EKONOMİ - 24 Eylül 2024 Salı 18:27

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: “Dikkat edilmesi gereken özel iş yerlerinde çalışan işçiler maalesef ek iş yapıyor”

A
A
A
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: “Dikkat edilmesi gereken özel iş yerlerinde çalışan işçiler maalesef ek iş yapıyor”

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, “Dikkat edilmesi gereken özel iş yerlerinde çalışan işçiler maalesef ek iş yapıyor. Maalesef alım gücünden dolayı iş yerlerinde dikkatleri dağılıyor" dedi.


TÜRK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay, Konfederasyonu tarafından Türkiye genelinde gerçekleştirilen oturma eylemleri çerçevesinde demiryolları işçilerinin eyleminde katıldı. Ankara Sincan Demiryolları işçileriyle bir araya gelen Atalay, burada basın açıklaması gerçekleştirdi. Sincan’da demiryolu işleri, yol takım işleri, sinyal işleri, katener işleriyle oturma eylemi gerçekleştireceklerini ifade eden Atalay, “Özellikle Temmuz’un başında 3 konfederasyon beraber oturduk bir eylem kararı aldık. O eylem kararı çerçevesinde yani eylem programımızı devam ettiriyoruz. Sebebi hayat pahalılığı, vergideki sıkıntılarımız, emeklinin içinde bulunduğu sıkıntı, taşeronun içinde bulunduğu sıkıntı" dedi. Müzakere yolundan bugüne kadar müspet bir cevap alamadıklarını kaydeden Atalay, "Onun için her hafta biz eylem yapıyoruz, bizim dışımızdaki sendikalar da yapıyor. Kendi üyelerinin sıkıntılarını ve dertlerini kamuoyuna anlatmaya gayret ediyorlar” açıklamasında bulundu.


Atalay, yaklaşık 7 milyonun üzerinde emeklinin 12 bin lira maaş aldığını, 7-8 milyon civarında da asgari ücretlinin 17 bin lirayla geçindiğini ve toplamda 17 bin lirayla 12 bin lira arasında maaş alan ortalama 30 milyona yakın vatandaşın olduğunu aktardı.



"Dikkat edilmesi gereken özel iş yerlerinde çalışan işçiler maalesef ek iş yapıyor"


Demiryolları işçilerinin de aynı sıkıntıları çektiğini de sözlerine ekleyen Atalay, şu ifadelere yer verdi:


“Ben ilk defa son bir senedir enerji işçilerinin, savunma işçilerinin, demir yolu işçilerinin, karayolu işçilerinin, işçilerinin tamamının yüzde 40’ının ek iş yaptığını biliyorum. Yani biri pazarda çalışıyor, biri kamyonla yük taşıyor, biri düğün salonunda garsonluk yapıyor. Geçen hafta ifade ettiler. Bundan bir ay evvel bir işçi akşam garsonluk yaptığın zaman saatliği 75 lira alıyormuş, şimdi saatliği 100 lira olmuş. Yani iş yerinden çıkıyor, akşam gidiyor 3 saat çalışıyor, 300 lira evine para götürsün diye. Bu arkadaşlarımız özellikle enerjide çalışıyor, demiryolları hatlarında çalışıyor, trenlerin güvenliğini sağlıyor. Bunlar askeri fabrikalarda çalışıyor. Bunlar dikkat edilmesi gereken özel iş yerlerinde çalışıyor. Maalesef alım gücünden dolayı iş yerlerinde dikkatleri dağılıyor.”



“Ekim’in 20’sine kadar da değişik türde iyi eylemlerimiz devam eder”


TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu tarafından ekim ayında bir miting organize edileceğini duyuran Atalay, “Şimdi bizim haftaya salı günü TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu var. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu’nda onun gününü tespit ederiz. Yani Ekim’in 20’sini geçirmeyiz. Niye Ekim’in 20’si? 2025 yılı bütçesi 31 Temmuz’da başlıyor. Yani ondan evvel yapmak durumundayız. Onun için yani Ekim’in 20’si gibi önümüzdeki hafta karar alırız. Ama onun dışında Ekim’in 20’sine kadar da değişik türde iyi eylemlerimiz devam eder” değerlendirmesinde bulundu.


Atalay, basın mensuplarının asgari ücret komisyonuna ilişkin sorulan soruya ise, "Şubat’ın 1’inde alınacak bir maaşı bugünden konuşmak ne kadar doğru bilmiyorum” cevabını verdi. Atalay, konuşmasının ardından TCDD 2’nci Bölge Müdürlüğü girişinde demiryolu işçileri tarafından düzenlenen eyleme katıldı.



TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: “Dikkat edilmesi gereken özel iş yerlerinde çalışan işçiler maalesef ek iş yapıyor”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.