizi sunuyoruz. Değerli bilim insanlarıyla buluşup vizyonumuzu ve sigorta ile bütünleşik finansman çözümlerimizi aktarabildiğimiz için mutluyuz.



Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar: “Finansal sigortalara yönelim var”


Sağlık dünyası açısından son derece kapsamlı ve faydalı bulduğu bu önemli etkinliğin finansal sigortaların tanıtımı kapsamında da yararlı olduğunu kaydeden Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ise dünyadaki finansal sigortalara yönelime dikkat çekerek, şunları kaydetti:


“Sigorta sektörü dünyada yaygın ve dominant durumda. Biz de Türkiye’de sigorta sektörünün ürünleriyle oyunda yer almasını sağlamaya çalışıyoruz. Kasko ve trafik arasında sıkışan sektörün, finansal sigortalar ile önünün açılmasını, acentelere de yeni alanlar oluşturulmasını önemsiyoruz. Bankacılığın merkeze çekildiği, şubelerin kapanmaya başladığı, dijital bankacılığın yaygınlaştığı dönemlerde bizim Türkiye’nin il ve ilçelerine dağılmış 6 bin civarında acentemiz, 17 binden fazla finansal aracımız var. Bu finansal aracıların bir anlamda sigorta markete dönüşmesi için neler yapabiliriz üzerine çalışıyoruz. Burada da finansal alanda sigorta, finans, ödeme sistemlerini dahil ederek oluşturduğumuz ekosistemi aktardık; ürünlerimizi paylaştık. Etkinlik, oluşturduğumuz finansal ekosistemin aktarımı açısından ve finansal sigortaların tanıtımı kapsamında son derece faydalı oldu.”



Quick Finans hakkında


Türkiye’de bir sigorta grubu tarafından kurulmuş ilk ve tek finansman şirketi Quick Finans, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) 6361 sayılı “Finansal Kiralama, Faktöring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu” çerçevesinde aldığı izinle 31 Aralık 2021 tarihinde resmiyet kazandı. 7 Temmuz 2022 tarihinde de BDDK’dan aldığı izinle faaliyetlerine başladı.



Maher Holding çatısı altında, yüzde 90,24 Quick Sigorta’nın yüzde 9,76 Corpus Sigorta’nın iştiraki olarak faaliyet gösteren Quick Finans’ın amacı, sigortacılık ve finansal sigortalar vizyonundaki girişimci yetenekleri ve bilişim sektöründeki yatırımlarını değerlendirerek, oluşturucu bir yaklaşımla kredi işlemine yeni bir boyut kazandırmak. İlaveten tüm kredi ve sigorta ürünlerini bir arada barındıran hibrit, inovatif ve yeni nesil finansman modellerini müşterilerine sunmak.



Quick Finans’ın kredi çözümleri sunduğu ise şöyle:


“Mobilite Kredisi (Sıfır ve İkinci El Otomotiv, Motosiklet, Karavan, Mobil Ev -Tiny House- ve Elektrikli Araçlar), Poliçe Prim Kredisi (Sigorta poliçelerinin kredi ile taksitlendirilmesi), Perakende Kredisi (Mobilya, Beyaz Eşya, Elektronik), Sağlık, Turizm ve Eğitim Kredisi, Konut Kredisi (Kentsel Dönüşüm, Ön Ödemeli Konut Projeleri), Tarımsal Üretim Tedarik Zinciri Kredisi, Dijital Krediler, Ticari Finansman.”



Quick Finans Genel Müdürü Nihat Karadağ: “Finans alanında dönüşüme imza atıyoruz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal