ÇEVRE - 17 Temmuz 2025 Perşembe 17:08

TES-İŞ ve Milaslı muhtarlardan Maden Yasası’na destek

A
A
A
TES-İŞ ve Milaslı muhtarlardan Maden Yasası’na destek

Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) ve Milaslı muhtarlar Ankara’da yaptıkları basın açıklaması ile Maden Yasası’na destek vereceklerini ve bu yasa sonucu uygulanacak projelerin yanında olacaklarını belirtti.


Meclis gündemindeki Maden Yasası’nda yapılması planlanan değişikliklerin yürürlüğe girmesiyle Muğla’da çok sayıda köyün ve yaşam alanlarının yok olacağı iddialarına TES-İŞ ve bölge muhtarlarından tepki geldi. Bölge muhtarları ve TES-İŞ, iddiaların gerçekleri yansıtmadığını ve Maden Yasası’na destek vereceklerini belirtti. TES-İŞ ve Milas muhtarları, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önünde bir basın açıklaması gerçekleşti. Düzenlenen basın açıklamasına TES-İŞ Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, AK Parti Muğla milletvekilleri Kadem Mete ile Yakup Otgöz, Karacaağaç Muhtarı Dursun Uysal ve Milaslı muhtarlar katıldı. Öte yandan, Türkevleri Muhtarı Ayşen Yaşar, açıklamalarda bulundu.



"Milli enerji mücadelesinin sesi olmak için buradayız"


Yerli enerji için mücadele içinde olduklarını ve Maden Yasası’na desteklerinin süreceklerini belirten TES-İŞ Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, "Milli enerji mücadelesinin sesi olmak için buradayız. Biz buraya bu ülkenin enerjisini üreten binlerce emekçinin sesini duyurmaya geldik. Meclis bizim gücümüzdür, kulağımızdır. Bugün bu ülkenin gerçeklerini karartmaya çalışanlara karşı susmayacağız ve açık söylüyoruz. Bu ülkenin kömürünü çıkaracağız. Bu santralleri yaşatacağız. 1 buçuk yıldır bu ülkede yeraltı zenginliklerimizi çıkarmayalım diye uğraşan gruplar var. Zeytin taşınmaz diyorlar, köyler yok olacak diyorlar. Santralleri durdurmak istiyorlar. Ellerinden geleni yapıyorlar. Santrallerde çalışan 5 bine yakın arkadaşımızı düşünmüyorlar. O işçiler işsiz kalırsa ne olacak? Nerede çalışacaklar? Böyle bir dertleri yok ama bizim var" diye konuştu.



"CHP satılık bir şey arıyorsa baklava kutularından avro çıkartan belediye başkanlarına baksın"


CHP’li bir milletvekilinin Maden Yasası teklifini desteklemeleri için Muğlalı muhtarlara para teklif ettiği iddiasına sert tepki gösteren AK Parti Muğla Milletvekili Kadem Mete ise, "Sloganımız çok güzel. Zeytin de bizim kömür de bizim. Zeytinleri uygun bir alana taşıyıp altındaki kömürümüzü ekonomimize kazandırmak için bir çalışma içinde olacağız. Bununla ilgili mecliste çalışma yapıyoruz. ‘Muhtarları satın almışlar’ dediler. Bu tepkimizi mecliste gösterdik ama burada bir kez daha diyoruz ki muhtarlara satılmış demek oldukça terbiyesizce. Hiç kimse muhtarlarımıza satılık diyemez. CHP satılık bir şey arıyorsa baklava kutularından avroları çıkartan, menfaat karşısında iş yapan belediye başkanlarına baksınlar" şeklinde konuştu.



"Santraller, ekonomiye yıllık 1 milyar dolar kazandırıyor"


Muğla’daki santrallerin Türkiye ekonomisine büyük ölçüde katkı sağladığını ve bu durumun göz ardı edilmemesi gerektiğini söyleyen AK Parti Muğla Milletvekili Yakup Otgöz ise, "Hepiniz haklı bir davanın peşinde koşuyorsunuz. Hepinizi tebrik ediyorum. Her zaman haklının yanında olduk, haksızın yanında olmadık. Santraller, ekonomiye yıllık 1 milyar dolar gelir kazandırıyor" dedi.



"Türkiye için, vatanımız için enerjiye ihtiyacımız var"


Türkiye’nin enerjiye, güce, zeytinliklere ihtiyacı olduğunu ve bu yasanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını ifade eden Türkevleri Muhtarı Ayşen Yaşar ise şunları söyledi:


"Enerji de üretilecek, zeytin de yaşayacak. Türkiyemiz için, vatanımız için, milletimiz için enerjiye de ihtiyacımız var. Zeytinimize de ihtiyacımız var. Bizim enerjiye gerçekten ihtiyacımız var. Enerjisiz bir hayat düşünülemiyor. Enerji de bizim, zeytin de bizim. Enerjisiz bir Türkiye imkansız. Halkımız için, millet için, Türkiye için, vatanımız için buradayız. Enerjinin çalışması gerekiyor. Biz zeytine karşı değiliz, doğaya karşı hiç değiliz. Zeytin bizim tabiatımız, doğa bizim, biz doğada büyüdük. Zeytinde büyüyen insanız. Biz zeytin düşmanı hiç değiliz. Zeytinlerin katledilmesini biz de istemeyiz. Yani bu kadar bizi düşman göstermeleri, zeytine düşmanmış gibi göstermeleri yanlış. Biz zeytinsiz hayat istemiyoruz ama enerjisiz bir Türkiye mümkün olmayacak. Her şeyimiz enerjiye bağlı. Enerjisiz hiçbir yaşam yok."



TES-İŞ ve Milaslı muhtarlardan Maden Yasası’na destek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.